Mustafa ATAV

25 Şubat 2011

MÜSLÜMAN KARDEŞLİĞİ ÜZERİNE KÜÇÜK BİR HATIRLATMA

Bir dostum, bir kardeşim uyardı haklı olarak..

Belli ki üzgün, belli ki şaşkın; Müslüman kardeşliğinin, Müslüman dostluğunun sözde kalmasından, çevresindeki bizim gibi insanların umursamazlığından..

Ve mahcup etti beni, içimi acıttı verdiği mesajlarla..

“Niye ilişkilerimiz mekanik, niye birbirimize bu denli soğuk, neden birbirimize bu denli mesafeliyiz? Hadi git gel yollar uzak, fiili görüşmek meşakkatli ama bir telefon edip hal hatır sormak da mı zor? ”

Şeklindeki sitemkar sözleriyle..

Ne diyebilirim, hassasiyetler aynı, kaygılarımız ortak..
 
Oysaki Kur’an denilince, Müslümanlık, Hz. Muhammed’in hayatı ve örnekliği denilince ahkâm kesmekte yok üzerimize; ama sevgi ve dayanışma, dostluk ve paylaşma, kardeşlik ve fedakarlık gibi Müslümanlarda olması gereken hasletler söz konusu olduğunda bir o kadar vurdum duymazız işte!..
 
 “Maide 5/56: Kim Allah'ı, O'nun Resulünü ve müminleri dost edinirse, (iyi bilsin ki) Allah'ın taraftarları galip geleceklerdir.

“Al-i İmran3/103: Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılan. Dağılıp ayrılmayın ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O kalplerinizin arasını uzlaştırıp, ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz tam ateş çukurunun kıyısındayken oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye. Allah size ayetlerini böyle açıklar. "

“Enfal 8/46: Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider Sabırlı olun Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

“Hucurât 49/10: Şüphesiz mü’minler (dinde) birbirinin kardeşidirler O halde (dargın olan) kardeşlerinizin arasını bulup barıştırın..” mealindeki ayetlere ve;

“Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız, iman etmedikçe de cennete giremezsiniz.”..

“Sizden biriniz, kendisi için sevip istediğini kardeşi için de istemedikçe gerçekten iman etmiş olamaz” ” Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona (ihanet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkir etmez.”

“Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter..” ”Kardeşinle mücadele etme, onunla alay etme, ona verdiğin sözden dönme..”

"Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz..”

"Mü’minin mü’mine bağlılığı, taşları birbirine kenetli duvar gibidir.”

"Hiçbiriniz kendi nefsi için istediğini (mü’min) kardeşi için de istemedikçe tam mü’min olamaz..” gibi hadislere rağmen hala dostluk ve kardeşliğin gereğini yapmıyor oluşumuz düşündürücü ve bir o kadar da kaygı verici değil midir?

Özlenen, beklenen, biteviye üzerine kafa yorulan toplumsal, sosyal değişim bahis mevzuu olan dinamikliklere hayat vermezsek nasıl gerçekleşecek?

Kur’an’da mealen, “Ra'd 13/11:"Onlar nefislerinde olanı değiştirmedikçe, Allah bir toplumun durumunu değiştirmez"  denildiği gibi biz tabiatımızı, nefis ve davranışlarımızı değiştirmedikçe Rabbimiz niye değiştirsin?
 
Evet dostum, evet kardeşim, haklısın, hem de yerden göğe kadar..

Ama üzgünüm, artık bu işler kilu kalden; çünkü daha ciddi işlerimiz var!..

Kim bilir, kim anlar senin gibi bir dostun hal ve ahvalinden; için içine sığmasa, yüreğin olsa da dar..
 
***

Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez,
Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez
Sen, ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır
Milletler için, işte kıyamet o zamandır

Mehmed Akif