Mezhep fanatizmi yerine İslam kardeşliği çağrısı
Din kardeşliğini hiçbir fitneye kurban etmeyen sağduyu ehline selam olsun!
06-05-2009
Hakan Albayrak, bugünkü yazısında İslam dünyasında fanatik mezhep taraftarlarınca kışkırtılan Sünni-Şii ayrılığı fitnesini ele aldı ve emperyalizmin ekmeğine yağ süren bu fitneye karşı İslam kardeşliği çağrısında bulundu. Albayrak'ın yazısını dikkatlerinize sunuyoruz:
Şii-Sünni meselesi
Hakan Albayrak / Yeni Şafak
Fitne-fücur emperyalistlerin Arap dünyasındaki yerli işbirlikçileri, Sünni kitlelerin mezhebî hassasiyetlerini kışkırtarak, HAMAS ve genel olarak İhvan-ı Müslimin hareketinin Hizbullah/İran ile ittifakını maşeri vicdanda mahkum ettirmeye çalışıyorlar.
Gün geçmiyor ki Şark'ul Evsat gazetesi yahut Arabiya televizyonu 'İhvancılar üzerindeki Şia etkisinin doğurduğu büyük rahatsızlığa'(!) ilişkin bir haber yahut yorum yayınlamasın.
Sokaktaki Sünni Arap'ın aklını çelmeye matuf olan bu haber ve yorumlar küfre karşı ortak mücadele şuuruna sahip Sünni ve Şii Müslümanlar tarafından esefle karşılanırken, kâfir emperyalistleri zevkten dört köşe ediyor.
İran, Hizbullah, yahut Mukteda es-Sadr'la ilgili yazıklarımdaki İttihad-ı İslam hassasiyetini "Ehl-i Sünnet düşmanlığı" gibi gören bir kısım okurdan aldığım mektuplar da kâfir emperyalistleri zevkten dört köşe edecek cinsten.
Biraz basiret ve feraset, yâ hû!
Şia'da Sünnilerin kabul edemeyeceği şeyler elbette var… Tıpkı Ehl-i Sünnet çizgisinde Şiilerin kabul edemeyeceği şeyler olduğu gibi.
Şiiler arasında Sünnilerin canına okumaya can atan ve dahî buna teşebbüs eden kimseler elbette var… Tıpkı Sünniler arasında Şiilerin canına okumaya can atan ve dahî buna teşebbüs eden kimseler olduğu gibi.
Şimdi soru şu:
Kafayı bunlara takıp İslam dünyasını Şii-Sünni kavgasında boğmayı mı seçeceğiz, yoksa aramızdaki ihtilafları büyütmekten ve içimizdeki fanatik azınlıkların dümen suyuna girmekten Allah'a sığınarak safları sıklaştırmanın ve emperyalist saldırılar altındaki İslam dünyasını beraberce esenliğe taşımanın yollarını mı arayacağız?
"Tabii ki ikincisi" diyen sağduyu ehline kulak verelim:
İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Cemiyeti (Dâru't Takrib Beyne'l Mezâhibi'l İslâmiye)'nin kurucuları, "Allahu Teala'ya inanan ve Hz. Muhammed (s.a.v)'e son peygamber olarak iman getiren, Kur'an'ı ilahi kitab, Kabe'yi kıble olarak kabul eden ve beş maruf rükünlere iman getiren, ahirete iman edip dinin tartışma götürmez kesin hükümlerini tatbik eden her şahıs müslüman sayılır" diyorlardı…
Başta Mısır ve Filistin olmak üzere bütün Arap dünyasında İslami hareket rüzgârları estiren "Sünni" İhvan-ı Muslimîn Teşkilatı'nın kurucusu Şeyh Hasan el-Benna, İslami Mezhepleri Yakınlaştırma Cemiyeti bünyesinde, Sünnilerle Şiilerin müşterek akaid ve ilkeler etrafında toplanıp imanın bir şartı veya dinin bir rüknü olmayan ve dinin tartışma götürmez herhangi bir hükmünü inkar sayılmayan konularda birbirlerini mazur görmeleri fikrini amel sahnesine getirmek için çalışmıştı…
İran İslam Devrimi'nin beşiği sayılan "Şii" Fedain-i İslam Teşkilatı'nın kurucusu Nevvab Safevi, "Tağutların Müslümanlara zulmettiği, onları baskı altına aldığı her yerde ve her zamanda Müslümanlar mezhebi ihtilafları bir kenara atarak birbirlerinin dertlerine ortak olmalılar. Şüphesiz bizler düşmanın Müslümanlar arasında tefrika çıkarma planlarını boşa çıkarabiliriz. Çeşitli mezheplerin varlığının hiçbir zararı yoktur. Mezhepleri ortadan kaldırmak bizlerin elinden de gelmez. O halde ne yapmalıyız? Bizlerin görevi, kalplerinde hastalık olan kimselerin bu durumdan faydalanmalarına izin vermemek olmalıdır" diyordu…
Ve Nevvab Safevi, Suriyeli Şiileri, "Kim gerçek bir Caferi olmak istiyorsa İhvan-ı Muslimin'in saflarında yer alsın" diyerek, Sünni kardeşleriyle ortak mücadeleye çağırıyordu…
Tıpkı Lübnan'daki Sünni ulemanın önde gelen temsilcilerinden Şeyh Fethi Yeken'in bugün Sünnileri Hizbullah'la dayanışmaya çağırması gibi…
Tıpkı Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın Şiileri Fethi Yeken'in arkasında namaz kılmaya çağırması gibi…
Tıpkı Hamas liderliğinin Arap dünyasını İsrail ve ABD'ye karşı İran'ın yanında yer almaya çağırması gibi…
Din kardeşliğini hiçbir fitneye kurban etmeyen sağduyu ehline selam olsun!
-
ADEMOĞLU 06-05-2009 21:43
Le ileheillallah diyen ve onu her zeresine kadar anlayıp yaşamının vaz geçilmez parçası halinegetiren herkes ama herkes islam eksenindedir.Fakat Le ileheillallah ı sadece dil ile ikrar edip anlam ve manasını hayatının tüm alanına aktarmayanlar ise sadece kendi kendini aldatanlar olarak kalıp milim ileriye gitmez. islami değerleri şahsi heva ve heveslerine alet etme gayreti içinde olanlar ÜMMET bilinçinin ayakta kalmasını ve tek yürek hareket etmesi asla menfaat ve çıkarlarına ters düştüğü için istemezler ve tüm gayretleriyle mezhepçilik ,ayrımçılık yaygaralığını ön pılanda tutmaya çalışırlar ve bu gayretlerinin karşılığını ne yazıkki islami degerleri tam anlayamamış daha doğrusu anlama gayreti ve cabasını verememiş kişilerle yolarına devam ediyorlar. İşte samimi ve gayretli mü minlerde bu konuda gereken hasasiyeti göstermeyip üstlerine düşen tam teşeküllü gayertlerini güstermemekte çünkü zamanlarının çoğunu laik sistemin laik kuklalarına canak tutma gayreti içerisindeler. Tanıdığın çalışmalarıyla,emeğiyle mevlanın ve inanların dostluğunu kazanmaya yakınken iki ökçeleri üzerinde dönerek asıl amaçı islam ve değerlerine düşman olanların ellerinde oyunçak olmuşlar ve daha niçeleri halbuki ümmet bilinçinin ışıkları hala yanmakta yeterki biraz gayret bu konuda hasas ve gayretli olan tüm dostları mevlam aziz ve muberek kılsın. Yüce mevla küfrün tek millet olduğunu ayetlerinde bize bildiriyor peki ya biz müslümanlar.
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu