Şiisiyle Sünnisiye bütün ekoller, büyük oranda tarihsel süreçte üretilenleri dinleştirmişlerdir
Hz. Hüseyin’in, şehadete yürüyüş yolunda karşılaştığı, Irak’tan Mekke’ye gitmekte olan şair Ferezdak’tan Irak halkının durumunu sorduğunda şu cevabı aldığı ifade edilir: “Onları kalpleri seninle, kılıçları ise senin üzerine çevrilmiş olduğu halde bıraktım…” Hz. Hüseyin ise, bu kadar ağır şartlara, uğradığı ihanete ve yalnız bırakılmaya rağmen, “Kılıçlar yarınlarda Kur’an’ımızı delik deşik edecekse, ben gövdemi bugünden siper yaparım” diyerek Hak yolda direnişin en onurlu örnekliğini tarihe geçirmiştir. Allah ondan razı olsun, cennetindeki makamını yüceltsin ve bizlere de onun gibi Kur'an yolunda can vermeyi nasip etsin inşaAllah.
20-09-2018
Nasıl bu hâle geldik, tarihte neler yaşandı ve bu yanlış gidişi nasıl durdurabiliriz? Şüphesiz ki bu konu, üzerinde derinlemesine çalışmayı, tefekkür etmeyi ve farklı kesimlerden gelen mü'minlerin el ele verip birlikte çözüm üretmesini gerektiren çok önemli bir konudur. Ancak bilmeliyiz ki, sonuçta Hablullah olan Kur'an'a topluca sarılmadan bu hâlden çıkış mümkün değildir. Rabbimiz Kitabında, "Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin." (Al-i İmran, 3/103) buyurmaktadır. Rabbimiz aynı zamanda, "Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider.…" (Enfal, 8/46) uyarısında bulunmuştur. Ancak bu uyarıları zamanla unutan ve Kur'an'dan uzaklaşıp onu "mehcur"/terkedilmiş bırakan, "Hablullah"a topluca sarılmayı bırakıp başka ipler üreten ve her grubun kendi ürettiği ipine tutunup insanları da bu üretilmiş iplere çağırması sonucunda Allah'ın uyardığı zelil âkıbet kaçınılmaz olmuştur. Sonuçta ümmet tevhidi niteliğini ve vahdetini kaybederek parçalanmış, gücünü yitirmiş ve bugünkü zillete sürüklenmiştir.
Hz. Hüseyin’in, şehadete yürüyüş yolunda karşılaştığı, Irak’tan Mekke’ye gitmekte olan şair Ferezdak’tan Irak halkının durumunu sorduğunda şu cevabı aldığı ifade edilir: “Onları kalpleri seninle, kılıçları ise senin üzerine çevrilmiş olduğu halde bıraktım…” Hz. Hüseyin ise, bu kadar ağır şartlara, uğradığı ihanete ve yalnız bırakılmaya rağmen, “Kılıçlar yarınlarda Kur’an’ımızı delik deşik edecekse, ben gövdemi bugünden siper yaparım” diyerek Hak yolda direnişin en onurlu örnekliğini tarihe geçirmiştir. Allah ondan razı olsun, cennetindeki makamını yüceltsin ve bizlere de onun gibi Kur'an yolunda can vermeyi nasip etsin inşaAllah.
Bugün ise İslam’a ve Müslüman halklara yönelik saldırılar, zulümler, katliamlar, hakaret, tecavüz ve işkenceler, emperyalist güçler ve yerli işbirlikçi yönetimlerce bütün İslam coğrafyasına yayılmışken, bu büyük vahşet soykırım boyutlarında bütün İslam coğrafyasını kuşatmışken, her gün ve her an Kur’an ve İslam saldırıya uğrarken, Şiisiyle Sünnisiyle Hz. Hüseyin için ağlayanlar, ağıt yakanlar, onu sevdiklerini söyleyenler, kendilerini dövenler zelil bir biçimde birbirlerini öldürmekten çekinmiyorlar. Büyük ekseriyet, tarihsel süreçte ürettikleri hurafeleri sorgulamayı, Kur’an’ı belirleyici kılıp tarihsel birikimi ıslah etmeyi bir türlü kabullenmiyorlar. Çoğu da zalimlerin, emperyalistlerin işbirlikçiliğini üstlenmekten çeşitli maslahatlar adına çekinmiyorlar.
Mehmet Pamak'ın makalesinin devamını okumak için tıklayın...
Makaleler
Hava Durumu