Yardımcısı Allah olan asla yenilmeyecektir!
Zalim Bangladeş Hükümeti tarafından geçtiğimiz günlerde idam edilen MutiurRahman Nizami’nin oğlu Nazib Momen Rahmi Yolcu’ya konuştu. Babasının idam sürecini, Cemaat-i İslami’nin durumunu ve dünyanın idamlar karşısındaki sessizliğini gazetemize değerlendirdi.
01-06-2016
Nazib Momen, “İslami harekette şahıslar önemli değildir. Önemli olan davanın akıbetidir. Bizler Allah’ın rızası için, Allah’ın dini yeryüzünde hâkim olabilsin diye mücadele ediyoruz. Onlar ise batıl bir yolda mücadele ediyorlar. Yardımcısı Allah olan asla yenilmeyecektir” dedi.
RÖPORTAJ: RAHMİ YOLCU
Öncelikle babanız MutiurRahman Nizami’nin vefatı için başsağlığı diliyoruz. Babanızın idam sürecinde yaşananları, bu idamın sebeplerini sizden öğrenebilir miyiz?
Cemaat-i İslami olarak haklı davamıza katkılarınızdan ötürü teşekkür ederiz. Babamın idam edilmesinin tek sebebi, İslam davasını savunmasıdır. Bangladeş Hükümeti topyekûn İslami oluşumlarla mücadele ediyor. Bu 50 yıla yakındır böyle sürüyor. Babam yıllardır bu sürecin içerisindeydi. Babam Cemaat-i İslami’nin lideri olduktan sonra peşini bırakmadılar. 1991 yılındaki savaş ile alakalı suçlamalar oldu. 1998 yılında ise bu tür suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Hiçbir geçerliliği olmayan iddialar ile itham edildi. Babam 2000-2001 yılları arasında bakanlık görevinde bulundu. Görev süreci boyunca yolsuzluk, rüşvet gibi konularda hiçbir zaman suçlanmadı. Cemaatin düşmanları böyle şeyler olmadığını biliyorlardı. Bu tür bir iftira ile emellerine ulaşamayacaklarının da farkındaydılar.
Babamla alakalı en ufak bir suç unsuru bulamayacağını anlayan Hükümet, 1971 yılında yaşanan olayları bahane etti. Oradan bir şey çıkarabilir miyiz düşüncesine kapıldılar. Tarihi yeniden yazdılar. İşlemediği suçları işlemiş gibi göstermek istediler. Dediğim gibi babamın idam edilmesinin sebebi yolsuzluk, rüşvet vb şeyler değil, Bangladeş’te İslami bir sembol olmasıdır.
“İSLAMİ HAREKETTE ŞAHISLAR ÖNEMLİ DEĞİLDİR”
Abdulkadir Molla, Muhammed Kamaruzzaman ve son olarak MutiurRahman Nizami ile gelen bir idam silsilesi var. Bu idamların son bulması gibi bir durum söz konusu mudur, yoksa devamı gelecek mi?
İslami harekette şahıslar önemli değildir. Önemli olan davanın akıbetidir. Bu idamlar İslami hareketleri daha güçlü bir hale getiriyor. Belki bu idamlar devam edecek ama kaybeden Cemaat-i İslami olmayacak. Kaybeden Bangladeş Hükümeti olacak. Çünkü bizler Allah’ın rızası için, Allah’ın dini yeryüzünde hâkim olabilsin diye mücadele ediyoruz. Onlar ise batıl bir yolda mücadele ediyorlar. Yardımcısı Allah olan asla yenilmeyecektir!
“BATI’NIN SUSKUNLUĞUNA ALIŞKINIZ”
Bangladeş’teki yargılanmalar, yaşanan idamlar özellikle dünya medyasının gündeminde ya hiç görülmüyor, ya da son dakika olarak görülüyor. İş işten geçmiş oluyor. Bu hususta gerek dünya medyasından, gerekse Müslümanlardan gelen tepkileri yeterli buluyor musunuz?
Müslümanlardan gelen tepkileri elbetteki olumlu karşılıyoruz. Bu bizim davamızdaki gayretimize güç katıyor. Batı medyası ise zaten Bangladeş ve Cemaat-i İslami hususunda geçmişten beri duyarsız. Dünya medyasının bu aldırmaz tavırlarına alışkınız. Biri idam edildiğinde dünya medyasında yer buluyoruz fakat bu olayların gelişlim sürecinde kesinlikle bir duyarlılık oluşmuyor. Davamız İslam olduğu için sesimizi duymuyorlar, duymak istemiyorlar. Buna şaşırmıyoruz.
“ONLAR SANIYOR Kİ ASINCA, KESİNCE, ÖLDÜRÜNCE BU DAVA SON BULACAK”
İdamların devam etmemesi için neler yapılabilir?
Ya bu idamlar bu şekilde devam edecek ya da Allah onların plânlarını bozacaktır. Bu bir imtihan... Onların hesapları yanlış… Onlar batıla hizmet ediyor. Onlar sanıyor ki asınca, kesince, öldürünce bu dava son bulacak. Unuttukları bir şey var ki Cemaat-i İslami asla lidere bağlı bir hareket değildir. Babam bize hep bunu söyledi. İslami hareketlerin diğer liderlerinden Mevdudi, Hasan El-Benna ve Seyyid Kutub öldüğünde bu dava yere düşmedi. Giderek daha da büyüdü, kitlelere yayıldı. Babamın idamının sonuçları da farklı olmayacaktır.
- “Modern Tasavvura, Yaşam Tarzına, Davranış Kalıplarına İtiraz Ediyorum”
- Sırma: İslamcılık tabirini yanlış buluyorum
- Ahmed Kalkan: Emri bil maruf ve nehyi anil münker can simidine sarılmalıyız
- Doğu Türkistan: Uygur aktivist Arslan Hidayet ile özel röportaj
- Protez psikoloji: Covid-19’un yol açtığı yeni haleti ruhiye
- Vücudunuza bir çöp tenekesi muamelesi yapmayı bırakıın
- Alan: Kur’an varken siyere ihtiyacımızın olmadığı iddiası modern zihne dayanıyor
- Bangladeş: Müslümanların mazlum coğrafyası
Makaleler
Hava Durumu