Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın Lübnan temsilcisi Üsame Hamdan, İstanbul'da düzenlenen Gazze Konferansı'na katıldı. Konferans sonrası Dünya Bülteni'ne özel açıklamalarda bulunan Hamdan, İsrail'in, 22 gün süren Gazze saldırısını, Hamas'ın ateşkes konusundaki tavrını ve Filistin diyalogunu değerlendirdi.

İsrail seçimlerini yorumlayan Hamdan, Gazze'de görev yapan BM insani yardım misyonu UNURWA'yı ve Gazze'ye uluslar arası güç gönderilmesini de ele aldı:

İLK KEZ FİLİSTİN TOPRAKLARINDA FİLİSTİNLİLER KAZANDI

İsrail, Gazze'de Alman Nazilerinin yaptığı soykırımın ötesinde bir katliam yaptığını söyleyen Hamdan'a göre, düşman, bulduğu her türlü silahı Filistin halkının katledilmesi yolunda kullandı, kasıtlı olarak da sivilleri hedef aldı, çocuk kadın yaşlıları ayırt etmedi.

Üsame Hamdan şunları söyledi:

İsrail'in amacı mücahitlerin maneviyatını bozmaktı. Filistin halkının direniş ve sağlamlığına darbe indirmekti. Manzarayı genel anlamda okuduğunuzda Gazze, Filistin topraklarında İsrail'le süren mücadelede ilk askeri zaferini kazanmıştır.

HAMAS VE MISIR ARABULUCUĞUYLA ATEŞKES

"Hamas'ın Mısır tarafıyla yaptığı görüşmelerde ilettiği ateşkes konusundaki şartları değişmedi. Tüm bu arabuluculuk çabaları çok uzun süren tartışma ve görüşmelere sahne oldu. İki taraf karşılıklı olarak birbirine baskı uyguladı. Doğru, bu ateşkesin sağlanması için Arap ülkelerinin çabaları oldu. Ancak bu çabalarını burada yorumlamak istemiyorum."

HAMAS VE FİLİSTİN ULUSAL DİYALOGU

Dün Filistin uzlaşması konusunda ilk toplantının yapıldığını belirten Hamdan, "Toplantıda ulusal diyalogun hızlandırılması kararı alındı. Ancak bu diyalogun tüm dosyaları kapsaması gerekmektedir.

Diyalogun doğru şekilde yürümesi için gerekli atmosferin oluşturulması lazım. Bunların başında da siyasi tutuklamalara son vermek ve bu şekilde alıkonulan kişilerin serbest bırakılması gelmektedir" şeklinde konuştu.

HAMAS AÇISINDAN İSRAİL SEÇİMLERİ

Hamdan'a göre, İsrail seçimlerini okurken üç hususa dikkat etmek gerekiyor:

"Siyonist sağın yükselişi bu oluşumun gün geçtikçe daha da radikalleştiğini ve vahşileştiğini göstermektedir. Bu da söz konusu oluşumla barış düşüncesinde olanların ne kadar hayalci olduğunu göstermektedir.

İkincisi, Ehud Barak, onca kan dökülmesine rağmen bu seçimlerde başarılı olamamıştır. Belki de bu tavrının karşılığını almıştır. İsrailliler şunu anlamalı, artık Filistin kanı ucuz değildir. Geleceklerini Filistinli kadın, çocuk ve yaşlıların kanı üzerine kuramayacaklarını öğrenecekler.

Üçüncüsü, 15 yıl boyunca ilk kez bu şekilde radikal bir sağ hükümet kurulabilir. Bu da İsrail, sağının bölgeye yönelik tehdidinin ne derecede olduğunu ortaya koyacaktır."

Hamdan, 'sağcıların gelmesi barış için bir şans olamaz mı?' sorumuza ise şu karşılığı verdi:

"İsrail'de sağcıların başa gelmesi, barış noktasında en radikal kesimin ikna edilmesi için bir şanstır, deniliyor. Ancak ben bunun böyle olmadığını düşünüyorum. İsrail, bugün caydırıcılığını kaybetmektedir. İsrail şu anda kendi iç bünyesindeki en son duvarı devreye sokmaktadır ki o da Siyonist sağdır. Bu sağın kazanması İsrail'in kendi rüyalarına olan güvensizliğini göstermektedir. Livni ve Barak'ın tutumu da Netenyahu'dan farklı bir noktada değildir. Seçim süreci değil seçim sonrası açıklamalar da bu görüşü desteklemektedir. "

HAMAS VE BM YARDIM KURULUŞU UNURWA

"UNURWA, Gazze'de her şeyin kontrolünün Hamas'ta olduğunu bilmektedir. Yine UNURWA, Hamas'ın son savaştaki duruşundan direniş güçlerinin asgari bir mücadele yeteneğine en azından sahip olduğunu anlamış durumda.

Şu anda UNURWA realiteyle dilediği gibi ilişki kurmakta serbesttir. Ancak sonuçta bu realiteyi anlayacaktır. Görevden alınmış dahi olsa Gazze'de bir hükümet vardır. Filistin halkının Gazze Şeridi'ndeki işlerini bu hükümet yürütmektedir. UNURWA da bu doğrultuda hareket etmelidir."

GAZZE'DE ULUSLARARASI GÜÇ MESELESİ

Hamas'ın Lübnan temsilcisi Gazze'ye gönderilmek istenen uluslararası güç meselesine de geniş yer ayırdı:

"Hamas ilk günden şunu ilan etti. Filistin halkı işgalden kurtulma mücadelesi vermektedir. Dolayısıyla ikinci bir işgal gücü daha istememektedir. İşgalcilerin topraklarımızda yeni vekillerini reddetmektedir. Bu nedenle Gazze'ye gelecek her güce 'işgalcilerin yardakçısı' olarak davranacağız.

Türkiye tarafına bu konuda tavrımızı net bir şekilde açıkladık. Türkiye, Filistin halkının razı olmayacağı bir adım atmayacaktır. Diğer hükümetler de bu konuda Filistin halkının çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir. "

LÜBNAN'DAKİ FİLİSTİN MÜLTECİ KAMPLARINDA SON DURUM

"Filistinlilerin Lübnan'daki mülteci kamplarındaki durumu içler acısıdır. Resmi düzeyde Lübnan hükümeti ile diyalog içerisindeyiz. Filistinlilerin haklarını dile getiriyoruz. Çalışma, mülk edinme, ulaşım vb. hakları konusunda çalışıyoruz.

Nitekim bu amaçla Eb'ul Velid Halid Meşal, Lübnan'ı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı ile görüştü. Siyasi liderlerle Filistinlilerin sorunlarını ele aldı. Güvenlik ve yasal durumlarını görüştü.

Biz şu anda tüm direniş gruplarını içine alan bir otorite oluşturmaya çalışıyoruz. Filistinlilerin Lübnan'da tek çatı altında toplanmasını istiyoruz. İnşallah bunda da başarılı olacağız. Filistin kamplarında birçok toplumsal faaliyetlerimiz vardır. Bu çabalar sonuç vermektedir.

Filistinlilerin Lübnan'daki silahı konusu çeşitli şartlarda gelişmiştir. Bunlar direnişin silahıdır, milis silahı değildir. Maalesef bazı hatalar oldu. El Fetih bu konudaki eksiklikler olduğunu söyledi. Ancak Filistinlilerin Lübnan'daki meselesi kapsamlı olarak ele alınmalıdır. Siyasi, insani, toplumsal ve güvenlik konularından ayrılmamalıdır."

(Kaynak: Dünya Bülteni)