İlkav'da “Tevhidi bir amel olarak namaz" konferansı
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Alternatif Eğitim Konferansları 2013-2014 döneminin üçüncü konferansı Şeyho Duman´ın sunumunu yaptığı “Tevhidi bir amel olarak namaz ve yeniden dirilişe vesile olarak değerlendirilmesi“ konulu konferans oldu.
11-12-2013
Açılış Emrullah Ayan Kardeşimizin Kur’an-ı Kerim’den birkaç ayet okuyarak mealini verdikten sonra, Muhterem Hocamız katılımcıları selamlayarak sözlerine başladı.
Biz kulların hayatının bir yolculuk olduğunu, yolculuk esnasında verilen azıkların yeterli olup olmadığını, Allah Rasulünden bize ulaşanların sağlam bir şekilde mi ulaştığını veya ciddi katmaların olup olmadığını dile getirdikten sonra, Tevhid konusuna giriş yapan Muhterem Hocamız; Kur’an-ı Kerimde iki türlü çağrının bulunduğunu, bunların Allah ve Rasulünün çağrısı ile şeytan ve dostlarının çağrısı olduğunu söyledi.
Namazın bir tevhid ve diriliş olduğunu beyan eden Hocamız sözlerine şöyle devam etti,
KELİME-İ TEVHİD’in; Sadece dille söylenen bir söz olmadığını, bu söylemin hayatımıza hakim olması gerektiğini,
KELİME-İ TEVHİD’in; Aynı zamanda hayatımızı Allah’a ısmarlamak manasına geldiğini
KELİME-İ TEVHİD’in; Hayatı bütünüyle tek olana vermek demek olduğunu,
KELİME-İ TEVHİD’in; Emir ve Yasakları O’nun istediği şekilde yapmak olduğunu
KELİME-İ TEVHİD’in; O’nu vekil kılmakla ve dönüşün O’na olacağının bilincinde olmakla gerçekleşebileceğini belirttikten sonra,
Günümüzde Lailahe İllallah demenin yeterli olacağını, ellerinden gelse tevhid cümlesinden “Muhammedur Rasulullah”ı kaldıracaklarını (Sünnet Düşmanlığı olarak ifade etti) ve kişinin amel yapmasada cennete girebileceğini, namazın bir teferruat olduğunu söyleyenlerin İslamın bir disiplin (yaşam tarzı olarak) olduğunu bilmediklerini ve bununla birlikte islami kavramlarımızı bilmediklerini ve bu kavramların içlerinin boşaltıldığını söyledi. Ardından Namazın Tevhid’in bir tezahürü olduğunu ifade etti. Musa, İsa, Şuayb (as) örneğinde olduğu gibi
Disiplin; "Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol!" 11 Hud 112
TEVHİD; Ameldir, Pratiktir.
TEVHİD; Yapacağımız işi Tek olana havale etmektir,
Yoksa onların, Allah’ın dinde izin vermediği şeyi kendileri için meşru kılmış ortakları mı vardır? Eğer “Fasl sözü” olmasaydı, aralarında ceza kesinlikle gerçekleşmişti [işleri bitirilmişti]. Ve şüphesiz zalimler; kendileri için acı bir azap olanlardır. 42 Şura 21
Toplumumuzda diğer bir yanlış anlamanında Lailahe İllallah de istediğin kadar günah işle yine de cennete girersin anlayışı olduğunu, oysa “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” 8 Enfal 24 Ayetinin sadece tevhidi değil amelleri de içine aldığını ve aynı zamanda davete icabet etmeyenlerin birer ölü mesabesinde olduğunu söyledi.
Allah ile Rasulü’nün arasını ayıranların Allah’ın dinini bilmediklerini, Rasulün davetinin Allah’ın daveti olduğunu hatırlattıktan sonra, Ey Peygamber, de ki: “Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır; merhamet sahibidir.” 3 A’li İmran 31 ayetini okudu.
Tevhidin yanlış anlaşılmasının Müslümanlar arasında tefrika ve bölünmelere sebep olduğunu ifade ettikten sonra namazın önemi ile ilgili olarak savaş esnasında dahi Müslümanların nöbetleşe namazı kılıp terk etmediklerini belirtti. Buna rağmen günümüzde ise insanların namazlarını (dinen mazaret kabul edilmeyen durumlara rağmen) kılmadıklarını ve toplu kaza namazı kılmak gibi yanlış ve hatalı bir anlayışın hakim olduğunu anlattıktan sonra, Allah Rasulü (sav)’in bana üç şey sevdirildi “……………namaz ise benim gerçek göz aydınlığım.” Buhârî, teheccüd 16; Müslim, müsafirîn 125 hadisiniaktardı ve namaz üç şeyle kemal olur, dil ile, beden ile, idrak etmek ile, salat bütün amellerimizim cem’idir. (Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. 29 Ankebut 45
Muhterem Hocamız devamında namazın terki ile ilgili olarak Müddessir süresinin
41- Suçlu-günahkarları 42- “Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?” 43- Onlar: “Biz namaz kılanlardan değildik” dediler. 44- “Yoksula yedirmezdik.”45- “(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik.”46- “Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıyorduk.”47- “Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı.” ayetlerini okuyarak cehenneme gidişlerinin en önemli sebeblerinden birinin namazı terk etmeleri olduğunu ve yine Maun Suresi 4. ve 5. ayetlerinde “Vay o namaz kılanların haline, ki onlar; kıldıkları namazdan gafildirler” diye söz edilenlerin namazın kulluğa ne yüklediğini bilmeyenlerin ve namazın içini dolduramayanların kastedildiğini, namazın bir tevhid eylemi olarak Fatiha suresindeki yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz ayetinin iyi anlaşılması gerektiğini ifade etti.
Kur’an-ı Kerimde Namazı ayakta tutmak olarak ifade edildiğini ve aynı zamanda namazın Kulun Rabbi ile konuşması olduğunu anlattı.
Bir soru üzerine Salat Kelimesinin Dua anlamına geldiğini fakat Allah Rasulü nasıl namaz kıldı ise bizimde rükusu, secdesi, kıyamı ve kıraati ile aynı şekilde kılmamız gerektiğini çünkü bunun ameli bir sünnet olduğunu hatırlattı. Rabbim Hocamızdan razı olsun İnşaallah.
(ilkav.org)
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu