"Kandil kültürü" İslam'dan neşvü nema eden bir "çiçeklenme" midir?
"Kandil kültürü" İslam'dan neşvü nema eden bir "çiçeklenme" midir, yoksa İslam tarlasında biten yabani bir ot mudur...
24-02-2021
Yeni Şafak yazarı "Prof. Dr." Ergün Yıldırım, "Kandil gecelerini 'uyduruk din' diye tanımlayanlar, dinin farklı veçhelerini, tezahürlerini ve pratik var oluşlarını görmüyorlar. Dini salt akideye indirgiyorlar... Bu yaklaşım dine en dar bakan zihniyetlerden biri" diyor,"Din kültürü diye de tanımlayabileceğimiz bir boyut var. Yani dinin asıl kaynak ve ilkelerinden ilham alarak gelişen anlamlar dünyası" diye devam ediyor ve "Bu dar zihniyet, dinin tarih ve toplum hayatındaki açılımlarını, neşvelerini ve insani var oluşlarla çiçeklenmelerini görmüyor" hükmünü veriyor."Regaip"le ilgili de "Regaip Kandili, Peygamber’in anne rahmine düşüşü anlatır" ifadesiyle malum saçmalığı tekrarlıyor.İmdi, bizim Kur'anî/Nebevî yaklaşımımızı "dine en dar bakan zihniyet" olarak tanımlayan ve bir akademisyen olmakla birlikte "Regaip Kandili, Peygamber’in anne rahmine düşüşü anlatır" diyerek hurafenin dibini bulan bu arkadaşın şu "çiçeklenme" argümanına kısa bir cevap vermek gerektiğini düşündüm.Bir hususun, pratiğin "dinin tarih ve toplum hayatındaki açılımları, neşvelerini ve insani var oluşlarla çiçeklenmesi" olması için, temelde İslam'ın bir esasına dayanması gerekir. Bu "çiçeğin" kendisinden neşvü nema ettiği tohumun İslam'a ait olması gerekir.Bu konuda Müslümanların tarihinde gelişen vakıf pratiği örnek verilebilir. Bu pratik, neticede Rabbimizin paylaşım ve infak konusundaki emir ve tavsiyelerine dayanmaktadır.Ancak "kandil kültürü" böyle değildir. Dayandığı bir İslami esas olmadığı gibi, bilakis İslam'ın pak tarlasına yabancı kültürlerin bir ayrık otu tohumu olarak atılmış, İslam ekinine zarar veren yabani otlar mesabesindedir. Bütüncül bir hayat programı olan İslam'ı, kitlelerin zihninde özel gün ve gecelere hapsetmekte, bir seremoni dinine indirgemektedir."Kandil geceleri" pratiği, bazılarının savunduğu gibi kitlelerin İslam'la irtibat kurduğu bir köprü olmayıp, aksine yanıltıcı bir dini tatmin oluşturarak, insanları İslam'la sahici bağlar kurmaktan alıkoyan bir afyon işlevi görmektedir.(Şükrü Hüseyinoğlu / İslam ve Hayat)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
- Müslümanlar Olarak Bir “Bayburt Dâvâmız” Olmalı
- Mallar ve canlarla imtihan
- "Türk-İslam sentezi" nedir, İslami açıdan meşruiyeti var mıdır?
- Kur'an'la Hükmetmeyip Onu Mehcur Bırakanların, Onun Yırtılmasını Kınama Hakkı Var mı?
- Kurumsallaşmakla imtihanımız
- Feminizm bir sonuçtur
- Müslüman, Sistemin İçinde mi Olmalı, Dışında mı?
- Selamun Aleykum Arapça, Günaydın Türkçe mi?
Makaleler
Hava Durumu