"Bana" Arama Sonuçları
Kafir/Zalim/Fasık Rejimlerden Kurtulmadan Asla..
Rejim ellerini ovuşturuyor. İşlerini yürüten, değirmenine su götürenlerin muazzam sadakati ve hizmetleri onu daha da muhkemleştiriyor. Ona olan bağlılık en tepeden tabana yayıldıkça, İslami mücadelenin işi daha bir zorlaşıyor.
Rejim ellerini ovuşturuyor. İşlerini yürüten, değirmenine su götürenlerin muazzam sadakati ve hizmetleri onu daha da muhkemleştiriyor. Ona olan bağlılık en tepeden tabana yayıldıkça, İslami mücadelenin işi daha bir zorlaşıyor.
Mekke'yi bir de bu yönden okusak
Peki, böyle özgürlükçü bir toplum neden Muhammed (s.a.s) bana Risalet verildi deyince “Lâ ilâhe illallah” deyin kurtulun çağrısına şiddetle karşı çıktılar? Neydi onları Hz. Peygambere hasım eden?
Peki, böyle özgürlükçü bir toplum neden Muhammed (s.a.s) bana Risalet verildi deyince “Lâ ilâhe illallah” deyin kurtulun çağrısına şiddetle karşı çıktılar? Neydi onları Hz. Peygambere hasım eden?
Kemal Tahir: İngilizler, Vahdettin’i değil Mustafa Kemal’i destekledi
İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.
İzmir Büyükşehir belediyesi başkanının İzmir'in kurtuluş gününde savaşılan düşmanın ismini telaffuz bile etmeden şedit bir Osmanlı aleyhdarlığı yapması konuyu alevlendirdi. Abdülhamid üzerinden yürütülen düşmanlık bu defa Vahidettin üzerinden sürdürüldü. Kemal Tahir bu konuya kafa yormuş, ciddi şekilde araştırmış bir yazarımız. Onun bu konudaki tesbitlerinin yabana atılamıyacak değerde olduğunu düşünüyoruz.
İslamî Dayanışma ‘Oyunları’
Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.
Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.
Bir "şeyh"in ölümü üzerine
Bir tarikat şeyhi ölmekle İslam anlayışı, tasavvuftaki mevkii, İslam’a taban tabana zıt görüşleri de ölmemektedir. Ona gösterilen saygı ve hürmetten, onun görüş, düşünüş ve fikirleri, yaşam biçimi de payını almaktadır. İsmailağa Cemaati diye anılan tarikat, liderlerine ihtiram göstermekten öte, o cemaatin bütün üyeleri gibi bir beşer olan bir kişi nasıl rab edinilir, onun örneğini vermektedir. Kur’an’ın onca uyarılarına, Rasulullah’ın (sav) sakındırmalarına rağmen, büyükler ve reisler Allah’tan başka rab, şerik ve endâd edinilmektedir. Fani bir beşerden, bir ilah yontulmakta, İslam’ın şirk hakkındaki bütün uyarıları hiçe sayılmaktadır.
Bir tarikat şeyhi ölmekle İslam anlayışı, tasavvuftaki mevkii, İslam’a taban tabana zıt görüşleri de ölmemektedir. Ona gösterilen saygı ve hürmetten, onun görüş, düşünüş ve fikirleri, yaşam biçimi de payını almaktadır. İsmailağa Cemaati diye anılan tarikat, liderlerine ihtiram göstermekten öte, o cemaatin bütün üyeleri gibi bir beşer olan bir kişi nasıl rab edinilir, onun örneğini vermektedir. Kur’an’ın onca uyarılarına, Rasulullah’ın (sav) sakındırmalarına rağmen, büyükler ve reisler Allah’tan başka rab, şerik ve endâd edinilmektedir. Fani bir beşerden, bir ilah yontulmakta, İslam’ın şirk hakkındaki bütün uyarıları hiçe sayılmaktadır.
İtalyan genç Andera Lazaro ile, hidâyet serüveni üzerine söyleşi
Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan Andera Lazaro, İtalyan bir faşistken yaptığı araştırma ve okumalar sonucu İslam’ın hakikat olduğuna iman etmiş. İyi bir kitap kurdu ve ilim aşığı olan İtalyan genç; “İslam bana niçin yaratıldığımı, hayatımdaki gayemin ne olması gerektiğini net bir şekilde açıklıyor. Yeryüzünde neler yapmalıyız ve nasıl yapmalıyız meselesinde de bana yol gösteriyor. Ölümden sonraki hayatla ilgili sorularıma da cevaplar veriyor. Bu sorulara verilen cevaplar Kierkegaard veya Nietzsche gibi yaratılmış insanların verdiği cevaplar değil. Bizzat yaratanın, herkesi ve her şeyi kuşatan Allah’ın verdiği cevaplar.” diyor. Fatih’teki Şekerci Han’da saatler süren sohbetimiz esnasında kendisinden İslam, Batı, Müslümanlar ve mühtedilerle ilgili önemli tespitler dinlediğimiz Ömer’le yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.
Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan Andera Lazaro, İtalyan bir faşistken yaptığı araştırma ve okumalar sonucu İslam’ın hakikat olduğuna iman etmiş. İyi bir kitap kurdu ve ilim aşığı olan İtalyan genç; “İslam bana niçin yaratıldığımı, hayatımdaki gayemin ne olması gerektiğini net bir şekilde açıklıyor. Yeryüzünde neler yapmalıyız ve nasıl yapmalıyız meselesinde de bana yol gösteriyor. Ölümden sonraki hayatla ilgili sorularıma da cevaplar veriyor. Bu sorulara verilen cevaplar Kierkegaard veya Nietzsche gibi yaratılmış insanların verdiği cevaplar değil. Bizzat yaratanın, herkesi ve her şeyi kuşatan Allah’ın verdiği cevaplar.” diyor. Fatih’teki Şekerci Han’da saatler süren sohbetimiz esnasında kendisinden İslam, Batı, Müslümanlar ve mühtedilerle ilgili önemli tespitler dinlediğimiz Ömer’le yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’nde resmi Tefsir yazma süreci
Bu arzusunu ve hatta mücbir olan sebebini başka muhitlerde de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şer’iye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi ve sözüne inandığım bazı zatlar şu malumatı vermişlerdi: “Gazi, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslamlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’an’ı da İslamlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”
Bu arzusunu ve hatta mücbir olan sebebini başka muhitlerde de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şer’iye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi ve sözüne inandığım bazı zatlar şu malumatı vermişlerdi: “Gazi, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslamlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’an’ı da İslamlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”
İstanbul Sözleşmesi üzerinden çirkin şantaj (HABER-VİDEO)
İstanbul Sözleşmesinin ortaya çıkardığı tehlikeye dikkat çeken Hak ve Kardeşlik Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Naki Erdemir "Kadının beyanı esastır dendiği zaman ülke çöküyor. Ben fakültede ders arasında odamın kapısını arkadan kilitliyorum. Bir öğrenci geldi bana dedi ki ‘Benim okulum uzayacak, aileni düşünüyorsan, kariyerini düşünüyorsan geçireceksin. Türkiye seni tanıyor, perişan ederim seni’ dedi. Bu bayan öğrenciyi dersten geçirmek zorunda kaldım. " dedi
İstanbul Sözleşmesinin ortaya çıkardığı tehlikeye dikkat çeken Hak ve Kardeşlik Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Naki Erdemir "Kadının beyanı esastır dendiği zaman ülke çöküyor. Ben fakültede ders arasında odamın kapısını arkadan kilitliyorum. Bir öğrenci geldi bana dedi ki ‘Benim okulum uzayacak, aileni düşünüyorsan, kariyerini düşünüyorsan geçireceksin. Türkiye seni tanıyor, perişan ederim seni’ dedi. Bu bayan öğrenciyi dersten geçirmek zorunda kaldım. " dedi
''Vicdan'' ve ''Akıl'' üzerine...
Ben bu tanımlamada, vicdan ile akıl kavramlarının birbirinden farklı anlamı haiz olduklarını belirttim fakat bunu düalist bir perspektif üzerinden yapmadım. Çünkü iki kavram da aynı noktaya ulaşma gayesini taşırlar, şu farkla ki; biri diğeri üzerinde denetim etkisine sahiptir. Karşı taraf ise söz konusu kavramların iç içe geçmiş, yani aynı anlama gelen ve birbirini tamamlayan mefhumlar olduğunu savundu. Ve bana “conscientia” (bu kavram etimolojik olarak latince kökenli olup genelde vicdan, bilinç olarak çevirilir) kavramı üzerine düşünmemi ve bu bağlamda Spinoza’nın, “Aklın Islahı” kitabını incelememi tavsiye etti.
Ben bu tanımlamada, vicdan ile akıl kavramlarının birbirinden farklı anlamı haiz olduklarını belirttim fakat bunu düalist bir perspektif üzerinden yapmadım. Çünkü iki kavram da aynı noktaya ulaşma gayesini taşırlar, şu farkla ki; biri diğeri üzerinde denetim etkisine sahiptir. Karşı taraf ise söz konusu kavramların iç içe geçmiş, yani aynı anlama gelen ve birbirini tamamlayan mefhumlar olduğunu savundu. Ve bana “conscientia” (bu kavram etimolojik olarak latince kökenli olup genelde vicdan, bilinç olarak çevirilir) kavramı üzerine düşünmemi ve bu bağlamda Spinoza’nın, “Aklın Islahı” kitabını incelememi tavsiye etti.
Yeni Müslüman olan Pierre Weijers ilk ramazanını anlattı
Pierre Weijers, “Ramazanda beni en çok etkileyen şey, dayanışma, kardeşlik ve insanların bana destek olup yardım etmesi oldu. Ramazanı yaşamak çok güzel bir duygu” dedi.
Pierre Weijers, “Ramazanda beni en çok etkileyen şey, dayanışma, kardeşlik ve insanların bana destek olup yardım etmesi oldu. Ramazanı yaşamak çok güzel bir duygu” dedi.
Çin kampında cehennemi yaşadım
Pekin’in tanıklar, uydu görüntüleri, onlarca kayıda rağmen ısrarla reddettiği toplama kamplarını bu defa da Çin’in Kazak asıllı Müslüman vatandaşları anlattı. Bir mahkum “Bana cehennemi yaşattılar” vahşeti ağlayarak dünyaya duyurdu.
Pekin’in tanıklar, uydu görüntüleri, onlarca kayıda rağmen ısrarla reddettiği toplama kamplarını bu defa da Çin’in Kazak asıllı Müslüman vatandaşları anlattı. Bir mahkum “Bana cehennemi yaşattılar” vahşeti ağlayarak dünyaya duyurdu.
Muhammed (s.a.s) bize misafir olarak gelse!
Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?
Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?
Yalnızlık ve ıssızlık iki ayrı kavram, ıssızlık ise en öldürücü durum
Bir başka araştırma bulgusu 2009 yılında yayımlanıyor ve ıssızlığın bulaşıcı olduğu tespitini yapıyor. Issızlık, insanın derinden hissettiği terk edilmişlik, değer verilmemek, işe yaramamak gibi hislerin yaşandığı bir durum. Kişi bu durumda yalnız kalmayıp aksine insanların arasına karışıyorsa, bu duygularını diğer insanlara da bulaştırıyor. Beynimizde bulunan ayna nöronları, karşımızdaki insanın his ve duygularını, davranışlarını biz farkında olmadan kopya ediyor. Bu bulgu, atalarımızı bir kez daha haklı çıkarıyor: “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.”
Bir başka araştırma bulgusu 2009 yılında yayımlanıyor ve ıssızlığın bulaşıcı olduğu tespitini yapıyor. Issızlık, insanın derinden hissettiği terk edilmişlik, değer verilmemek, işe yaramamak gibi hislerin yaşandığı bir durum. Kişi bu durumda yalnız kalmayıp aksine insanların arasına karışıyorsa, bu duygularını diğer insanlara da bulaştırıyor. Beynimizde bulunan ayna nöronları, karşımızdaki insanın his ve duygularını, davranışlarını biz farkında olmadan kopya ediyor. Bu bulgu, atalarımızı bir kez daha haklı çıkarıyor: “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.”
Benim suçum neydi?
İşgalci İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu sağ bacağını kaybeden 13 yaşındaki Filistinli Muhammed, “Benim suçum neydi? İsrail, hangi suçumdan dolayı bana ateş açtı?” diye soruyor.
İşgalci İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu sağ bacağını kaybeden 13 yaşındaki Filistinli Muhammed, “Benim suçum neydi? İsrail, hangi suçumdan dolayı bana ateş açtı?” diye soruyor.
Cumhurbaşkanına açık mektup
Yazacağım bu zulüm kanunlarını öncelikle Cumhurbaşkanı olduğunuzu unutup “ben herhangi bir vatandaş olsaydım ve bu kanunlar bana uygulansaydı ne hissederdim” diye okumanızı ve ardından “bu kanunlar onun döneminde çıkmış ve imzası olan bir lider bunun hesabını Allah’a nasıl verir” diye muhasebe yapmazınız istirham ediyorum.
Yazacağım bu zulüm kanunlarını öncelikle Cumhurbaşkanı olduğunuzu unutup “ben herhangi bir vatandaş olsaydım ve bu kanunlar bana uygulansaydı ne hissederdim” diye okumanızı ve ardından “bu kanunlar onun döneminde çıkmış ve imzası olan bir lider bunun hesabını Allah’a nasıl verir” diye muhasebe yapmazınız istirham ediyorum.
İsveçli papaz, Batılıların ezberini bozdu: Müslümanlar gerçekten de ne kadar tehlikeli insanlar!
İsveç Kilise Birliği Sol Bölge Başkanı Stefan Lindquist'in sosyal medyada Müslümanlar hakkında yazdığı makale, hem beğeni ve paylaşım rekoru kırdı hem de ülkenin önde gelen gazetelerinde yer buldu. Lindquist, ''Bir Müslüman, bana taze yumurta getirdi. Bir diğeri hatırımı sordu. Bir başkasıysa arabam tamirde olduğu için istediğim yere aracıyla bırakmayı teklif etti. Parası olmayan arkadaşının evine sürekli yemek götüren bir Müslüman tanıyorum. Müslümanlar, gerçekten de ne kadar tehlikeli ve itici insanlar. '' ifadelerini kullandı.
İsveç Kilise Birliği Sol Bölge Başkanı Stefan Lindquist'in sosyal medyada Müslümanlar hakkında yazdığı makale, hem beğeni ve paylaşım rekoru kırdı hem de ülkenin önde gelen gazetelerinde yer buldu. Lindquist, ''Bir Müslüman, bana taze yumurta getirdi. Bir diğeri hatırımı sordu. Bir başkasıysa arabam tamirde olduğu için istediğim yere aracıyla bırakmayı teklif etti. Parası olmayan arkadaşının evine sürekli yemek götüren bir Müslüman tanıyorum. Müslümanlar, gerçekten de ne kadar tehlikeli ve itici insanlar. '' ifadelerini kullandı.
Duma'daki kimyasal katliamda kızı katledilen baba: Kalk kızım bana çikolata getir de yeniden
Suriye'de Esed rejiminin abluka altındaki Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrolündeki son nokta olan Duma ilçesine düzenlediği ve 80'e yakın mazlumun katledildiği kimyasal silah saldırısına ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Katliam sonrası kaydedilen bir görüntüde katledilen kızının başında ağlayan sivil bir baba, "Kızım beni affet. Bak sana ne aldım bak. Hadi kalk uyan, yüzünü göreyim. Kalk kızım 'bana çikolata getir' deyiver yeniden." diye ağıt yakıyor.
Suriye'de Esed rejiminin abluka altındaki Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrolündeki son nokta olan Duma ilçesine düzenlediği ve 80'e yakın mazlumun katledildiği kimyasal silah saldırısına ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Katliam sonrası kaydedilen bir görüntüde katledilen kızının başında ağlayan sivil bir baba, "Kızım beni affet. Bak sana ne aldım bak. Hadi kalk uyan, yüzünü göreyim. Kalk kızım 'bana çikolata getir' deyiver yeniden." diye ağıt yakıyor.
Erdoğan'dan Kur'an okuyan gençlere: Kur'an'ı burada değil kabirlerde okuyacaksınız (VİDEO)
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan partisinin Giresun Kongresinde Kur'an okuyan gençlere hitaben "Gençler, onları siz bana bırakın. Bunları inşallah kabristanlarda okuyun" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan partisinin Giresun Kongresinde Kur'an okuyan gençlere hitaben "Gençler, onları siz bana bırakın. Bunları inşallah kabristanlarda okuyun" ifadelerini kullandı.
Makaleler
Hava Durumu