"Buras" Arama Sonuçları
"Direnmekten vazgeçmeyeceğiz"
İşgal çetesinin, Gazze Şeridi’nde 4 ayı aşkın süredir devam eden saldırılarında evi yıkılan ve yaralanan Filistinli Eymen Ehil, “Ölüyoruz, sesimizi duyan yok” sözleriyle dünyaya seslendi. Ehil, “Direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Bütün çocuklarımızı da öldürseler direnmeye devam edeceğiz. Burası bizim vatanımız, onu kimseye bırakamayız” diye konuştu.
İşgal çetesinin, Gazze Şeridi’nde 4 ayı aşkın süredir devam eden saldırılarında evi yıkılan ve yaralanan Filistinli Eymen Ehil, “Ölüyoruz, sesimizi duyan yok” sözleriyle dünyaya seslendi. Ehil, “Direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Bütün çocuklarımızı da öldürseler direnmeye devam edeceğiz. Burası bizim vatanımız, onu kimseye bırakamayız” diye konuştu.
Medyanın gücü mü, gücün medyası mı?
İşte “medyanın gücü” ile “gücün medyası”nın ayrılış noktası tam da burasıdır. Bu iki tanımı yapmakla, “sözün gücü” ile “gücün sözü” arasındaki akidevi, ahlaki, ontolojik farktan söz etmekteyiz.
İşte “medyanın gücü” ile “gücün medyası”nın ayrılış noktası tam da burasıdır. Bu iki tanımı yapmakla, “sözün gücü” ile “gücün sözü” arasındaki akidevi, ahlaki, ontolojik farktan söz etmekteyiz.
Cihad mefhumu üzerine
Cihad kelimesinin karşılığı "savaş" değildir! Burası iyi anlaşılmalıdır. Cihad, yukarıda da açıkladığımız gibi, Allah'ın dinini O'nun rızası için ve razı olduğu şekilde her tarafa ulaştırmak için yapılan her türlü faaliyet ve harekettir. Savaşmaya ise Arapça “kıtal” denir ve kıtal, Cihadın sadece bir bölümünü ihtiva eder.
Cihad kelimesinin karşılığı "savaş" değildir! Burası iyi anlaşılmalıdır. Cihad, yukarıda da açıkladığımız gibi, Allah'ın dinini O'nun rızası için ve razı olduğu şekilde her tarafa ulaştırmak için yapılan her türlü faaliyet ve harekettir. Savaşmaya ise Arapça “kıtal” denir ve kıtal, Cihadın sadece bir bölümünü ihtiva eder.
İşte çağdaş Türkiye!
Burası 21. yüzyıl Türkiyesi. "Ebedi şef" M. Kemal'in, 100. yılını kutlamaya hazırlanan çağdaş Türkiyesi yani. İşbu çağdaşlığın tezahürü olarak İstanbul'da bir tiyatroda yaşanan şu rezil, alçakça olay, "işte çağdaş Türkiye" mottosuna uygun düşer nitelikte.
Burası 21. yüzyıl Türkiyesi. "Ebedi şef" M. Kemal'in, 100. yılını kutlamaya hazırlanan çağdaş Türkiyesi yani. İşbu çağdaşlığın tezahürü olarak İstanbul'da bir tiyatroda yaşanan şu rezil, alçakça olay, "işte çağdaş Türkiye" mottosuna uygun düşer nitelikte.
İzmir'de başörtülü kadına alçak saldırı
İzmir'de belediye otobüsünde başörtülü kadına gerçekleştirilen saldırının görüntüleri ortaya çıktı! Başörtülü kadına yumruklu saldırıyı gerçekleştiren "Atatürk kıyafet inkılabı çıkardı. Sen ihanet ediyorsun. Burası çağdaş bir ülke. Gerici değiliz. Atatürk’e karşı geliyorsun" diyerek darp ettiği belirlendi...
İzmir'de belediye otobüsünde başörtülü kadına gerçekleştirilen saldırının görüntüleri ortaya çıktı! Başörtülü kadına yumruklu saldırıyı gerçekleştiren "Atatürk kıyafet inkılabı çıkardı. Sen ihanet ediyorsun. Burası çağdaş bir ülke. Gerici değiliz. Atatürk’e karşı geliyorsun" diyerek darp ettiği belirlendi...
Muhammed (s.a.s) bize misafir olarak gelse!
Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?
Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?
Bize ne oldu...
Neticede Geldiğimiz 2018 yılı içinde “Burası Türkiye, cinnet geçirenlerin, kendi çocuğunu öldürenlerin, kardeşine tecavüz edenlerin, yeğenlerine tecavüz edenlerin, çocukların taciz edildiği ve her türlü ahlaksızlığı kolayca yapanların ülkesi... Anne-baba bir olup kendi çocuğunu öldürüyor. “ cümlesinin kurulmasına maalesef neden oluyordu.
Neticede Geldiğimiz 2018 yılı içinde “Burası Türkiye, cinnet geçirenlerin, kendi çocuğunu öldürenlerin, kardeşine tecavüz edenlerin, yeğenlerine tecavüz edenlerin, çocukların taciz edildiği ve her türlü ahlaksızlığı kolayca yapanların ülkesi... Anne-baba bir olup kendi çocuğunu öldürüyor. “ cümlesinin kurulmasına maalesef neden oluyordu.
Nereye dönecekler?
Seçim atmosferinde atılan nutuklar bağlamında, muhalefet adaylarının sarf ettiği “Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz!”, “Burası aşevi değil. Kapatırım kapıları, orda kalırsın!”, “Memlekette insanımız muhtaç durumdayken, Suriyelileri mi besleyeceğiz?” türünden cümleleri sıklıkla duyar olduk. Suriye’deki savaşın nasıl ve neden başladığı tartışmaları bir yana, bu cümleleri kuranların, Suriye’de olan-bitenden pek haberlerinin olmadığı ve hadiseleri bambaşka bir yerinden tuttukları anlaşılıyor.
Seçim atmosferinde atılan nutuklar bağlamında, muhalefet adaylarının sarf ettiği “Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz!”, “Burası aşevi değil. Kapatırım kapıları, orda kalırsın!”, “Memlekette insanımız muhtaç durumdayken, Suriyelileri mi besleyeceğiz?” türünden cümleleri sıklıkla duyar olduk. Suriye’deki savaşın nasıl ve neden başladığı tartışmaları bir yana, bu cümleleri kuranların, Suriye’de olan-bitenden pek haberlerinin olmadığı ve hadiseleri bambaşka bir yerinden tuttukları anlaşılıyor.
Furkan ayı, hakla bâtılı ayırma ayıdır Ramazan
Sözü geçen ayette “eğri ile doğrunun bir birinden ayrılması” üzerinde düşünmeye daha çok ihtiyacımız olsa gerektir. Allah resulünün muhatap olduğu ilk vahiyle birlikte yeni bir düzenin temelleri Ramazan ayında atılmıştır. Bu ay hak ile batılın bir birinden iyice ayrıldığı, hakkın tüm delilleriyle meydana çıkıp batılın bütün kirli oyunlarını bozduğu, tahakkümüne son verdiği ay olması bakımından kıymetlidir. Bizim meselemizde burasıdır.
Sözü geçen ayette “eğri ile doğrunun bir birinden ayrılması” üzerinde düşünmeye daha çok ihtiyacımız olsa gerektir. Allah resulünün muhatap olduğu ilk vahiyle birlikte yeni bir düzenin temelleri Ramazan ayında atılmıştır. Bu ay hak ile batılın bir birinden iyice ayrıldığı, hakkın tüm delilleriyle meydana çıkıp batılın bütün kirli oyunlarını bozduğu, tahakkümüne son verdiği ay olması bakımından kıymetlidir. Bizim meselemizde burasıdır.
Burası Doğu Guta... Esed rejiminin yıktığı camide ezanlar susmadı
Doğu Guta'da Esed rejiminin harabeye çevirdiği Huzeyfe Camisinde günde beş vakit ezan sesi yükselmeye devam ediyor.
Doğu Guta'da Esed rejiminin harabeye çevirdiği Huzeyfe Camisinde günde beş vakit ezan sesi yükselmeye devam ediyor.
Sistem dönüşürken, Müslümanlar nasıl vaziyet alıyor?
Meselemizin düğümlendiği nokta tam da burasıdır. Sistemin kendine dair chek-up’ı, birtakım insanları heyecanlandırmakta, bunun İslam yönünde bir değişimin belirtileri olduğu zehabına kapılmaktadırlar. Hakla batıl da tam olarak burada karıştırılmaktadır. Halbuki İslam’ı inançlardan bir inanç, dinlerden bir din (religion) olarak konumlandırmış olan Sistemin tam bir genetik değişikliğe giderek, İslam’ı tek Din, yegane hakikat, geçerli olan tek yaşam biçimi / dünya düzeni olarak intihap ve ilan ettiğini sanmak büyük bir aldanıştır.
Meselemizin düğümlendiği nokta tam da burasıdır. Sistemin kendine dair chek-up’ı, birtakım insanları heyecanlandırmakta, bunun İslam yönünde bir değişimin belirtileri olduğu zehabına kapılmaktadırlar. Hakla batıl da tam olarak burada karıştırılmaktadır. Halbuki İslam’ı inançlardan bir inanç, dinlerden bir din (religion) olarak konumlandırmış olan Sistemin tam bir genetik değişikliğe giderek, İslam’ı tek Din, yegane hakikat, geçerli olan tek yaşam biçimi / dünya düzeni olarak intihap ve ilan ettiğini sanmak büyük bir aldanıştır.
“Cüppeli” “Din”in hakikat korkusu
Aşırı Şiaist ya da Sünnist tutulmanın gadrine uğrayan Ali Şeriati’nin, “Cüppeli din” zihniyetini bu kadar rahatsız etmesi normaldir. Bununla kalmayarak, “dine karşı din” hareketlerine ilham kaynağı olmasına vesile olan “Cüppeli din”in temsilcisi olan Cüppeli Ahmet, Ali Şeriati’nin Şiaist olduğu yanılgısı ve Sünnist tutulmanın cezbesi altında, “Kahrolsun Ehl-i Sünnet dışı akımlara mensup olanlar” diyerek kendisine yakışan bir üslupla, bağlılarına yemin ettirmektedir. Hakiki dinin içine boşaltan ve İslam dünyasının bugünlere gelmesine vesile olan kavmiyetçilik ve iktidarla örülü “mezhebizm”in geldiği nokta ne yazık ki burasıdır.
Aşırı Şiaist ya da Sünnist tutulmanın gadrine uğrayan Ali Şeriati’nin, “Cüppeli din” zihniyetini bu kadar rahatsız etmesi normaldir. Bununla kalmayarak, “dine karşı din” hareketlerine ilham kaynağı olmasına vesile olan “Cüppeli din”in temsilcisi olan Cüppeli Ahmet, Ali Şeriati’nin Şiaist olduğu yanılgısı ve Sünnist tutulmanın cezbesi altında, “Kahrolsun Ehl-i Sünnet dışı akımlara mensup olanlar” diyerek kendisine yakışan bir üslupla, bağlılarına yemin ettirmektedir. Hakiki dinin içine boşaltan ve İslam dünyasının bugünlere gelmesine vesile olan kavmiyetçilik ve iktidarla örülü “mezhebizm”in geldiği nokta ne yazık ki burasıdır.
Burası Suriye: Yerden ekmek kırıntısı topladılar (VİDEO)
Suriye'nin başkenti Şam'ın Hacerül Esved bölgesinde bulunan iki küçük çocuk, yol kenarında bulunan ekmek kırıntılarını toplayarak karınlarını doyurmaya çalıştı. Acı tablo o an yanlarında bulunan bir kişi tarafından kameraya alındı. Kendilerine hiçbir yardımın yapılmadığını söyleyen küçük kız, toprakla iç içe girmiş olan ekmek kırıntılarını ayırdıktan sonra ağzına atıyor. Kardeşiyle birlikte karınlarını doyurmaya çalışan bu iki çocuğun yaşadığı açlık dramı internet dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Suriye'nin başkenti Şam'ın Hacerül Esved bölgesinde bulunan iki küçük çocuk, yol kenarında bulunan ekmek kırıntılarını toplayarak karınlarını doyurmaya çalıştı. Acı tablo o an yanlarında bulunan bir kişi tarafından kameraya alındı. Kendilerine hiçbir yardımın yapılmadığını söyleyen küçük kız, toprakla iç içe girmiş olan ekmek kırıntılarını ayırdıktan sonra ağzına atıyor. Kardeşiyle birlikte karınlarını doyurmaya çalışan bu iki çocuğun yaşadığı açlık dramı internet dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Yermuk: Açlıktan ölüm kampı (VİDEO)
Suriye Ordusunca abluka altına alınan Şam’ın merkez semti Yermuk’ta açlık her yerde kol geziyor. Filistinlilerin yaşadığı ve daha sonra büyük bir semte dönüşen Yermuk mülteci kampı 200 gündür abluka altında. Burası Başkanlık Sarayı’na 20 dakika uzaklıkta.
Suriye Ordusunca abluka altına alınan Şam’ın merkez semti Yermuk’ta açlık her yerde kol geziyor. Filistinlilerin yaşadığı ve daha sonra büyük bir semte dönüşen Yermuk mülteci kampı 200 gündür abluka altında. Burası Başkanlık Sarayı’na 20 dakika uzaklıkta.
Faruk Beşer Mekke'den yazdı
Diğer yönden hac bölgesel ve etnik farklılıkları birleştiren en üst düzeyde bir kongre. Burası maveraya doğru giden sürekli bir hareketin son toplanma yeri.
Diğer yönden hac bölgesel ve etnik farklılıkları birleştiren en üst düzeyde bir kongre. Burası maveraya doğru giden sürekli bir hareketin son toplanma yeri.
Humus katliamından yürek yakan görüntüler (VİDEO)
Burası Humus... Silah sesleri ve tekbirler birbirine karışırken, her yerden alievler ve feryatlar yükseliyor... İşte Humus'ta yaşanan katliamdan ilk görüntüler:
Burası Humus... Silah sesleri ve tekbirler birbirine karışırken, her yerden alievler ve feryatlar yükseliyor... İşte Humus'ta yaşanan katliamdan ilk görüntüler:
“Burası gâvur memleketi mi hocam!”
Başörtüsü yüzünden Kemalist zulme maruz kalan Aytaç Kılınç, yaşadıklarını anlattı.
Başörtüsü yüzünden Kemalist zulme maruz kalan Aytaç Kılınç, yaşadıklarını anlattı.
Makaleler
Hava Durumu