"FEM" Arama Sonuçları
Feminizm bir sonuçtur
Şapkayı önümüze koyup gerçekten bir muhasebe yapmak şarttır. Cumhuriyet tarihinden bu yana bu toplumda kendilerini İslâm’a nispet eden sözüm ona Müslümanlar kadına hiç bir şey veremedi. Toplumu yetiştiren kadınlar cahil bırakıldı, yetmedi bir de Allah’ın verdiği haklar, fetvalarla elinden alındı.
Şapkayı önümüze koyup gerçekten bir muhasebe yapmak şarttır. Cumhuriyet tarihinden bu yana bu toplumda kendilerini İslâm’a nispet eden sözüm ona Müslümanlar kadına hiç bir şey veremedi. Toplumu yetiştiren kadınlar cahil bırakıldı, yetmedi bir de Allah’ın verdiği haklar, fetvalarla elinden alındı.
Prof. Dr. İhsan Toker: “Kadın sorunu” olarak sunulan ambalaja dikkat edelim (HABER-VİDEO)
Prof. Toker, Feminizm ile başlayarak Kadın Hakları olarak devam eden ve bugün Toplumsal Cinsiyet adı altında sürdürülen çabaların, dini de kapsayan Gelenek anlayışının tamamen karşısında, cinsiyet tahayyülü noktasında empoze edilen anlayışların yeniden üretilmesi olduğunu söyledi.
Prof. Toker, Feminizm ile başlayarak Kadın Hakları olarak devam eden ve bugün Toplumsal Cinsiyet adı altında sürdürülen çabaların, dini de kapsayan Gelenek anlayışının tamamen karşısında, cinsiyet tahayyülü noktasında empoze edilen anlayışların yeniden üretilmesi olduğunu söyledi.
Feminizmin çeşitleri
Postmodernist feminizm ne kadar çok insan varsa o kadar fazla kimlik vardır der. Böylelikle cinsiyetsiz bir toplumu kabul eder. Biyolojik bir cinsiyetten ziyade herkesin kendini hissettiği, kabul ettiği cinsel kimliğini merkeze alır.
Postmodernist feminizm ne kadar çok insan varsa o kadar fazla kimlik vardır der. Böylelikle cinsiyetsiz bir toplumu kabul eder. Biyolojik bir cinsiyetten ziyade herkesin kendini hissettiği, kabul ettiği cinsel kimliğini merkeze alır.
Feminizm üzerine değerlendirmeler
Feminizm tarihsel sürecin içinde dönemin şartlarına göre veya lokal yahut global olarak bir takım değişikliklere uğramıştır. Feminist hareket birinci dalga feminizmiyle başlar ve onsekizinci yüzyılda ortaya çıkar. Feminizm üç aşamada kendini ifade eder ve her dalga kendi içerisinde farklı konulara odaklanır. Birinci dalga feminizm ondokuzuncu yüzyıl ile yirminci yüzyılın ilk dönemlerinde etkin olup kadının seçme yani oy verme hakkını savunur.
Feminizm tarihsel sürecin içinde dönemin şartlarına göre veya lokal yahut global olarak bir takım değişikliklere uğramıştır. Feminist hareket birinci dalga feminizmiyle başlar ve onsekizinci yüzyılda ortaya çıkar. Feminizm üç aşamada kendini ifade eder ve her dalga kendi içerisinde farklı konulara odaklanır. Birinci dalga feminizm ondokuzuncu yüzyıl ile yirminci yüzyılın ilk dönemlerinde etkin olup kadının seçme yani oy verme hakkını savunur.
Neden, birbirimizi ıslah etmekte başarısız olduk?
Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmekte örneklik ve öncülük edecek “vasat ümmet” birlikteliğinin oluşup sürdürülebilmesi ve yozlaşmalara kapının kapatılabilmesi için en önemli görevimiz, diğer kesimlere yapmakla yükümlü kılındığımız “emr-i bi’l maruf ve nehy-i ani’l münker” vazifemizi öncelikle birbirimize karşı kendi içimizde gerçekleştirmemizdir.
Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmekte örneklik ve öncülük edecek “vasat ümmet” birlikteliğinin oluşup sürdürülebilmesi ve yozlaşmalara kapının kapatılabilmesi için en önemli görevimiz, diğer kesimlere yapmakla yükümlü kılındığımız “emr-i bi’l maruf ve nehy-i ani’l münker” vazifemizi öncelikle birbirimize karşı kendi içimizde gerçekleştirmemizdir.
Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, kadına biçtiği model tam bir enkaz şeklindedir
Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, toplum içinde kadına biçtiği model ise tam bir enkaz şeklindedir. Kadınla erkeği sürekli birbirine rakip gören, içi boşaltılmış EŞİTLİK kavramını kullanarak, kadınların birçoğunun feminist bir yaklaşımla erkeklere düşman olmasına sebebiyet veren hastalıklı bu kafa, toplumun inşası için olmazsa olmaz, huzur ve barış içinde yaşaması gereken erkek ve kadın karakterinin birbirleriyle çekişmesine ve birbirlerine karşı üstünlük kurmalarına sebebiyet vererek insanlığın fıtri kodlarıyla oynamıştır.
Günümüz çağdaş, Kemalist, Laik zihniyetin, toplum içinde kadına biçtiği model ise tam bir enkaz şeklindedir. Kadınla erkeği sürekli birbirine rakip gören, içi boşaltılmış EŞİTLİK kavramını kullanarak, kadınların birçoğunun feminist bir yaklaşımla erkeklere düşman olmasına sebebiyet veren hastalıklı bu kafa, toplumun inşası için olmazsa olmaz, huzur ve barış içinde yaşaması gereken erkek ve kadın karakterinin birbirleriyle çekişmesine ve birbirlerine karşı üstünlük kurmalarına sebebiyet vererek insanlığın fıtri kodlarıyla oynamıştır.
Bunu da gördük: Türkiye’de ilk "Müslüman" feminist kadın derneği
Havle Kadın Derneği 2018’in Ekim ayında "Müslüman" - Feminist bir grubun bir araya gelmesiyle kuruldu. Bir internet sitesi, isimlerinin Mücadele Süresi'nden geldiğini ifade eden Havle’nin kadınlarıyla dernekleşme süreçlerini, Müslümanlık ve feminizm kavramlarının ilişkilendirilmesini ve derneğin gelecek planlarını konuştu. "Müsüman" feministler, temel amaçlarının feminist harekete Müslüman kadınların dahiliyetini artırmak olduğunu söylüyor.
Havle Kadın Derneği 2018’in Ekim ayında "Müslüman" - Feminist bir grubun bir araya gelmesiyle kuruldu. Bir internet sitesi, isimlerinin Mücadele Süresi'nden geldiğini ifade eden Havle’nin kadınlarıyla dernekleşme süreçlerini, Müslümanlık ve feminizm kavramlarının ilişkilendirilmesini ve derneğin gelecek planlarını konuştu. "Müsüman" feministler, temel amaçlarının feminist harekete Müslüman kadınların dahiliyetini artırmak olduğunu söylüyor.
"Kadının beyanı esastır" zulmünün kurbanlarından birinin eşinin isyanı
Kadriye Ç.'nin Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Kasımpaşa Çocuk Yuvası’nda 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği iddiasıyla 2 yıldır tutuklu olan eşine dair Sema Maraşlı’ya yazdığı mektup AKP'nin feminist kadın politikalarının getirdiği "kadının beyanı esastır" zulmünün nelere yol açtığını ortaya koyar nitelikte.
Kadriye Ç.'nin Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Kasımpaşa Çocuk Yuvası’nda 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği iddiasıyla 2 yıldır tutuklu olan eşine dair Sema Maraşlı’ya yazdığı mektup AKP'nin feminist kadın politikalarının getirdiği "kadının beyanı esastır" zulmünün nelere yol açtığını ortaya koyar nitelikte.
Hanım teyzeler Oruç Babaya, Vekil ablalar Anıtkabir'e
Malumunuz dün sözde ''Dünya Kadınlar Günü''ydü. Allah'ın dünyasında Allah'ın dediği olmalı hakikatinin hilafına dünyayı cehenneme çeviren, feminizm gibi batıl dinlerle güya kadına sahip çıkma adına onu daha fazla sömürüp metalaştıranlar lutfedip (!) senenin belli günlerini göz boyamak maksatlı kadınlara tahsis etmişler. Sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın geçen sene kaleme aldığı makaleyi önemine binaen ve dile getirdiği hususlar itibariyle hala geçerliliğini korumasından dolayı yeniden dikkatlerinize arz ediyoruz.
Malumunuz dün sözde ''Dünya Kadınlar Günü''ydü. Allah'ın dünyasında Allah'ın dediği olmalı hakikatinin hilafına dünyayı cehenneme çeviren, feminizm gibi batıl dinlerle güya kadına sahip çıkma adına onu daha fazla sömürüp metalaştıranlar lutfedip (!) senenin belli günlerini göz boyamak maksatlı kadınlara tahsis etmişler. Sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın geçen sene kaleme aldığı makaleyi önemine binaen ve dile getirdiği hususlar itibariyle hala geçerliliğini korumasından dolayı yeniden dikkatlerinize arz ediyoruz.
Feministler ve erken evlilik
Üniversite mezunlarının diploma kibri ile “Ayy yazııık! İnsancıklar okuyamamış.” küçümsemesi aslında kendinin de okuyamadığını gösterir. Âyet-i Kerime’de buyrulduğu gibi “Nice kitap taşıyan eşekler vardır.” Allah onlardan etmesin. Batının insanları daha bilgili olabilir fakat Doğu’nun insanlarında bilge daha çok. Hayat mektebinde okuyorlar.
Üniversite mezunlarının diploma kibri ile “Ayy yazııık! İnsancıklar okuyamamış.” küçümsemesi aslında kendinin de okuyamadığını gösterir. Âyet-i Kerime’de buyrulduğu gibi “Nice kitap taşıyan eşekler vardır.” Allah onlardan etmesin. Batının insanları daha bilgili olabilir fakat Doğu’nun insanlarında bilge daha çok. Hayat mektebinde okuyorlar.
Konya'daki başörtüsü direnişi 4. yılında
Konya'da haftalık olarak devam eden başörtüsüne özgürlük eylemlerinde 3. yıl geride bırakıldı. 153. basın açıklamasında "Ülkemizde, asıl sorunların neler olduğunun unutulmaya başlandığı zamanlarda sorunları hatırlatan, toplumsal bir hafıza olma vazifemizi yerine getirmeye çalışıyoruz." denildi
Konya'da haftalık olarak devam eden başörtüsüne özgürlük eylemlerinde 3. yıl geride bırakıldı. 153. basın açıklamasında "Ülkemizde, asıl sorunların neler olduğunun unutulmaya başlandığı zamanlarda sorunları hatırlatan, toplumsal bir hafıza olma vazifemizi yerine getirmeye çalışıyoruz." denildi
Kadın-erkek: Velayet mi, rekabet mi?
Modernizm de tıpkı gelenek gibi, kadın-erkek ilişkilerini ve dolayısıyla evliliği rekabet anlayışı üzerine oturtmuştur. Kadını, kocasına itaat etmemeye, kendi hayatını dilediği gibi şekillendirme hakkını savunmaya tahrik eder, erkeği de eşini ezebildiği oranda ezmeye, kendisine karşı giriştiği mücadelede onun önünü almak için çeşitli yol ve yöntemlere başvurmaya teşvik eder. Modernizm, kadını, erkeğe karşı savaş açmaya davet etmektedir. Feminizm, bu rekabet anlayışının ve savaş psikolojisinin, en uç noktada neşvünema bulduğu bir ideolojiye dönüşmüş halidir.
Modernizm de tıpkı gelenek gibi, kadın-erkek ilişkilerini ve dolayısıyla evliliği rekabet anlayışı üzerine oturtmuştur. Kadını, kocasına itaat etmemeye, kendi hayatını dilediği gibi şekillendirme hakkını savunmaya tahrik eder, erkeği de eşini ezebildiği oranda ezmeye, kendisine karşı giriştiği mücadelede onun önünü almak için çeşitli yol ve yöntemlere başvurmaya teşvik eder. Modernizm, kadını, erkeğe karşı savaş açmaya davet etmektedir. Feminizm, bu rekabet anlayışının ve savaş psikolojisinin, en uç noktada neşvünema bulduğu bir ideolojiye dönüşmüş halidir.
Makaleler
Hava Durumu