
"Hayatlar" Arama Sonuçları

Gazze cihadı bütün dünyayı silkeledi. Herkes, alması gereken mesajla yüz yüze getirildi. Müslümanlar olarak Hamas’ın kendileriyle savaşmayan insanlara saldırmama, Allah'ın ve Rasûlünün belirlediği hududu çiğnememe ilkesine sadık kalmaları son derece takdire şayan bir savaş ahlakıdır.

"İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…"

Allah Teala müminler hayatlarına tatbik etsinler diye Kur’an ahkamını indirmiştir. Fakat Kur’an bizde sadece okuyup sevap kazanmak içindir. Mezarlığın iriş kapısında Allah’ın ayeti yazılır fakat okullarımız Allah’ın adıyla açılmaz ve kapanmaz. Öğrencilerimiz derslerine Allah’ın adıyla başlamazlar. Herhangi bir monarkın adı Allah’ın adıyla yer değiştirmiştir.

Ercümend ve Mukaddes Özkan ikilisinin hayatları aile yapıları, çocukluk ve gençlik yılları itibariyle içimizden biridir. Yaşam tarzları, mücadeleleri, azim ve kararlılıkları itibariyle ise sıra dışı bir hayattır. Mukaddes Hanımın, hayatı emniyette, gözaltı odalarında, hapishane koğuşlarında geçen bir adamın hanımı olmaktan şikayetçi olduğu duyulmamış, “ben bu oyunda yokum” dememiştir. Bilakis bu hayatı eşiyle birlikte omuzlamış, eşinin en yakın destekçisi olmuştur.

İhvan’ın güzide mensuplarının hayatlarında şunları görüyoruz: Sapasağlam bir iman ve ilahi aşk. İhlas yüklü kalplerin derinliklerinden doğan çetin bir davet mücadelesi ve adeta sahabe-i kiramdan örnekleri andıran yaşam kesitleri.

Tüm bu kesimler, ölüm gelmeden önce hallerini, sorduğumuz sorular çerçevesinde sorgulayarak kendilerini hesaba çekmeli ve ıslah ederek Kur’an merkezli ve sünnet eksenli sahih İslam’a ulaşmalı ve tevhidi bir iman üzere hayatlarını salih amellerle ibadet kılarak Allah’ı razı etmek suretiyle, Müslim olarak yaşayıp Müslim olarak ölmeye çalışmalıdırlar.

Kalem-Der, Kur'an'ı anlamak hayata ve hayatlar hakim kılmak gayesiyle bu Ramazan ayında Kur'an'a daha çok vakit ayıralım, Kur'an'la dostluğumuzu sağlamlaştıralım, ''Evde Kal'' sloganını ''Kur'an'la Ol, Huzur Bul'' sloganına dönüştürelim çağrısı yaptı.

Kalem-Der'ın Cuma Vaazında A. Turgut Ulucak, "Eğitim Sistemine Dahil Edilmeye Çalışılan Unsurlar ve Müslümanların Hayatlarında Öncelik Sorunları" konusunu, Cuma Hutbesinde de Ahmed Kalkan "Tartışma ve İhtilâf Ahlâkıyla İlgili Hadisleri" gündeme getirdiler.

Bir mekâna kapatılmaya dayalı okul eğitimine karşı çıkıyor Gatto. Çünkü çok farklı yönlere doğru gitme ve gelişme temayülünde olan bireysel hayatları tek tip haline getirdiğini, bireyleri yığınlaştırma emelinde olduğunu düşünüyor. Günümüzde çocukların kendi isteklerine göre saatlerini oluşturacağı evde eğitim gruplarının Amerika’da giderek yaygınlaştığı biliniyor.

Öncelikle ifade etmek gerekir ki, ilk “Kur’an toplumu”nu oluşturan mü’minlerin hepsi Kur’an’ı anlamak, öğüt almak ve yaşamak amacıyla okuyorlardı. İslami şahsiyeti ve hayatın bütün alanlarını vahiyle inşa etmek amacıyla tertil üzere Kur’an okuyor (Müzzemmil, 73/4; Ahzab, 33/34), Rasûlullah’tan (s) kitabın ve hikmetin eğitimini alıyorlardı. (Cuma Suresi, 62/2; Bakara, 2/129, 151; Âl-i İmran, 3/164). Bütün mü’minler okuyup eğitimini aldıkları Kur’an’dan anladıklarını, fıkhettiklerini hayatlarına taşımaya çalışıyor, birbirleriyle de fikir teatisinde bulunuyorlardı.

Kur’an’ı baş tacı ettiklerini söyleyip Kur’an’ın hükümlerini, hayatlarına ve ekonomiden, siyâsete bütün alanlara hâkim kılmayanların bu bildiri sahiplerine sert tepkiler vermelerinin hiç deanlamlı ve değerli olmadığını ve büyük bir çelişki arz ettiğini ifade etmemiz gerekir. Çünkü, kâfirler, Kur’an’ın tek bir harfini bile çıkaramazlar ama Müslümanım diyenler Kur’ân’ı kamusal alandan, ekonomiden ve siyasetten çıkarıp hayat dışına kovuyorlar.

Kalem-Der ve Mescid-i Mar'uf'un Birlikte Organize Ettiği "Şehitler Gecesi" Programı Kalem-Der Dernek Binasında Yapıldı. Sunuculuğunu Halid Kaya'nın yaptığı program, Kur'an Tilaveti ve Mealinin okunmasıyla başladı. Ardından aziz şehitlerimizin hayatlarını konu alan sinevizyon gösterisi yapıldı. Programda ilk konuşmacı Ahmed Kalkan hocaydı. Ahmed Kalkan hocanın sunumundan hemen sonra Abdullah Birim kardeşimiz ezgi ve marş dinletisi gerçekleştirdi. Daha sonra programın ikinci konuşmacısı Ahmet Turgur Ulucak hocanın sunumuna geçildi. Bunun akabinde Abdullan Bitim Kardeşimiz son ezgi ve marşlarını dinleyicilerle paylaştı. Daha sonra Ertuğrul Özdemir kardeşimiz bir şiir dinletisinde bulundu. Yoğun ilginin olduğu program, Halid Kaya kardeşimizin yapmış olduğu dua ile son buldu. PROGRAMIN VİDEOSUNU SİZLERİN İSTİFADESİNE SUNUYORUZ:

Venhar Cumartesi Sohbetlerinin geçtiğimiz haftaki konuşmacısı Hülya Kıska idi... Kıska insan hayatındaki tahribatı ve insan hayatının sûnileştirilmesini anlattı... Bu oturumun videosunu sizler için yayınlıyoruz....

Halep’e düzenlenen hain saldırılarda hayatlarını kaybedenler için Ankara Hacıbayram Camiinde, Cuma Namazı çıkışında gıyabi cenaze namazı kılındı. Cenaze Namazına çok sayıda duyarlı Ankaralı Müslüman iştirak etti. Gıyabi Cenaze Namazını Müslümanlarla Dayanışma Platformu (İlim ve Kültürel Araştırmalar Vakfı, Kardelen Derneği, Medeniyet Vakfı - Ankara (Genç Birikim), Vahdet Vakfı) organize etti.

Afganistan ve Balkanlar'da önemli gönüllü çalışmalara imza atan Bahattin Yıldız ile Faruk Aktaş, altı yıl önce bugün İHH için yetimhane arsası bakmak üzere gittikleri Afganistan'da bir uçak kazası sonucu hayatlarını kaybetmişti

Hem kış şartlarının ağır geçmesi hem de rejim güçlerinin bölgeye yardım ve ticari malzemelerin girmesine izin vermemesi sonucu yaklaşık 20 bin kişi, çevre mahalleler ile birlikte en az 40 bin insan açlıktan hayatlarını kaybetme tehlikesi ise karşı karşıya.

Müslümanlar istikâmetini kaybedip, hayatları ve şehirleri sekülerleştikçe câmilerin ümmet inancının pekiştirildiği, dolayısıyla İslâm medeniyetine aidiyetin her dem tazelendiği mekân olma fonksiyonunu kendi elleriyle azalttılar. Oysa câmiler ümmet ve millet olmanın en temel kaynağıdır.

Emniyet yetkililerine göre, evden kaçışların temelinde, aile problemleri, macera hevesi ve lüks hayat arayışı yatıyor... Bir anlamda televizyonda seyrettikleri, internette okudukları hayatlara özenip felakete sürükleniyorlar. Tabii bu kaçışlarda yanlış terbiyenin, anne-baba umursamazlığı, bilgisizliği ve ilgisizliğinin, artan boşanmalar yüzünden oluşan sahipsizliğin ve sevgi boşluğunun da rolü var.

Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurların normal hayatlarına yönelik insanlık dışı müdahale ve saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor ve bunu vahşice uyguluyor.

Kur'an Nesli Kültür Merkezi, Soma'da yaşanan maden faciasıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Mazlum olarak hayatlarını kaybeden madencilerin acılı ailelerine Rabbimizden sabır niyaz edilen açıklamada, konunun iş kazası denilerek geçiştirilemeyeceği ve sorumluların mutlaka hesap vermesi gerektiği dile getirildi, kapitalist yağmacılığa karşı insan onuru ve hayatını savunma çağrısı yapıldı.
Makaleler
Hava Durumu