"Muhalefet" Arama Sonuçları
Bir muhalefet odağı olarak Derviş Vahdeti ve Volkan Gazetesi
Vahdeti İttihat ve Terakki’ye karşı yüksek perdeden muhalefet sergilese de, ciddi bir meşrutiyet savunucusudur. Aynı zamanda dönemin popüler kavramlarından olan hürriyet, adalet, müsavat, uhuvvet, ittihad-ı İslam gibi kavramları sıkça ele almış, yorumlamıştır. Vahdeti’nin düşüncesinde meşruti idare eğer temin edilmek isteniyorsa, bu ancak hürriyetle mümkün olacaktır.
Vahdeti İttihat ve Terakki’ye karşı yüksek perdeden muhalefet sergilese de, ciddi bir meşrutiyet savunucusudur. Aynı zamanda dönemin popüler kavramlarından olan hürriyet, adalet, müsavat, uhuvvet, ittihad-ı İslam gibi kavramları sıkça ele almış, yorumlamıştır. Vahdeti’nin düşüncesinde meşruti idare eğer temin edilmek isteniyorsa, bu ancak hürriyetle mümkün olacaktır.
Suudi Arabistan: "Dini referans alan" bir krallıktan laik bir diktatörlüğe
Bin Selman, haremlik selamlık ve tesettür gibi İslami mefhumları gevşetti. Ülkede sayısız müzik festivali organize edildi ve meşhur müzisyenler ülkeye davet edildi. Peki ya siyasi ve idari alanda reformlar oldu mu? Elbette hayır. Suudi Arabistan, muhalefetin yasaklı olduğu katı bir monarşi olmayı sürdürüyor. Bu imajıyla tıpkı bölgedeki diğer ülkeler gibi görünüyor, Sisi'nin Mısır'ı ve Said'in Tunus'u gibi.
Bin Selman, haremlik selamlık ve tesettür gibi İslami mefhumları gevşetti. Ülkede sayısız müzik festivali organize edildi ve meşhur müzisyenler ülkeye davet edildi. Peki ya siyasi ve idari alanda reformlar oldu mu? Elbette hayır. Suudi Arabistan, muhalefetin yasaklı olduğu katı bir monarşi olmayı sürdürüyor. Bu imajıyla tıpkı bölgedeki diğer ülkeler gibi görünüyor, Sisi'nin Mısır'ı ve Said'in Tunus'u gibi.
Bir politik hokus-pokus: Sistem tartışması
Bu tabloya bakarak, Türkiye’deki tüm partilerin, Firavun’un sihirbazları misali mevcut düzenin sihirbazlığı misyonunu icra ettiklerini söyleyebiliriz. Zira Türkiye’deki asıl meselenin sistem sorunu değil rejim sorunu olduğu gerçeğinin üzerini iktidarı-muhalefetiyle hep birlikte örtmekte, halkı sistem tartışmalarıyla oyalayıp avutmaktadırlar.
Bu tabloya bakarak, Türkiye’deki tüm partilerin, Firavun’un sihirbazları misali mevcut düzenin sihirbazlığı misyonunu icra ettiklerini söyleyebiliriz. Zira Türkiye’deki asıl meselenin sistem sorunu değil rejim sorunu olduğu gerçeğinin üzerini iktidarı-muhalefetiyle hep birlikte örtmekte, halkı sistem tartışmalarıyla oyalayıp avutmaktadırlar.
Kur Krizi Düzen Sorunu mu, Sistem Sorunu mu?
Açık bir kapitalist düzen krizi olan kur krizini halka “sistem krizi” olarak propaganda edip, çözümü de “eski sisteme dönüş” olarak ifade eden muhalefet de, buna karşılık parlamenter sistemin işler olduğu dönemdeki daha büyük krizleri gündeme getirerek “cumhurbaşkanlığı sistemi”ni çözüm olarak sunan iktidar da, bu yaklaşımlarıyla kapitalizm adlı kralın çıplaklığını perdelemeye ve onun beyin ölümünü geciktirmeye çalışıyorlar.
Açık bir kapitalist düzen krizi olan kur krizini halka “sistem krizi” olarak propaganda edip, çözümü de “eski sisteme dönüş” olarak ifade eden muhalefet de, buna karşılık parlamenter sistemin işler olduğu dönemdeki daha büyük krizleri gündeme getirerek “cumhurbaşkanlığı sistemi”ni çözüm olarak sunan iktidar da, bu yaklaşımlarıyla kapitalizm adlı kralın çıplaklığını perdelemeye ve onun beyin ölümünü geciktirmeye çalışıyorlar.
Bin 600 ekmeğe bir şapka!
Evet, kelle avcılarıyla konumuza dönecek olursak; bu zulüm, işkence ve idamlar; ekmeksiz kalan fakat “KELLESİZ” kalmak istemeyen yoksul İstanbul halkını canından bezdirmiş olacak ki, şapka kanununa muhalefet sanılmasın diye Beyoğlu şapkacılarına hücum etmişler, satılmasına imkân olmayan en tapon malları bile göz açıp kapayıncaya kadar altın fiyatına kapışmışlardı. Artık halk için sorun; şapka takıp takmamakla alakalı bir sorun olmaktan çıkmış, sorun sadece “Şapkanın giyileceği kafayı yerinde tutabilmeyi becerebilme sorunu” haline gelmişti.
Evet, kelle avcılarıyla konumuza dönecek olursak; bu zulüm, işkence ve idamlar; ekmeksiz kalan fakat “KELLESİZ” kalmak istemeyen yoksul İstanbul halkını canından bezdirmiş olacak ki, şapka kanununa muhalefet sanılmasın diye Beyoğlu şapkacılarına hücum etmişler, satılmasına imkân olmayan en tapon malları bile göz açıp kapayıncaya kadar altın fiyatına kapışmışlardı. Artık halk için sorun; şapka takıp takmamakla alakalı bir sorun olmaktan çıkmış, sorun sadece “Şapkanın giyileceği kafayı yerinde tutabilmeyi becerebilme sorunu” haline gelmişti.
Halil Berktay, Sabah yazarı Melih Altınok'un Venezuela izlenimlerini değerlendirdi
Oraya gidip de olayları daha yakından izleyince, Altınok’un yazdıkları sanki biraz değişmeye başladı gibi. Bütün dünyanın gördüklerini görmeye mi başladı, nedir? Örneğin 31 Ocak Perşembe günkü yazısının ortalarına doğru, “2 Venezuela’da öğrendiklerim” alt-başlığını takiben şunları kaydetti: “Ülkeye dair … kesin kanaatlerimin biraz törpülendiğini söyleyebilirim. Örneğin yoksullar Maduro'yu, zenginler muhalefeti destekliyor diye net bir ayrım olmadığını gördüm. (…) Maduro taraftarı belki solcu olabilir ama karşılarındakiler sağcı falan değil! Üç... ABD karşıtlığı ya da taraftarlığı ülkede bir politik ayrışma zemini değil. Dört... Yalan değilmiş, gerçekten ülkede birbirini tanımayan karşılıklı iki meclis var. Beş... Bu ülkede kuyruğa girmeden büfeden bir şişe su almak bile imkânsız.” Buna ertesi gün, yani 1 Şubat’ta “Ekonomik kriz almış başını gitmiş”i de ekledi.
Oraya gidip de olayları daha yakından izleyince, Altınok’un yazdıkları sanki biraz değişmeye başladı gibi. Bütün dünyanın gördüklerini görmeye mi başladı, nedir? Örneğin 31 Ocak Perşembe günkü yazısının ortalarına doğru, “2 Venezuela’da öğrendiklerim” alt-başlığını takiben şunları kaydetti: “Ülkeye dair … kesin kanaatlerimin biraz törpülendiğini söyleyebilirim. Örneğin yoksullar Maduro'yu, zenginler muhalefeti destekliyor diye net bir ayrım olmadığını gördüm. (…) Maduro taraftarı belki solcu olabilir ama karşılarındakiler sağcı falan değil! Üç... ABD karşıtlığı ya da taraftarlığı ülkede bir politik ayrışma zemini değil. Dört... Yalan değilmiş, gerçekten ülkede birbirini tanımayan karşılıklı iki meclis var. Beş... Bu ülkede kuyruğa girmeden büfeden bir şişe su almak bile imkânsız.” Buna ertesi gün, yani 1 Şubat’ta “Ekonomik kriz almış başını gitmiş”i de ekledi.
Nereye dönecekler?
Seçim atmosferinde atılan nutuklar bağlamında, muhalefet adaylarının sarf ettiği “Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz!”, “Burası aşevi değil. Kapatırım kapıları, orda kalırsın!”, “Memlekette insanımız muhtaç durumdayken, Suriyelileri mi besleyeceğiz?” türünden cümleleri sıklıkla duyar olduk. Suriye’deki savaşın nasıl ve neden başladığı tartışmaları bir yana, bu cümleleri kuranların, Suriye’de olan-bitenden pek haberlerinin olmadığı ve hadiseleri bambaşka bir yerinden tuttukları anlaşılıyor.
Seçim atmosferinde atılan nutuklar bağlamında, muhalefet adaylarının sarf ettiği “Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz!”, “Burası aşevi değil. Kapatırım kapıları, orda kalırsın!”, “Memlekette insanımız muhtaç durumdayken, Suriyelileri mi besleyeceğiz?” türünden cümleleri sıklıkla duyar olduk. Suriye’deki savaşın nasıl ve neden başladığı tartışmaları bir yana, bu cümleleri kuranların, Suriye’de olan-bitenden pek haberlerinin olmadığı ve hadiseleri bambaşka bir yerinden tuttukları anlaşılıyor.
Yıldıray Oğur yazdı: Halkın teveccühüne yön vermeye çalışma suçu!
Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul'un tutuklanma kararında mahkemenin gerekçelerini ele alan Yıldıray Oğur, yargılamanın hukuki değil siyasi niteliğine dikkat çekiyor ve iktidara muhalefet etmenin suç haline getirildiğini kaydediyor. İşte Oğur'un önemli hususlara vurgu yapan yazısı:
Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul'un tutuklanma kararında mahkemenin gerekçelerini ele alan Yıldıray Oğur, yargılamanın hukuki değil siyasi niteliğine dikkat çekiyor ve iktidara muhalefet etmenin suç haline getirildiğini kaydediyor. İşte Oğur'un önemli hususlara vurgu yapan yazısı:
İran konusunda dengeli bir değerlendirme: İran’ı kim karıştırıyor?
İran şu anda en az dört ülkede (Suriye, Irak, Yemen, Lübnan) çatışma/savaş finanse eden, en az iki ülkede de (Bahreyn, Nijerya) muhalefet örgütleyen bir iktidar tarafından yönetiliyor. “İslam Devrimi” iddiasının hızlı bir şekilde dar bir Şii fanatizmine evrildiği ülkenin bu dışa dönük genişlemeci politikası, elbette sıradan halka ağır bir ekonomik külfet yüklüyor. Bunun üstüne, gittikçe zenginleşen molla sınıfını, din kisvesi altında özgürlüklerin kısıtlanmasını ve artık ayyuka çıkan yolsuzlukları eklediğimizde, paylarına sadece fakirlik düşen halk kitlelerinin isyan etmesi kaçınılmaz. “Dış mihraklar İran’da olaylar çıkarıyor” demeden önce, bu iç karartıcı tabloyu hesaba katmakta fayda var.
İran şu anda en az dört ülkede (Suriye, Irak, Yemen, Lübnan) çatışma/savaş finanse eden, en az iki ülkede de (Bahreyn, Nijerya) muhalefet örgütleyen bir iktidar tarafından yönetiliyor. “İslam Devrimi” iddiasının hızlı bir şekilde dar bir Şii fanatizmine evrildiği ülkenin bu dışa dönük genişlemeci politikası, elbette sıradan halka ağır bir ekonomik külfet yüklüyor. Bunun üstüne, gittikçe zenginleşen molla sınıfını, din kisvesi altında özgürlüklerin kısıtlanmasını ve artık ayyuka çıkan yolsuzlukları eklediğimizde, paylarına sadece fakirlik düşen halk kitlelerinin isyan etmesi kaçınılmaz. “Dış mihraklar İran’da olaylar çıkarıyor” demeden önce, bu iç karartıcı tabloyu hesaba katmakta fayda var.
''Meclis huşusunu'' bozana ceza
Tatil dönemine giren TBMM; Ekim ayında yeni yasama yılına, yazın kavurucu sıcak günlerinde muhalefetin itirazları arasında kabul edilen yeni içtüzükle girecek. Bundan sonra çok daha hızlı kanun çıkarılacak, hakaret eden Meclis'ten atılacak, kınama alanın maaşı kesilecek.
Tatil dönemine giren TBMM; Ekim ayında yeni yasama yılına, yazın kavurucu sıcak günlerinde muhalefetin itirazları arasında kabul edilen yeni içtüzükle girecek. Bundan sonra çok daha hızlı kanun çıkarılacak, hakaret eden Meclis'ten atılacak, kınama alanın maaşı kesilecek.
Kahire'de siyonist çete-darbeci gizli görüşmesi
Siyonist işgal basını, ilginç bir iddia ortaya attı. Buna göre, siyonist Başbakanı Netanyahu ile muhalefet lideri Herzog'un Nisan 2016'da Mısır'da Sisi ile gizli bir görüşme gerçekleştirdiği ifade ediliyor. Herzog'un konuyla ilgili soruları "Yorum yapamam" şeklinde cevaplaması iddianın doğruluğunu gösteriyor.
Siyonist işgal basını, ilginç bir iddia ortaya attı. Buna göre, siyonist Başbakanı Netanyahu ile muhalefet lideri Herzog'un Nisan 2016'da Mısır'da Sisi ile gizli bir görüşme gerçekleştirdiği ifade ediliyor. Herzog'un konuyla ilgili soruları "Yorum yapamam" şeklinde cevaplaması iddianın doğruluğunu gösteriyor.
Küresel Dünya´da İslam´a yönelik muhalefetin sebepleri
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı İLKAV’ ın aylık Alternatif Eğitim Konferansları devam ediyor. Bu ayki konuşmacı "Küresel Dünya´da İslam´a Yönelik Muhalefetin Sebepleri" konulu konferansı sunan Prof. Dr. Celalettin Vatandaş idi.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı İLKAV’ ın aylık Alternatif Eğitim Konferansları devam ediyor. Bu ayki konuşmacı "Küresel Dünya´da İslam´a Yönelik Muhalefetin Sebepleri" konulu konferansı sunan Prof. Dr. Celalettin Vatandaş idi.
İlkav Celaleddin Vatandaş'ı konuk ediyor
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) ''kÜRESEL Dünyada İslam'a Yönelik Muhalefetin Sebepleri'' konusu ile Celaleddin Vatandaş'ı konuk ediyor.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) ''kÜRESEL Dünyada İslam'a Yönelik Muhalefetin Sebepleri'' konusu ile Celaleddin Vatandaş'ı konuk ediyor.
Cumhuriyet Aydını/Yarım Porsiyon Aydınlık ve Millî İrade
Kitlesel siyasî iradenin genel tavrı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan, tabanda karşılığı marjinal boyutlarda seyreden Resmî İdeoloji’nin yönetim kadrosu; devlet kademelerinde belirli makamları işgal edebilmek bir yana, resmî ve meşrû olarak yazınsal, düşünsel ve toplumu yönlendirici diğer katmanlardaki varlık koşulunu dahi ” Resmî İdeoloji’nin Genel Prensiplerine Sadakat ” olarak benimsediğinden, temsilî muhalefetin kukla unsurları hariç tüm eğitimli sınıf, tahsil ve kabiliyetlerinin derecesi ne olursa olsun kendilerini ve sadakatlerini(!) tasdik edebilmek ve iktidar pastasından gerek makam gerekse ödenek bağlamında paylarını alabilmek adına resmî ideoloji güzellemeleri yapmaya mecbur kalmıştır.
Kitlesel siyasî iradenin genel tavrı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan, tabanda karşılığı marjinal boyutlarda seyreden Resmî İdeoloji’nin yönetim kadrosu; devlet kademelerinde belirli makamları işgal edebilmek bir yana, resmî ve meşrû olarak yazınsal, düşünsel ve toplumu yönlendirici diğer katmanlardaki varlık koşulunu dahi ” Resmî İdeoloji’nin Genel Prensiplerine Sadakat ” olarak benimsediğinden, temsilî muhalefetin kukla unsurları hariç tüm eğitimli sınıf, tahsil ve kabiliyetlerinin derecesi ne olursa olsun kendilerini ve sadakatlerini(!) tasdik edebilmek ve iktidar pastasından gerek makam gerekse ödenek bağlamında paylarını alabilmek adına resmî ideoloji güzellemeleri yapmaya mecbur kalmıştır.
İdlib'de işgalci Rus güçleri büyük katliam yaptı (VİDEO)
Suriye'de Suriye muhalefeti tarafından ele geçirilen en büyük şehirlerden biri olan ve geçtiğimiz yıldan bu yana Nusret Cephesi, Ahraruşşam ve Cundul Aksa gibi İslami gruplar tarafından yönetilmekte olan, İdlip'te Rus güçlerinin gün ortasında pazar yerindeki sivillere yaptığı katliama dünya suskun.
Suriye'de Suriye muhalefeti tarafından ele geçirilen en büyük şehirlerden biri olan ve geçtiğimiz yıldan bu yana Nusret Cephesi, Ahraruşşam ve Cundul Aksa gibi İslami gruplar tarafından yönetilmekte olan, İdlip'te Rus güçlerinin gün ortasında pazar yerindeki sivillere yaptığı katliama dünya suskun.
''Atalar dini''
Atalarını bahane ederek hevâlarına (nefs-i emmarelerine) uygun bir hayat yaşayanların mantığı ile günümüzdeki resmî ideolojinin dayandığı mantık arasında bir fark yoktur. Hesap gününe hazırlanan müminlerin, atalar dininin mensuplarına muhalefet etmeleri, alkıştan ve ıslık çalmaktan uzak durmaları zaruridir.
Atalarını bahane ederek hevâlarına (nefs-i emmarelerine) uygun bir hayat yaşayanların mantığı ile günümüzdeki resmî ideolojinin dayandığı mantık arasında bir fark yoktur. Hesap gününe hazırlanan müminlerin, atalar dininin mensuplarına muhalefet etmeleri, alkıştan ve ıslık çalmaktan uzak durmaları zaruridir.
İtirazım var
Yeni Şafak yazarı İbrahim Tenekeci, partilerin seçim vaatlerinin sanki bir müzayede salonundaymışçasına sadece maddi tekliflerden oluşmasına itirazı olduğunu belirttiği yazısında, muhalefetten iktidara, herkesi içine alarak “Geldiğimiz yer, gelmek istediğimiz yer midir?” diye sordu.
Yeni Şafak yazarı İbrahim Tenekeci, partilerin seçim vaatlerinin sanki bir müzayede salonundaymışçasına sadece maddi tekliflerden oluşmasına itirazı olduğunu belirttiği yazısında, muhalefetten iktidara, herkesi içine alarak “Geldiğimiz yer, gelmek istediğimiz yer midir?” diye sordu.
4 eski bakana "AK"lama
Dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarını soruşturan Meclis Komisyonu'nda yapılan oylamada eski bakanların 'Yüce Divan'a sevkine gerek olmadığı' kararlaştırıldı. Dört eski bakan ile ilgili son sözü Meclis Genel Kurulu söyleyecek. Muhalefet dört eski bakanın Yüce Divan'a sevki için Meclis Genel Kurulu'nda önerge verecek.
Dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarını soruşturan Meclis Komisyonu'nda yapılan oylamada eski bakanların 'Yüce Divan'a sevkine gerek olmadığı' kararlaştırıldı. Dört eski bakan ile ilgili son sözü Meclis Genel Kurulu söyleyecek. Muhalefet dört eski bakanın Yüce Divan'a sevki için Meclis Genel Kurulu'nda önerge verecek.
Makaleler
Hava Durumu