"Nimetlerin" Arama Sonuçları
“ Ahde Vefâ’yı Anlamaya ve Yaşamaya Ne Kadar da Muhtacız” (VİDEO)
En büyük vefâkârlık, yaratanını tanımak, O’na şirk koşmadan kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabbini inkâr etmesi, O’na şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır.
En büyük vefâkârlık, yaratanını tanımak, O’na şirk koşmadan kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabbini inkâr etmesi, O’na şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır.
Vefalı olmak
En büyük vefakarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak O’nun verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir, şükür etmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabini inkâr etmesi, şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır. Ahde vefa, kulun Allah'a, ümmetin peygamberine, dostun dostuna, aile fertlerinin birbirine sevgi ve sadakatidir.
En büyük vefakarlık, yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak O’nun verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir, şükür etmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabini inkâr etmesi, şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır. Ahde vefa, kulun Allah'a, ümmetin peygamberine, dostun dostuna, aile fertlerinin birbirine sevgi ve sadakatidir.
Ramazan, Kur'an ve oruç bilinci
İnsan, elinde olan nimetlerin kıymetini ancak bunlar elinden çıktıktan sonra anlar. Fakat iş işten geçtiği için bunun bir faydası olmaz Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır Bu anlayış insana, Allah''ın verdiği nimetlere şükretmesine ve sıkıntıda olan fakir kişilerde yardım etmesine sebep olur.
İnsan, elinde olan nimetlerin kıymetini ancak bunlar elinden çıktıktan sonra anlar. Fakat iş işten geçtiği için bunun bir faydası olmaz Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır Bu anlayış insana, Allah''ın verdiği nimetlere şükretmesine ve sıkıntıda olan fakir kişilerde yardım etmesine sebep olur.
Kavram: Zühd
İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.
İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.
Şükür: Nimetlerin kadrini bilmek
Sayısız nimetin kendisine bahşedildiği insan, aldığı ve verdiği her nefeste, işittiği her seste, gördüğü her şeyde, tattığı her lezzette, dokunduğu her nesnede, kavradığı, idrak edebildiği her gerçekte bu kabiliyetleri kendisine veren Allah’ı anmalı, kendi âcizliğinin farkına varmalı ve kendisine hayat bahşettiği için Yüce Yaratan’a şükran duymalıdır. Unutmamalıdır ki, sadece kendisi değil melekler de dâhil olmak üzere yedi kat göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar hamd ile Allah’a karşı minnettarlıklarını dile getirmektedirler. Dolayısıyla hamdeden bir kul olmak kâinat bütününün anlamlı bir parçası olmak demektir.
Sayısız nimetin kendisine bahşedildiği insan, aldığı ve verdiği her nefeste, işittiği her seste, gördüğü her şeyde, tattığı her lezzette, dokunduğu her nesnede, kavradığı, idrak edebildiği her gerçekte bu kabiliyetleri kendisine veren Allah’ı anmalı, kendi âcizliğinin farkına varmalı ve kendisine hayat bahşettiği için Yüce Yaratan’a şükran duymalıdır. Unutmamalıdır ki, sadece kendisi değil melekler de dâhil olmak üzere yedi kat göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar hamd ile Allah’a karşı minnettarlıklarını dile getirmektedirler. Dolayısıyla hamdeden bir kul olmak kâinat bütününün anlamlı bir parçası olmak demektir.
Pamak: Müslümanlar her şartta tevhidi istikameti korumalı
Nebevi yöntemin Müslümanlara zor geldiğini, Resulullah (s)'in de Hud suresindeki "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri gelince, "Hud suresi beni kocattı" açıklamasıyla istikameti koruma konusunun ciddiyet ve önemine dikkat çekişini hatırlatarak, Müslümanların her şartta tevhidi istikameti koruma titizliği içinde olmaları gerektiğini, ama maalesef bu konuda büyük zaaf gösterildiğini, Nebevi yöntemin gereklerini taşımaktan bıkıp yorulduklarını, aceleyle iktidar nimetlerine ulaşmak ya da bir takım kazanımları elde etmek için batıl sistem içi siyasete eklemlenmekte bir sakınca görmediklerini ifade eden Pamak, konferansın sonunda Müslümanlara önemli bir çağrıda bulundu...
Nebevi yöntemin Müslümanlara zor geldiğini, Resulullah (s)'in de Hud suresindeki "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri gelince, "Hud suresi beni kocattı" açıklamasıyla istikameti koruma konusunun ciddiyet ve önemine dikkat çekişini hatırlatarak, Müslümanların her şartta tevhidi istikameti koruma titizliği içinde olmaları gerektiğini, ama maalesef bu konuda büyük zaaf gösterildiğini, Nebevi yöntemin gereklerini taşımaktan bıkıp yorulduklarını, aceleyle iktidar nimetlerine ulaşmak ya da bir takım kazanımları elde etmek için batıl sistem içi siyasete eklemlenmekte bir sakınca görmediklerini ifade eden Pamak, konferansın sonunda Müslümanlara önemli bir çağrıda bulundu...
Mevdudi'den Tevbe 111. ayetin tefsiri
Demektir ki, canını ve malını Allah'ın istediği yolda harcamayan veya O'nun razı olmadığı şekilde harcayan kimse dil ve ikrar suretiyle iman sahibi olduğunu iddia etse dahi gerçekte bunları (kendisine verilen şeyleri) ya Allah'a satmadığını ya da böyle bir pazarlık yaptıktan sonra kendisini hala bu nimetlerin efendisi ve sahibi olarak gördüğünü göstermektedir.
Demektir ki, canını ve malını Allah'ın istediği yolda harcamayan veya O'nun razı olmadığı şekilde harcayan kimse dil ve ikrar suretiyle iman sahibi olduğunu iddia etse dahi gerçekte bunları (kendisine verilen şeyleri) ya Allah'a satmadığını ya da böyle bir pazarlık yaptıktan sonra kendisini hala bu nimetlerin efendisi ve sahibi olarak gördüğünü göstermektedir.
Rabbimizin bahşettiği nimetleri O'nun yolunda feda etmeliyiz
HAY-DER'de "İnfak Bilinci" üzerine konuşan Hamza Er, İnfakın özelde mal ile, genelde insanın elinde mevcut olan ne varsa onunla yapılan bir ibadet olduğunu belirterek, Yüce Allah'ın kullarına verdiği nimetlerini, müslümanların Rableri yolunda feda etmelerinin gerekltiğini kaydetti.
HAY-DER'de "İnfak Bilinci" üzerine konuşan Hamza Er, İnfakın özelde mal ile, genelde insanın elinde mevcut olan ne varsa onunla yapılan bir ibadet olduğunu belirterek, Yüce Allah'ın kullarına verdiği nimetlerini, müslümanların Rableri yolunda feda etmelerinin gerekltiğini kaydetti.
Kurbanda Niyetin Önemi
Demek ki, keseceğimiz kurbanlarımızın Yaratıcı’mızın katında makbul birer kurban olabilmeleri için niyetimize çok dikkat etmeli, bu ibadetimizde sadece, et elde etme veya âdet yerini bulsun gibi, başka hiçbir niyet ve maksada gönlümüzde yer vermemeli, kurbanımızı sadece Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve O’nun bize olan sonsuz nimetlerine bir şükür nişânesi olarak kesmeliyiz.
Demek ki, keseceğimiz kurbanlarımızın Yaratıcı’mızın katında makbul birer kurban olabilmeleri için niyetimize çok dikkat etmeli, bu ibadetimizde sadece, et elde etme veya âdet yerini bulsun gibi, başka hiçbir niyet ve maksada gönlümüzde yer vermemeli, kurbanımızı sadece Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve O’nun bize olan sonsuz nimetlerine bir şükür nişânesi olarak kesmeliyiz.
Makaleler
Hava Durumu