"Sorusuna" Arama Sonuçları
Rabbin Kimdir Sorusuna Cevabımızı Her An Hayatımızla Veriyoruz (VİDEO)
Cuma hutbesi: Rabbin Kimdir Sorusuna Cevabımızı Her An Hayatımızla Veriyoruz - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 18 Cemaziyelahir 1443 - 21 Ocak 2021
Cuma hutbesi: Rabbin Kimdir Sorusuna Cevabımızı Her An Hayatımızla Veriyoruz - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 18 Cemaziyelahir 1443 - 21 Ocak 2021
Vardığın yer, tercihindir...
Yaşadığımız hayat içerisinde insanlara sorduğumuz “Neredesin?” sorusuna kişiler tarafından genelde verilen cevap, konum bildirmekle alakalı olur.
Yaşadığımız hayat içerisinde insanlara sorduğumuz “Neredesin?” sorusuna kişiler tarafından genelde verilen cevap, konum bildirmekle alakalı olur.
Süleyman Dilmen'in "Namaz Kılsak Ne Mi Olur?" kitabı çıktı
Bu kitap, kitap sever çocukların beğenileri ışığında yazıldı. Sıcacık aile ortamı hissi veren sayfalarda, Meryem hanım ile Taha bey, Irmak ve Burak’ın yüzlerce sorusuna ayetler ışığında ve öykü tadında cevaplar veriyor.
Bu kitap, kitap sever çocukların beğenileri ışığında yazıldı. Sıcacık aile ortamı hissi veren sayfalarda, Meryem hanım ile Taha bey, Irmak ve Burak’ın yüzlerce sorusuna ayetler ışığında ve öykü tadında cevaplar veriyor.
Dünya istikbarının düşman ihtiyacı
Soruyu ilk soran Merryl oldu: “Şeytan İmparatorluğu dağıldığına göre, yerini kim veya ne alacak?” Hiç kimse cevap veremedi. Tam bir şaşkınlık içinde birbirimize baktık. Cevap yerine, bir yığın muhtemel kehaneti mırıldandık. Sonunda Merryl kendi sorusuna cevap verdi: “Biz olacağız. Bir sonraki umacı, yeni şeytan imparatorluğu İslâm olacaktır. Batı’nın, özellikle sınai ve askerî işbirliğinin kendi kimliğini korumak, işleyişini sürdürmek için hâlâ bir şeytana ihtiyacı var."
Soruyu ilk soran Merryl oldu: “Şeytan İmparatorluğu dağıldığına göre, yerini kim veya ne alacak?” Hiç kimse cevap veremedi. Tam bir şaşkınlık içinde birbirimize baktık. Cevap yerine, bir yığın muhtemel kehaneti mırıldandık. Sonunda Merryl kendi sorusuna cevap verdi: “Biz olacağız. Bir sonraki umacı, yeni şeytan imparatorluğu İslâm olacaktır. Batı’nın, özellikle sınai ve askerî işbirliğinin kendi kimliğini korumak, işleyişini sürdürmek için hâlâ bir şeytana ihtiyacı var."
Yazçiçek: Ahlâk, kaynağını Kur’ân’dan alır
“Önce Ahlak / Kayıp Halka” başlıklı sohbeti ile İktibas’a konuk olan Ramazan Yazçiçek, “Neden önce ahlâk?” sorusuna yanıt aradı.
“Önce Ahlak / Kayıp Halka” başlıklı sohbeti ile İktibas’a konuk olan Ramazan Yazçiçek, “Neden önce ahlâk?” sorusuna yanıt aradı.
Ümit Aktaş: Türkiye Kemalizm travmasını aşamadı
“Yeni Türkiye” ile birlikte Kemalizm’in geriletilmesi yorumlarının yerini giderek Kemalizm’in geri dönüşü değerlendirmelerine bıraktığı bu süreçte, ‘Kemalizm niçin tasfiye edilemiyor?’ sorusuna cevap aradık.
“Yeni Türkiye” ile birlikte Kemalizm’in geriletilmesi yorumlarının yerini giderek Kemalizm’in geri dönüşü değerlendirmelerine bıraktığı bu süreçte, ‘Kemalizm niçin tasfiye edilemiyor?’ sorusuna cevap aradık.
"Müslümanların devrime değil evrime ihtiyacı var"
'Nübüvvet, Hakikat Arayışında, Peygamber Işığı' konulu sempozyumda bir bildiri sunan ABD’li Tarih Profesörü Marianne Kupin, Cihan Haber Ajansı’na verdiği mülakatta Müslümanların çağımızda yaşadığı sorunlar ve çatışmalardan nasıl kurtulabileceği sorusuna, ‘Arap Baharı’ adıyla başlayan devrimlerin hatalı bir girişim olduğundan bahsederek, “Devrim yapamayız. Müslüman dünyanın aslında şu an evrime ihtiyacı varken devrim yapmaya çalışıyor" dedi.
'Nübüvvet, Hakikat Arayışında, Peygamber Işığı' konulu sempozyumda bir bildiri sunan ABD’li Tarih Profesörü Marianne Kupin, Cihan Haber Ajansı’na verdiği mülakatta Müslümanların çağımızda yaşadığı sorunlar ve çatışmalardan nasıl kurtulabileceği sorusuna, ‘Arap Baharı’ adıyla başlayan devrimlerin hatalı bir girişim olduğundan bahsederek, “Devrim yapamayız. Müslüman dünyanın aslında şu an evrime ihtiyacı varken devrim yapmaya çalışıyor" dedi.
Mısır’da cunta 1 yıl darbe hazırlığı yapmış
Darbenin planlı olduğunu ve hazırlıklarının bir yıldır sürdüğünü ifade eden Derdari, 'ordunun neyi yanlış hesapladığı' sorusuna ise şu cevabı verdi: 'Sisi'nin ekibi her şeyi yanlış hesapladı. Üç şeye itimat ettiler: Dış desteğe, özellikle ABD'den yakılan yeşil ışığa çok güvendiler. İkinci olarak korku taktiğine güvendiler. Korku salarak İhvan liderlerini yıldıracaklarını sandılar ama İhvan'ı iyi tanımıyorlar.
Darbenin planlı olduğunu ve hazırlıklarının bir yıldır sürdüğünü ifade eden Derdari, 'ordunun neyi yanlış hesapladığı' sorusuna ise şu cevabı verdi: 'Sisi'nin ekibi her şeyi yanlış hesapladı. Üç şeye itimat ettiler: Dış desteğe, özellikle ABD'den yakılan yeşil ışığa çok güvendiler. İkinci olarak korku taktiğine güvendiler. Korku salarak İhvan liderlerini yıldıracaklarını sandılar ama İhvan'ı iyi tanımıyorlar.
Lions genel yönetmeni: Başörtüsü serbest olsun, laikliğe dokunulmasın
Sebük, Akman'ın "Başörtülülerin milletvekilliğine nasıl bakarsınız?" sorusuna " örtüyü kendileri seçecekse başlarına, o zaman koysunlar, milletvekili de olsunlar. Bana ne. Yeter ki laiklikten sapacak kanunları getirmekte etkin rol oynamasınlar. Siz çocukluktan itibaren buna meyil açarsanız farklı bir yapıya gideriz. Siz de böyle gezemezsiniz. Şeriatla yönetilen bir ülkede yaşamak istemem." şeklinde cevap veriyor.
Sebük, Akman'ın "Başörtülülerin milletvekilliğine nasıl bakarsınız?" sorusuna " örtüyü kendileri seçecekse başlarına, o zaman koysunlar, milletvekili de olsunlar. Bana ne. Yeter ki laiklikten sapacak kanunları getirmekte etkin rol oynamasınlar. Siz çocukluktan itibaren buna meyil açarsanız farklı bir yapıya gideriz. Siz de böyle gezemezsiniz. Şeriatla yönetilen bir ülkede yaşamak istemem." şeklinde cevap veriyor.
Uludere'nin failleri bulunamadı mı bulunmak istenmiyor mu?
Uludere Komisyonu, raporunda ‘Bombardıman talimatını kim verdi?’ sorusuna cevap veremedi. Failleri, yargının bulacağını belirtmekle yetindi.
Uludere Komisyonu, raporunda ‘Bombardıman talimatını kim verdi?’ sorusuna cevap veremedi. Failleri, yargının bulacağını belirtmekle yetindi.
Baas sözcüsü Hüsnü Mahli'den katliam itirafı: Biber gazımız yok!
Programda Ahmet Hakan’ın Hüsnü Mahli’ye sorduğu, göstericilere neden ateşle karşılık veriliyor sorusuna Hüsnü Mahli’nin, “Biber gazı yok, İngiltere’den istedik vermediler” sözü programa damga vurdu.
Programda Ahmet Hakan’ın Hüsnü Mahli’ye sorduğu, göstericilere neden ateşle karşılık veriliyor sorusuna Hüsnü Mahli’nin, “Biber gazı yok, İngiltere’den istedik vermediler” sözü programa damga vurdu.
Devlete isyan edenin cenaze namazı kılınmazmış!
Kanal 7'de ekrana gelen Cuma Sohbetleri adlı programda bir izleyicinin cenaze namazıyla ilgili sorusuna verilen cevap "Bu kadarına da pes" dedirtti.
Kanal 7'de ekrana gelen Cuma Sohbetleri adlı programda bir izleyicinin cenaze namazıyla ilgili sorusuna verilen cevap "Bu kadarına da pes" dedirtti.
Suriye Nereye Gidiyor?
Suriye Nereye Gidiyor? sorusuna Suriye ulusal konseyi üyesi Dr. Mustafa Hamitoğlu'nun verdiği cevap:
Suriye Nereye Gidiyor? sorusuna Suriye ulusal konseyi üyesi Dr. Mustafa Hamitoğlu'nun verdiği cevap:
Bünyamin Zeran, kavramların önemini anlattı
Pazar günü İktibas Kayseri temsilciliğinin konuğu Bünyamin Zeran idi. Zeran, kavramların İslami bilincimizdeki yeri ve önemini vurgularken, "kavramlar islamileştirilebilir mi" sorusuna da yanıt aradı.
Pazar günü İktibas Kayseri temsilciliğinin konuğu Bünyamin Zeran idi. Zeran, kavramların İslami bilincimizdeki yeri ve önemini vurgularken, "kavramlar islamileştirilebilir mi" sorusuna da yanıt aradı.
"Türk okulları" öğrencileri, Atatürkçülük gösterisinde
Türkçe Olimpiyatları İçin Türkiye'de bulunan öğrencilerden bir grup, Anıtkabir'i gezdi. Tanışma sırasında rehberin "Hangi dilde sunum istersiniz?" sorusuna öğrenciler hep birlikte "Türkçe" karşılığı verdiler. Gezi rehberinin Atatürk hakkında sorduğu detaylı sorular da cevapsız kalmadı.
Türkçe Olimpiyatları İçin Türkiye'de bulunan öğrencilerden bir grup, Anıtkabir'i gezdi. Tanışma sırasında rehberin "Hangi dilde sunum istersiniz?" sorusuna öğrenciler hep birlikte "Türkçe" karşılığı verdiler. Gezi rehberinin Atatürk hakkında sorduğu detaylı sorular da cevapsız kalmadı.
30 bin Suriyeli, Beşşar gitmeden dönmek istemiyor
Baas rejiminin medya propagandasını çok iyi kullandığını ve insanlara salınan korkunun çok güçlü olduğuna şahit oluyoruz. “Ne zaman geri döneceksiniz?” sorusuna verilen cevaplar Suriye’nin geleceğini çok net anlatıyor. Beşşar Esat ailesi gitmeden asla! Biz o aileye nasıl güvenebiliriz ki, on bir yıldır tüm dünyayı kandırdı.
Baas rejiminin medya propagandasını çok iyi kullandığını ve insanlara salınan korkunun çok güçlü olduğuna şahit oluyoruz. “Ne zaman geri döneceksiniz?” sorusuna verilen cevaplar Suriye’nin geleceğini çok net anlatıyor. Beşşar Esat ailesi gitmeden asla! Biz o aileye nasıl güvenebiliriz ki, on bir yıldır tüm dünyayı kandırdı.
Dersim katliamına katılan askerlerin ifadeleri kan donduruyor
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
Mehmet Görmez bu yazıyı okumalı
"İslam dışı ve pagan bir kültüre ait bir rezaleti, İslam'ın peygamberiyle bir arada zikreden fikir zavallıları da olabiliyor ne yazık ki. Kimi dindar görüntülü bayan yazarlar, “Hz. Hatice böyle bir günde yaşasaydı bu günü nasıl geçirirdi?” sorusuna muhatap oluyorlar ve “şunu yapardı, bunu yapardı” diye birtakım cevaplar yetiştiriyorlar. Oysa verilecek tek cevap olmalıdır: Peygamber (a.s)’ın ve onun şerefli eşi, müminlerin annesinin böyle batıl günleri yoktu. Peygamber ve ehli beyti, böylesine İslam dışı ahlaksızlıklara alet edilemez. Bu soru, Peygamber bugün yaşasaydı yılbaşını nasıl geçirirdi sorusu kadar saçma ve budalaca bir sorudur."
"İslam dışı ve pagan bir kültüre ait bir rezaleti, İslam'ın peygamberiyle bir arada zikreden fikir zavallıları da olabiliyor ne yazık ki. Kimi dindar görüntülü bayan yazarlar, “Hz. Hatice böyle bir günde yaşasaydı bu günü nasıl geçirirdi?” sorusuna muhatap oluyorlar ve “şunu yapardı, bunu yapardı” diye birtakım cevaplar yetiştiriyorlar. Oysa verilecek tek cevap olmalıdır: Peygamber (a.s)’ın ve onun şerefli eşi, müminlerin annesinin böyle batıl günleri yoktu. Peygamber ve ehli beyti, böylesine İslam dışı ahlaksızlıklara alet edilemez. Bu soru, Peygamber bugün yaşasaydı yılbaşını nasıl geçirirdi sorusu kadar saçma ve budalaca bir sorudur."
Müslümanların kapitalist hayat tarzıyla imtihanı
"Tüketim ile hayat tarzı arasında ciddi bir bağlantı söz konusu. İnsanlar kim oldukları sorusuna, nasıl bir hayat tarzına sahip oldukları üzerinden, nasıl bir hayat tarzına sahip oldukları sorusuna ise tükettikleri nesneler ve bu nesneler arasında kurdukları kombinasyon ve üslup üzerinden cevap veriyorlar artık."
"Tüketim ile hayat tarzı arasında ciddi bir bağlantı söz konusu. İnsanlar kim oldukları sorusuna, nasıl bir hayat tarzına sahip oldukları üzerinden, nasıl bir hayat tarzına sahip oldukları sorusuna ise tükettikleri nesneler ve bu nesneler arasında kurdukları kombinasyon ve üslup üzerinden cevap veriyorlar artık."
Makaleler
Hava Durumu