"Turan" Arama Sonuçları
“Merhale” Ne Yönde İşliyor?
Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.
Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.
Başörtülü akademisyen ve arkadaşına Nişantaşı'nda yumruklu saldırı
Nişantaşı'nda bir parkta oturan, akademisyen Neşe Nur Akkaya ve kız arkadaşı, başörtüleri nedeniyle "Burada sizin gibileri istemiyoruz. Gidin başka yerlere" diyerek nefret söylemlerinde bulunan Eray Çakın isimli şahsın yumruklu saldırısına uğradı.
Nişantaşı'nda bir parkta oturan, akademisyen Neşe Nur Akkaya ve kız arkadaşı, başörtüleri nedeniyle "Burada sizin gibileri istemiyoruz. Gidin başka yerlere" diyerek nefret söylemlerinde bulunan Eray Çakın isimli şahsın yumruklu saldırısına uğradı.
Ekonomide pandeminin 1. yılı: Pahalılık, işsizlik ve fakirlik arttı
TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan: “Birçok ülkede hane halklarına ve şirketlere yapılan yardımlar millî gelirlerinin yüzde 15-20’sine kadar çıkarken, bizde yüzde 1’de kaldı.”
TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan: “Birçok ülkede hane halklarına ve şirketlere yapılan yardımlar millî gelirlerinin yüzde 15-20’sine kadar çıkarken, bizde yüzde 1’de kaldı.”
Görme engelli kadının okuma azmini gördü, özel telefon hediye etti
SAKARYA'nın Akyazı ilçesinde yaşayan yüzde 92 görme engelli Nurten Donturan, (40) okuma azmiyle dikkat çekiyor. Açık lise sınavına giren Donturan'a öğretmen Süleyman Dilmen, hayırseverlerin yardımıyla içerisinde görme engelliler için program bulunan cep telefonu hediye etti.
SAKARYA'nın Akyazı ilçesinde yaşayan yüzde 92 görme engelli Nurten Donturan, (40) okuma azmiyle dikkat çekiyor. Açık lise sınavına giren Donturan'a öğretmen Süleyman Dilmen, hayırseverlerin yardımıyla içerisinde görme engelliler için program bulunan cep telefonu hediye etti.
Bu taksimi kurt yapmaz, fakat kapitalizm yapıyor: 2 bin 153 kişinin serveti, 4,6 milyar kişinin toplam varlığına eşit
Kapitalist yağma ve yığmacılığın ortaya çıkardığı tablo işte bu. 2 bin 153 milyarderin, dünya nüfusunun yüzde 60'ını oluşturan 4,6 milyar kişiden daha zengin olduğu belirlendi.
Kapitalist yağma ve yığmacılığın ortaya çıkardığı tablo işte bu. 2 bin 153 milyarderin, dünya nüfusunun yüzde 60'ını oluşturan 4,6 milyar kişiden daha zengin olduğu belirlendi.
86 yaşındaki ağır hasta Ahmet amca tahliye bekliyor
Sivas olayları davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen ve 26 yıldır cezaevinde bulunan Ahmet Turan Kılıç'ın yakınları, doktorların "ölümcül hastalığı var" yönündeki raporunu gerekçe göstererek Kılıç'ın tahliyesini talep ediyor.
Sivas olayları davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen ve 26 yıldır cezaevinde bulunan Ahmet Turan Kılıç'ın yakınları, doktorların "ölümcül hastalığı var" yönündeki raporunu gerekçe göstererek Kılıç'ın tahliyesini talep ediyor.
Artık her yer aynı ve kimse bir yere ait değil
Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.
Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.
Ne teklif ediyorsunuz derlerse?
“Benim dinimin hükümleri, insan fıtratını oluşturan hükümlerdir. İnsan kendi fıtratına uygun yaşarsa; en dingin, huzurlu, üretken, güçlü, adil, etkili, istikrarlı, umutlu, başarılı, bütüncül sonuçlar üretir; bu da bütün varlığın hukukunu muhafaza eder desem!” O’da; “Müslümanlar’ın bu söylediğin çerçevede tasarlayıp, ürettiği, hayata geçirdiği bir kaç örnek gösterirmisin?” Dese, ne yaparım?
“Benim dinimin hükümleri, insan fıtratını oluşturan hükümlerdir. İnsan kendi fıtratına uygun yaşarsa; en dingin, huzurlu, üretken, güçlü, adil, etkili, istikrarlı, umutlu, başarılı, bütüncül sonuçlar üretir; bu da bütün varlığın hukukunu muhafaza eder desem!” O’da; “Müslümanlar’ın bu söylediğin çerçevede tasarlayıp, ürettiği, hayata geçirdiği bir kaç örnek gösterirmisin?” Dese, ne yaparım?
Vahiyle yönlendirilen Rasûl'ün mücadele sünnetini ve “yoldaki işaretler”i terk eden “Müslümanlar”
Öncelikle ifade etmek gerekir ki, ilk “Kur’an toplumu”nu oluşturan mü’minlerin hepsi Kur’an’ı anlamak, öğüt almak ve yaşamak amacıyla okuyorlardı. İslami şahsiyeti ve hayatın bütün alanlarını vahiyle inşa etmek amacıyla tertil üzere Kur’an okuyor (Müzzemmil, 73/4; Ahzab, 33/34), Rasûlullah’tan (s) kitabın ve hikmetin eğitimini alıyorlardı. (Cuma Suresi, 62/2; Bakara, 2/129, 151; Âl-i İmran, 3/164). Bütün mü’minler okuyup eğitimini aldıkları Kur’an’dan anladıklarını, fıkhettiklerini hayatlarına taşımaya çalışıyor, birbirleriyle de fikir teatisinde bulunuyorlardı.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki, ilk “Kur’an toplumu”nu oluşturan mü’minlerin hepsi Kur’an’ı anlamak, öğüt almak ve yaşamak amacıyla okuyorlardı. İslami şahsiyeti ve hayatın bütün alanlarını vahiyle inşa etmek amacıyla tertil üzere Kur’an okuyor (Müzzemmil, 73/4; Ahzab, 33/34), Rasûlullah’tan (s) kitabın ve hikmetin eğitimini alıyorlardı. (Cuma Suresi, 62/2; Bakara, 2/129, 151; Âl-i İmran, 3/164). Bütün mü’minler okuyup eğitimini aldıkları Kur’an’dan anladıklarını, fıkhettiklerini hayatlarına taşımaya çalışıyor, birbirleriyle de fikir teatisinde bulunuyorlardı.
İnsanın sorumluluğu
Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)
Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)
Kur’an’daki peygamber kıssalarının ortak noktaları
Kur’an-ı Kerim’in yaklaşık üçte birini oluşturan kıssaların büyük bir bölümü peygamber kıssalarını işler. Peki peygamber kıssalarının iletmeyi amaçladığı temel mesajlar nelerdir?
Kur’an-ı Kerim’in yaklaşık üçte birini oluşturan kıssaların büyük bir bölümü peygamber kıssalarını işler. Peki peygamber kıssalarının iletmeyi amaçladığı temel mesajlar nelerdir?
Başkanlık Hükümeti'nden yeni torba yasa: Yasal kumara teşvik
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın dün açıkladığı ve içinde bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin de olduğu torba yasanın içinde bir başka düzenlemenin de Spor Toto, İddaa gibi resmi-yasal kumar oyunlarına teşviki artırmaya dönük bir madde olduğu ortaya çıktı.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın dün açıkladığı ve içinde bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin de olduğu torba yasanın içinde bir başka düzenlemenin de Spor Toto, İddaa gibi resmi-yasal kumar oyunlarına teşviki artırmaya dönük bir madde olduğu ortaya çıktı.
Turan taburu Suriye'de Rusya için Müslüman avında
Rusya'nın Orta Asya kökenli Türklerden oluşan 'Turan Taburu' üyeleri Suriye'nin kuzeyindeki Deyr ez Zor'da görüntülendi.
Rusya'nın Orta Asya kökenli Türklerden oluşan 'Turan Taburu' üyeleri Suriye'nin kuzeyindeki Deyr ez Zor'da görüntülendi.
Niçin Kur'an'a dönüş ve niçin hakkıyla okumak
Şirk denen zülumatın karanlığından çıkarıp, Nur’a, aydınlığa bizleri götüren, Her türlü fitne ve fesadın adeta kurumsallaştığı bu çağda, şu cehalet ve rezalet yaşam biçimi içerisinden çıkarıp, bizleri izzet ve şerefle buluşturan, eşya’ya, makam’a ve mevki’ye tapınmaktan ve kula kulluktan yalnız Allaha kulluğa götüren Kur’an’a el-an dönmeliyiz.
Şirk denen zülumatın karanlığından çıkarıp, Nur’a, aydınlığa bizleri götüren, Her türlü fitne ve fesadın adeta kurumsallaştığı bu çağda, şu cehalet ve rezalet yaşam biçimi içerisinden çıkarıp, bizleri izzet ve şerefle buluşturan, eşya’ya, makam’a ve mevki’ye tapınmaktan ve kula kulluktan yalnız Allaha kulluğa götüren Kur’an’a el-an dönmeliyiz.
BM raporu: Han Şeyhun'daki kimyasal saldırıyı Esed güçleri düzenledi
BM tarafından oluşturulan Suriye'de kimyasal silah kullanımını soruşturan ortak soruşturma misyonu, 4 Nisan 2017'de Han Şeyhun'a düzenlenen ve yaklaşık 100 mazlumun katledildiği kimyasal silah saldırısının Esed güçleri tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
BM tarafından oluşturulan Suriye'de kimyasal silah kullanımını soruşturan ortak soruşturma misyonu, 4 Nisan 2017'de Han Şeyhun'a düzenlenen ve yaklaşık 100 mazlumun katledildiği kimyasal silah saldırısının Esed güçleri tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
Komisyonculuk ve emlak komisyonculuğu
Komisyonculuk faaliyetinde üç taraf vardır: Satıcı (mal sahibi), alıcı (müşteri), satıcıyla alıcıyı buluşturan kişi (komisyoncu). Eski uygulamaya göre komisyoncu, şehirde yaşamakta ve pazarları bilmektedir. Bu açıdan şehri ve pazarları bilmeyen satıcıdan malı alır, “Sen satma, ben senin yerine satayım.” der ve onun vekili gibi o malı satışa çıkarır. Yahut da, satıcı ile komisyoncu arasında bir akit imzalanır ve her iki taraf da zarara uğramayacak şekilde anlaşılır. Bu durumda komisyoncu, satıcının bir nevi işçisi olur.
Komisyonculuk faaliyetinde üç taraf vardır: Satıcı (mal sahibi), alıcı (müşteri), satıcıyla alıcıyı buluşturan kişi (komisyoncu). Eski uygulamaya göre komisyoncu, şehirde yaşamakta ve pazarları bilmektedir. Bu açıdan şehri ve pazarları bilmeyen satıcıdan malı alır, “Sen satma, ben senin yerine satayım.” der ve onun vekili gibi o malı satışa çıkarır. Yahut da, satıcı ile komisyoncu arasında bir akit imzalanır ve her iki taraf da zarara uğramayacak şekilde anlaşılır. Bu durumda komisyoncu, satıcının bir nevi işçisi olur.
Edepli bir gençlik umudumuzdur
Edebiyle evinde oturan kızdan daha hayalı bir Peygamber’in (sav) Ümmetiyiz. Edebi ve hayayı kaybeden bir ümmet, yok olmanın eşiğine gelmiştir. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) edeb mektebinde yetişen güzide sahabelerin edebiyle edeplenmemiz gerekmektedir. O’nun kendi dönemi için en hayırlı nesil dediği “Sahabe nesli” örneğimizdir. Allah onlardan razı olsun ki, bu dinde eksik kalacak hiçbir şey bırakmadan gittiler. Kapanmayacak çığırlar açtılar.
Edebiyle evinde oturan kızdan daha hayalı bir Peygamber’in (sav) Ümmetiyiz. Edebi ve hayayı kaybeden bir ümmet, yok olmanın eşiğine gelmiştir. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) edeb mektebinde yetişen güzide sahabelerin edebiyle edeplenmemiz gerekmektedir. O’nun kendi dönemi için en hayırlı nesil dediği “Sahabe nesli” örneğimizdir. Allah onlardan razı olsun ki, bu dinde eksik kalacak hiçbir şey bırakmadan gittiler. Kapanmayacak çığırlar açtılar.
İslami Kimlik ve Şahsiyeti Oluşturan Kavramlar (VİDEO)
Beyoğlu Hasköy'de faaliyet gösteren Hanımlar Araştırma ve Yardımlaşma Derneği'nde Şükrü Hüseyinoğlu'nun konuşmacı olduğu "İslami Kimlik ve Şahsiyeti Oluşturan Kavramlar" semineri düzenlendi. Seminerin video kaydını dikkatlerinize sunuyoruz.
Beyoğlu Hasköy'de faaliyet gösteren Hanımlar Araştırma ve Yardımlaşma Derneği'nde Şükrü Hüseyinoğlu'nun konuşmacı olduğu "İslami Kimlik ve Şahsiyeti Oluşturan Kavramlar" semineri düzenlendi. Seminerin video kaydını dikkatlerinize sunuyoruz.
İlk ders heyecanı nasıl bir şey?
Şehid imam/öğretmen Hasan el-Benna, yarınların, yorgun olanların değil, rahatından vazgeçenlerin olacağını söyler. Hani nerede rahatlarını bozanlarımız? Nerede Hakk için, ebedî âlem için koşturan öğretmenlerimiz? Rahat yüzü nedir bilmeyen Hasan el-Benna, adam akıllı öğretmendi, Hocaydı ve mücadele halindeyken kırk üç yaşında Rabbine şehadetle gidiverdi. Hocalığın sanat olduğu konusuyla ilgili bir vakit küçük bir risale yayınlatan rahmetli Osman Öztürk Hoca, “Meslek çilelidir, korkma ve usanma! Öğrenci, Allah’ın emanetidir, titizlik göster. Emeğine acıma; samimiyetle yapılan hiçbir hizmet karşılıksız kalmaz. Kimseden karşılık ve vefa bekleme; sabırlı ol, vadeli mükâfat, hesaba sığmayacak kadar çok olacaktır.” türünden nice öğütler veriyordu meslektaşlarına.
Şehid imam/öğretmen Hasan el-Benna, yarınların, yorgun olanların değil, rahatından vazgeçenlerin olacağını söyler. Hani nerede rahatlarını bozanlarımız? Nerede Hakk için, ebedî âlem için koşturan öğretmenlerimiz? Rahat yüzü nedir bilmeyen Hasan el-Benna, adam akıllı öğretmendi, Hocaydı ve mücadele halindeyken kırk üç yaşında Rabbine şehadetle gidiverdi. Hocalığın sanat olduğu konusuyla ilgili bir vakit küçük bir risale yayınlatan rahmetli Osman Öztürk Hoca, “Meslek çilelidir, korkma ve usanma! Öğrenci, Allah’ın emanetidir, titizlik göster. Emeğine acıma; samimiyetle yapılan hiçbir hizmet karşılıksız kalmaz. Kimseden karşılık ve vefa bekleme; sabırlı ol, vadeli mükâfat, hesaba sığmayacak kadar çok olacaktır.” türünden nice öğütler veriyordu meslektaşlarına.
Hasköy'de "İslami Şahsiyeti Oluşturan Kavramlar" semineri
İstanbul Beyoğlu Hasköy'de faaliyet gösteren Hanımlar Araştırma ve Yardımlaşma Derneği'nde inşallah 6 Mayıs Cuma akşamı Saat: 20.30'da gerçekleştirilecek "İslami Kimlik ve Şahsiyeti Oluşturan Kavramlar" seminerinin konuşmacısı Şükrü Hüseyinoğlu.
İstanbul Beyoğlu Hasköy'de faaliyet gösteren Hanımlar Araştırma ve Yardımlaşma Derneği'nde inşallah 6 Mayıs Cuma akşamı Saat: 20.30'da gerçekleştirilecek "İslami Kimlik ve Şahsiyeti Oluşturan Kavramlar" seminerinin konuşmacısı Şükrü Hüseyinoğlu.
Makaleler
Hava Durumu