
"arka" Arama Sonuçları

Uluslararası ilişkilerde bir takım kirli işlerin döndüğü herkesçe malum. Yani arka planda gizli vaatlerin, anlaşmaların ve ihanetlerin olduğunu aklıselim her insan bilir. Ama diyoruz ki, halkının %95’i Müslüman olan bir ülkenin en beğendiği lider dünyanın en kafir adamlarından biri olan Biden olmamalıydı…

Boykot kampanyaları, Starbucks ve KFC gibi siyonazi işgal çetesi yanlısı tutumları olduğu bilinen ya da onunla mali bağları olduğu ifade edilen birçok Batılı markayı vurdu.

Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin "Haftanın Sohbeti" programında bu hafta inşallah, Filistinli gazeteci-yazar Naim Eyyubi'nin katılımıyla "İslami Niteliği ve Tarihi Arka Planıyla Filistin Davası" konuşulacak. 20 Aralık Çarşamba Saat: 20.00'daki programa dâvetlisiniz.

Hasan ve arkadaşları, ağaya karşı ilk başkaldırıyı gerçekleştirmiş, onun zalim otoritesini sarsmış olmanın sevinç ve gururunu yaşıyorlardı. Artık köyde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Mahşerde kendi kitabımızı okuyacağız, Kur'an'ın ifade ettiği kitap. Kendi kendimizin şahidi olacağız. Ne akraba, ne dost, ne arkadaş, ne lider edindiğimiz kişi ve kişiler, tek başına, eller konuşacak, ayaklar ise şahitlik edecek.

Dakalu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin orduya tam entegre edilmesine karşı çıktığı için yaşanan anlaşmazlık tarafları bir çatışma ortamına sürükledi. Bölgesel ve küresel bazı aktörlerin de bu ayrışmada söz sahibi olduğu şüphesizdir.

İnsanı gülümseten ve tabi düşündüren bir cevap. E tabi, iyi yazabilseydi Murat marka bir “külüstür” yerine, son model bir arabaya binerdi! “İyi yazanlar”, lüks araba ve evlerin yanında özel korumalarla da gezmekteydi nitekim.

Siyonist İsrail rejiminin Filistin’de sürdürdüğü zulüm stratejisi, Hindistan rejimi için adeta rol model oluyor. Hindutva ideolojisinin kurucusu olan Vinayak Damodar Savarkar’ın Siyonizm’e övgüler dizdiği ve Yahudi devletinin kurulmasını desteklediği yazılı belgeler hâlâ göz önünde dururken, Savarkar’ın izini takip eden Hindu ırkçılar da İsrail’i, Hindistan’ın can dostu olarak görmeye devam ediyor.

İktibas’ın bu yılın son sayısı, “Dünya Kupası Çerçevesinde Futbolizmin İşlevleri” manşeti ile çıktı. Derginin yorumunda, futbol endüstrisinin arka planındaki siyasi işlevlerine dikkat çekilirken, Katar’daki turnuvanın da bu yönde dikkat çeken unsurlar taşıdığı vurgulandı

Üstelik bütün bu ifsadın arkasında, istikamet krizindeki tevhîdî kesimin desteği bulunmaktadır. Bu vebalin altından nasıl kalkacaklarını neden hiç düşünmezler?

İktibas’ın yeni sayısı, “Büyük Şeytan ABD İslam Beldelerinde Yeni Oyun Kuruyor” manşeti ile çıktı. Dergide, ABD Başkanının son ‘Ortadoğu’ gezisinde, bölge devletlerinin yetkilileri ile görüşmelerinin stratejik arka planı değerlendiriliyor.

“Kim hükmedecek?” sorusu, modernleşme-din ilişkisinin hem arka hem de ön planında yatan asıl saike ışık tutmaktadır. Sorunun din açısından cevabı bellidir, tek hükmedici vardır O da Allah’tır. Modernizmin cevabı da bellidir, tanrılaşmaya çalışan insan hükmetmektedir.

Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.

208. Sayısında Nida Dergisi ‘Meşruluk ve Meşruluğun Görünümleri' konusunu ele alıyor. Arka kapakta Weal Hallaq’tan bir alıntıyla konuya dikkat çekiyor: “ Meşruiyet, dinin, ilmin, takvanın ahlaki faziletin varlığına; kısacası Peygamber ve selef-i salihinin(kurucu ümmet)örnekliği hakkında derin bilgi sahibi olan ve yaşamalarını buna göre tanzim eden kişilere dayanıyordu..”

Medya ise hakikatleri çarpışmada bir numaralıdır. Egemenlerle kanka gibidir. İnsanlar görülen ekrana inanırlar. Arka planda yapılanları pek düşünmezler. Medya iyiyi kötü gösterir, kötüyü iyi gösterir. Masum insanlara iftira ve çamur atmaktan çekinmezler. Yalanları ortaya çıktı mı ya kıvırlar, ya da görmezden gelirler. Algı ile yalanlarına insanlar zamanla alışırlar ve tepki bile göstermezler.

Filistin cihadının kilometre taşlarından ve bu topraklarda İslâmi kimliğin korunması yolunda çok yönlü mücadele eden önderlerden olan İzzeddin El-Kassam, 20 Kasım 1935'te 14 arkadaşıyla beraber siyonistlere karşı savaşırken şehid oldu.

Ahmed hoca gerçekten son derece hasbi, muhlis, muhsin, muttaki bir mü’mindi. Fedâkardı, Allah için yaşama bilinciyle hareket ediyordu. Onun hayatının özetini, tüm mü’minlerin hayatının özeti olması gerektiği üzere En’am sûresi 162. ayetin tefsiri olarak niteleyebilirim. 2012 yılında bir grup mü’minle birlikte yaptığımız umrede, Mekke ve Medine’de kendisiyle oda arkadaşlığı yapmıştık. Orada kendisini daha da yakından tanıma imkânım olmuştu.

Merhum Ahmed Kalkan hocamızın vefatı münasebetiyle, en yakın dâvâ arkadaşlarından birisi olan kıymetli Mehmet Pamak hocamızın Kalem-Der'de yaptığı sunumu istifadenize sunarız.
Makaleler
Hava Durumu