"evrelerin" Arama Sonuçları
Sığınmacılara yönelik ‘ayrımcı’ ifadeler, Batıdaki Müslüman karşıtlığına benziyor
Akademisyenlere göre, Türkiye’de bazı medya organları ve siyasi çevrelerin sığınmacılara ve özellikle Suriyelilere yönelik ayrımcı ifadeleri Batı’da aşırı sağcı partilerin Müslümanlara ve Araplara yönelik kullanıldığı söylemlerle benzerlikler gösteriyor.
Akademisyenlere göre, Türkiye’de bazı medya organları ve siyasi çevrelerin sığınmacılara ve özellikle Suriyelilere yönelik ayrımcı ifadeleri Batı’da aşırı sağcı partilerin Müslümanlara ve Araplara yönelik kullanıldığı söylemlerle benzerlikler gösteriyor.
“Merhale” Ne Yönde İşliyor?
Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.
Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.
Kürşad Atalar: Tarihte savrulan, dönüşen bir Peygamber olmamıştır
AKP dönemiyle birlikte çeşitli "İslami çevrelerin", cahiliye düzeni ve düzenin aktörleri karşısındaki duruş ve tutum konusunda sapma ve savrulmalar yaşadığına tanıklık ettik. Söz konusu savrulma sürecini, İktibas Dergisi'nin dosya konusu bağlamında Kürşad Atalar’la konuştuk. Yaşanan dönüşümün köksüzlükle açıklanabileceğini belirten Atalar, “Köksüzlük ise, esasen ‘bilmemekle’ ilgili bir şeydir. Biliyorsunuz ‘keşke bilselerdi’ ayetine ben biraz da bu açıdan bakıyorum. Kullar, Peygamberler gibi ‘bilebilseydi’, savrulmazlar, dönüşmezlerdi. Tarihte savrulan, dönüşen bir Peygamber olmamıştır” diyor. Söyleşimizi ilgiyle ve beğeniyle okuyup istifade edeceğinizi düşünüyoruz.
AKP dönemiyle birlikte çeşitli "İslami çevrelerin", cahiliye düzeni ve düzenin aktörleri karşısındaki duruş ve tutum konusunda sapma ve savrulmalar yaşadığına tanıklık ettik. Söz konusu savrulma sürecini, İktibas Dergisi'nin dosya konusu bağlamında Kürşad Atalar’la konuştuk. Yaşanan dönüşümün köksüzlükle açıklanabileceğini belirten Atalar, “Köksüzlük ise, esasen ‘bilmemekle’ ilgili bir şeydir. Biliyorsunuz ‘keşke bilselerdi’ ayetine ben biraz da bu açıdan bakıyorum. Kullar, Peygamberler gibi ‘bilebilseydi’, savrulmazlar, dönüşmezlerdi. Tarihte savrulan, dönüşen bir Peygamber olmamıştır” diyor. Söyleşimizi ilgiyle ve beğeniyle okuyup istifade edeceğinizi düşünüyoruz.
Çin devlet başkanı Şi'den "Dini inançların Çinlileştirilmesi" çıkışı
'Çinleştirme' kavramını, 'dini çevrelerin vatanseverliği teşvik etmesi, Çin ulusuna ve kültürüne aidiyeti pekiştirmesi' olarak tanımlayan Şi, ayrıca inançların ülkeyi yöneten Komünist Parti'ye ve Çin'e özgü sosyalizme bağlılığı güçlendirmesi gerektiğini belirtti.
'Çinleştirme' kavramını, 'dini çevrelerin vatanseverliği teşvik etmesi, Çin ulusuna ve kültürüne aidiyeti pekiştirmesi' olarak tanımlayan Şi, ayrıca inançların ülkeyi yöneten Komünist Parti'ye ve Çin'e özgü sosyalizme bağlılığı güçlendirmesi gerektiğini belirtti.
AKP sözcüsünün laikliğe bağlılık beyanı ve "aktif destekçi" çevrelerin tutumu
İktidar partisinin sözcüsü, Âlemlerin Rabbi'nin biz kulları için bildirdiği hayat menbaı ölçülerine tâbi olmak yerine, müstekbirlikle O'na sınır çizmeye, hayatın hangi alanında söz sahibi olup, hangi alanında olmayacağını belirlemeye kalkışma tuğyanı demek olan laikliğe bağlılıklarını son derece net kelimelerle ifade etti. Lakin "iktidarın doğrularını destekleme, yanlışlarını eleştirme" cephesinin yayın organlarında bu hiçbir şekilde gündem olmadı, görmezden gelindi.
İktidar partisinin sözcüsü, Âlemlerin Rabbi'nin biz kulları için bildirdiği hayat menbaı ölçülerine tâbi olmak yerine, müstekbirlikle O'na sınır çizmeye, hayatın hangi alanında söz sahibi olup, hangi alanında olmayacağını belirlemeye kalkışma tuğyanı demek olan laikliğe bağlılıklarını son derece net kelimelerle ifade etti. Lakin "iktidarın doğrularını destekleme, yanlışlarını eleştirme" cephesinin yayın organlarında bu hiçbir şekilde gündem olmadı, görmezden gelindi.
Türkiye'deki "İslami Çevrelerin" Dönüşümü: Ruczdan Hicretten, Rucza Hicrete (VİDEO)
Türkiye'deki "İslami Çevrelerin" Dönüşümü: Ruczdan Hicretten, Rucza Hicrete - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - 28 Zilkade 1442 / 9 Temmuz 2021
Türkiye'deki "İslami Çevrelerin" Dönüşümü: Ruczdan Hicretten, Rucza Hicrete - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - 28 Zilkade 1442 / 9 Temmuz 2021
Antisemitizm: İşgalci Siyonist zulmü meşrulaştıran kullanışlı maymuncuk
Dünya genelinde Müslümanların kutsal şehri Kudüs'te ve Filistin'de uygulanan zulmü ve katliamı telin eden kitlelerin çeşitli çevrelerce antisemit olmakla itham edilmesi, antisemitizm kavramının bu çevrelerin zihnindeki anlamını açıkça ortaya koyuyor.
Dünya genelinde Müslümanların kutsal şehri Kudüs'te ve Filistin'de uygulanan zulmü ve katliamı telin eden kitlelerin çeşitli çevrelerce antisemit olmakla itham edilmesi, antisemitizm kavramının bu çevrelerin zihnindeki anlamını açıkça ortaya koyuyor.
“Atalar dini”ne hayır, “Ata dini”ne evet mi?
Bu çevrelerin dil ve kaleminden sâdır olan “uydurulmuş din” tabiri salt, çeşitli hurafelerle mâlul olan geleneksel din anlayışlarını hedef almakta, laiklik, kemalizm, liberalizm, nasyonalizm, kapitalizm, sosyalizm gibi çağın egemen uydurulmuş dinleri hiç bu eleştirilerin kapsamına girememektedir.
Bu çevrelerin dil ve kaleminden sâdır olan “uydurulmuş din” tabiri salt, çeşitli hurafelerle mâlul olan geleneksel din anlayışlarını hedef almakta, laiklik, kemalizm, liberalizm, nasyonalizm, kapitalizm, sosyalizm gibi çağın egemen uydurulmuş dinleri hiç bu eleştirilerin kapsamına girememektedir.
Mehmet Pamak’tan tevhidi uyanış çevrelerine ittifak çağrısı
Mehmet Pamak, İLKAV’ın 30. Yıl programındaki konuşmasında, tevhidî uyanış süreci öbeklerini “yeni 28 Şubat” zulmüne ve müslümanları kuşatan yozlaşmaya, sekülerleşmeye direnebilmek için ittifak etmeye ve bu kötü gidişe dur diyecek güçlü bir irade oluşturmaya çağırdı.
Mehmet Pamak, İLKAV’ın 30. Yıl programındaki konuşmasında, tevhidî uyanış süreci öbeklerini “yeni 28 Şubat” zulmüne ve müslümanları kuşatan yozlaşmaya, sekülerleşmeye direnebilmek için ittifak etmeye ve bu kötü gidişe dur diyecek güçlü bir irade oluşturmaya çağırdı.
Bilim çevrelerinde aşağılık kompleksi var
'Bilim çevrelerinde modern bilime taparlık yaşanıyor' diyen Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Batı'nın hiç sorgulanmadığını, söz konusu çevrelerin “Batı güçlü, ileri, başarılı, üstün ama biz geriyiz” şeklinde bir kompleks içerisinde olduğunu söyledi.
'Bilim çevrelerinde modern bilime taparlık yaşanıyor' diyen Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Batı'nın hiç sorgulanmadığını, söz konusu çevrelerin “Batı güçlü, ileri, başarılı, üstün ama biz geriyiz” şeklinde bir kompleks içerisinde olduğunu söyledi.
Yüzde 965 kâr ve düşündürdükleri
Asgari ücrete yıllık yüzde 10 oranında rekor (!) zam yapılan bir ekonomide, sermayenin 6 ayda yüzde 965 kâr yapması son derece doğal (!) değil mi? Bu vahşi, su katılmamış kapitalist rant ekonomi sistemini maalesef alnı secdeye değen insanlar işletiyor ve Türkiye'deki İslami çevrelerin çoğu da bu duruma muhalefet etmek yerine kimi kazanımlar adına onlara destek veriyor.
Asgari ücrete yıllık yüzde 10 oranında rekor (!) zam yapılan bir ekonomide, sermayenin 6 ayda yüzde 965 kâr yapması son derece doğal (!) değil mi? Bu vahşi, su katılmamış kapitalist rant ekonomi sistemini maalesef alnı secdeye değen insanlar işletiyor ve Türkiye'deki İslami çevrelerin çoğu da bu duruma muhalefet etmek yerine kimi kazanımlar adına onlara destek veriyor.
"Hira sonrasına ait bir duruşa sahip olmalıyız"
"Tarihin her döneminde çatışma, şirke dayalı egemenlik anlayışı ve işleyişe itiraz edilip, yeni bir egemenlik anlayışı ve referans sistemi gündeme getirildiğinde çıkmıştır. İşte Hira sonrası olan da buydu. Bu noktada günümüzde Türkiye’deki İslami çevrelerin son yıllarda ortaya koyduğu profili ele almakta fayda var. Son yıllarda giderek tevhidi hükümranlık (hükmün kaynağının ancak Yüce Allah olduğu) iddialarından vazgeçerek STK’laşan ve çeşitli alanlardaki hak, özgürlük taleplerine indirgenen bir sistem içi mücadele anlayışına savrulan çeşitli İslami çevrelerin, bu açıdan Hira öncesine bir duruşa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu yaklaşım ve mücadele anlayışı, en fazla ‘Hılful Fıdul’a denk gelmektedir zira."
"Tarihin her döneminde çatışma, şirke dayalı egemenlik anlayışı ve işleyişe itiraz edilip, yeni bir egemenlik anlayışı ve referans sistemi gündeme getirildiğinde çıkmıştır. İşte Hira sonrası olan da buydu. Bu noktada günümüzde Türkiye’deki İslami çevrelerin son yıllarda ortaya koyduğu profili ele almakta fayda var. Son yıllarda giderek tevhidi hükümranlık (hükmün kaynağının ancak Yüce Allah olduğu) iddialarından vazgeçerek STK’laşan ve çeşitli alanlardaki hak, özgürlük taleplerine indirgenen bir sistem içi mücadele anlayışına savrulan çeşitli İslami çevrelerin, bu açıdan Hira öncesine bir duruşa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu yaklaşım ve mücadele anlayışı, en fazla ‘Hılful Fıdul’a denk gelmektedir zira."
Zaman yazarından "cihâdü’n-nikâh" iftirası
Zaman'ın "İsrail lobicisi" olarak tanınan, Mısır'daki Sisi darbesinde darbecileri değil, darbecilerle uzlaşmadığı gerekçesiyle İhvan'ı eleştiren yazarı Kerim Balcı, Suriye rejimi destekçisi çeşitli çevrelerin ortaya attığı bir iftirayı bugünkü köşesinde ısıtmaya çalışmış.
Zaman'ın "İsrail lobicisi" olarak tanınan, Mısır'daki Sisi darbesinde darbecileri değil, darbecilerle uzlaşmadığı gerekçesiyle İhvan'ı eleştiren yazarı Kerim Balcı, Suriye rejimi destekçisi çeşitli çevrelerin ortaya attığı bir iftirayı bugünkü köşesinde ısıtmaya çalışmış.
Etnik çatışmadan soykırıma Arakan sorunu
Öncelikle sorunun Rakhine Eyaleti'nde yaşayan Arakanlı Müslümanlarla sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Bu anlamda, düne kadar, Arakanlı Müslümanların mağduriyeti karşısında ne kadar ses çıkarttıkları şüpheli çevrelerin bu sefer kendilerinin aynı zulme maruz kalmalarından ders çıkartmak gerekiyor. Bu durum, Güneydoğu Asya Hıristiyan ve Budist toplumlarında yaşam süren tüm Müslüman azınlıkların karşı karşıya kaldıkları ve de kalabilecekleri konusunda bir uyarı işareti olmalı...
Öncelikle sorunun Rakhine Eyaleti'nde yaşayan Arakanlı Müslümanlarla sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Bu anlamda, düne kadar, Arakanlı Müslümanların mağduriyeti karşısında ne kadar ses çıkarttıkları şüpheli çevrelerin bu sefer kendilerinin aynı zulme maruz kalmalarından ders çıkartmak gerekiyor. Bu durum, Güneydoğu Asya Hıristiyan ve Budist toplumlarında yaşam süren tüm Müslüman azınlıkların karşı karşıya kaldıkları ve de kalabilecekleri konusunda bir uyarı işareti olmalı...
Taksim'den Tahrir çıkarmak
Asıl vurgulamak istediğim; Arap baharına karşı çıkan, eleştiren (tümüyle farklı gerekçelerle Arap baharına yüklenen anlama ben de mesafeliyim) çevrelerin bir anda Taksim'den bir Tahrir çıkarma hevesine kapılması, onun sembol ve diline sahip çıkması, daha da vahimi bir tür Türk tipi Baasçılığını yeniden diriltmek isteyenlerin bu metafordan yararlanmak istemesi…
Asıl vurgulamak istediğim; Arap baharına karşı çıkan, eleştiren (tümüyle farklı gerekçelerle Arap baharına yüklenen anlama ben de mesafeliyim) çevrelerin bir anda Taksim'den bir Tahrir çıkarma hevesine kapılması, onun sembol ve diline sahip çıkması, daha da vahimi bir tür Türk tipi Baasçılığını yeniden diriltmek isteyenlerin bu metafordan yararlanmak istemesi…
Yeni mabet: CERN
Bilim yaratılışın 'nasıl'ına dair bitmez tükenmez bir cevap arayışıdır. Bu nasıla verilecek cevap hiçbir zaman 'niçin yaratıldık' sorusunun cevabı değildir. Bilim belki 'nasıl'a dair cevaplar üretebilir ama 'niçin' gibi varoluşsal bir arayışın cevabını veremeyecektir. Bu durumda bizzat bilim çevrelerinin 'nasıl'dan yola çıkıp 'niçin'e dair soruları örtbas etmeleri, bir tür dini iddiada bulunuyorlar demektir.
Bilim yaratılışın 'nasıl'ına dair bitmez tükenmez bir cevap arayışıdır. Bu nasıla verilecek cevap hiçbir zaman 'niçin yaratıldık' sorusunun cevabı değildir. Bilim belki 'nasıl'a dair cevaplar üretebilir ama 'niçin' gibi varoluşsal bir arayışın cevabını veremeyecektir. Bu durumda bizzat bilim çevrelerinin 'nasıl'dan yola çıkıp 'niçin'e dair soruları örtbas etmeleri, bir tür dini iddiada bulunuyorlar demektir.
Kürtler, Ümmetin neresinde duruyor?
Kürtlerin ümmet ile yollarını ayırmaya yönelik çaba ve tutumların günümüzde ciddi boyutlar kazandığını esefle gözlemlemekteyiz. Bir yandan, Kürtler içindeki seküler/din karşıtı ulusalcı çevrelerin Kürtleri Müslümanlıktan, ümmetten koparmaya yönelik çabaları yoğunluk kazanırken, diğer yandan bir kısım çevrelerin ötekileştirme ameliyesiyle Kürtleri neredeyse İslam dininden, Müslümanlıktan kovmaya yönelik bilinçli/bilinçsiz kahredici tutumları artış kaydetmektedir.
Kürtlerin ümmet ile yollarını ayırmaya yönelik çaba ve tutumların günümüzde ciddi boyutlar kazandığını esefle gözlemlemekteyiz. Bir yandan, Kürtler içindeki seküler/din karşıtı ulusalcı çevrelerin Kürtleri Müslümanlıktan, ümmetten koparmaya yönelik çabaları yoğunluk kazanırken, diğer yandan bir kısım çevrelerin ötekileştirme ameliyesiyle Kürtleri neredeyse İslam dininden, Müslümanlıktan kovmaya yönelik bilinçli/bilinçsiz kahredici tutumları artış kaydetmektedir.
Kemalizmin "sözcü"sü katliamı savundu
Militan Kemalist çevrelerin sözcülüğünü yapan Sözcü gazetesi, Şırnaklı köylülere yönelik TSK katliamını savundu. Sözcü, "TSK sivilleri vurdu diyenlere Genelkurmay'dan cevap üst başlığı ve "Sişlah taşıyorlardı" manşetiyle çıktı.
Militan Kemalist çevrelerin sözcülüğünü yapan Sözcü gazetesi, Şırnaklı köylülere yönelik TSK katliamını savundu. Sözcü, "TSK sivilleri vurdu diyenlere Genelkurmay'dan cevap üst başlığı ve "Sişlah taşıyorlardı" manşetiyle çıktı.
TOKAD'dan Kürt meselesine duyarlılık çağrısı
İslami çevrelerin diğer duyarlı çevrelerle birlikte Kürt sorununda daha aktif bir sürece girmeleri gerektiği vurgulanan açıklamada “Hakkâri’deki patlama Türkiye’de kandan beslenenleri bir kez daha açığa çıkarmıştır. Kürt halkının yüz yıla yakındır yaşadığı acılar katlanılır, dayanılır gibi değildir. Masum halka bu alçak tuzağı kuranları bütün kalbimizle, bütün inançlarımızla lanetliyoruz.” denildi.
İslami çevrelerin diğer duyarlı çevrelerle birlikte Kürt sorununda daha aktif bir sürece girmeleri gerektiği vurgulanan açıklamada “Hakkâri’deki patlama Türkiye’de kandan beslenenleri bir kez daha açığa çıkarmıştır. Kürt halkının yüz yıla yakındır yaşadığı acılar katlanılır, dayanılır gibi değildir. Masum halka bu alçak tuzağı kuranları bütün kalbimizle, bütün inançlarımızla lanetliyoruz.” denildi.
Makaleler
Hava Durumu