
"fendi" Arama Sonuçları

İçinde bulunduğumuz zamanlarda, Türkiye Cumhuriyetinin 1974 yılından beridir dış politikasının stratejik hedefleri arasında bulunan ‘Kıbrıs Meselesi’, ciddi yara almış gözüküyor. Yaklaşık 50 yıldır birçok başbakan, bakan, bürokrat, general eskitmiş olan ve ‘Türk kardeşliği’ ve ‘Turancılık’ üzerinden halklara acılar yaşatılmış bu topraklarda bir arpa boyu yol alınamamış gözüküyor.

Siyonazi çetesi ve efendisi çağın Firavunu ABD'nin Gazze'ye yönelik ortak saldırılarında şehit sayısı yüzlerle ifade edilirken, acil yardım ekipleri ağır bombardıman nedeniyle müdahalede büyük zorluklar yaşıyor. Ambulanslar acil çağrılara yetişemezken, enkaz altında kalan sivillere ulaşılamıyor.

NATO üyesi Türkiye, bir süredir İsveç adlı alçak ülkenin NATO üyeliği konuusnda ayak diriyor imajı vermekte ve dahası bu konuda NATO'ya ve NATO'nun efendisi büyük şeytan ABD'ye efeleniyor görünmekteydi. Kaçınılmaz final dün Litvanya'daki finalde gerçekleşti ve Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine evet dedi.

Her şeyi kabul etmek, yine her şeye huyurun efendim, doğru söylüyorsunuz ve haklısınız efendim demek, kaliteli, nitelikli, keyfiyet sahibi, karakterli ve şahsiyetli insanların değil, daha ziyade karaktersiz, şahsiyetsiz, ilkesiz menfaat düşkünü, haysiyet yoksunu ve de onursuz, münafık tipli, bukalemun insanların vasıflarıdır...

Bu arzusunu ve hatta mücbir olan sebebini başka muhitlerde de söylemiş olacaklar ki, o günlerde bana Şer’iye Vekili Konya Mebusu Hoca Vehbi Efendi ve sözüne inandığım bazı zatlar şu malumatı vermişlerdi: “Gazi, Kur’an-ı Kerim’i bazı İslamlık aleyhtarı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır. Sonra da Kur’an’ın Arapça okunmasını namazda dahi men ederek bu tercümeyi okutacak. O züppelerle de işi alaya boğarak aklınca Kur’an’ı da İslamlığı da kaldıracaktır. Etrafında böyle bir muhit kendisini bu tehlikeli yola sürüklüyor.”

Halk Tv programcısı Ayşenur Arslan, canlı yayında laik kesimlere günlük vird çağrısı yaptı. Arslan "Laiklik sözcüğünü günde 100 kere söylememiz lazım. Çünkü unutuluyor. Laiklik, laiklik, laiklik, laiklik! Beyefendilerin arzu ettiği bu" ifadelerini kullandı.

"Oğlum sırtıma çıkınca acele etmekten çekindim." Efendimizin bu sözlerinde, oyunun çocuklar için ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Yine burada; çocuğun oynadığı oyunu tamamlamasının, oyundan doyum sağlaması adına önemli olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili olarak, şunu da belirtelim: Çocuğun oyunu sonlandırmasını istediğimizde, buna çocuğu hazırlamalıyız. Oyun süresinin bitmesine en az beş dakika kala onu durumdan haberdar edelim ki onun oyununu bitirmesine fırsat vermiş olalım.

Cuma hutbesi: Efendilere Beylere Değil, Allah'ın Ölçülerine Tâbi Olmak - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu - 19 Zilkade 1441 / 10 Temmuz 2020

2017 yılında hayatını kaybeden, Konya’nın önemli alimlerinden olan Ali Küçük Hoca, Ramazan ayına ilişkin verdiği bir sohbette bu mübarek ayı tayin edenin hilal olduğunu ve gök bilimleri hesaplarına itibar edilemeyeceğini belirtmiştir.Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 2017 yılında Hakk'a irtihal eden Ali Küçük Hocaefendi, Konya’nın önemli din ve ilim adamlarındandı.

Demokrasi adına oynanan oyunlar ve kandırmacalar, köleliğin yapısını değil, ancak şeklini değiştirmiştir. Demokrasi, gerçekten uygulanıyorsa, kölelerin efendilerini özgür bir şekilde seçtiği; Türkiye’deki gibi uygulanıyor gözüken yerlerde ise, köleleştirilenlerin efendilerini seçtiğini zannettiği bir yönetim tarzından başka nedir ki?

Buhari’de geçen kıyamet alametlerinden birinin, "Köle kadınların efendilerini doğurmaları..." olduğunu belki bir çoğumuz bilemeyebilir. Fakat bu hadisi incelediğimizde alimlerin büyük bir çoğunluğunun özellikle günümüzde aile ilişkilerinde ve çocukların anne babalarına karşı davranışlarını, anne babaların da çocuklarını terbiye ederken dikkat edecekleri konuları hatırlatmakla alakalı olduğu anlaşılmaktadır.

AmeriKAN finosu alçak PKK-PYD'liler, efendileri havadan kendileri karadan Bağuz'da çoluk-çocuk demeden yakıp katlettikten sonra DAEŞ'i bitirdik diye dün Kamışlı'da kutlama yapmışlar. Oysa sizin ve efendiniz ABD'nin Rakka'da, Deyrizzor'da ve son olarak Bağuz'da işlediğiniz vahşet, DAEŞ'in vahşetini kat be kat geçti. Gücü elinize geçirince yaptıklarınız hiç unutulmayacak. Zira kişi ve toplulukların asıl niteliği gücü ele geçirdiklerinde belli olur.

Efendimiz (sas) ashabının usanmaması için nasihatte bulunmak ve öğretmek için münasip vakit ve hâlleri göz önünde bulundururdu. Her hususta olduğu gibi bu hususta da itidalli (orta yolu gözeterek) hareket ederdi; bu şefkatinin bir yansımasıdır.

Haklı olarak “ Ey bana iman ettiğini söyleyenler neden benim getirdiğim şeriati tatbik etmiyorsunuz” dediğinde acaba O’na iman ettiğini, O’nun canlarından çok sevdiğini söyleyen insanların bir kısmı, meclisin sıralarına vurarak onun protesto mu ederlerdi? Kimileri de; “çıkarın bunu buradan burası devlete meydan okunacak yer değil” der ve O’nu meclisten mi kovarlardı? Kimileri de; “efendim konjonktür böyle biz sizin getirdiğiniz şeriati tatbik edemeyiz, sizin getirdiğini şeriat çağımızın gereksimlerine uygun değil” mi derlerdi? “Biz devletin nasıl yönetileceğini sizden ve Allah’tan daha iyi biliriz” mi derlerdi?

Evladım! Sana faiz konusunda nasihat ediyorum çünkü sen, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) öyle bir zaman gelecek ki faiz yemeyen kalmayacak, doğrudan yemeyene bile tozu bulaşacak diye buyurduğu bir zamanda imtihan olacaksın. Bu öyle bir zamandır ki, bu zamanda insanlar, para gelsin de nereden gelirse gelsin diyecekler, faizi hayatın ve ticaretin bir gerçeği olarak görecekler, faizsiz bir hayat olacağına dair inançlarını, ideallerini ve hedeflerini kaybedecekler, camiden, imam hatipten, Kur’an kursundan daha çok banka açacaklar…

İşte bu “vehn” nöbetleri nedeniyledir ki Avrupa Birliği karşısında İslam Birliği’ni, Birleşmiş Milletler karşısında İslam Birleşmiş Milletleri’ni, NATO karşısında İslam Barış Gücü’nü kuramadık ve Efendimizin, “Allah, düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu silecek” uyarısında olduğu gibi artık düşmanlarına karşı korku salamayan bir ümmet haline geldik.

Venhar Cumartesi Sohbetlerinde bu hafta, Hülya Kıska hanımefendi Fâsık kavramını ele aldı. Kıska, 'Fasık' kavramının Müslüman olup da günah işleyenler anlamında kullanılmasının son derece yanlış bir anlaşılma olduğunu belirtti. 'Fasıklar'ın Müslüman olamayacağı gerçeğini vurguladı. Hülya Kıska'nın bu anlatımını sizler için yayınlıyoruz...

Efendimiz (s.a.s) “Kimin namazı onu kötülüklerden menetmiyorsa o namaz, sahibini Allah’tan uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz” (Taberani) buyuruyor. Çünkü günde en az beş söz verip, aynı gün içerisinde en az beş yüz kez sözünden dönen bir Müslüman, söz verdiğine sürekli sadakatsizlik ediyor demektir. Ancak bu bizi kesinlikle umutsuzluğa sevk etmemeli aksine namaza dair motive etmelidir. Çünkü Efendimiz’e (s.a.s) namaz kıldığı halde kötülüklere ve günahlara devam eden birisinden bahsedildiğinde Efendimiz (s.a.s) “Bir gün namaz, onu diğer günahlardan ve kötülüklerden alıkoyacaktır” buyurmuştur.

Resulullah'ın (as) hayatının her karesinde anlatacağı bir hususu en uygun ve en güzel bir üslupla anlatmış ve öğretmede de aynı metodu kullanmıştır. Bütün insanlığa rehber olan Efendimiz (as)’in hayatına bakıldığında O’nun öğretim adına kullandığı bazı metotları öğrenmek, bütün insanlar için iyi bir örnek oluşturacaktır

Ölüm Bir Son Değil; Başlangıçtır, Köprüdür. Ölümü, yok oluş, bitiş ve neticesiz olarak gören insan, hayatın mânâsından da uzaktır. Onun için hayat, tesadüfler oyuncağıdır, kabir karanlıklara açılan bir kapı, ecel bütün sevdiklerinden bir daha kavuşmamak üzere bir ayrılıştır. Bunun için âhirete inanmayan kimsenin ruhu acı ve ıstırap içindedir; dehşet ve vahşet içindedir, mânen kıvranmaktadır. Böyle bir insana hangi şey teselli verebilir? Cansız ve şuursuz cisimlerin bir zerresi bile kaybolmaz iken ve dağılan yıldızların atomlarından yeniden bir başka yıldız yaratılırken; büyük emânete tâlip, yeryüzünün efendisi/halîfesi insanın ölümden sonra bir avuç toprak olacağını düşünmek, insafsızlık olsa gerek. O, ölümünün ardından, sahip olduğu nimetlerden, yüklendiği emânetten hesaba çekilecek, mükâfat veya ceza için Cennet ya da Cehenneme gönderilecektir.
Makaleler
Hava Durumu