
"hey" Arama Sonuçları

Gazze cihadı bütün dünyayı silkeledi. Herkes, alması gereken mesajla yüz yüze getirildi. Müslümanlar olarak Hamas’ın kendileriyle savaşmayan insanlara saldırmama, Allah'ın ve Rasûlünün belirlediği hududu çiğnememe ilkesine sadık kalmaları son derece takdire şayan bir savaş ahlakıdır.

İktibas Dergisi, 45. yılına 553. sayısı ile girdi. 1981’den bu yana yayınına devam eden İktibas, yeni sayısında Hafız Esad heykelinin yerde sürüklendiği bir fotoğraf karesine atıfla “Bütün Zalimleri Aynı Son Beklemektedir!” manşetini attı.

İktibas Dergisi 546. sayısı ile yeniden okurları ile buluşurken, Gazze'ye duyarsız kalan ve fikren çöken batı değerlerine atıfla, 'kurak topraklar üzerinde devrilmiş bir özgürlük heykeli' kapak resmini oluşturuyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin siyonazi çetesi aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı “soykırım” davası bugün başlıyor. 2 gün sürecek duruşmalarda Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir talebi ele alınacak. Tedbir kararı, dava yıllar sürebileceği için “İsrail’i soykırım yapmamaya ve soykırımın faillerini cezalandırmaya zorlamak” için acil bir önlem olarak görülüyor. Lahey’de bugün Güney Afrika’nın avukatları, yarın da İsrail’in avukatları sunum yapacak.

D. Mehmet Doğan, Prag'daki büyükelçiliğin Atatürk heykeli dikmek için gösterdiği büyük çabayı analiz ediyor.

Kudüs’teki Yüksek İslami Heyet Başkanı İkrime Sabri, 24 Mart Cuma günü cemaatin Mescid-i Aksa’ya akın etmesinin düşmanı kızdırdığını ve Müslümanları sevindirdiğini söyledi.

"İbrahim, o vakit babasına ve toplumuna şöyle demişti: Karşısına geçip tapınmakta olduğunuz bu heykeller nedir?" (Enbiyâ, 52. âyet)

Türkiye'deki heykeltaparların 28 Şubat sürecindeki tesettür düşmanlıklarını taklit eden, Müslüman öğrencilerin tesettürle okullarına girmelerine engel olmaya çalışan Hindistan'daki inektaparlara, bir kardeşimizin tek başına örnek direnişi...

Sedat Şahin'in yönettiği programda Halil Çiloğlu ve Şükrü Hüseyinoğlu, Samsun'daki heykel provokasyonu çerçevesinde güncel değerlendirmelerde bulundu ve putperestlikle mücadelenin fıkhına değindiler.

Türk Yahudi Toplumu ve ‘İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı’ üyelerinden oluşan geniş bir yahudi heyeti külliyede kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerinde ‘normalleşme’ gerektiğini savundu, bu konuda Yahudi cemaatin desteğini istedi.

Cumhuriyetin fabrika ayarlarından söz edilecekse, “Hilafetin kaldırılmasından”, “harf inkılabından”, “şapka inkılabından”, “İslami eğitim kurumlarının lağvı ve İslami eğitimin yasaklanmasından”, “laik eğitimin dayatılmasından”, “Türkçe ezan ve namaz dayatmasından”, “Tek Adam, Ebedi Şef mitinin inşası ve memleketin her yerine dikilen devasa heykellerden” vs söz etmek gerekir.

“Devlet dinsiz olamaz, olmamalı!” diyenler, Allah’ın rızasına tâlip olup Rasûlullah’ın devleti gibi devlet isteyenlerdir. “Devletin dini olmaz!” diyenler kimin yanında yer aldıklarını iyi düşünmeliler.

Beştepe sarayını eleştirelim evet, ki biz de o israfı eleştiriyoruz, ancak ondan önce bu memlekette ilki 1926 yılında İtalyan bir heykeltraşa bizzat M. Kemal tarafından halkın milyonlarca lirasıyla yaptırılıp dikilen Sarayburnu'ndaki heykel olmak üzere 95 yıllık asli israf kalemi olan heykel saltanatını eleştirelim, bu israf ve putperestliğe karşı sesimizi yükseltelim.

İngiliz BBC kanalına konuşan Taliban’ın sözcüsü Süheyl Şahin, Afganistan’da barışçıl bir iktidar geçişi beklediklerini belirterek, “Gelecekte tüm Afganların katılımının olacağı kapsayıcı bir Afgan İslami hükümetine sahip olacağız.” dedi.

Suudi Arabistan’da eğlence sektörü bizzat devlet eliyle organize ediliyor ve bu işin başında da Turkî Âl-i Şeyh adında biri bulunuyor. Resmî olarak “Eğlence Heyeti” (Hey’etu’t-Terfîh) isimli bir kurumun başkanlığını yapan Âl-i Şeyh, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) en yakın adamlarından ve “bakan düzeyinde baş danışman” statüsünde. “Terfîh” kelimesi genel anlamda eğlence sektörünün bütün kollarını kapsayan nötr bir anlama sahipken, Âl-i Şeyh’in yönetiminde ülkenin gelenekleriyle savaşan ve Suudi gençleri kestirme yollardan “modernleştiren” bir içeriğe bürünmüş. “Terfîhe karşı değiliz, ama İslâm ahlâkını da korumalıyız” diyen çok sayıda Suudi âlim ve kanaat önderi, şu anda hapiste. Onlardan biri de, Kâbe’nin sevilen imamlarından Şeyh Sâlih Âl-i Tâlib.

Bugün bir ölüyü anma günü imiş, bu çerçevede başta Roma tapınakları esas alınarak kabir adı altında bir resmi tapınak olarak inşa edilen mekan olmak üzere, şehirlerin meydanlarındaki devasa heykeller önünde ta'zim ve bağlılık ritüelleri gerçekleştirilecek, kıyama durulup, çelenk sunma adı altında rükularda bulunulacak.

Cumhuriyetin fabrika ayarlarından söz edilecekse, “Hilafetin kaldırılmasından”, “harf inkılabından”, “şapka inkılabından”, “İslami eğitim kurumlarının lağvı ve İslami eğitimin yasaklanmasından”, “laik eğitimin dayatılmasından”, “Türkçe ezan ve namaz dayatmasından”, “Tek Adam, Ebedi Şef mitinin inşası ve memleketin her yerine dikilen devasa heykellerden” vs söz etmek gerekir.

Heyet Tahrir Şam örgütü propagandası suçlamasıyla Edirne İslam Gençliği Derneği Başkanı Habil Mert’in yargılandığı dava bugün görüldü. Mert'in avukatı Abdurahman Özdemir, “İddia makamı mütalaasını geri çekti. Yapılacak araştırmadan sonra tekrardan bir mütalaa verilecek. Dosya araştırılmamış, yeterli soruşturma yapılmamış” dedi.
Makaleler
Hava Durumu