"istikamet" Arama Sonuçları
Cahiliyenin Alametleri
‘Cahiliye’ malumunuz vahyin son ziya ve şifasının inzal buyrulduğu, o meş’um, istikametten sapmanın vaki, toplumsal çürüme ve bozulmanın meşhur olduğu dönemin ve bunu meydana getirip sürdüren toplumun sıfatı, tesmiyesidir.
‘Cahiliye’ malumunuz vahyin son ziya ve şifasının inzal buyrulduğu, o meş’um, istikametten sapmanın vaki, toplumsal çürüme ve bozulmanın meşhur olduğu dönemin ve bunu meydana getirip sürdüren toplumun sıfatı, tesmiyesidir.
Değişim, zorunlu bir istikamet midir?
Modernizmin, insanı, insan aklını ve bu çerçevede “bilimi” mutlaklaştırmasına/putlaştırmasına mukabil, postmodernizm hiçbir mutlaklık ve sâbite tanımama, bırakmama yaklaşımıyla hareket etmiş, hakikat fikrini yok etme ve sâbitesizliği temel dünya görüşü haline getirme çabası içine girmiştir.
Modernizmin, insanı, insan aklını ve bu çerçevede “bilimi” mutlaklaştırmasına/putlaştırmasına mukabil, postmodernizm hiçbir mutlaklık ve sâbite tanımama, bırakmama yaklaşımıyla hareket etmiş, hakikat fikrini yok etme ve sâbitesizliği temel dünya görüşü haline getirme çabası içine girmiştir.
“Hak İle Dalâlet Arasında Ara Form Yoktur”
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Şükrü Hüseyinoğlu: Bugün yaygın bir istikamet krizi yaşandığı, maalesef acı bir gerçektir. Rabbimiz “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurarak, hak ile dalâlet arasında bir “ara form” olmadığını, bir anlayış ve işleyişin ya hak, ya dalâlet olduğunu bildirdiği halde, bugün maalesef İslami bağlamından koparılmış ve tamamen reel politik bir yaklaşıma indirgenmiş bir “maslahat” algı ve söylemiyle, bâtıl bir işleyişe destekçi ve taraftar durumuna düşen ciddi bir potansiyelin varlığına tanıklık ediyor ve gerçekten çok üzülüyoruz.
Örnek bir dava ve ilim adamı: Ahmed Kalkan
Ahmed Kalkan Hoca, tevhid anlayışına sahip olduktan sonra bu anlayışında istikametini hiç bozmadı. Zaten önemli olan da doğru bir çizgiye girdikten sonra bu çizgiyi korumaktır. Nitekim tevhidî anlayışta olup ta bu anlayışta istikametini koruyamayan birçok insanlara ve kanaat önderlerine şahit olduk.
Ahmed Kalkan Hoca, tevhid anlayışına sahip olduktan sonra bu anlayışında istikametini hiç bozmadı. Zaten önemli olan da doğru bir çizgiye girdikten sonra bu çizgiyi korumaktır. Nitekim tevhidî anlayışta olup ta bu anlayışta istikametini koruyamayan birçok insanlara ve kanaat önderlerine şahit olduk.
İstikamet krizine girmiş tevhidî uyanış süreci öncülerini hâllerini sorgulamaya çağrı -IV-
Üstelik bütün bu ifsadın arkasında, istikamet krizindeki tevhîdî kesimin desteği bulunmaktadır. Bu vebalin altından nasıl kalkacaklarını neden hiç düşünmezler?
Üstelik bütün bu ifsadın arkasında, istikamet krizindeki tevhîdî kesimin desteği bulunmaktadır. Bu vebalin altından nasıl kalkacaklarını neden hiç düşünmezler?
İstikamet krizine girmiş tevhidî uyanış süreci öncülerini hâllerini sorgulamaya çağrı -II-
Evet, hepinizin de takip ettiğiniz üzere, tevhidî uyanış süreci bakiyesi grupların savrulması ve ortak birikimimizi laik bir iktidara destek uğruna harcamaları yüzünden büyük bir yozlaşma yaşanıyor. Onlar yanlıştan dönüp tevbe ederek eski istikametlerine yönelerek ıslah çabası göstermeden susmak hem onlara hem de Allah’ın dinine zulümdür ve büyük vebale ortak olmaktır.
Evet, hepinizin de takip ettiğiniz üzere, tevhidî uyanış süreci bakiyesi grupların savrulması ve ortak birikimimizi laik bir iktidara destek uğruna harcamaları yüzünden büyük bir yozlaşma yaşanıyor. Onlar yanlıştan dönüp tevbe ederek eski istikametlerine yönelerek ıslah çabası göstermeden susmak hem onlara hem de Allah’ın dinine zulümdür ve büyük vebale ortak olmaktır.
Âlimin ölümü âlemin ölümü gibidir, inna lillahi ve inna ileyhi râciun
Samimiyeti, fedakarlığı, ilmi ve duruşu ile "yaşayan bir sahabi" olarak tanımladığımız, örnek bir mü'min, istikamet üzere bir âlim olan Ahmed Kalkan hoca, bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Samimiyeti, fedakarlığı, ilmi ve duruşu ile "yaşayan bir sahabi" olarak tanımladığımız, örnek bir mü'min, istikamet üzere bir âlim olan Ahmed Kalkan hoca, bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Muttaki bilinç açısından dünya hayatı
İslâm nizamındaki her tür ayrıntıya Âhiret hayatına iman açısından bakılabilir. Ahiret hayatının düşünceye bahşettiği güzellik, yücelik ve enginlik açısından, ahlâka verdiği üstünlük, arılık ve hoşgörü bakımından hak ve takva konusundaki sıkı tavsiyelerden ve insânî faaliyetlere bahşettiği samimiyet, güven ve düzenlilik zaviyesinden bakılabilir. İşte bütün bunlardan dolayı âhirete kesin bir şekilde inanılmadan İslâmî bir hayatın istikamet bulmasına imkân yoktur.
İslâm nizamındaki her tür ayrıntıya Âhiret hayatına iman açısından bakılabilir. Ahiret hayatının düşünceye bahşettiği güzellik, yücelik ve enginlik açısından, ahlâka verdiği üstünlük, arılık ve hoşgörü bakımından hak ve takva konusundaki sıkı tavsiyelerden ve insânî faaliyetlere bahşettiği samimiyet, güven ve düzenlilik zaviyesinden bakılabilir. İşte bütün bunlardan dolayı âhirete kesin bir şekilde inanılmadan İslâmî bir hayatın istikamet bulmasına imkân yoktur.
Tashih edilmesi gereken kader inancı
Aslen kaderimiz üzerinde söz sahibi olmamız ‘’sorumluluk,, alanımızın sadece kendimiz ile sınırlı olmadığını da bize öğrettiğinden kader konusundaki istikamet yanlışlığını ‘’sorumluluktan kaçış sendromu,, diye isimlendirsek yeridir.
Aslen kaderimiz üzerinde söz sahibi olmamız ‘’sorumluluk,, alanımızın sadece kendimiz ile sınırlı olmadığını da bize öğrettiğinden kader konusundaki istikamet yanlışlığını ‘’sorumluluktan kaçış sendromu,, diye isimlendirsek yeridir.
Korona günleri
Bun günleri, Rabbimize sadakat, istikametimizi pekiştirmek, imkânlarımızı fırsata dönüştürmek için bir eğitim/kamp/itikaf zamanı/zemini mahiyetinde bizlere verilmiş ilâhî bir lütuf/bağış/fırsat olarak değerlendiremez miyiz?
Bun günleri, Rabbimize sadakat, istikametimizi pekiştirmek, imkânlarımızı fırsata dönüştürmek için bir eğitim/kamp/itikaf zamanı/zemini mahiyetinde bizlere verilmiş ilâhî bir lütuf/bağış/fırsat olarak değerlendiremez miyiz?
Tarık Özkan: Babamın tüm çabası, hayatı ibadet kılmaya yönelikti
İnanan ve yaşayan adam, İktibas Dergisi’nin kurucusu Ercümend Özkan’ın vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle oğlu Tarık Özkan’la sıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Bir baba, eş, aile reisi, iş sahibi ve tabii ki dava adamı olarak Özkan’ı konuştuk. İstikrar ve istikamet üzere olma cehdiyle neticelenen Allah’a adanmış bir ömrü, bu ömrün en yakın tanıklarından biriyle konuşmak yer yer öğretici, yer yer şaşırtıcı, yer yer ufuk açıcı oldu.
İnanan ve yaşayan adam, İktibas Dergisi’nin kurucusu Ercümend Özkan’ın vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle oğlu Tarık Özkan’la sıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Bir baba, eş, aile reisi, iş sahibi ve tabii ki dava adamı olarak Özkan’ı konuştuk. İstikrar ve istikamet üzere olma cehdiyle neticelenen Allah’a adanmış bir ömrü, bu ömrün en yakın tanıklarından biriyle konuşmak yer yer öğretici, yer yer şaşırtıcı, yer yer ufuk açıcı oldu.
Ömrümüzden bir yıl daha azaldı, gelin hâlimizi sorgulayalım!
Bilmeliyiz ki, hayatımız, ancak Allah’a teslim olup sadece O’na rükû ve secde ettiği, vahye ve Rasûlün sünnetine uygun yaşandığı zaman anlamlı ve değerli olur. Allah’ı unutan ve O’nun kitabına ve Rasûlün (s) güzel örnekliğine uymayan bir ömür, asla anlamlı ve değerli değildir. Tevhidî istikameti korumakta zaaflı bir “İslami kimlik” ve akıdevi ilkelerden tavizkâr bir hayat, hüsran sebebidir. Böyle bir ömür bin yıl sürse de, Allah yanında hiçbir kıymeti yoktur. Sadece tevhidî istikameti koruyarak Allah’a rükû ve secde ettirilen ve O’nun kitabına uygun yaşanan hayat ve ömür, çok kısa da sürse, Rabbimizin katında değerli, bereketli ve hayırlıdır.
Bilmeliyiz ki, hayatımız, ancak Allah’a teslim olup sadece O’na rükû ve secde ettiği, vahye ve Rasûlün sünnetine uygun yaşandığı zaman anlamlı ve değerli olur. Allah’ı unutan ve O’nun kitabına ve Rasûlün (s) güzel örnekliğine uymayan bir ömür, asla anlamlı ve değerli değildir. Tevhidî istikameti korumakta zaaflı bir “İslami kimlik” ve akıdevi ilkelerden tavizkâr bir hayat, hüsran sebebidir. Böyle bir ömür bin yıl sürse de, Allah yanında hiçbir kıymeti yoktur. Sadece tevhidî istikameti koruyarak Allah’a rükû ve secde ettirilen ve O’nun kitabına uygun yaşanan hayat ve ömür, çok kısa da sürse, Rabbimizin katında değerli, bereketli ve hayırlıdır.
Müslümanların bâtıl olana benzemesi, hangi süreçlerde ve nasıl gerçekleşmektedir?
Bozulma ve menfi manada dönüşümün yaşanmaması ve her şartta istikametin korunması için yapılması gerekenler, Kur’an’da gösterilmiş ve Rasûlün önderliğindeki ilk örnek nesil tarafından da pratize edilmiş bulunmaktadır. Arınmak, korunmak ve sırat-ı müstakim üzere bir hayatı yaşamak için, Allah’a, Rasûlüne ve indirdiği Kitaba imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır. Aksi takdirde, hayatında Allah’ın zikrini hâkim kılmayan insan, Rabbine ve kendisine yabancılaşıp şeytanın yoluna girmekte, hayatını hevasının ve şeytanın arzularına göre düzenleyerek yozlaşmaya, savrulma ve dönüşüm sürecini yaşamaya başlamaktadır. Üstelik zamanla kanıksanarak ilerleyen bu taviz ve yozlaşma sürecindeki büyük dönüşümünü fark bile edemeyip hâlâ kendisini Hak yolda zannedebilmektedir.
Bozulma ve menfi manada dönüşümün yaşanmaması ve her şartta istikametin korunması için yapılması gerekenler, Kur’an’da gösterilmiş ve Rasûlün önderliğindeki ilk örnek nesil tarafından da pratize edilmiş bulunmaktadır. Arınmak, korunmak ve sırat-ı müstakim üzere bir hayatı yaşamak için, Allah’a, Rasûlüne ve indirdiği Kitaba imanın ve teslimiyetin gereği olarak, hayatın (kamusal-özel, bireysel-toplumsal) hiçbir alanında, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple Allah unutulmayacak ve Allah yokmuş gibi davranılmayacaktır. Aksi takdirde, hayatında Allah’ın zikrini hâkim kılmayan insan, Rabbine ve kendisine yabancılaşıp şeytanın yoluna girmekte, hayatını hevasının ve şeytanın arzularına göre düzenleyerek yozlaşmaya, savrulma ve dönüşüm sürecini yaşamaya başlamaktadır. Üstelik zamanla kanıksanarak ilerleyen bu taviz ve yozlaşma sürecindeki büyük dönüşümünü fark bile edemeyip hâlâ kendisini Hak yolda zannedebilmektedir.
Ey "Müslüman"lar gelin "Müslim" olalım
"Müslüman" kelimesi "Müslim"in Farsçadaki karşılığı olup Türkçeleşmiş bir kelimedir. Kur'anî ölçülere uygun biçimde içi doldurulmak kaydıyla "Müslim" kavramının Türkçe karşılığı gibi kullanılmasında bir mahzur olmayacağı kanaatindeyim. Ancak maalesef pratikteki "Müslüman" kavramının içeriği Kur'an'daki Müslim kavramıyla asla uyumlu değildir. Ülke halklarının Kur'an eksenli olmaktan ziyade bir kültürel aidiyet ifade eden Müslümanlaşma sürecinde kitleler, iyi niyetle kendilerini "Müslüman" olarak nitelemelerine rağmen, Kur'an'da zikredilen ölçülerde Müslim olmanın ne olduğundan bile habersiz bir hâli yaşamaktadırlar. Böyle olunca, Kitabî olmayan ve geleneksel ya da modern bid'at ve hurafelere dayalı "Müslümanlık" Kur'an'daki "Müslimlikle" örtüşememiştir. Özellikle son on yılda, söz konusu yozlaşma, zihinsel karmaşa, istikamet ve kimlik krizi tevhidî uyanış süreci bakıyesi kesimleri bile kuşatmış bulunmaktadır.
"Müslüman" kelimesi "Müslim"in Farsçadaki karşılığı olup Türkçeleşmiş bir kelimedir. Kur'anî ölçülere uygun biçimde içi doldurulmak kaydıyla "Müslim" kavramının Türkçe karşılığı gibi kullanılmasında bir mahzur olmayacağı kanaatindeyim. Ancak maalesef pratikteki "Müslüman" kavramının içeriği Kur'an'daki Müslim kavramıyla asla uyumlu değildir. Ülke halklarının Kur'an eksenli olmaktan ziyade bir kültürel aidiyet ifade eden Müslümanlaşma sürecinde kitleler, iyi niyetle kendilerini "Müslüman" olarak nitelemelerine rağmen, Kur'an'da zikredilen ölçülerde Müslim olmanın ne olduğundan bile habersiz bir hâli yaşamaktadırlar. Böyle olunca, Kitabî olmayan ve geleneksel ya da modern bid'at ve hurafelere dayalı "Müslümanlık" Kur'an'daki "Müslimlikle" örtüşememiştir. Özellikle son on yılda, söz konusu yozlaşma, zihinsel karmaşa, istikamet ve kimlik krizi tevhidî uyanış süreci bakıyesi kesimleri bile kuşatmış bulunmaktadır.
Cuma vaazı: Kıble ve istikamet bilincimiz (VİDEO)
Kalemder - Cuma Vaazı; Kıble ve İstikamet Bilincimiz! - A. Turgut Ulucak
Kalemder - Cuma Vaazı; Kıble ve İstikamet Bilincimiz! - A. Turgut Ulucak
Elazığ'da "Kulluk Eksenli Hayat ve Dünyevileşme" konferansı yapıldı
Karakoçan Hak-Der'in Elazığ'da düzenlediği "Kulluk Eksenli Hayat Tasavvuru ve Dünyevileşme Sapması" konferansı Orsan Düğün Salonunda 06.01.2018 Cumartesi akşamı gerçekleştirildi. Ömer Ülker'in daveti ve yozlaşma döneminin zor şartlarında bile her şeye rağmen istikameti koruma duyarlılığı yüksek bir grup müslümanın katkı ve katılımıyla gerçekleşen organizasyon çerçevesinde Elazığ'a gelen İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, konferansı müteakip bazı İslami grupların davetlerine de icabet ederek başka derneklerde de sohbetler gerçekleştirdi.
Karakoçan Hak-Der'in Elazığ'da düzenlediği "Kulluk Eksenli Hayat Tasavvuru ve Dünyevileşme Sapması" konferansı Orsan Düğün Salonunda 06.01.2018 Cumartesi akşamı gerçekleştirildi. Ömer Ülker'in daveti ve yozlaşma döneminin zor şartlarında bile her şeye rağmen istikameti koruma duyarlılığı yüksek bir grup müslümanın katkı ve katılımıyla gerçekleşen organizasyon çerçevesinde Elazığ'a gelen İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, konferansı müteakip bazı İslami grupların davetlerine de icabet ederek başka derneklerde de sohbetler gerçekleştirdi.
Kadınların, kocalarının istikametsizliği İle imtihanı
Kadınlar herhalükârda eşlerine tâbi olmak, onlarla birlikte sağa-sola savrulmak zorunda mıdırlar?
Kadınlar herhalükârda eşlerine tâbi olmak, onlarla birlikte sağa-sola savrulmak zorunda mıdırlar?
Muhasebeden murakabeye
Hedef ve istikametimiz iktidarlar, saraylar veya zengin sofraları değildi, sokaklardı, fakirlerin ve fakihlerin meclisleriydi oysa. Öyle değil mi?
Hedef ve istikametimiz iktidarlar, saraylar veya zengin sofraları değildi, sokaklardı, fakirlerin ve fakihlerin meclisleriydi oysa. Öyle değil mi?
Katar krizinin mimarları
ABD ve Batı ile sıkı-fıkı, seküler yönelimli, dünya pazarlarına sınırsızca açık, yabancı müdahalelerine ses etmeyen, hak ve hürriyetlerin olabildiğince kısıtlandığı, İslâmi alternatiflerin boğulduğu, Arap Baharı öncesindeki Ortadoğu düzeninin peşindeler. Arap Baharı’yla beraber doğan boşluğu ve karmaşayı, coğrafyayı yeniden bu istikamete kanalize ederek doldurabileceklerini hesaplıyorlar.
ABD ve Batı ile sıkı-fıkı, seküler yönelimli, dünya pazarlarına sınırsızca açık, yabancı müdahalelerine ses etmeyen, hak ve hürriyetlerin olabildiğince kısıtlandığı, İslâmi alternatiflerin boğulduğu, Arap Baharı öncesindeki Ortadoğu düzeninin peşindeler. Arap Baharı’yla beraber doğan boşluğu ve karmaşayı, coğrafyayı yeniden bu istikamete kanalize ederek doldurabileceklerini hesaplıyorlar.
Tevhidî istikameti koruyan bağımsız İslami kimlikli yapı oluşturmalıyız (VİDEO)
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV’ın konferansları devam ediyor. 04 Aralık 2016 Pazar günü gerçekleştirilen son konferansta vakıf başkanı Mehmet Pamak, “15 Temmuz Öncesi ve Sonrası Türkiye'de ve Bölgede Yaşanan Gelişmeler ve Sorumluluklarımız” konulu bir sunum yaptı.
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV’ın konferansları devam ediyor. 04 Aralık 2016 Pazar günü gerçekleştirilen son konferansta vakıf başkanı Mehmet Pamak, “15 Temmuz Öncesi ve Sonrası Türkiye'de ve Bölgede Yaşanan Gelişmeler ve Sorumluluklarımız” konulu bir sunum yaptı.
Makaleler
Hava Durumu