"kna" Arama Sonuçları
Çocuk ve namaz
İkna edip sevdirmek en temel düsturdur. Namazı sevdirin. Sevdirmeden ve anlatmadan çocukları namaza zorlamak, namaz kılmalarını mecburi tutmak onları namazdan soğutur. Buna dikkat etmek gerekir. En iyi öğretmen örnekliktir. Çocuklar, sizin namaza gösterdiğiniz saygı ve sevgiyi, ilgiyi görmeliler.
İkna edip sevdirmek en temel düsturdur. Namazı sevdirin. Sevdirmeden ve anlatmadan çocukları namaza zorlamak, namaz kılmalarını mecburi tutmak onları namazdan soğutur. Buna dikkat etmek gerekir. En iyi öğretmen örnekliktir. Çocuklar, sizin namaza gösterdiğiniz saygı ve sevgiyi, ilgiyi görmeliler.
"Müslüman ülkeler" Çin zulmüne karsı neler yapabilir?
16-25 Ağustos tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret ettim. Çin ve Sincan Devlet Enformasyon Ofisi tarafından üç büyük şehir olan Urumçi, Aksu ve Kaşgar’ı ziyaret etmek için gönderilen bir grup gazeteciden birisi olarak davetliydim. Sincan yetkililerince düzenlenen, Çinli yetkililerin gözetimi altındaki ziyaretimiz bizi Sincan’daki vaziyetin iyi olduğuna ikna etmeyi amaçlıyordu.
16-25 Ağustos tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret ettim. Çin ve Sincan Devlet Enformasyon Ofisi tarafından üç büyük şehir olan Urumçi, Aksu ve Kaşgar’ı ziyaret etmek için gönderilen bir grup gazeteciden birisi olarak davetliydim. Sincan yetkililerince düzenlenen, Çinli yetkililerin gözetimi altındaki ziyaretimiz bizi Sincan’daki vaziyetin iyi olduğuna ikna etmeyi amaçlıyordu.
Vatan ve millet için dolandırılmak...
Sebep evet açgözlülük ve fırsatçılık ama ikna olmak ve güvenmek için daha fazlası da gerekir. İşte Çiftlik Bank dolandırıcıları da hedef kitlelerini ikna ve efsunlamak için zamanın yükselen değerleri ve kavramlarını profesyonelce kullandılar.
Sebep evet açgözlülük ve fırsatçılık ama ikna olmak ve güvenmek için daha fazlası da gerekir. İşte Çiftlik Bank dolandırıcıları da hedef kitlelerini ikna ve efsunlamak için zamanın yükselen değerleri ve kavramlarını profesyonelce kullandılar.
Üç "İkna Odası"
İşte Türkiye’de 80’li yılların sonu ile 90’lı yılların ortalarına kadar her alanda akidevi netliğe ulaşıp ciddi bir güç haline gelen tevhidi mücadele hattının, Kur’ani-Nebevi ilkelerden ziyade “maslahatlar”a vurgu yapmaya başlaması ve imha ve inşa edici, bağımsız, özgün bir mücadele hattı olmaktan uzaklaşıp, mevcut sistem içi muhafazakâr demokrat değişim sürecine eklemlenme yoluna girmesi bu “ikna odaları”nın eseri olmuştur.
İşte Türkiye’de 80’li yılların sonu ile 90’lı yılların ortalarına kadar her alanda akidevi netliğe ulaşıp ciddi bir güç haline gelen tevhidi mücadele hattının, Kur’ani-Nebevi ilkelerden ziyade “maslahatlar”a vurgu yapmaya başlaması ve imha ve inşa edici, bağımsız, özgün bir mücadele hattı olmaktan uzaklaşıp, mevcut sistem içi muhafazakâr demokrat değişim sürecine eklemlenme yoluna girmesi bu “ikna odaları”nın eseri olmuştur.
Siyonistlerin göçü 2015'te rekor kırdı
İsrail'in işgal politikaları çerçevesinde teşvik ettiği Yahudi göçü, 2015'te son 12 yılın rekorunu kırarak, 30 bini aştı. İsrail Göçmen Bakanlığı dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan Yahudileri İsrail'e göç etmeye ikna etmek için koordineli bir şekilde kampanya yürüterek büyük paralar harcarken, bu yıl göç eden Yahudilerin yarısının ise 30 yaş altında olduğu belirtildi.
İsrail'in işgal politikaları çerçevesinde teşvik ettiği Yahudi göçü, 2015'te son 12 yılın rekorunu kırarak, 30 bini aştı. İsrail Göçmen Bakanlığı dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan Yahudileri İsrail'e göç etmeye ikna etmek için koordineli bir şekilde kampanya yürüterek büyük paralar harcarken, bu yıl göç eden Yahudilerin yarısının ise 30 yaş altında olduğu belirtildi.
Mavi Marmara'da siyonist komutanlara tutuklama
Mavi Marmara gemisine saldırı davasında, dönemin siyonist Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında, "kırmızı bülten" çıkarılması için ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar verildi.
Mavi Marmara gemisine saldırı davasında, dönemin siyonist Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında, "kırmızı bülten" çıkarılması için ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar verildi.
Gülen'in ‘Füruat’ı, ikna odalarında kullanılmış
Başörtü eylemlerinin en yoğun yaşandığı, kızların devlet şiddetine maruz kaldığı o günlerde, Gülen’in “Başın örtülmesi kulluk meselesi ölçüsünde önem arzetmez. Teferruata aid meselelerdir... Teferruata boğulmayalım. Küçük şeylere büyük şeyleri feda etmeyelim” açıklaması yasakçılara büyük malzeme olmuştu. Başörtülüler, “O açıklama karakol ve ikna odalarında hep önümüze geldi” diyor.
Başörtü eylemlerinin en yoğun yaşandığı, kızların devlet şiddetine maruz kaldığı o günlerde, Gülen’in “Başın örtülmesi kulluk meselesi ölçüsünde önem arzetmez. Teferruata aid meselelerdir... Teferruata boğulmayalım. Küçük şeylere büyük şeyleri feda etmeyelim” açıklaması yasakçılara büyük malzeme olmuştu. Başörtülüler, “O açıklama karakol ve ikna odalarında hep önümüze geldi” diyor.
BM: Kimyasal saldırı olduğu konusunda ikna edici kanıtlar var
Birleşmiş Milletler'in Suriye'de kimyasal silah kullandığına ilişkin beklenen raporu açıklandı. BM silah denetçilerinin raporunda yer alan fotoğraflarla Suriye'de sarin gazı kullanıldığı doğrulandı.
Birleşmiş Milletler'in Suriye'de kimyasal silah kullandığına ilişkin beklenen raporu açıklandı. BM silah denetçilerinin raporunda yer alan fotoğraflarla Suriye'de sarin gazı kullanıldığı doğrulandı.
Darbenin gölgesinde “barış” oyunu
Mısır’daki darbenin neden olduğu dumanlı havadan işgalci siyonist böylesine gaddarca bir yasayı ve daha nice çirkin oyunları uygulamaya geçirmede yararlanırken, onun çıkarlarını himaye etmeyi resmî politika haline getiren ABD’nin Dış İşleri Bakanı John Kerry de bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı, normalde 2009’un başında başkanlık süresi bittiği için uygulamadaki anayasaya göre o tarihten beri Meclis Başkanına teslim etmiş olması gereken başkanlık koltuğunda adeta darbeci general gibi oturmaya devam eden Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ı tüm ön şartlarından vazgeçerek yeniden masa başı görüşmelerine oturmaya ikna etmekti.
Mısır’daki darbenin neden olduğu dumanlı havadan işgalci siyonist böylesine gaddarca bir yasayı ve daha nice çirkin oyunları uygulamaya geçirmede yararlanırken, onun çıkarlarını himaye etmeyi resmî politika haline getiren ABD’nin Dış İşleri Bakanı John Kerry de bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı, normalde 2009’un başında başkanlık süresi bittiği için uygulamadaki anayasaya göre o tarihten beri Meclis Başkanına teslim etmiş olması gereken başkanlık koltuğunda adeta darbeci general gibi oturmaya devam eden Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas’ı tüm ön şartlarından vazgeçerek yeniden masa başı görüşmelerine oturmaya ikna etmekti.
Darbeci Baradey'den itiraf: Darbe için Batı'yla pazarlık yaptık
Nobel Barış Ödüllü liberal darbeci Muhammed el-Baradey, Mursi'nin askeri yolla devrilmesi için Batı'yla uzun süre ikna ve pazarlık çalışması yaptığını itiraf etti.
Nobel Barış Ödüllü liberal darbeci Muhammed el-Baradey, Mursi'nin askeri yolla devrilmesi için Batı'yla uzun süre ikna ve pazarlık çalışması yaptığını itiraf etti.
UNİCEF destekli, MEB onaylı başörtü zulmü
MEB Mesleki Öğretim Genel Müdürlüğü bünyesinde Ankara'da düzenlenen Özel Eğitim Uygulamaları Semineri'nde başörtülü öğretmenler içeri alınmadı. Başörtüsünü çıkarmak istemeyen bazı öğretmenler için ikna odaları kuruldu. 28 Şubat'ta ikna odaları ile simgeleşen YÖK eski başkanı Kemal Gürüz'ün içeri alındığı gün, başörtülü öğretmenlere reva görülen bu uygulama manidar bulundu.
MEB Mesleki Öğretim Genel Müdürlüğü bünyesinde Ankara'da düzenlenen Özel Eğitim Uygulamaları Semineri'nde başörtülü öğretmenler içeri alınmadı. Başörtüsünü çıkarmak istemeyen bazı öğretmenler için ikna odaları kuruldu. 28 Şubat'ta ikna odaları ile simgeleşen YÖK eski başkanı Kemal Gürüz'ün içeri alındığı gün, başörtülü öğretmenlere reva görülen bu uygulama manidar bulundu.
"İkna Odası" zorbalığına ilk sorgu
YÖK, CHP'li Nur Serter'in kameralı ikna odaları kurduğu İstanbul Üniversitesi’ne müfettiş gönderdi. İ.Ü. Öğrenci İşleri Müdürü, 12 kişilik ‘ikna ekibi’nin listesini verdi.
YÖK, CHP'li Nur Serter'in kameralı ikna odaları kurduğu İstanbul Üniversitesi’ne müfettiş gönderdi. İ.Ü. Öğrenci İşleri Müdürü, 12 kişilik ‘ikna ekibi’nin listesini verdi.
"İkna odaları"nda nöbet sırası poliste
Başörtüsünden dolayı okul idaresi tarafından derse alınmayıp okul kütüphanesinde bekletilmesi sebebiyle hastalanan ve doktor raporu alan Sariye Yalın’ın evine gelen polisler önce ikna etmeye çalıştılar, ardından kendisine destek veren kuruluşları provokatör olmakla suçladılar.
Başörtüsünden dolayı okul idaresi tarafından derse alınmayıp okul kütüphanesinde bekletilmesi sebebiyle hastalanan ve doktor raporu alan Sariye Yalın’ın evine gelen polisler önce ikna etmeye çalıştılar, ardından kendisine destek veren kuruluşları provokatör olmakla suçladılar.
İkna odaları Kazakistan'da
Kazakistan’da devam eden başörtüsü yasağı sebebiyle üniversite öğrencileri sınavlara giremiyor. Öğrencilere başörtüsünü çıkarmaları için baskı yapılıyor.
Kazakistan’da devam eden başörtüsü yasağı sebebiyle üniversite öğrencileri sınavlara giremiyor. Öğrencilere başörtüsünü çıkarmaları için baskı yapılıyor.
Askeri Konsey Başkanı Tantavi, Tahrir'i ikna edemedi
Mısır'da hafta sonunda başlayan protestoların hedefindeki askeri konseyin başı Hüseyin Tantavi, halka seslendi ancak Tahrir Meydanı'ndakiler tarafından ciddiye alınmadı.
Mısır'da hafta sonunda başlayan protestoların hedefindeki askeri konseyin başı Hüseyin Tantavi, halka seslendi ancak Tahrir Meydanı'ndakiler tarafından ciddiye alınmadı.
Almanya'nın, Osmanlı ile ittifakından beklentisi neydi?
Birinci Dünya Savaşı sürecinde Almanya için Osmanlı Devleti’nin önemini, bu devletin ittifakının ileriye dönük ne tür hedefler taşıdığını ve İttihat-Terakki yöneticilerine yönelik kullanılan ikna edici dili bize gösteren bir konferans metninden bahsedeceğiz bu yazıda.
Birinci Dünya Savaşı sürecinde Almanya için Osmanlı Devleti’nin önemini, bu devletin ittifakının ileriye dönük ne tür hedefler taşıdığını ve İttihat-Terakki yöneticilerine yönelik kullanılan ikna edici dili bize gösteren bir konferans metninden bahsedeceğiz bu yazıda.
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
"İkna odaları" beyazperdeye aktarılıyor
28 Şubat döneminde Başbakanlık Basın Yayın Danışmanlığı yaparken, baskılar nedeniyle istifa eden yönetmen Hüdaverdi Yavuz, başörtülü üniversite öğrencilerinin psikolojik işkenceden geçirildİği 'İkna Odaları'nı beyaz perdeye taşımaya hazırlanıyor
28 Şubat döneminde Başbakanlık Basın Yayın Danışmanlığı yaparken, baskılar nedeniyle istifa eden yönetmen Hüdaverdi Yavuz, başörtülü üniversite öğrencilerinin psikolojik işkenceden geçirildİği 'İkna Odaları'nı beyaz perdeye taşımaya hazırlanıyor
Makaleler
Hava Durumu