"liyor?" Arama Sonuçları
Çin'in İslam coğrafyasına artan ilgisi ne anlama geliyor?
Çin için işler pek de sorunsuz ilerlemeyecek. Yeni güvenlik düzenlemeleri ülkenin değerli “tarafsızlığını” zora sokacak ve bölgesel dramlara karışmaktan uzak durmaya çalışmak neredeyse imkânsız hale gelecek. Ve Çin, ABD’nin (ya da dolayısıyla Avrupa’nın) geçmişte gösterdiği türden bir liderlik sunacak donanıma sahip değil. Kaynak: Çin'in İslam coğrafyasına artan ilgisi ne anlama geliyor?
Çin için işler pek de sorunsuz ilerlemeyecek. Yeni güvenlik düzenlemeleri ülkenin değerli “tarafsızlığını” zora sokacak ve bölgesel dramlara karışmaktan uzak durmaya çalışmak neredeyse imkânsız hale gelecek. Ve Çin, ABD’nin (ya da dolayısıyla Avrupa’nın) geçmişte gösterdiği türden bir liderlik sunacak donanıma sahip değil. Kaynak: Çin'in İslam coğrafyasına artan ilgisi ne anlama geliyor?
ABD’de dahi Rasulullah'a hakaret eden profesör görevden atıldı, YTÜ Rektörlüğü neyi bekliyor?
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) Allah Resulü’ne (sav) hakaret eden Birgün yazarı Uğur Kutay’ın soruşturması hala sonuçlanmadı.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) Allah Resulü’ne (sav) hakaret eden Birgün yazarı Uğur Kutay’ın soruşturması hala sonuçlanmadı.
İstikamet krizine girmiş tevhidî uyanış süreci öncülerini hâllerini sorgulamaya çağrı -III-
Bütün bu alanlarda yapılan dualar ve kullanılan İslâmî şiarlar, bu laik kurumların mevcut halleriyle devam etmelerini “dindar” kitleler nezdinde meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşıyor mu? Bu uygulamalar, bizi İslâmî kimlik ve temel ilkelerimiz bakımından çok rahatsız edip İslam’ın laiklikle hükmeden bu Atatürkçü kurumlar için kullanılmasına itiraza sevk ederken, neden geçmişte aynı çizgide olduğumuz Haksöz Haber’i çok memnun edebiliyor?
Bütün bu alanlarda yapılan dualar ve kullanılan İslâmî şiarlar, bu laik kurumların mevcut halleriyle devam etmelerini “dindar” kitleler nezdinde meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşıyor mu? Bu uygulamalar, bizi İslâmî kimlik ve temel ilkelerimiz bakımından çok rahatsız edip İslam’ın laiklikle hükmeden bu Atatürkçü kurumlar için kullanılmasına itiraza sevk ederken, neden geçmişte aynı çizgide olduğumuz Haksöz Haber’i çok memnun edebiliyor?
“Merhale” Ne Yönde İşliyor?
Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.
Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.
İktibas’ın yeni sayısı “Merhale Süreci Ne Yönde İşliyor?” manşeti ile çıktı
28 Şubat döneminin ardından gelen Ak Parti dönemiyle birlikte öne çıkan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerin bugün gelinen nokta itibariyle ne kadar etkili olduğu konusu, derginin bu ay ana konusunu oluşturdu.
28 Şubat döneminin ardından gelen Ak Parti dönemiyle birlikte öne çıkan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerin bugün gelinen nokta itibariyle ne kadar etkili olduğu konusu, derginin bu ay ana konusunu oluşturdu.
Ulûhiyyet, Rubûbiyyet ve İsim-Sıfat Tevhidi tasnifi ne anlama geliyor?
Ulûhiyyet, Rubûbiyyet ve İsim-Sıfat tevhidi şeklindeki sınıflandırma, bir taraftan konunun daha kolay kavranmasına yönelik ilmi çabaların hâsılası olduğu gibi, aynı zamanda İslam’ın tevhid öğretisinin şümulüne, kapsayıcılığına ve zerreden kürreye tüm egemenlik alanlarındaki belirleyiciliğine de işaret etmektedir.
Ulûhiyyet, Rubûbiyyet ve İsim-Sıfat tevhidi şeklindeki sınıflandırma, bir taraftan konunun daha kolay kavranmasına yönelik ilmi çabaların hâsılası olduğu gibi, aynı zamanda İslam’ın tevhid öğretisinin şümulüne, kapsayıcılığına ve zerreden kürreye tüm egemenlik alanlarındaki belirleyiciliğine de işaret etmektedir.
WhatsApp nedir? Facebook ile verilerin paylaşılması ne anlama geliyor?
WhatsApp, akıllı telefonlar için geliştirilen, platformlar arası çalışma özelliğine sahip bir anlık mesajlaşma ve arama veya haberleşme uygulamasıdır.
WhatsApp, akıllı telefonlar için geliştirilen, platformlar arası çalışma özelliğine sahip bir anlık mesajlaşma ve arama veya haberleşme uygulamasıdır.
Ramazan denince aklınıza ilk ne geliyor?
Kur’an’ı dışarıda bıraktığınızda, Hira’nın, Kadir gecesinin anlam ve işlevini gündemleştirmediğinizde, bir Ramazan ayının Kadir gecesinde, Hira’da insanlığa yağmaya başlayan vahyin yeniden bir de sizin üzerinize yağması için talepkâr olmadığınızda Ramazanı anlayamamış, Ramazana adım atmamışsınız demektir.
Kur’an’ı dışarıda bıraktığınızda, Hira’nın, Kadir gecesinin anlam ve işlevini gündemleştirmediğinizde, bir Ramazan ayının Kadir gecesinde, Hira’da insanlığa yağmaya başlayan vahyin yeniden bir de sizin üzerinize yağması için talepkâr olmadığınızda Ramazanı anlayamamış, Ramazana adım atmamışsınız demektir.
Kalemder'de Cuma Vaazı ve Hutbesi
Kalem-Der'de Cuma Vaazında A. Turgut Ulucak, Müslümanların Gündem ve Algılarını Kim Belirliyor? Cuma Hutbesinde de Ahmed Kalkan hoca İbret ve Hikmet Gözlüğüyle Halimizin Muhasebesi konusunu gündeme getirdiler!
Kalem-Der'de Cuma Vaazında A. Turgut Ulucak, Müslümanların Gündem ve Algılarını Kim Belirliyor? Cuma Hutbesinde de Ahmed Kalkan hoca İbret ve Hikmet Gözlüğüyle Halimizin Muhasebesi konusunu gündeme getirdiler!
Kitap kritiği: Emperyalizmin en ölümcül silahı demokrasi
Demokrasi ‘halk yönetimi’ diye bilinir. Ama bu, tarihte icad edilmiş en büyük yalandır. Hiçbir halk kendi kendini yönetmez. Kendi yönetimini vekaleten birisine devretmenin adı Demokrasi değildir. Ayrıca, halkın verdiği kararları kim belirliyor? Kim etkiliyor?
Demokrasi ‘halk yönetimi’ diye bilinir. Ama bu, tarihte icad edilmiş en büyük yalandır. Hiçbir halk kendi kendini yönetmez. Kendi yönetimini vekaleten birisine devretmenin adı Demokrasi değildir. Ayrıca, halkın verdiği kararları kim belirliyor? Kim etkiliyor?
Ramazan denince
Ramazan denince sizin aklınıza ilk elde ne geliyor? Ramazanın muhayyilenizde canlandırdığı duygular, zihinsel kodlarınızda ilk elde bulduğu karşılıklar neler oluyor?
Ramazan denince sizin aklınıza ilk elde ne geliyor? Ramazanın muhayyilenizde canlandırdığı duygular, zihinsel kodlarınızda ilk elde bulduğu karşılıklar neler oluyor?
Allah'ın hâlis dini apaçık ortada iken, niçin sapkın akımlar ortaya çıkıyor ve yaygınlaşabiliyor? (VİDEO)
İlm-i Hal sohbeti: Allah'ın hâlis dini apaçık ortada iken, niçin sapkın akımlar ortaya çıkıyor ve yaygınlaşabiliyor?
İlm-i Hal sohbeti: Allah'ın hâlis dini apaçık ortada iken, niçin sapkın akımlar ortaya çıkıyor ve yaygınlaşabiliyor?
Suud ve müttefiklerinin Katar'la ilişkileri kesmesi ne anlama geliyor?
Katar'ın izole edilmesinin ikinci nedeni diğer Körfez ülkelerinin Müslüman Kardeşler ve benzeri hareketlerden korkusu. Katar öteden beri Müslüman Kardeşler örgütüne hem siyasi hem de finansal destek veriyor. Katar merkezli büyük Arap yayın kuruluşları bu örgütlerin yanında yer alıyor ve bu, Arap dünyasını, Arap siyasetini etkiliyor.
Katar'ın izole edilmesinin ikinci nedeni diğer Körfez ülkelerinin Müslüman Kardeşler ve benzeri hareketlerden korkusu. Katar öteden beri Müslüman Kardeşler örgütüne hem siyasi hem de finansal destek veriyor. Katar merkezli büyük Arap yayın kuruluşları bu örgütlerin yanında yer alıyor ve bu, Arap dünyasını, Arap siyasetini etkiliyor.
Yunanistan'ın Filistin'i tanıması ne anlama geliyor?
Bilmece sürüyor Yunanistan'ın Filistin'i tanıması ne anlama geliyor? Mahmud Abbas'ın Atina ziyareti sonrası Yunanistan parlamentosundan çıkan ve hiçbir bağlayıcılığı olmayan "Filistin'in devlet olarak tanınması" adlı 'tavsiye' kararı sonrası, 'Avrupa hangi Filistin'i tanıyor?' sorusu bir kez daha gündeme geldi.
Bilmece sürüyor Yunanistan'ın Filistin'i tanıması ne anlama geliyor? Mahmud Abbas'ın Atina ziyareti sonrası Yunanistan parlamentosundan çıkan ve hiçbir bağlayıcılığı olmayan "Filistin'in devlet olarak tanınması" adlı 'tavsiye' kararı sonrası, 'Avrupa hangi Filistin'i tanıyor?' sorusu bir kez daha gündeme geldi.
Irak'taki son gelişmeler ne anlama geliyor?
Irak'ta IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi ve Türk Konsolosluğu'nu basmasının yankıları devam ediyor.Peki bundan sonra Irak'ta neler yaşanabilir?
Irak'ta IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi ve Türk Konsolosluğu'nu basmasının yankıları devam ediyor.Peki bundan sonra Irak'ta neler yaşanabilir?
Hüsnü neyi gizliyor? Niçin yalan söylüyor?
Suriye’de eşim dostum, arkadaşım ahbabım olmasa “haklı olabilir mi” diye soracağım kendime. Ama işte, Beşşar zulmü başladı başlayalı Suriye’deki arkadaşlarımla konuşuyorum, görüşüyorum. Ve Dürzi, Hıristiyan, Sünni, Kürt, Türk, Arap arkadaşlarımın tamamı diyor ki “Beşşar Esad’ın ordusu sokakta tavuk keser gibi adam kesiyorlar. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek dinlemiyorlar.”
Suriye’de eşim dostum, arkadaşım ahbabım olmasa “haklı olabilir mi” diye soracağım kendime. Ama işte, Beşşar zulmü başladı başlayalı Suriye’deki arkadaşlarımla konuşuyorum, görüşüyorum. Ve Dürzi, Hıristiyan, Sünni, Kürt, Türk, Arap arkadaşlarımın tamamı diyor ki “Beşşar Esad’ın ordusu sokakta tavuk keser gibi adam kesiyorlar. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek dinlemiyorlar.”
Vicdani ret hakkı mı geliyor?
Adalet Bakanı Ergin, Milli Savunma Bakanlığı'nın vicdani ret konusunda bir çalışma yaptığını söyledi
Adalet Bakanı Ergin, Milli Savunma Bakanlığı'nın vicdani ret konusunda bir çalışma yaptığını söyledi
Suriyeli muhalifler: Esad Moğollar gibi saldırıyor
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Suriyeli muhaliflerin İstanbul buluşmasında öğleden sonraki oturumda Suriyeli Kürtlerin temsilcileri isteklerini aktardı. Suriye'de günlerdir devam eden eylemler ve gelinen noktanın tartışıldığı konferansın öğleden sonraki ikinci bölümünde Suriyeli Kürtler söz aldı. Mücadelelerini anlatan Kürtler talaplerini de sıraladı. KÜRTLER TALEPLERİNİ SIRALADI İstanbul Grand Cevahir otelindeki konferansta konuşan Kürt liderlerden Rabban Ramazan, Suriye’nin farklı yerlerinde rejim karşıtı mücadele eden kardeşlerinin mücadelelerini desteklediklerini ve demokratik bir Suriye için mücadele ettiklerini söyledi. Rejimin ‘korkutma’ siyaseti uyguladığını ve muhalifleri bastırmak için komplo teorisi ürettiğini dile getiren Ramazan, “Suriye İçişleri Bakanlığı’nın el Muhaberat ile birlikte muhaliflere yönelik operasyon yapmasının durdurulmasını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Ramazan şunları söyledi: "Hapishanelerde binlerce insan suçsuz esir tutuluyor. Bugün de aynı siyaset uygulanıyor ve göstericiler öldürülüyor. Suriye’de hükümet rejimden bağımsız değildir. Halk yönetime katılmak istiyor; Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere uygulanan ayrımcı politikaların sonlandırılmasını istiyor" Ramazan taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Talebimiz gösterilere izin verilmesidir, gösterilerde öldürülenler ‘şehit’ olarak kabul edilsin, askeri mahkemeler kaldırılsın, siyasi suçlarla ilgili dosyalar kapatılsın, grev, medya ve siyasi partilere izin verecek kanuni düzenlemeler yapılarak çok partili sisteme geçilsin, şu an yapılan tutuklamalar ile ilgili kamuoyu bilgilendirilsin, Anayasa’daki 8. madde ortadan kaldırılsın, böylece, Suriye devletinin Kürtler, Türkmenler ve Süryanilere farklı etnik ve dini ayrımcılığı da kalkacak. VAROL: REFORM YAPACAK GÜCÜN YOKSA GÖREVİ BIRAK Konferansta konuşan yazar Ahmer Varol ise Suriye’de adaletin uygulanması ve katillerin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Varol, “Yönetimden katillerin bulunmasını istiyoruz; ancak katillerin başında bizzat Beşar Esad’ın kardeşi bulunuyor. Esad kardeşine ceza verebilir mi" şeklinde konuştu. Varol gerçek anlamda reformun halkı ikna edecek şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizdi. Suriye’nin Filistin siyasetine de dikkat çeken Varol, “Bu ülkenin, Filistin’e yardım ediyor diye halkına zulmetmesine izin veremeyiz,” ifadesini kullandı. Son olarak Varol bir takım menfaat hesaplarından dolayı Suriye yönetimi ile çıkar ilşkilerinin korunması gerektiğini savunan yaklaşımların kabul edilemez olduğunun altını çizdi ve Türkiye ile İran’ın politikasını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ekledi. MÜNİR: HAPİSANELERDE DOĞAN ÇOCUKLARIN SUÇU NE? Suriyeli bayan temsilci Azad Münir “Suriye rejimi kadın ve erkeklere zulüm açısından eşit davranıyor, Suriye’de kadına da erkeğe de aynı şekilde işkence ediliyor” dedi. Çocukların dahi işkencelere maruz kaldığını dile getiren Münir, yıllar geçmesine rağmen işkencelerin azalmadığının altını çizdi. Suriye’de kadınların büyük bedeller ödediğini dile getiren Münir; Suriye polisinin gözaltına almak istediği erkeği bulamadığı zaman hanımını esir aldığını ve rehine olarak kullandığını belirtti. Birçok çocuğun hapishanelerde, yine bir o kadarının da ülkelerinin dışında doğduğunu hatırlatan Münir; “bu zulmü bu insanlara neden çektirdiler, niçin 13 yaşındayken ben vatanıma özlemlerimi yazdım ve niçin yazdıklarımdan dolayı Suriye’deki akrabalarım sorgulandı” sorularını yöneltti. Sorulması gereken çok sorular olduğunu dile getiren Münir, “ben konuşurken masun insanlar tanklar ile bombalanıyor, biz hiçbir şey yapamıyoruz. Bu tahammül edilemez bir şey. Ben hürriyetimi istiyorum ve vatanıma girme izni istiyorum,” dedi. MECİT: ESAD MOĞOLLAR GİBİ SALDIRDI Mecit kabileleri şeyhi Abdulrahim Mecit, Suriye’de farklı kabilelerin taleplerine Esad rejimini cevap vermeye çağırdıklarını; ancak Beşar Esad’ın ve Baas Partisi’nin taleplerine kulak asmadıklarını dile getirdi. Esad’ın taleplere katliamlar yaparak cevap verdiğini dile getiren Mecit, “Humus’ta Baas güçleri Moğollar gibi saldırdılar” dedi. Suriye yönetiminin gösterilerde ölen insanların bedenlerini ailelerine vermemek için toplu mezarlara gömeceklerini açıklayan Mecit; rejimin alenen halkını katlettiğini belirtti. Türkiye’ye seslenen Mecit, Baas rejimi üzerine baskı yapılmasını ve katliamlara son verilmesini için adım atılmasını istedi. Son olarak Mecit, “Peygamberimizin Hira Mağarası’nda dediği gibi ‘ biz ikimiz değiliz; üçüncümüz Allah’” diyerek sözlerini sonlandırdı. ABDURRAHMAN: ÖZGÜR SEÇİMLER İSTİYORUZ Antakya’da mülteci olarak bulunan Suriye İnsan Hakları Örgütünden Abdulhaviz Abdurrahman, Suriye’deki rejimin Cuma gününden beri yüzlerce kişiyi öldürdüğünü hatırlatarak, Baas güçlerinin tam anlamıyla katliam gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi. Suriye’de yaralıların sayısının bini geçtiğini ifade eden Abdurrahman, Suriye’de yolsuzlukların da devam ettiğini ifade etti. Abdurrahman taleplerini şöyle sıraladı: Suriye’de halkın taleplerine karşılık verilerek Baas tekelinin sonlandırılması Siyasi ve fikir suçlularının serbest bırakılması Kürtlere siyasi hakların verilmesi Belediye ve özgür seçimler için düzenleme yapılması TÜRKMENLER: REJİMİN ADIMLARI OLUMLU AMA YETERSİZ Suriye Türkmen Topluluğu temsilcisi Tarık Cevizci, Suriye Türklerinin şiddete başvuranları kınadıklarını dile getirdi. Vatanı yıkmanın ihanet olduğunu belirten Cevizci, gösterilere güvenlik güçlerinin tutumunun yanlış olduğunu sözlerine ekledi. Cevizci, rejim tarafından alınan son adımların olumlu ancak yeterli olmadığını dile getirdi. SİİDE: SURİYE REJİMİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEDİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezinden Kürt araştırmacı Abdulbasık Siide “Suriye rejimi meşruiyetini kaybetmedi; zaten yoktu. Bu rejim askeri darbe ile yönetimi devraldı ve Baba Esad kendisi ile devrim yapanlara karşı devrim yaptı” dedi. Siide, “halk vatanında tam bir yabancılaşma içerisindedir” diyerek yöneticilerin kim olduğu noktasında halkın kafasında soru işaretleri olduğunu hatırlattı. “Suriye’de temel sorun baskı rejimidir, Suriye’de bir vatandaş havaalanına gittiğinde suçlu muamelesi görüyor,” diyen Siide, Baas ideolojisinin halktan tamamen koptuğunu sözlerine ekledi. Siide, Suriye ordusu içerisinde de mezhepsel bir sorun olduğunu hatırlattı ve rejimin güçlü kalabilmek için orduyu kullandığını sözlerine ekledi. Esad’a da seslenen Siide, “yönetemiyorum diyorsan görevi bırak” çağrısı yaptı. KİMLER KATILIYOR? Katılımcılar arasında Suriye İslam Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el Sabuni, Ahmet Ramazan, Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Muhammed Şıfki, Suriye İnsan Hakları Örgütü Başkanı Velid Saffur başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden Suriyeli temsilciler katılıyor.
Sivas kumpası ve Başbağlar dramı üzerine...
Sivas olaylarının perde arkasında hangi hesaplar yatıyordu? Bu olaylara misilleme iddiasıyla gerçekleştirilen Başbağlar katliamı ne anlama geliyor? Sait Alioğlu yorumladı...
Sivas olaylarının perde arkasında hangi hesaplar yatıyordu? Bu olaylara misilleme iddiasıyla gerçekleştirilen Başbağlar katliamı ne anlama geliyor? Sait Alioğlu yorumladı...
Yemen'deki olaylara dair önemli bir değerlendirme
Siyonist rejim şefi Ariel Sharon’un Kudüs’te Haremu’ş Şerif’e girmesiyle başlayan İkinci İntifada sırasında, siyonistleri protesto eden Husilerin karşısına Siyonistlerin tankları değil de Yemen rejim güçlerinin çıkması ne anlama geliyor? Siyonistlerin katliamlarına hedef olan Gazzeli kardeşleri ile dayanışmaya giren Husiler Yemen rejim güçlerinin kurşunlarına niçin hedef oluyor?
Siyonist rejim şefi Ariel Sharon’un Kudüs’te Haremu’ş Şerif’e girmesiyle başlayan İkinci İntifada sırasında, siyonistleri protesto eden Husilerin karşısına Siyonistlerin tankları değil de Yemen rejim güçlerinin çıkması ne anlama geliyor? Siyonistlerin katliamlarına hedef olan Gazzeli kardeşleri ile dayanışmaya giren Husiler Yemen rejim güçlerinin kurşunlarına niçin hedef oluyor?
Makaleler
Hava Durumu