"sakland" Arama Sonuçları
Cinsiyetsiz toplum dayatması: Anne kelimesine bile yasak getirdiler
Kadın sağlığı alanında cinsiyetsiz söylemlerin öne çıkarıldığını ve bu yeni dilin sağlık çalışanlarına dayatıldığını söyleyen ABD'li ebe Isabella Malbin, "İşim kadınların doğurmasına yardım etmek ama 'anne' kelimesini kullanmam yasaklandı" dedi.
Kadın sağlığı alanında cinsiyetsiz söylemlerin öne çıkarıldığını ve bu yeni dilin sağlık çalışanlarına dayatıldığını söyleyen ABD'li ebe Isabella Malbin, "İşim kadınların doğurmasına yardım etmek ama 'anne' kelimesini kullanmam yasaklandı" dedi.
Mısır’da ramazan ayı boyunca toplu ibadet ve iftarlar yasaklandı
Mısır, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Müslümanların kutsal ayı Ramazan boyunca açık yerlerde toplanmaları yasaklayacak.
Mısır, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Müslümanların kutsal ayı Ramazan boyunca açık yerlerde toplanmaları yasaklayacak.
Filistinli tutuklulara cuma namazı yasaklandı
İşgalci İsrail Hapishaneler İdaresi, tüm hapishanelerindeki tutuklulara, cuma namazının yasakladı.
İşgalci İsrail Hapishaneler İdaresi, tüm hapishanelerindeki tutuklulara, cuma namazının yasakladı.
Irak'ta alkol kanunla yasaklandı
Irak'ta kabul edilen kanunla alkollü içkilerin üretimi ve ithalatı yasaklandı
Irak'ta kabul edilen kanunla alkollü içkilerin üretimi ve ithalatı yasaklandı
Üç ülkede yılbaşı kutlamaları yasaklandı
Türkiye'de her yıl büyükşehir belediye ve ilçe belediyelerinin organizesinde yeni yıl kutlamaları yapılırken, Asya'da Brunei ve Tacikistan, Afrika'da ise Somali'de yeni yıl kutlamalarına yasak getirildi
Türkiye'de her yıl büyükşehir belediye ve ilçe belediyelerinin organizesinde yeni yıl kutlamaları yapılırken, Asya'da Brunei ve Tacikistan, Afrika'da ise Somali'de yeni yıl kutlamalarına yasak getirildi
Venhar'dan, Cumhurbaşkanlığı seçimi bildirisi
Müslümanların ikrah gördükleri, Din’in daha zecrî tedbirlerle alenen yasaklandığı, kısacası kaba-saba bir zulme maruz kaldıkları dönemlerde küfür, şirk ve tağut gibi terimlerle, aralarına birtakım mesafeler koydukları sistemi, ılımlılık dönemlerinde adeta bir asr-ı saadet iştiyakı ile kabullenmeleri büyük bir çelişkidir. Kur'an, en büyük zulmün şirk olduğunu bildirdiğine göre (Lokman, 13), bugün acaba şirk mi değişmiştir, zulüm mü; yoksa değişen, algılar mı?
Müslümanların ikrah gördükleri, Din’in daha zecrî tedbirlerle alenen yasaklandığı, kısacası kaba-saba bir zulme maruz kaldıkları dönemlerde küfür, şirk ve tağut gibi terimlerle, aralarına birtakım mesafeler koydukları sistemi, ılımlılık dönemlerinde adeta bir asr-ı saadet iştiyakı ile kabullenmeleri büyük bir çelişkidir. Kur'an, en büyük zulmün şirk olduğunu bildirdiğine göre (Lokman, 13), bugün acaba şirk mi değişmiştir, zulüm mü; yoksa değişen, algılar mı?
"Angola'da İslam'ın yasaklandığı doğru değil"
Angola’da yaşayan Müslümanlar, ülkelerinde İslam dininin yasaklandığı ve camilerin kapatıldığı yönündeki medyada çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Angola’da yaşayan Müslümanlar, ülkelerinde İslam dininin yasaklandığı ve camilerin kapatıldığı yönündeki medyada çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Angola'da İslam yasaklandı, camiiler yıkılıyor
Camilerin yıkımı başladı; hükümet, İslam'la ilgili her şeyin yasaklanacağını duyurdu.
Camilerin yıkımı başladı; hükümet, İslam'la ilgili her şeyin yasaklanacağını duyurdu.
Rusya'nın İslam'la savaşında yeni hamle: Kur'an meali yasaklandı
Rusya'da bir mahkeme Kur'an'ın Rusça mealini yasaklayarak tüm Müslümanların tepkisini üzerine çekti. Müftüler, Putin'e mektup yollayarak infial uyarısı yaptı.
Rusya'da bir mahkeme Kur'an'ın Rusça mealini yasaklayarak tüm Müslümanların tepkisini üzerine çekti. Müftüler, Putin'e mektup yollayarak infial uyarısı yaptı.
SP'nin Patriot karşıtı mitingine Hükümet engeli
Saadet Partisi tarafından Patriotlara karşı yarın İskenderun’da düzenlenecek “Patriotlar Gelmesin, Biz Geliyoruz” mitingi iktidar tarafından yasaklandı.
Saadet Partisi tarafından Patriotlara karşı yarın İskenderun’da düzenlenecek “Patriotlar Gelmesin, Biz Geliyoruz” mitingi iktidar tarafından yasaklandı.
Esed Tartus'taki Rus üssünde iddiası
Özgür Suriye Ordusu lideri Tuğgeneral Mustafa El-Şeyh, ordusu ve kabinsinde çözülmeler yaşayan Esed'in Tartus'a gittiğini söyledi. El-Şeyh, savunma bakanının öldüğü Şam'daki patlama sonrası Esed'in saldırıya uğramaktan korktuğu için Rus üssünde saklandığını iddia etti.
Özgür Suriye Ordusu lideri Tuğgeneral Mustafa El-Şeyh, ordusu ve kabinsinde çözülmeler yaşayan Esed'in Tartus'a gittiğini söyledi. El-Şeyh, savunma bakanının öldüğü Şam'daki patlama sonrası Esed'in saldırıya uğramaktan korktuğu için Rus üssünde saklandığını iddia etti.
‘Namaz kılıyor’ diye işten atılmış
Toyota Boshoku Türkiye’nin eski genel müdürü, dini vecibelerini yerine getirdiği için işten çıkarıldığını anlatarak “Cuma’ya gitmem yasaklandı. Namaz kıldığım için İslami Terör Örgütü üyesi olmakla suçlandım” dedi.
Toyota Boshoku Türkiye’nin eski genel müdürü, dini vecibelerini yerine getirdiği için işten çıkarıldığını anlatarak “Cuma’ya gitmem yasaklandı. Namaz kıldığım için İslami Terör Örgütü üyesi olmakla suçlandım” dedi.
Özbekistan'da başörtüsü satışına yasak
Hak ve özgürlüklere en çok sınırlama getiren ülkelerin başında gelen Özbekistan'da şimdi de başörtüsü satışı yasaklandı
Hak ve özgürlüklere en çok sınırlama getiren ülkelerin başında gelen Özbekistan'da şimdi de başörtüsü satışı yasaklandı
Kaddafi, saklandığı Sirte'de öldürüldü
Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin öldüğü bildirildi.
Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin öldüğü bildirildi.
Dersim katliamına katılan askerlerin ifadeleri kan donduruyor
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
"Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1937-1938 yılında Dersim'de meydana gelen olaylar için "katliam" ifadesini kullanmasından sonra o günlere ait belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu. O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti. Son olarak "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselde o dönemde Dersim harekatına katılan askerler konuştu. İki askerin anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten. HAREKATA KATILAN İKİ ASKER KONUŞTU Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor. Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede. Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor: "Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya vali), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu." Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk." Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde... 74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..." Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol... "ÜZERLERİNE GAZYAĞI DÖKÜP YAKIYORLARDI" Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..." Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..." Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor. Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor. Kaynak: Milliyet
Makaleler
Hava Durumu