
"stiklal" Arama Sonuçları

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

Tahir’ul Mevlevi’nin, Nehir yayınlarından 1991 yılında çıkan ‘Matbuat Alemindeki Hayatım ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları’ adlı kitap (456 s.), hem resmi tarihin dışında yakın tarihle ilgili bazı olayların ilk ağızdan aktarılmış olması, hem de hatırat tarzı itibari ile kayda değer bir nitelik taşıyor.

İnsan ve insanlık düşmanı terör İstanbul’da bir kez daha çirkin yüzünü gösterdi. Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti, 81 kişi yaralandı.

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

Şapkaya direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine, Rize, Erzurum, Kayseri, Maraş, Konya, Giresun gibi şehirlerde "GEZİCİ İSTİKLAL MAHKEMELERİ” kuruldu. İnönü, İstiklâl Mahkemesi’ne meclisin tasdiki olmadan idam cezalarını infaz etme yetkisi tanıyan kararı meclise kabul ettirdi. “Üç Aliler” diye bildiğimiz istiklal mahkemesi hâkim ve savcıları Kel Ali, Necip Ali, Kılıç Ali (Altemur Kılıç’ın babası) üçlü emir kulu! rejim adına ellerine geçen fırsatı değerlendirerek, şapka kanununa karşı çıkan muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı.

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

Kudüs meselesinin, Müslümanların akidesinden bir parça olan mesele olduğunu vurgulayan Mescid-i Aksa Muhafızı Raid Salah, “Mescid-i Aksa ve bütün Müslümanlar işgalde. Mescid-i Aksa bizim malımızdan da önemli, kanımızdan da önemli. Bu sözleri iyi duymamız lazım. İşgalden kurtulmak istiyorsak, istiklale ulaşmak istiyorsak Mescid-i Aksa’yı da bu işgalden kurtarmamız lazım” sözleriyle her Müslümanın sorumlu olduğunun altını çizdi.

Cumhuriyet öncesinde kurulan ve sonrasında da devam eden İstiklal Mahkemeleri, Türkiye'nin en utanç verici mahkemeleri olarak tarihe geçti. İstiklal Mahkemeleri, Milli Mücadele adına çıkmasına rağmen bu toprakların çok önemli alimlerini idam ettirdi.

Şapka Kanunu’nun kabulünden bir buçuk yıl önce yayınlanan “Frenk Mukallidliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı İskilipli Âtıf Hoca’yı ve şapka dayatmasına karşı çıkan yüzlerce Müslümanı İstiklal Mahkemeleri’nde yargılayıp darağacına gönderen rejim, “laikleştirme politikasına dinsel meşruiyet kazandırmak” gayesiyle vücuda getirdiği Diyanet teşkilatı ve bu teşkilatın “din görevlileri” aracılığıyla da halkın muhayyilesinde şapkayı meşrulaştırmaya çalışmıştı.

İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın DAEŞ'li Mehmet Öztürk olduğu DNA testiyle kesinleşti.

İstiklal Mahkemeleri ile ilgili çalışmalar kapsamında zabıtlar, karar defterleri ve bazı belgeler TBMM tarafından üç ciltte toplandı.

Kalem-Der'in yeni dernek binasının açılış programı inşaallah 15 Şubat 2015 Pazar günü yapılıcak. Gerçekleştirilecek olan programla açılışı yapılacak olan yeni binamızın hem Kalemder ailesine hemde Mücadelesini verdiğimiz İslam dinine faydalı olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz. 15 Şubat Pazar günü Saat:13:00 da gerçekleşecek olan programımıza bütün dostlarımız davetlidir. Adres: İstiklal Mah. Doğruyol Sok. No: 15 Ümraniye / İstanbul Tel: 0216 52 025 80 / 0554 542 28 10

İstiklal mahkemelerinin zabıtları ve kayıtları, kitap haline getirildi. Bir döneme tanıklık eden ve 95 yıldır tartışma konusu olan İstiklal Mahkemeleri ile ilgili zabıtlar açıklanacak. Topal Osman’dan İskilipli Atıf Hoca’ya, Rıza Nur’dan Çerkez Ethem’e, Kazım Karabekir’den İbrahim Hakkı Efendi’ye kadar birçok kişinin yargılandığı mahkemelerin, incelemeye bile açılmayan zabıtları, TBMM tarafından kitap haline getirildi.

“Vatan kurtaran Atatürk’ün ağzından çıkan sözler de bir Tanrı buyruğudur. Türkçe Kur’an okur gibi, onu da oku!.. Tekrar oku ve herkese okut!.. Öğret!.. Anlat!… Yaz, yazdır, yay, yayınla!.. Kutsal kitapların ruhundan ayrı olmayan “Kemalizm” prensipleri, vatansever Türk’ün inanı, ibadeti, medeniyeti, istiklali ve istikbalidir!..”

TBMM, Cumhuriyet'in ilk yıllarında faaliyet gösteren ve binlerce kişinin katledildii İstiklal Mah-kemeleri'nin gizli dosyalarını nihayet açıyor

İLKAV'da Kemalist-Laik Rejimin Müslümanlara yapmış olduğu zulümlerden biri olan İskilipli Atıf Hoca ve İstiklal Mahkemeleri konulu Konferans Dr.Mehmet Sılay tarafından verildi.

Dr. Mehmet Sılay, "İstiklal Mahkemeleri ve İskilipli Atıf Hoca" üzerine bir konferans verecek. Konferans 12 Şubat Pazar günü İLKAV konferans salonunda...

Son anlarında kurbanının yanında bulunmayı adet edinmiş bulunan İstiklal Mahkemesi üyesi Kılıç Ali’nin ilk işi, Atıf Hoca’nın idamının hemen ardından sarığını çıkarttırmak olmuştu. Bununla da yetinmeyen Klıç Ali, son nefesini veren İslam alimine darağacındayken elindeki şapkayı giydirmişti. Hafız Cevdet Soydanses ve Dr. Rıza Nur bu durumu şöyle anlatıyor: “İskilipli Hocanın asılmasında tam boynuna ilmek geçirilirken, Kılıç Ali de sarığı alıp başına bir şapka geçirmiş. ...Ve küfürler etmiş. Zavallı bu şekilde saatlerce teşhir edilmiş.”

İstiklal Mahkemelerinde asılan o hacı, hocaların aileleri ve talebelerinden ne zaman özür dileyecekler? Darbeler sebebi ile askerler milletten ne zaman özür dileyecek mesela.. Öğretmenler öğrencilerden ne zaman özür dileyecekler mesela o yalan tarih için.. İmamlar cemaatten ne zaman özür dileyecekler korkup gerçekleri söylemedikleri için. Ben bir gazeteci olarak her gerçeği yazmadığım/yazamadığım için özür dilerim..
Makaleler
Hava Durumu