
"yemi" Arama Sonuçları

Mısır cunta lideri Abdülfettah es-Sisi, artan gıda fiyatları karşısında halka, Hz. Muhammed'in yaptığı gibi yaprak yemelerini tavsiye etti.

Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan Andera Lazaro, İtalyan bir faşistken yaptığı araştırma ve okumalar sonucu İslam’ın hakikat olduğuna iman etmiş. İyi bir kitap kurdu ve ilim aşığı olan İtalyan genç; “İslam bana niçin yaratıldığımı, hayatımdaki gayemin ne olması gerektiğini net bir şekilde açıklıyor. Yeryüzünde neler yapmalıyız ve nasıl yapmalıyız meselesinde de bana yol gösteriyor. Ölümden sonraki hayatla ilgili sorularıma da cevaplar veriyor. Bu sorulara verilen cevaplar Kierkegaard veya Nietzsche gibi yaratılmış insanların verdiği cevaplar değil. Bizzat yaratanın, herkesi ve her şeyi kuşatan Allah’ın verdiği cevaplar.” diyor. Fatih’teki Şekerci Han’da saatler süren sohbetimiz esnasında kendisinden İslam, Batı, Müslümanlar ve mühtedilerle ilgili önemli tespitler dinlediğimiz Ömer’le yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.

1995’te Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulun’da başörtülü öğrencilerin mezuniyet yeminini tehditle engelleyen Servet Özgür’ün Mersin’de üniversitede görevli olduğu ortaya çıktı.

“Zaman sahip çıkılması gereken bir sermaye, Kur’an’ın üzerine yemin içtiği her vakit kıymetlidir.” "İnsanın bir yasası var; insanın iki temel kanadı olan erkeğin bir yasası var, kadının bir yasası var, toprağın bir yasası var, çiçeğin bir yasası var. Aklınıza gelen varlık içindeki her şeyin bir yasası var." Hayriye Karğı ve Kübra Nur Kayır'ın söyleşisi.

Kur'an'dan Hayata Dersler: Yaratılış Gayemiz ve İbâdet - Ritüel Farkı

Hemen hemen kesinleşmiş ortak fikir şu: -Bu bir İsrail saldırısı Niye? Çünkü Beyrut Limanı Hizbullah’ın çok kullandığı bir liman olarak biliniyor ve Lübnan’da hiçbir yönetim bunu engelleyemiyor. Limanın bir bölümüne “Hizbulport” dendiği bile iddia ediliyor.

Hutbe: Amerika'ya Sadakat İçin Kur'an Üzerine Yemin Etmek! - Şükrü Hüseyinoğlu - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 12 Cemaziyeleahir 1441 / 7 Şubat 2020

Kalem-Der'in bu haftaki Cuma Vaazında A. Turgut Ulucak, İslami Hareketin Sonunları ve Çözüm Önerileri" başlıklı bir sunun gerçekleştirirken, Cuma Hutbesinde de Ahmed Kalkan hoca, "Yaratılış Gayemizi" konu alan bir hutbe okudu!

Çin’den kaçarak Türkiye’ye sığınan ve burada kendine yeni bir hata kurmaya çalışan bazı Uygur Türkleri oturma izni alamadıkları için endişeli olduklarını söylüyor. Uygur Türkleri başka ülkelere gidebilmek için ihtiyaç duydukları Çin pasaportlarını da yenileyemiyor.

UKEAD öncülüğünde İHH’nın ve çok sayıda STK’nın destek verdiği Kudüs İçin Hepimiz Meryemiz Yürüyüşü, Fatih Camii’nden başlayarak Saraçhane Parkı’nda son buldu.

ABD ara seçimlerde Minnesota eyaletinden Temsilciler Meclisine seçilen Somali asıllı İlhan Omar, 1995 yılında mülteci olarak ABD'ye geldiğinde yanında taşıdığı dedesinden kalma Kur'an-ı Kerim üzerine yemin ederek görevine başladı. Bu durum, İslam'a dair algıları esaslar yerine dekoratif görüntüye indirgenmiş sembollerle sınırlı olan din(i)dar - muhafazakâr yayın organları tarafından sevinçle karşılandı.

Müslümanların fiili olarak dünya sahnesinde yaklaşık iki yüzyıllık yokluğu, düştükleri yerden kalkamamaları, toparlanma gayretleri içindeyken yeniden tökezleyip düşmeleri ve düşmelerin neredeyse yazgıya dönüşmesi haleti ruhiyemizi olumsuz manada derinden etkiliyor.

Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onları güzelce yetiştirip terbiye etmek her anne ve babanın sorumluluğudur. Zekeriyya (as) meryemi bitki gibi yetiştirmiştir; nasıl ki! Bitkiye iyi bakmaz sulamazsan solar veya kurur, sürekli ilgi ve alakamıza muhtaçtır. Mükafatı hem bu dünyada, hemde Ahirette kat kat verilecektir.

Onk. Dr. Mehmet Arslan- And içme: Allah'tan gayrısına yemin

Kur’an’ın ifadesiyle birisi takva diğeri ise fısk ve fücur olan iki ana yolu belirleyen unsurlar vardır. Toplumların ana çatılarını oluşturan din ve yaşam biçimi, insanın içindeki farklı seslerin bir uzantısı ve yansımasıdır. Allah da insana aklını ve iradesini, takvasını ve fıskını vererek önünde doğruya ve yanlışa gidebileceği yolları gösteriyor. “Nefse ve onu biçimlendirene, Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, Elbette nefsini temizleyip arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir”. (Şems: 7-9)

Okumak, tüm hücrelerinle bağlı kalmaya yemin edip artık sözünden/özünden dönmemektir. Okumak, ufka sevdalanarak kıpırdayan damarları susturmamaktır. Okumak, yalanı ve nifakı safkanlığa kondurmamaktır. Okumak, dağlar aşıp da gelen direniş ezgilerini susturmamaktır. Okumak, bendine sığmaz nehirleri durdurmamaktır. Okumak, yolunu bulmuş ve adanmışları gayelerinden saptırmamaktır. Okumak, hayatın membaına akanları başka yönlere baktırmamaktır. Okumak, eğilerek yükselenlerin yollarını açmak ve onları asla kandırmamaktır.

Pakistan seçim kanununda yer alan ifadelerin "Yemin ederim ki Hz. Muhammed son peygamberdir." ifadesi, "İnanıyorum ki Hz. Muhammed son peygamberdir." şeklinde değiştirilmesi üzerine gerçekleştirilen protestolar sürüyor.

Hiç kimsenin kazanmaması biçimindeki strateji, “İran-Irak savaşı”nda da gözlemlediğimiz bir politikaydı. Arap dünyasını çok iyi gözlemleyen Mısırlı gazeteci merhum Muhammed Heykel'in ifadesiyle ABD, İran-Irak savaşı konusunda zig-zag politikası izliyordu. Buna göre Washington, Bağdat'ın tamamıyla hezimete uğramasını istemiyorsa da, bu savaştan zayıflayarak çıkacağı yönündeki umudunu gizleyemiyordu. İran ve Irak hariç, savaşın uzadıkça uzaması herkesin yararına idi. ABD'nin etkili isimlerinden Henry Kissinger'a göreyse İran-Irak savaşı, ABD'nin her iki tarafın kaybetmesini istediği ilk savaştı.

Bize terbiye veren birine Rabbim diyemiyorsak, dost olan birine de Mevlana diyemeyiz. Ha ben derim diyen varsa, buyursun desin, sonuçta demokrasinin put olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Aşırı Şiaist ya da Sünnist tutulmanın gadrine uğrayan Ali Şeriati’nin, “Cüppeli din” zihniyetini bu kadar rahatsız etmesi normaldir. Bununla kalmayarak, “dine karşı din” hareketlerine ilham kaynağı olmasına vesile olan “Cüppeli din”in temsilcisi olan Cüppeli Ahmet, Ali Şeriati’nin Şiaist olduğu yanılgısı ve Sünnist tutulmanın cezbesi altında, “Kahrolsun Ehl-i Sünnet dışı akımlara mensup olanlar” diyerek kendisine yakışan bir üslupla, bağlılarına yemin ettirmektedir. Hakiki dinin içine boşaltan ve İslam dünyasının bugünlere gelmesine vesile olan kavmiyetçilik ve iktidarla örülü “mezhebizm”in geldiği nokta ne yazık ki burasıdır.
Makaleler
Hava Durumu