Ceylan öleli bir yıl oldu, ama ifadeye çağrılan bile yok
Diyarbakır'ın Lice ilçesi Şenlik köyünde koyun otlatırken, bombaatar mühimmatı ile can veren Ceylan Önkol'un ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Önkol ailesinin avukatlarının Lice Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıkları suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma hâlâ sürüyor. Ancak geçen bir yıla rağmen tek bir şüphelinin bile ifadesi alınmadı, kimse mahkeme önüne çıkarılmadı.
28-09-2010
Diyarbakır'ın Lice ilçesi Şenlik köyünde koyun otlatırken, bombaatar mühimmatı ile can veren Ceylan Önkol'un ölümünün üzerinden bir yıl geçti.
Önkol ailesinin avukatlarının Lice Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıkları suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma hâlâ sürüyor. Ancak geçen bir yıla rağmen tek bir şüphelinin bile ifadesi alınmadı, kimse mahkeme önüne çıkarılmadı. Davanın gidişatından ümidini kesen aile, çocuklarının can güvenliğinin sağlanmadığı, etkin bir soruşturma yürütülmediği ve dosyaya gizlilik kararı konulduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gitti. Hukukî ihmaller, patlamanın yaşandığı ve 14 yaşındaki Ceylan'ın hayatını kaybettiği 28 Eylül 2009 günü başlamıştı. Saatler geçmesine rağmen savcı olay yerine gelmemiş, otopsi ise anne Saliha Önkol'un eteğine toplayarak götürdüğü ceset parçaları üzerinden yapılmıştı.Patlamadan iki gün sonra ise Saliha ve Raif Önkol'un avukatları olayın aydınlatılması için Lice Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Olayın ardından Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü bomba uzmanları tarafından iki kez bilirkişi raporu hazırlandı. Bunların ilki 12 Ekim 2009 tarihinde yani olayın üzerinden 15 gün geçtikten sonra düzenlendi. İkinci rapor ise 11 Şubat 2010 tarihinde savcılığa sunuldu. Raporlarda Ceylan'ın elindeki tahra ile 40 mm. çapındaki bombaatar mühimmatına vurduğu için bombanın patladığı belirtildi. Bu süreçte Abalı Jandarma Karakolu yetkilileri tarafından hazırlanan fezlekede de 'şüpheli' kısmı boş bırakıldı. Aradan uzun zaman geçtiği halde bir sonuç alınamayacağını gören aile, bu defa AİHM'in kapısını çaldı. Sözleşmenin yaşam hakkının korunması, etkin soruşturma yürütülmesi ve davaya gizlilik kararı konmamasına ilişkin maddelerinin ihlal edildiğini belirterek dava açtı.
Bir gelişme de adli tıp uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer başkanlığındaki bağımsız bir heyetin Ceylan'ın ölümüyle ilgili hazırladığı rapor üzerine yaşandı. 22 Ağustos 2010 tarihinde hazırlanan raporda, Ceylan'ın bombaya herhangi bir şekilde müdahale etmediği belirtildi.
AVUKAT: ETKİN SORUŞTURMA YAPILMIYOR
Ceylan dosyasının halen soruşturma aşamasında olduğunu ve herhangi bir şüphelinin tespit edilerek mahkeme önüne çıkarılamadığını belirten Avukat Serdar Çelebi, "Şüpheli tespiti noktasında da bir çaba da yok. Çaba olsa deriz ki bugün olmadı yarın olur. Öyle bir çaba yok." diyor. Dosyadaki tüm delillerin kendileri tarafından sunulan delillerden oluştuğunu ifade eden Çelebi, patlayan bombanın zimmetle teslim edilen bir patlayıcı olduğunu, kimden çıktığı, oraya nasıl geldiği ve seri numarasının ne olduğu konusunda soruşturma yapılmadığını söylüyor. Savcılık tarafından etkin bir soruşturma yapılarak faillerin bulunacağı konusundaki beklentilerinin gittikçe zayıfladığını belirten Serdar Çelebi, "Biz buna ilişkin AİHM'e de müracaat ettik. Dosyayı tozlu raflara bırakma eğilimi olduğu için bu yolu tercih ettik." ifadelerini kullanıyor.
Ceylan'ın ailesinin diğer avukatı Serdar Altan ise, bugüne kadar olduğu gibi tek taraflı beyanlarla soruşturmasının sürdürülemeyeceğini söylüyor. Bu konuda bir sonuca varılmak isteniyorsa etkin bir soruşturma sürdürülmesi gerektiğine dikkat çeken Altan, "Biz bunun yapılmadığı yani soruşturulmadığı kanaatindeyiz. Umarız ki dava açılır ve sorumlular açığa çıkarılır." ifadelerini kullanıyor. Altan, Ceylan Önkol'un ölümüyle ilgili soruşturmada bir yıl içinde neredeyse hiç ilerleme olmamasını da şu ifadelerle değerlendiriyor: "Bu hem hukuk sisteminden hem de bölgeye genel yaklaşımdan kaynaklanıyor. Güvenlik güçlerinin içinde yer aldığı ya da sanık konumunda olduğu davaların akıbeti bu şekilde oluyor genellikle. Hukuk sistemi bu tür davalarda işlemiyor. Ceylan soruşturması da aynı şekilde yürüyor. Şu ana kadar herhangi bir dava açılmış bile değil."
(Kaynak: Zaman)
-
Ahmet Örs 28-09-2010 20:59
Ceylan'ın gözleri taa vicdanlarımızın en uç noktalarına kadar iniyor, bizi yerine getiremediğimiz sorumluluklarımızla başbaşa bırakıyor. Her es geçilen ölümler gibi Ceylanımızın ölümü de yaralı coğrafyamızın yüreğimize sapladığı kör bir bıçağa dönüşüyür. Affet bizi Ceylan, Filistin'den Afganistana kadar acılar coğrafyasının çiçeği, afffet... Sana ancak gözyaşlarımızı armağan olarak gönderebiliyoruz...
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu