"arlan" Arama Sonuçları
Bunlar da Yunanistan'ın "Ümit Özdağ"ları: "Müslüman kukla istemiyoruz"
Suriyeli mülteci çocukların yaşadığı zorlukları dünya gündemine taşımak için tasarlanan 3,5 metre uzunluğundaki kukla ‘Küçük Amal’ Türkiye’den sonraki durağı Yunanistan’da tuhaf bir engelle karşılaştı. Kukla, çok sayıda kilise ve manastırın bulunduğu Meteora’ya “Müslüman olduğu” gerekçesiyle sokulmadı.
Suriyeli mülteci çocukların yaşadığı zorlukları dünya gündemine taşımak için tasarlanan 3,5 metre uzunluğundaki kukla ‘Küçük Amal’ Türkiye’den sonraki durağı Yunanistan’da tuhaf bir engelle karşılaştı. Kukla, çok sayıda kilise ve manastırın bulunduğu Meteora’ya “Müslüman olduğu” gerekçesiyle sokulmadı.
Özcan: “Yüzyılın Anlaşması” diye pazarlanmaya çalıştıkları, Filistinlilere dayatılan bir “Bantustan planı”dır
İslam coğrafyasındaki gelişmeleri yakından takip eden uluslar arası ilişkiler uzmanı gazeteci-yazar Mustafa Özcan, ABD ve Siyonist işgal rejiminin “Yüzyılın Anlaşması” ismiyle dünya kamuoyuna birlikte deklare ettikleri planın, tam anlamıyla bir dönem Güney Afrika’daki ırkçı beyaz azınlık rejiminin ülkenin asli sahipleri olan siyahiler için öngördüğü ve Edward Said’in “Bantustan” olarak nitelediği teslimiyet şartlarına denk geldiğini ifade ediyor.
İslam coğrafyasındaki gelişmeleri yakından takip eden uluslar arası ilişkiler uzmanı gazeteci-yazar Mustafa Özcan, ABD ve Siyonist işgal rejiminin “Yüzyılın Anlaşması” ismiyle dünya kamuoyuna birlikte deklare ettikleri planın, tam anlamıyla bir dönem Güney Afrika’daki ırkçı beyaz azınlık rejiminin ülkenin asli sahipleri olan siyahiler için öngördüğü ve Edward Said’in “Bantustan” olarak nitelediği teslimiyet şartlarına denk geldiğini ifade ediyor.
Filistin’in paylaştırılmasının yıldönümünde
Kararın amacı siyonist terör örgütlerinin devletleşmesini sağlamaktı. Bu terör örgütleri aynı zamanda uluslararası emperyalizmin desteğini arkalarına aldıklarından karardan yararlanmayı başardı ve çıkarılmasından beş buçuk ay sonra (14 Mayıs 1948’de) “İsrail” adlı bir işgal devletinin kuruluşunu ilan ettiler. İsrail, kuruluşunun ilan edilmesinden hemen sonra da BM üyeliğine kabul edildi.
Kararın amacı siyonist terör örgütlerinin devletleşmesini sağlamaktı. Bu terör örgütleri aynı zamanda uluslararası emperyalizmin desteğini arkalarına aldıklarından karardan yararlanmayı başardı ve çıkarılmasından beş buçuk ay sonra (14 Mayıs 1948’de) “İsrail” adlı bir işgal devletinin kuruluşunu ilan ettiler. İsrail, kuruluşunun ilan edilmesinden hemen sonra da BM üyeliğine kabul edildi.
Siren 6 dakika önce çaldı, saygı duruşu kaza edildi!
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi Yıldırım Akbulut Meydanı'nda gerçekleştirilen 10 Kasım töreninde, siren krizi yaşandı. Siren 9'u 5 geçeden 6 dakika önce okununca, saygı duruşu tekrarlanarak kaza edildi!
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi Yıldırım Akbulut Meydanı'nda gerçekleştirilen 10 Kasım töreninde, siren krizi yaşandı. Siren 9'u 5 geçeden 6 dakika önce okununca, saygı duruşu tekrarlanarak kaza edildi!
Kavram: Zühd
İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.
İdeal bir müslüman hayatının en güzel örneği şüphesiz ki İslam’ın elçisi Muhammed (sav)’in hayatıdır. Rasulullah (sav) ve peygamberlerin tamamı dünyanın her nimetinden yeterince yararlanmışlardır. Diğer insanlar bir veya iki evlilik yapmışsa, Rasulullah 13 evlilik yapmıştır. Hayatının belli dönemlerinde maddi sıkıntılar geçirmişse de, ticaretten ve ganimetlerden büyük paylar da elde etmiştir. Rasulullah Kur’an’a tabi olmuş, dünya nimetlerini asla kötülememiştir. Dünya nimetlerine tapmaktan sakındırmakla, onları kötülemek farklı şeylerdir.
Suriyeli olduğu için okulda dışlandığı ve öğretmeni tarafından azarlandığı iddia edilen 9 yaşındaki çocuk intihar etti
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yaşayan 9 yaşındaki Suriyeli Vail El Suud isimli çocuk mezarlığın kapısına kendisini asarak intihar etti. Küçük çocuğun olayın yaşandığı gün okulda görevli bir öğretmen tarafından azarlandığı ve genel olarak da diğer öğrenciler tarafından Suriyeli olmasından dolayı dışlandığı iddia edildi.
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yaşayan 9 yaşındaki Suriyeli Vail El Suud isimli çocuk mezarlığın kapısına kendisini asarak intihar etti. Küçük çocuğun olayın yaşandığı gün okulda görevli bir öğretmen tarafından azarlandığı ve genel olarak da diğer öğrenciler tarafından Suriyeli olmasından dolayı dışlandığı iddia edildi.
Artık her yer aynı ve kimse bir yere ait değil
Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.
Geleneksel şehirlerimizde mahalle bir aidiyeti temsil etmektedir. Mahallede oturanlar sadece kendi ailesini değil, aynı zamanda mahallenin de bir ferdi gibiydiler. Şehirlerde yaşayanlar arasında güçlü bir "yer" ve "aidiyet" duygusunun oluşumuna imkan veren bu olgu dikkate alındığında, sürdürülebilir güvenli bir şehrin ölçekli ve ayrımsanabilir semtlere ve mahallelere göre tasarlanması büyük önem arz etmektedir.
Hastalıkları önlemenin tek yolu doğru beslenmek
Bugün, dedelerimizin, anneannelerimizin zamanında var olmayan yüzlerce toksine maruz kalıyoruz. Bu kadar toksine maruz kalıyoruz ama bu zararı telafi edecek besinlerden de yararlanmıyoruz. Yediklerimiz bizi beslemek şöyle dursun hasta ediyor. Bir süpermarketten aldığınız paketlenmiş bir gıdanın içinde aklınıza, hayalinize bile gelmeyen katkı maddeleri, kimyasallar var. Bir fast-food restoranına gittiğinizde önünüze gelen hamburgerde, patates kızartmasındaki en tehlikeli, en zararlı bileşenin trans yağlar olduğunu düşünüyorsanız yanıldığınızı söyleyebilirim. Kanser salgınının sorumlusu işte tüm bu unsurların bir araya gelmesidir. Tam anlamıyla kusursuz bir fırtına.
Bugün, dedelerimizin, anneannelerimizin zamanında var olmayan yüzlerce toksine maruz kalıyoruz. Bu kadar toksine maruz kalıyoruz ama bu zararı telafi edecek besinlerden de yararlanmıyoruz. Yediklerimiz bizi beslemek şöyle dursun hasta ediyor. Bir süpermarketten aldığınız paketlenmiş bir gıdanın içinde aklınıza, hayalinize bile gelmeyen katkı maddeleri, kimyasallar var. Bir fast-food restoranına gittiğinizde önünüze gelen hamburgerde, patates kızartmasındaki en tehlikeli, en zararlı bileşenin trans yağlar olduğunu düşünüyorsanız yanıldığınızı söyleyebilirim. Kanser salgınının sorumlusu işte tüm bu unsurların bir araya gelmesidir. Tam anlamıyla kusursuz bir fırtına.
İnsan düştüğü yerden kalkar
Müslümanların fiili olarak dünya sahnesinde yaklaşık iki yüzyıllık yokluğu, düştükleri yerden kalkamamaları, toparlanma gayretleri içindeyken yeniden tökezleyip düşmeleri ve düşmelerin neredeyse yazgıya dönüşmesi haleti ruhiyemizi olumsuz manada derinden etkiliyor.
Müslümanların fiili olarak dünya sahnesinde yaklaşık iki yüzyıllık yokluğu, düştükleri yerden kalkamamaları, toparlanma gayretleri içindeyken yeniden tökezleyip düşmeleri ve düşmelerin neredeyse yazgıya dönüşmesi haleti ruhiyemizi olumsuz manada derinden etkiliyor.
Hans’ı bile geçtik derlenip toparlanalım
Namaz kılmamıza rağmen, siyasette bir Batılıdan farklı düşünmüyorsak. Reel politiğe bir Hıristiyan’dan daha çok riayet ediyorsak. Namazımız bürokrasimize etki etmiyorsa, ihaleye fesat karıştırmamıza engel olmuyorsa, rüşvet yemekten, torpilden, iltimastan, alıkoymuyorsa, kul hakkına girmemize mani olmuyorsa, Hans bizim neyimizi örnek alsın…
Namaz kılmamıza rağmen, siyasette bir Batılıdan farklı düşünmüyorsak. Reel politiğe bir Hıristiyan’dan daha çok riayet ediyorsak. Namazımız bürokrasimize etki etmiyorsa, ihaleye fesat karıştırmamıza engel olmuyorsa, rüşvet yemekten, torpilden, iltimastan, alıkoymuyorsa, kul hakkına girmemize mani olmuyorsa, Hans bizim neyimizi örnek alsın…
Ezberci ya da körleştirici din eğitimi
Yıl 1997. Ülkemizle Mısır arasındaki Kültür Anlaşmasından yararlanarak, Doktora çalışmamla ilgili araştırmalar yapmak üzere Kahire’deyim. Meşhur Ezher Üniversitesi’nin çeşitli Fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerle sohbet ediyoruz.
Yıl 1997. Ülkemizle Mısır arasındaki Kültür Anlaşmasından yararlanarak, Doktora çalışmamla ilgili araştırmalar yapmak üzere Kahire’deyim. Meşhur Ezher Üniversitesi’nin çeşitli Fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerle sohbet ediyoruz.
Osmanlı'da hâkim kültür üzerine kısa bir değini
'...Örneğin, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, askeri başarıyı garantilemek için bütün ruhani güçler bizzat halife sultanın izniyle yardıma çağrılmıştı. Dervişler, Şumnu'da dokuz kez şehri tavaf edip dua ettiler ve düşman ordularının geçeceği yerleri 'hiyel-i metin-i takva' ile bağladılar. Sofya'da Aziz Bali'nin ruhani güçlerinden yararlanmak istediler ve hatta Osmanlı sarayında zikir törenleri yapılmaya başlandı. Tabii ki, tüm o hurafeler Osmanlı ordularını feci şekilde yenilmekten kurtaramadı ya da Rus ordularının adı geçen yerleri almasını ve İstanbul'a dayanmasını önleyemedi. Ancak ulema bildiğini okumaya devam etti ve bilmediğini de hurafeler yardımıyla uydurdu...'
'...Örneğin, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, askeri başarıyı garantilemek için bütün ruhani güçler bizzat halife sultanın izniyle yardıma çağrılmıştı. Dervişler, Şumnu'da dokuz kez şehri tavaf edip dua ettiler ve düşman ordularının geçeceği yerleri 'hiyel-i metin-i takva' ile bağladılar. Sofya'da Aziz Bali'nin ruhani güçlerinden yararlanmak istediler ve hatta Osmanlı sarayında zikir törenleri yapılmaya başlandı. Tabii ki, tüm o hurafeler Osmanlı ordularını feci şekilde yenilmekten kurtaramadı ya da Rus ordularının adı geçen yerleri almasını ve İstanbul'a dayanmasını önleyemedi. Ancak ulema bildiğini okumaya devam etti ve bilmediğini de hurafeler yardımıyla uydurdu...'
Türkiye ulus devletinde, eski ve yeni statükoların din algısı ve Müslümanlar
İşte Cumhuriyet döneminde Menderes, Özal ve nihayet AKP-Gülen koalisyonu sürecinde, hep sistem içi değişimle bazı talepler karşılanarak sistemi yeniden üretme serüveni tekrarlanıp durdu. Toplumun dindarlık seviyesi ve talepleri yükseldikçe, sistem hep bu duruma uygun yeni bir statüko oluşturup buna uygun bir din algısını da yeni statükonun dini olarak kurgulayıp, her seferinde muhalif yeni kitleleri sisteme eklemleyerek kendini yeniden üretti ve böylece hayatiyetini sürdürdü.
İşte Cumhuriyet döneminde Menderes, Özal ve nihayet AKP-Gülen koalisyonu sürecinde, hep sistem içi değişimle bazı talepler karşılanarak sistemi yeniden üretme serüveni tekrarlanıp durdu. Toplumun dindarlık seviyesi ve talepleri yükseldikçe, sistem hep bu duruma uygun yeni bir statüko oluşturup buna uygun bir din algısını da yeni statükonun dini olarak kurgulayıp, her seferinde muhalif yeni kitleleri sisteme eklemleyerek kendini yeniden üretti ve böylece hayatiyetini sürdürdü.
Müslümanlar cahili sisteme kanat olmamalı
Müslümanlar olarak cahili sistemin bekası için tasarlanmış olan bu “demokrasi oyunu”nda rol üstlenmememiz ve yer almamamız gerekmektedir. Bu sisteme kanat işlevi görmek asla doğru olamaz. Müslümanlar Kur’an’ın ölçüleri ve Nebevi pratik ışığında kendi siyasetlerini belirlemeli, kendi yollarında yürümelidirler. Cahili sistemle bütünleşen değil ayrışan, davet eksenli, açık, net, şeffaf bir mücadele ile İslami bir toplum ve siyasi organizasyonun tesisine çalışmalıdırlar.
Müslümanlar olarak cahili sistemin bekası için tasarlanmış olan bu “demokrasi oyunu”nda rol üstlenmememiz ve yer almamamız gerekmektedir. Bu sisteme kanat işlevi görmek asla doğru olamaz. Müslümanlar Kur’an’ın ölçüleri ve Nebevi pratik ışığında kendi siyasetlerini belirlemeli, kendi yollarında yürümelidirler. Cahili sistemle bütünleşen değil ayrışan, davet eksenli, açık, net, şeffaf bir mücadele ile İslami bir toplum ve siyasi organizasyonun tesisine çalışmalıdırlar.
Fetö zanlılarına, "Nutuk" okuyup özetini çıkarma cezası
Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı Fetö davalarında adli kontrolle denetimli serbestlik müessesesinden yararlanarak serbest kalan şüphelilere kitap okuma yükümlülüğüne karar veriyor ve bu kitaplardan biri de M.Kemal'in resmi yakın tarih tezinin temellerini attığı "Nutuk"u.
Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı Fetö davalarında adli kontrolle denetimli serbestlik müessesesinden yararlanarak serbest kalan şüphelilere kitap okuma yükümlülüğüne karar veriyor ve bu kitaplardan biri de M.Kemal'in resmi yakın tarih tezinin temellerini attığı "Nutuk"u.
Eski MİT'çi: CIA'in IŞİD'le bağlantısı var; gizli servisler Türkiye'de cirit atıyor
Milliyet yazarı Tunca Bengin, MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür ile görüştü. CIA'in IŞİD'le bağlantısı olduğunu söyleyen Eymür, "Onların kullandıkları bir vasıta, İslam’dan soğutmak için de yararlanıyorlar" dedi.
Milliyet yazarı Tunca Bengin, MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür ile görüştü. CIA'in IŞİD'le bağlantısı olduğunu söyleyen Eymür, "Onların kullandıkları bir vasıta, İslam’dan soğutmak için de yararlanıyorlar" dedi.
Çocukları için itikâf çadırı kurdu
19 yaşında İslam ile müşerref olan Avustralyalı sosyolog Dr. Susan Carland, çocuklarına itikaf fikrini sevdirmek için evinin bir odasında ‘itikaf çadırı’ kurdu.
19 yaşında İslam ile müşerref olan Avustralyalı sosyolog Dr. Susan Carland, çocuklarına itikaf fikrini sevdirmek için evinin bir odasında ‘itikaf çadırı’ kurdu.
Harf inkılabı barbarlıktır, amaç Türkiye'yi İslam'dan koparmak
Mustafa Armağan: "Latin Alfabesi'nin Türkçeye uyarlanmasındaki gerçek amaç İslam’dan ve Osmanlı’dan kopmak"
Mustafa Armağan: "Latin Alfabesi'nin Türkçeye uyarlanmasındaki gerçek amaç İslam’dan ve Osmanlı’dan kopmak"
Pre-Modern darbe ve kısa vadede getirdikleri
Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı girişilen darbe, Müslümanlar olarak karşı durduğumuz birtakım değerleri meşru hale getirmemelidir. Bugüne kadar batıl dediğimiz şeyler bugün hak olmuş olamaz. Bugüne kadarki bütün iddialarımız bir anda çürümüş değildir. İslam davası, askeri darbelere kadar bir ‘şekil’, askeri darbelerden sonra başka bir ‘şekil’ alamaz. Müslümanlar olarak nazarımızda küfür, tuğyan ve hıyanetten başka bir değeri olmayan bir örgütün rejime yönelik bir kalkışması, bizleri sağcılaştırmamalıdır. Rejimin temel değerlerini yücelten söylemler çukuruna yuvarlanmaktan kendimizi korumak zorundayız. Bizim tek davamız İslam’dır. Bu, bütün nebilerin kutlu yoludur. Tek kutlu yol da işte bu yoldur.
Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı girişilen darbe, Müslümanlar olarak karşı durduğumuz birtakım değerleri meşru hale getirmemelidir. Bugüne kadar batıl dediğimiz şeyler bugün hak olmuş olamaz. Bugüne kadarki bütün iddialarımız bir anda çürümüş değildir. İslam davası, askeri darbelere kadar bir ‘şekil’, askeri darbelerden sonra başka bir ‘şekil’ alamaz. Müslümanlar olarak nazarımızda küfür, tuğyan ve hıyanetten başka bir değeri olmayan bir örgütün rejime yönelik bir kalkışması, bizleri sağcılaştırmamalıdır. Rejimin temel değerlerini yücelten söylemler çukuruna yuvarlanmaktan kendimizi korumak zorundayız. Bizim tek davamız İslam’dır. Bu, bütün nebilerin kutlu yoludur. Tek kutlu yol da işte bu yoldur.
Kurulu düzen partilerinden İslami dönüşüm beklenir mi?
Rasim Özdenören: Kurulu düzenin partilerinden İslamî bir dönüşümü beklemek onun yapısal özelliğine aykırıdır. Üzerine ayak basılan zemin eğer demokratik bir ortamı ifade ediyorsa, demokratik bir ortamın iyileştirilmesinden doğacak sonuç ancak demokrasinin iyileştirilmesini sonuçlar. Onun mülahazat hanesine kayıt geçer. Eğer İslamî bir ortamın oluşturulması amaçlanıyorsa, bu, İslam'ın öngördüğü yöntemle gerçekleştirilebilir. Demokrasinin kolaylıklarından yararlanarak ulaşılabilecek her sonuç demokrasinin mülahazat hanesine bir artı olarak kaydolur. Buradaki inceliğin kavranmasını önemle ve özellikle talep ediyorum.
Rasim Özdenören: Kurulu düzenin partilerinden İslamî bir dönüşümü beklemek onun yapısal özelliğine aykırıdır. Üzerine ayak basılan zemin eğer demokratik bir ortamı ifade ediyorsa, demokratik bir ortamın iyileştirilmesinden doğacak sonuç ancak demokrasinin iyileştirilmesini sonuçlar. Onun mülahazat hanesine kayıt geçer. Eğer İslamî bir ortamın oluşturulması amaçlanıyorsa, bu, İslam'ın öngördüğü yöntemle gerçekleştirilebilir. Demokrasinin kolaylıklarından yararlanarak ulaşılabilecek her sonuç demokrasinin mülahazat hanesine bir artı olarak kaydolur. Buradaki inceliğin kavranmasını önemle ve özellikle talep ediyorum.
Makaleler
Hava Durumu