Siyonist işgal gücünün abluka altında bulundurup ağır bir ambargo uyguladığı, Mahmut Abbas başkanlığındaki El Fetih yönetiminin de işgalcilerle işbirliği yaparak abluka ve ambargoya destek verdiği Gazze'de hayat şartları her geçen gün ağırlaşıyor. Hamas, kendilerini açlıkla teslim etmeye çalışan işgalci siyonistler, küresel destekçileri emperyalizm ve işbirlikçilere karşı direnmeye devam ediyor. Gazze'nin dramını Zaman'dan Fikret Ertan kaleme aldı. İşte Ertan'ın "Gazze çöküyor" başlıklı yazısı:

Gazze Şeridi 1,5 milyon Filistinlinin yıllardır çok zor şartlar altında yaşamaya çalıştığı dar bir bölge. 41 kilometre uzunluğunda ve 6-12 kilometre genişliğinde olan bu bölge güneybatıda Mısır, kuzey ve doğuda İsrail, batıdan da Akdeniz ile çevrili.
 
Mısır ve İsrail ile sınırları tamamen kontrol altında. Akdeniz sahilleri İsrail donanması tarafından gece-gündüz gözetleniyor. O kadar ki Gazzeli balıkçılar balık tutmaya dahi çıkamıyorlar. Hava sahası ise zaten kapalı. Kısacası Gazze tam bir abluka altında ve var olan sınır geçiş noktaları ya da kapılarının istisnalar dışında tamamen kapalı olması sebebiyle bu abluka gittikçe ağırlaşıyor da...

Sınır kapıları dördü büyük, ikisi küçük olmak üzere altı tane. Büyükler Eretz, Refah, Karni ve Kerem Şalom; küçükler ise Nahal Oz ve Sufa. Refah dışında bu kapılar İsrail'e açılıyor. Eretz, Filistinli insan trafiğinin en yoğun yaşandığı kapı. Bu kapıdan İsrail'e çalışma ya da başka amaçlarla giden ya da dönen Filistinliler yararlanıyor. Kapı çoktandır kapalı.

Karni ve Kerem Şalom, ticari amaçlı kapılar. Buralardan Gazze'ye her çeşit mal giriyor, Filistin ihraç malları da buradan çıkıyor. Bu kapılar da Hamas'ın Gazze'de geçen ay kontrolü ele geçirmesinden bu yana insani yardım malzemeleri dışında tamamen kapalı bulunuyor. Özellikle Karni, Gazze ekonomisi için çok önemli; zira burası konteyner kapısı.

Refah kapısına gelince; bu kapı Gazze'nin Mısır üzerinden dış dünyaya açılan tek kapısı. Bu kapı da 9 Temmuz'dan bu yana kapalı. Bu kapı Mısır tarafında Mısırlı gümrük ve güvenlik güçleri, Gazze tarafında ise Filistinli güvenlik ve Avrupa Birliği gümrük gözlemcilerinin kontrolleri altında faaliyet gösteriyordu. Mısır'ın kontrolü artarak devam ediyor. Hatta haberlere göre, Mısır sınır makamları sınıra 100 metre yakındaki evlerde yaşayanları tahliyeye hazırlanıyor. Zaten 50 metre yakında olanlar bir süre önce tahliye edilmişlerdi. Mısır, anlaşılan tahliyelerle sınır boyunca yapılan kaçakçılığı önlemeye çalışıyor.

Diğer yandan, Refah kapısında 2005 Kasım ayından bu yana görev yapan Avrupa Birliği sınır gözlemcileri de son gelişmeler karşısında faaliyetlerini durdurmuş bulunurlarken gözlemci kontenjanını da azaltmayı planlıyorlar. Son gelişmeler de Hamas'ın Gazze'yi tamamen kontrolü altına alması ve böylece Refah sınırında görev yapan El Fetih güvenlik güçlerinin yerini Hamas güçlerinin alması şeklinde özetlenebilir. Avrupa Birliği işte bu sebeple 87 kişi olan gözlemci kontenjanını asgariye indireceğini söylüyor. Bu durumda da Refah'ın açılması ihtimali de giderek azalıyor ve olan da Mısır tarafında günlerdir kamplarda ve otellerde perişan halde bekleyen 5.000-6.000 Filistinliye oluyor ki bunların arasında hamileler, hastalar, sakatlar ve yaşlılar var.

Kısacası, sınır kapılarının insani yardımlar dışında kapalı olmasından dolayı insanlar eziyet çekiyor ve Gazze ekonomisi de çöktükçe çöküyor. Nitekim çöküşün çok ciddi boyutlarda olduğunu hem Filistinliler hem Birleşmiş Milletler ve hem de Dünya Bankası raporlarla açıklamış bulunuyorlar.

'... Gazze'nin ekonomik direkleri yıllar içinde zayıflamış bulunuyor. Şimdi ise sınır kapılarının bu çapta kapanmasıyla ekonomi bir daha telafi edilemez biçimde çökme tehlikesiyle karşı karşıyadır.' diyor Dünya Bankası Batı Şeria ve Gazze Şeridi sorumlusu Faris Hadad-Zervos.

Bu çöküş çerçevesinde mesela sadece geçen ay 3.190 işyeri geçici olarak kapanmış, 65.800 işçi de işini kaybetmiş bulunuyor. Gazze'de durumun ne kadar vahim olduğunu gösteren pek çok başka rakam ve bilgi de var elbette; ama biz bugün sadece Gazze'nin çökmekte olduğunu, burada yaşayanların hayatlarının ne kadar çekilmez hale geldiğini söylemiş olalım.