Gül'den Hamas'a şeytani telkin: İsrail'i tanıyın
Son dönemlerde yaptığı açıklamalarla Batı işbirlikçisi mevcut rejimin en tepe noktasında olmaya layık olduğunu ispatlayan Abdullah Gül'den, itiraf mahiyetinde bir açıklama daha geldi. Medyada yer alan haberlere göre, Gül, Wall Street Journal'a verdiği mülakatta "Hamas'a İsaril'in varolma hakkını tanımasını tavsiye bulunduğunu" açıkladı.
22-05-2011
İslam ve Hayat
Son dönemlerde yaptığı açıklamalarla emperyalizmin sadık işbirlikçisi Türkiye Cumhuriyeti rejiminin en tepe noktasında olmaya layık olduğunu ispatlayan Abdullah Gül'den, itiraf mahiyetinde bir açıklama daha geldi.
Medyada yer alan haberlere göre, Gül, Wall Street Journal'a verdiği mülakatta "Hamas'a, İsrail'in varolma hakkını tanıması tavsiyesinde bulunduğunu" açıkladı.
"İsrail stratejik davranmalı"
Söz konusu mülakatta "İsrail'in, güvenliğini ilk sıraya koymada haklı olduğunu" iddia eden Gül, "ancak İsrail'in, bunu etkin şekilde yapması için, Arap dünyasındaki demokratik ayaklanmaların anlamını, yani, yeni seçilmiş hükümetlerin 'onur kırıcı' İsrail politikalarına hoşgörü göstermelerine, seçmenleri tarafından artık izin verilmeyeceğini anlamasının gerektiğini" söyledi.
Gül, "İsrail, taktiksel konulara odaklanmamalı. Stratejik tarafa bakmalı. Bu korkudan kurtulmalı" ifadesini kullandı.
Obama'nın, konuşmasında İsrail'in, Hamas'ı kastederek, kendisinin varolma hakkını tanımayan bir tarafla müzakere etmesinin beklenemeyeceğini söylerken "haklı bir noktaya değindiğini" belirten Gül, "Hamas'a bu konuda baskı yapmaya istekli olup olmadığının" sorulması üzerine, "Onlara zaten tavsiyede bulundum" dedi.
Hamas lideri Halid Meşal ile 2006 yılında Ankara'yı ziyareti sırasında yaptığı görüşmede, Meşal'e, İsrail'in varolma hakkının tanınması konusunda "rasyonel olmalısınız" dediğini anlatan Gül, "Hamas'ın, 1967 öncesi sınırlarında İsrail'i tanımayı zaten içsel olarak özümsediğini, ancak bunun İsrail'in Filistin devletini tanımasıyla aynı anda olmasını istediğini" kaydetti.
Gazetenin yorumu
Gazetenin kendi yorumunda ise, "Ankara'nın Ortadoğu'da giderek daha aktif hale gelen dış politikasının, son iki yılda İsrail ve İran dahil olmak üzere bir dizi alanda Washington ile ilişkilerde sorunlara neden olduğu, ayrıca Türkiye'nin, Batı ülkelerinin Libya lideri Muammer Kaddafi'nin devrilmesi çağrıları ve bu yönde harekete geçmesine direnç göstermesinin de Ankara ile Washington arasında gerginlik yarattığı" savunuldu.
"Ancak Türkiye'nin, sonrasında Kaddafi'nin istifa etmesi çağrısında bulunduğu ve NATO'nun misyonunda da yer aldığına" işaret edilen yorumda, "Türkiye'nin kendini ayrıca, Suriye konusunda ne yapılması gerektiği noktasında ABD'ninkine benzer bir ikilemin içinde bulduğu" ifade edildi. Yorumda, "her iki ülkenin de Beşşar Esad'a protestoculara karşı şiddeti sona erdirmesi ve anlamlı reformlar yapması çağrısında bulunduğu, ancak Esad'ın iktidardan ayrılmasının zamanının geldiği yönünde bir açıklamada bulunmadığı" belirtildi.
Gazetedeki yorumda, "Washington ve Ankara'nın, Filistin'in BM'den bağımsız Filistin devletini tanımasını isteyeceği eylül ayında İsrail konusu üzerinde yeniden sorun yaşamasının muhtemel olduğu" da öne sürüldü.
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu