Derginin Yorum bölümünde, çeşitli yöntemlerle Kur’an’ın devre dışı bırakılmaya çalışıldığı bir ‘İslam’ ve ‘Müslüman’ tanımıyla Müslümanların karşısına çıkıldığı, arka planında modern, post modern felsefelerin yer aldığı Batılı kavramların evrensel değerler olarak sunulduğu, bu ideolojik saldırı karşısında ‘Tevhid-i Nebevî’ duruşlarını ısrarla koruyanların ise marjinalleştirilmek istendiği belirtiliyor.

‘Dini Allah’a has kılmak’ konusunun açıklandığı Kavram bölümünde “Kur’an neden dini Allah’a has kılmak gibi bir kavrama yer vermektedir? Din zaten Allah’ın değil midir? Bunu bir kez daha vurgulamanın mantığı ne olabilir?” sorularının yanıtı aranıyor.

Değerli düşünür-yazar Atasoy Müftüoğlu ise bu ay “Erdemli Tanıklıklar” başlıklı yazısında tahakküm, ırkçılık, ötekileştirme üreten, Avrupa merkezci bir dilin, söylemin, ağır baskısı altında olduğumuzu kaydediyor. Müftüoğlu, “Müslümanlar olarak, tahakküm üreten bu dilin, söylemin, dünya görüşünün maskesini halen indirebilmiş değiliz, bu dil’le hesaplaşabilmiş değiliz. Hesaplaşmak bir yana toplumlarımız Batı’ya ait kavramsallaştırmaları içselleştiriyor” sözleriyle İslam toplumlarının içinde bulunduğu durumu güçlü bir tahlile tabi tutuyor.

Derginin önemli yazarlarından Mehmed Durmuş “Hakimiyet Allah’a aittir” başlığı altında Hakimiyet kelimesinin anlamını irdelediği yazısında, Cumhuriyet’in getirdiği “hakimiyet halka aittir” ilkesinin nasıl ‘uygun’ bir tefsire tabi tutulduğunu anlatıyor.

Demokrasiyi eleştirdiği yazısında Bünyamin Zeran “Seküler olanla İlahi olanı kaynaştırma” çabalarını ‘körlük’ olarak niteleyerek “Demokrasiyi bugün yalnızca bir seçim sistemi olarak görmek demokrasinin tarihsel arka planını okuyamamak ya da kasıtlı bir şekilde okumaktan geri durmaktır” ifadelerini kullanıyor.

“Çuvalladığımın Resmidir” başlıklı yazısı ile Mustafa Atav, “5N-1K” ile Mustafa Bozacıoğlu, “Biz ne zaman uhrevileştik ki şimdi dünyevileşiyor olalım” ile Mustafa Siel ve “Büyüklenmek” başlıklı yazısı ile Hikmet Ertürk ise derginin bu sayısında yer alan diğer yazarlar.