İslam ve Hayat

İktibas Dergisi Haziran sayısında, geçtiğimiz ayın ilk haftasında Mardin’in Bilge Köyünde 44 kişinin katledildiği saldırıyı farklı bir yorumla gündeme taşıyor. Cahiliye medyası olarak nitelediğimiz görsel ve yazılı basının söz konusu katliama bakış açıları ve Müslümanların olaya nasıl bakmaları gerektiği ile ilgili şu yorum yapılıyor:

"Bilge Köyü katliamının yazılı ve görsel medya araçları tarafından verilişi, muhabirlerin abuk sabuk soruları, olaya ait her duyduğu şeyi anında milyonlara büyük bir heyecan atmosferinde aktarmayı maharet sanma edepsizliği, olayın sebep ve sonuçlarına dair yapılan saçma sapan yorumlar, katliamın verdiği moral çöküntüsünü bir kat daha artırmıştır. Bilge Köyü katliamı bize bir kez daha büyük bir ders verdi ki, dinimiz olduğunu söylediğimiz İslam'ı kâlden hâle dönüştürmedikçe, İslam, folklorik bir aksesuar olmaktan öte, bizatihi yaşam tarzımız olmadığı müddetçe bu cinayetlerin önüne geçmemiz mümkün görünmemektedir. İslam’ı ‘mahalle’den tamamen uzak tutup, kişilerin vicdanlarına(!) hapseden siyasî sistem, gerek Bilge Köyü katliamına ve gerekse diğer terör ve cinayet suçlarına sadece ağıt yakılmasına olanak sağlamakta, iktidar seçkinleri de bu ağıda iştirak etmektedirler. Allah'ın “Kısasta sizin için hayat vardır” buyruğunu çağdışı bularak yürürlükten kaldıran toplumlar tabi ki bu en büyük zulümlerinin ‘mürüvvetini’ göreceklerdir. Mağdurların ağıtları ise, zalimlerin zulmünü örtbas etmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır. Kimse, adaletin ne ve nerede olduğunu sorgulamamakta, ikiyüzlü bir pişkinlikle ha bire, bu tür katliam ve terör vakaları üzerinde entelektüel gevezelikler yapılmaktadır. Bulabildikleri tek çözüm, Bilge köyünde sağ kalan çocukları rehabilite etmek amacıyla, psikolojik danışmanlardan istimdat etmektir…’’

Gündem yorumlarından diğer iki başlık ise; ‘Kürt açılımı’nı ve Afganistan-Pakistan (Af-Pak) hattında olanlar çerçevesinde dünyada ve bölgede planlanan oyunları bozacak tek formülün, Müslümanların tevhidî duruşları olduğuna dikkat çekilmiş.

Kavram olarak tezkiyeyi konusu işlenmiş. Nefis tezkiyesinin, tasavvufi bakış açısındaki gibi, insanın düşmanı gibi algılanan bir ‘nefis’in ıslahı değil, iyilikle beraber kötülüğü de emretme özelliği olan, Kur'an'ın tanımladığı nefsin terbiyesi anlamına geldiğine vurgu yapılmış.

Sayın Atasoy Müftüoğlu ‘Yıkıcı Gerilimler’ başlığı altında, hayatın ve tarihin içerisinde, her durumda umudu canlı kılmamız lazım geldiğini, bunun için bilinç, eylem ve sorumluluğumuzu birlikte harekete geçirmemiz gerektiğini; bugünkü dünya toplumlarına Avrupa-merkezci bir paradigmanın dayatıldığını; diyalog ve hoşgörü gibi bulanık kavramlarla ve temel İslami ilkelerden taviz vererek İslam’a hizmet edilebileceğini düşünen cemaatlerin, verilebilecek taviz kalmadığında nasıl da kendilerini sistemle ve sistemin mukaddesleriyle bütünleşmiş buldukları gerçeğini yazmış. Hüseyin Alan, yazısında risâlet dönemindeki Mekke’yi, Mekke'nin toplumsal ve siyasî koşullarını, orada peygamberliğin ve Müslüman olmanın, beraberinde getirdiği bedelleri yazmış ve bugün de benzer bedelleri ödemeye hazır olmadan Peygamber dönemindeki gibi bir İslamlaşmanın olamayacağını işlemiş. Hikmet Ertürk İçimizdeki ‘ben’i, benliği tahlil etmiş, bir nevi nefis muhasebesinin gereğine ve önemine değinmiş. Mustafa Bozacıoğlu, vahdetin, kelime-i tevhidin içeriğine gerçek anlamda, yürekten, bir vazife bilerek ve öyle inanarak teslim olmakla sağlanabileceğine olan kanaatlerini dile getirmiş. Mehmed Durmuş, Müslüman olmanın değeri tartışılmaz ama Müslüman kalmak daha büyük bir öneme sahiptir diyerek; günümüzdeki itikadî, siyasî ve ahlaki aşınmalara, dinsel savrulmalara dikkat çekmiş.

Derginin ‘Bir Dergi Bir Alıntı’ köşesinde, Mehmet Pamak’ın marjinallik konulu yazısını bulacaksınız. Sanat Edebiyat sayfasında, Yıldız Ramazanoğlu’ndan ve Sibel Eraslan’dan yazılar yer almış. Mektuplar bölümünde ise, Nisa suresinin 78’le 79; Âl-i İmran 144 ve 145,  Muhammed 32 ve Ahzap, 57. ayetlerinin çelişip çelişmediği; Yusuf suresinin 100. ayetindeki secde’nin mahiyeti; ‘âlem’ kavramı, Zülkarneyn ve Allah'ın “ruhundan üflemesi” konusu işlenmiş.

Derginin son bölümlerinde ise her zaman olduğu gibi iktibas yazılara yer verilmiş.

İrtibat:
 
www.iktibas.org
 
Tel: (0312) 435 37 60