İslam ve Hayat

Bir tarafta, Avrupa'da başlayıp Türkiye'de de sosyete arasında revaç bulmaya başlayan altıon tozu karıştırılmış çikolata ve yiyecekler, diğer tarafta çamurdan yapılmış kekler!  İşte kapitalizmin dünyayı getirdiği akıl almaz uçurum. Star gazetesinin İngiliz The Guardian gazetesini kaynak göstererek bildirdiğine göre, Haiti'de insanlar karınlarını doyurmak için çamuurdan kek yiyor. Habere göre, Haiti'de tıbben mahzurlu olsa da, geleneksel olarak kalsiyum ihtiyacını karşılamak için hamile kadınlar tarafından tüketilen çamur kekler, artık halkın da başlıca gıdası haline geldi. Sağlık açısından olanca tehlikesine rağmen çamur, tuz ve biraz da yağdan oluşan çamur kekler, boş mideleri doldurmanın en ucuz ve en kolay yolu.

Star gazetesinde yer alan habere göre, Haiti'nin en yoksul bölgesi Cité Soleil'i kasıp kavuran yoksulluğun boyutları gözler önüne serildi. 'Çamur kek imalatçısı' Marie-Carmelle Baptiste (35), güneşte kuruttuğu 'ürünlere' işaret ederek, "Açlığı durduruyor. Mecbur kaldığınızda bunları yiyorsunuz" diye konuştu. Artan petrol fiyatları ve biyoyakıt sektöründeki talep patlamasının, Kuzey Yarımküre'nin en fakir ülkesi Haiti'yi, diğer bütün ülkelerden daha çok etkiledi. Ülkede yoksulluk açlığa dönüştü.

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü, Haiti'nin gıda ithalatının bu yıl yüzde 80 artacağını tahmin ediyor. Haiti'de Nisan ayında açlık nedeniyle yaşanan şiddet olaylarında 5 kişi ölmüş, başbakan da görevden ayrılmak zorunda kalmıştı. Alınan önlemler ve halka verilen destek nedeniyle tepkiler yatıştırıldı ancak hükümetin para kaynaklarının tükenmesi nedeniyle yeni gösterilerin patlak vereceği de tahmin ediliyor.

Gazetenin haberine göre, halkın yüzde 55'inin günlük 1 dolar sınırının altında yaşadığı ülkede bir kutu pirinç konservesinin fiyatı 2 dolar. Yenilebilen çamur da enflasyondan nasibini almış; 100 kek yapmaya yetecek çamurun fiyatı bir yılda 1.5 dolardan 5 dolara çıktı.

Guardian gazetesine konuşan 30 yaşındaki Haitili balıkçı Herman Janvier, “İnsanlar bu ülkeden başka yere göçmek istiyor. Burası tıpkı ölü insanlar diyarını andırıyor” dedi. Müslüman esirlerin bulunduğu Guantanamo’daki üsse teknesiyle kaçtığı söyleyen Janvier, “Amerikan ordusuna katılmak istediğimi belirttim. Onların üslerini temizlemeyi teklif ettim. Fakat kabul etmediler. Böylece motorsuz teknemle hayatta kalmayı başararak geri döndüm” diye konuştu. 

Envai çeşit yemekle doymayıp altın tozunda lezzet ve doyum arayanlar bu haberi okuyup bir nebze olsun utanacaklar mı acaba? Utanma duygularını tamamen yitirmedilerse, belki!