Kalkan: Zekat vermek de, tağutu red de salih ameldir
21 Aralık 2013 Cumartesi günü Eğitimci Yazar, Ahmed Kalkan'ın katılımıyla, Konya İsra FM Eğitim Salonu'nda oldukça geniş bir katılımla İman ve Aksiyon konulu seminer programı düzenlendi.
23-12-2013
Yapılan seminerde eğitimci Yazar Ahmed Kalkan aksiyon ifadesinin bizim literatürümüzdeki karşılığının Salih amel olduğunu belirtti. İman ve Salih amil eksenli anlatımında Ahmed Kalkan şunlara değindi:
“Aksiyon kelimesi Türkçe bir kelime değildir, Fransız kökenli bir kelimedir. Bize ait literatürde “Salih amel” kavramı aksiyon kelimesini de içine alan daha kapsayıcı ve kuşatıcı bir ifade olarak karşımıza çıkar ve biz bunu kullanırız. Salih amel kavramının yanına muhakkak ki cihat kavramını da almak zorundayız.
Kur’an yalnız iman edenlerin cennete girebileceğinden bahsetmez, imanın yanında Salih amelide belirtmek gerekir. İman eden ve Salih amel işleyenler cennete girer.
İman edip Salih amel işlemeyenleri Cuma suresinde eşeğe, Araf suresinde rabbimiz köpeğe benzetir. Kitabı bilen ve kitaba muhatap olan bizim insanımız ise eylem planına dökmediği zaman Kur’an’ın köpek ve eşek tabirine muhatap olur.
Dağların ve taşların kabul etmediği emaneti yüklenerek, yüklendiği emanetin gereğini yerine getirmeyerek, zalim ve cahil nitelemesine maruz kalır.
Ancak Salih amel ile hareket edenler emanete ihanet etmemiş olurlar.
İman ettiğini söyleyen insanlarda Salih amelin olmayışı şuna benzer. Ateşin yaktığını bilen insanın ateşe maruz kalacağı bir ortama düşme ihtimali varsa, onun ateşin yakacağını bilmesi ateşten kurtulması için yeterli değildir. Onun ancak, yakan ateşten kurtulmaya yönelik bir faaliyete girmesi gerekmektedir. Yerinden kalkıp ateşten kaçmalıdır. Ateşin üzerine su dökmeye çalışmalıdır. Onu söndürmek için yada ondan uzaklaşabilmek için mücadele etmelidir.
Bu şunun gibidir cennete ve cehenneme iman eden bir insanın cenneti kazanacak ve cehennemden kendini uzak tutacağı eylemleri Salih amelleri işlemesi gerekir.
İmanın ispatı Salih amel işlemektir. Cemaatle namaz kılmak nasıl ise, zekat vermek nasıl ise, tağutu reddetmekte aynıdır. Salih amel kapsamındadır.
İman etmenin yetmediğini, hayatın sürekli bir imtihan halinde olduğunu Ankebut suresinin 2. Ayetinde rabbimiz bize bildiriyor. İmtihanlardan ancak Salih amel ile kazançlı çıkabiliriz. Bunu kesinlikle unutmamalıyız.
O halde Salih amel nedir? Kısaca söyleyebiliriz ki Salih amel toplumsal faydanın olduğu ameldir. Toplumun faydalandığı, topluma etki eden, hitap eden, toplumu uyaran, kollayan, koruyan vb. amellere Salih amel diyebiliriz. Bireysel yapılan ibadetler literatürümüzde hasene olarak geçer. Bireysel kılmış olduğunuz namaz hasenedir. Ancak ezan veya cemaatle namazın diriltilmesi Salih ameldir.
Ezan örneğin neden hasene değilde Salih ameldir? Ezanda halka ilan edilen tevhid, namazın cemaatle ikamesine yönelik çağrı ve bunun sürekli toplum düzenine etkisi Salih amel kapsamına girmesine sebep olur.
Biz şunu da öğreniyoruz ki hasenelerin karşılığı 1’e 10’dur. Salih amelin karşılığı ise Kur’an’ın beyanına göre cennettir. Haseneler kötülükleri yok eder, siler; bir hasene bir günahı yok eder, Salih ameller ise günahların eksisini artıya çevirir, nötürleştirmez. Sevap hanesini artırır.
Bu anlatımın ardına şunu ekleyebiliriz. Salih ameller topluma mesaj verir, aksiyon işte budur. İnanç temelli topluma mesaj veren bir özellik taşır.
Son zamanlarda şunu da söyleyenler oluyor; “toplumun imanını kurtarmak için cehenneme gitmeye razıyız.” diyorlar. Bunun hiçbir şekilde Kur’an, iman ve Salih amel anlayışı ile ilgisi yoktur. Kimileri de “dünyayı siz mi kurtaracaksınız? Çekilin evlerinize ibadet edin, hasenelerinizi çoğaltın” diyorlar. Bizde biliyoruz ve onlara söylüyoruz ki bizi kurtaracak olan, toplumu kurtarmaya yönelik mücadelemizdir. Kurtuluşumuz, ancak başkalarının kurtulmasına yönelik yaptığımız mücadeleler ile olacaktır. İşte kitap yüklü eşeklikten kurtulmanın yönü budur.
Biz kendimizi kurtarmaya yöneliriz, bizim kurtulmaya yönelişimiz, insanları yok etmeye yönelen, öldürmeye, insanların evlerini yıkmaya, yakmaya yönelen bir hareket değildir. Bizim Salih amelimiz, cihadımız, insanları kurtarmaya, ihya etmeye, onlara cennet köşklerini ele edecekleri tevhidi yaşantıyı anlatan mücadeledir.
Bizim gayretimiz bu yöndedir, imanımızın ve Salih amelimizin bizi götürdüğü anlayış budur. Salih amellerin en önemlisi hayata tatbik etmek üzere Kur’an okumaktır. İlginç bir istatistiktir. Türkiye’de günde ortalama 4,5 saat televizyon seyrediliyor. Her türlü kitap, buna Kur’an’da dahil yılda 4,5 dakika ortalama ile insanlarımızın zamanlarını dolduruyor. Görüldüğü gibi biz bir de kitaplı bir toplumuz. Bu durum bizi Hz. Peygamberin “Kur’an’ı mehcur bıraktılar” diye şikayet ettiği bir toplumun durumuna düşürüyor.
Hayatımızın merkezine Kur’an’ı yerleştirmeden ve bunu insanlara ulaştırma mücadelesini vermeden Salih amelden söz edilemez.
‘Neden bu Kur’an’ı çok okudum’ diye şikayet etme anımız ve anlarımız olmayacak, ancak aksi durumu söz konusu olacak.
Keşke demeyeceğimiz. Mücadelede ve salih amelde sebat edeceğiz. Şunu unutmamalıyız ki bir kişiyi dirilten tüm insanlığı diriltmiş gibi olur!
İnşallah biz kaba ifadesiyle eşeklik yapmayacağız, adam “Adem” olacağız. Tek hatasından dolayı kendisine zulmettiğini söyleyen ve sonra tövbe edip tüm görevlerini adam gibi yapan biri olacağız.”
Konuşmanın ardından katılımcılardan gelen soru cevap bölümüne geçildi. Yaklaşık bir saat süren bu bölümün ardından program sonlandırıldı.
(Haber: M. Tekkaymaz / Venharhaber)
(Haber: M. Tekkaymaz / Venharhaber)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
- Siyonazi çetesi, Gazze'de gıda yardımı bekleyen sivillere saldırdı: 150 maktul 1000 yaralı
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesine Dâvet
- Gazze İle Dayanışma ve Şehadet Gecesi'ne dâvet
- İktibas’a bu cumartesi Ali Kaçar konuk oluyor
- Gazze’ye Yardım Kampanyası
- Siyonist vahşet: İnfaz edip çöpe atmışlar
- Adana ve Mersin seyahatinden sadra düşenler
- Kur'an Nesli İlim Merkezi'nin çadır yardımları Gazze'ye ulaştı
Makaleler
Hava Durumu