Kayıp aranıyor
Geçenlerde, Karapınar’da besicilik yapan bir abimize eskiden ziraati nasıl yaptıklarını, yerli tohum ve suni gübre kullanıp kullanmadıklarını vb. sordum, buyurdu ki...
16-02-2017
Geçenlerde, Karapınar’da besicilik yapan bir abimize eskiden ziraati nasıl yaptıklarını, yerli tohum ve suni gübre kullanıp kullanmadıklarını vb. sordum, buyurdu ki:
-Evet, eskiden “yerli tohum” kullanırdık ve her sene harmandan sonra düzenli olarak tohumluk ayırırdık, az olurdu ama öz olurdu bununla birlikte “suni gübrenin” adını bile bilmezdik bu manada hayvanlarımız vesilesiyle elde ettiğimiz “doğal gübre” bize yetiyordu nitekim bu buğdayı kepeğiyle beraber öğütürdük, mayamız da “ekşi maya” idi, bu undan yapılan ekmeklerin kokusu bütün mahalleyi alır, tadına da doyum olmazdı ama şimdi maalesef değil ekmeğin kokusunun bütün mahalleyi alması, neredeyse yapan kişiler bile bundan mahrum, lezzet ve işlevini ise anlatmama bile gerek yok sanırım…
-Gıda çeşitliliği bu kadar çok muydu?
-Bilakis hem mali imkanlar nedeniyle hem de böyle görüp geldiğimizden dolayı sınırlıydı, bol bol bulgur pilavı yerdik, onun da buğdayı ve pişirmek için kullandığımız yağı kendimizdendi, peynir vb. de öyle, dışarıdan çok az şey alırdık. Zaman zaman kasabaya dışarıdan meyve-sebze satıcıları gelirdi, onların geldiğini bütün kasabaya yayılan o enfes kokudan bilirdik
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu