Kıymetli kardeşlerim, sizleri bir kez daha selamların en güzeliyle selamlıyorum. Onbir ayın sultanı, Kur'an ayı Ramazan'ın bereketli ve rahmet sağanaklarıyla dolu geçmesini Rabbimden niyaz ediyorum.

Değerli kardeşlerim, tabii bu memlekette Kadıtörlük gibi yükü ağır ve sorumluluk bilincinin en üst düzeyde hissedilmesini icap ettiren bir görevi ifa etmenin zorluğu ortada. Kulağı çekilmesi gereken, hizaya getirilmesi elzem olan o kadar terbiye yoksunu, o kadar art niyetli, o kadar hödük, o kadar münafık/ikiyüzlü var ki bu memlekette hangi birinin kulağını çekeceksiniz, hangi biriyle baş edeceksiniz! İnanın hergün değil her saat hatta her dakika ayrı yazı yazıp yayınlasak yeterli olmaz her birine yer vermeye.

Özellikle de eskiden Bab-ı Ali'de mekan tutmuş olup son zamanlarda palazlanınca Bab-ı Telli'de birbiri ardına diktikleri, plaza diye tabir olunan gökdelenlere kapağı atan ve böylece halka iyice tepeden bakmaya başlayan holding medyasının kimi kalemşörleri, ikiyüzlülükte ve namertlikte birbiriyle yarışmaktalar ve halkı huzursuz etmek için ellerinden geleni yapmaktalar sizin de takip ettiğiniz üzere. Halk olarak biz neye seviniyorsak bu namertler ona üzülüyor, biz neye üzülüyorsak bunlar ona seviniyor değerli kardeşlerim! Fakat hala bu adamların gazeteleri en çok satılıyor, TV'leri en çok izleniyor! 

Ertuğrul Özkök nam, holding medyasının "amiral gemisi" diye tabir olunan gazetesinin dümenini sağa sola çevirmekle görevli bir zat var bilirsiniz. Kendisi hemen her yazısında sosyolog olduğunu hatırlatmaktan usanmayan, ama topluma mümkün olduğunca tepelerden bakıp jakobenizmin kalemşörlüğü yapmayı da kimseye bırakmayan huzur karşıtı bir köşe kapmaca oyuncusudur! Ha, başka maharetleri de vardır bu holding köşe kapmacacısının. Mesela mahir bir ihale takipçisidir kendisi aynı zamanda! Zaman zaman Ankara'nın gri soğuk binalarını arşınlar patronu adına! Başka? Başarılı bir holding şövalyesidir de! Bugünlerde atının üstüne atlamış, mızrağını rakip holding medyasına çevirmiş, cengaverce savaşmaktadır. Patronunun en güçlü rakibi olan Karamehmet'le yatıp Karamehmet'le kalkmaktadır!

Hasılı kelam, bu çocuk çok mahir kısacası değerli kardeşlerim! On parmağında on marifet! Son birkaç gündür bu marifetlerine bir yenisini daha eklediğini görmekteyim, belki de ben yeni keşfetmişimdir bu marifetini! Birkaç gündür yazılarını okuyan varsa hemen farketmiştir. Çok afedersiniz, müthiş kıvırmakta şövalyemiz! Düne kadar "Türban yasağı hemen kaldırılmalı" diyen kendisi değilmiş gibi, şimdi "Efendim çok istememe rağmen, üniversitelerde tüban serbest bırakılırsa mahalle baskısı devreye girer ve başı açıklar baskı görür" demeye başladı. Başka? Düne kadar "Darbe olursa ilk direnen ben olurum" derdi şövalyemiz ese gürleye, şimdi "sivil anayasa" gündeme gelince, darbelerden darbe beğenmeye başladı!

Bu Ertuğrul çok yetenekli vesselam! Memlekette böyle on parmağında on marifet adamlar varken nasıl olur da hala Avrupa'yı 100 sene geriden takip ederiz hayret etmemek elde değil! Aydın Doğan böyle bir şövalyeye sahip olduğu için ne kadar gurur duysa yeridir! Ertuğrul gibisi kolay bulunmaz doğrusu! Hem sosyolog hem şövalye, hem özgürlükçü hem jakoben, hem ihale takipçisi hem yazar, hem demokrat hem darbe savunucusu! Kıskanılacak adamsın be Ertuğrul!