Ebubekir MERCAN
KUR'AN'DAN VE RASUL'ÜN DİLİNDEN DUALAR
Kur’an-ı Kerim’de Zikredilen Peygamberlerin ve Muttakilerin Yaptığı Dualardan Örnekler
“İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Ka'be'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin". (Bakara Suresi, 127)
“Rabbim! Bana hikmet ihsan buyur ve beni salih kimseler arasına kat! Sonraki (ümmet)ler içinde benim için bir lisan-ı sıdk (güzel bir methle anılmayı) nasip eyle! Ve beni Naim Cenneti’nin varislerinden kıl! Babama da mağfiret eyle; çünkü o dalalete düşenlerdendir. Ve (insanların) diriltilecekleri gün, beni utandırma! O gün ki, (onda) ne mal fayda verir, ne de evlat! Ancak Allah’a selim (sağlam) bir kalple gelen müstesna.” (Şuara Suresi, 83-89)
“(Bu) Rabbinin, kulu Zekeriya’ya rahmetinin zikridir. Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman; demişti ki: “Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; ben sana duâ etmekle mutsuz olmadım. Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır. Artık bana Kendi katından bir yardımcı armağan et.” (Meryem Suresi, 2-5)
“(Süleyman) Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin. (Sad Suresi, 35)
“(Musa yalvarıp) Dedi ki: “Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametli olanısın.” (Araf Suresi, 151)
“Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: "Şüphesiz bu dert (ve hastalık) beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın." (Enbiya Suresi, 83)
“Orada Zekeriya Rabbine dua etti: ‘Rabbim bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen duaları işitensin’ dedi.” (Al-i İmran Suresi, 38)
“...Ve onlara dua et; çünkü senin duan, onlara huzûr ve sükûn verir.” (Tevbe Suresi, 103)
"... Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara Suresi, 286)
"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve Katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen. Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, va'dinden cayıp-dönmez." (Al-i İmran Suresi, 8-9)
“Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah'ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, rahmândır ve rahîmdir. Din gününün mâlikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.Bize doğru yola ilet.Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yoluna; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil!” (Fatiha Suresi)
Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum." (Hud Suresi, 47)
De ki: “Ey mülkün (gerçek) sahibi olan Allah! Dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın! Hem dilediğini aziz edersin, dilediğini de zelil kılarsın! (Her) hayır (ancak senin) elindedir! Şüphesiz ki sen, her şeye hakkıyla gücü yetensin! Geceyi gündüze katarsın, gündüzü de geceye katarsın! Hem ölüden diriyi çıkarırsın, diriden de ölüyü çıkarırsın! Dilediğini ise hesapsız rızıklandırırsın!” (Al-i İmran, 26-27)
“Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, “Rabbinize inanın” diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve ruhumuzu iyilerle beraber al.” “Ey Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vadettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizleri rezil rüsvay eyleme. Şüphesiz ki sen vadinden caymazsın.” (Al-iİmran Suresi, 193-194)
“Ey Rabbimiz! Bize indirdiğine inandık ve peygambere tâbi olduk. Bizi şahitlerle bir tut.” (Al-i İmran Suresi,53)
“Ey Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizi affet, bize acı. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” (Mü’minun Suresi, 109)
“Ey Rabbimiz! Biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateşin azabından koru.”(Al-i İmran suresi, 16)
“Ey Rabbimiz! Bizlerle kavmimiz arasında hak ile hükmet. Sen hak ile hükmedenlerin en hayırlısısın.”(A’raf Suresi, 89)
“Ey Rabbimiz! Bizi zalimler nezdinde bir fitne unsuru kılma ve rahmetinle bizi şu kafirler güruhundan kurtar.” (Yunus Suresi, 85-86)
“Ey Rabbimiz! Biz ancak sana tevekkül ettik. Yalnız sana yöneldik. (Ve biliyoruz ki) dönüş de sanadır.”“Ey Rabbimiz! Bizi kafirler için deneme konusu kılma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Her zaman aziz olan ve hikmet sahibi olan sensin.” (Mümtehine Suresi, 4-5)
“Ey Rabbimiz! Bize katından rahmet ver ve şu durumumuzdan kurtuluş için bize bir yol göster.”(Kehf Suresi, 10)
“Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.”(Bakara Suresi, 201)
“Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Çünkü onun azabı dehşetli ve süreklidir.”(Furkan Suresi, 65)
“Ey Rabbimiz! Bize gözümüzün aydınlığı olacak eşler ve zürriyetler bahşeyle ve bizi takva sahiplerine önder kıl.” (Furkan Suresi, 74)
“Ey Rabbimiz! Hesap gününde beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri bağışla.” (İbrahim suresi, 41)
“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önceki mü’min kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin duygusu bırakma. Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin.” (Haşr Suresi, 10)
“Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla. Ayaklarımızı sabit kıl ve kafirlere karşı bizi muzaffer eyle.”( Al-i İmran Suresi, 147)
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı sabit kıl ve kafirler güruhuna karşı bizlere yardım et.” (Bakara Suresi,250)
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canlarımızı Müslümanlar olarak al.” (A’raf Suresi, 126)
Sevgili Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın Dua Öğretisi
“Duâ ibâdetin özüdür (iliğidir)” (Tirmizî, Deavât 1)
“Yâ Fâtıma! Nefsini ateşten kurtar. Çünkü ben, senin için Allah’tan bir şeyi savamam.” (Buhâri, Müslim, Tirmizî)
“İbn Abbas’dan (r.a.): O der ki, bir gün Rasûlullah’ın (s.a.s.) terkisinde idim. Buyurdu ki; “Evlât, sana birkaç söz belleteyim: Allah’ı (yani emir ve yasaklarını) gözet ki, Allah da seni gözetsin. Allah’ı gözet ki O’nu karşında bulasın. (Bir şey) istediğin vakit Allah’tan iste, yardım dilediğin vakit Allah’tan dile. Şunu bil ki, bütün yaratıklar elbirliğiyle sana bir fayda vermek isteseler, Allah’ın sana yazdığından fazla bir şey yapamazlar. Aynı şekilde tüm yaratıklar elbirliğiyle sana bir zarar vermek isteseler, Allah’ın sana takdir ettiği zarardan fazlasını yapamazlar. Kâlemler (işleri sona erip) kaldırılmış, sayfalar da (üzerlerindeki yazılar tamam olup) kurumuştur.” (Tirmizî)
“Ey Allahım, benim kabrimi kendisine ibâdet edilen bir put haline getirme... Peygamberlerin kabirlerini mescid edinen kimselere Allah’ın gazabı şiddetlidir... Benim kabrime ikide bir gelip orayı bayram yerine çevirmeyin.” (İmam Mâlik, Muvatta, Kasru's Salât fi's-Sefer 85; Ebû Dâvud, Menasik 100)
“ Hz. Peygamber: “Biriniz duâ edeceği zaman Allah‘a hamd ve senâ ile başlasın, Rasûlüne salâvât getirsin ve bundan sonra artık dilediği duâyı yapsın.“ buyurmuştur. ( Ebû Dâvûd, Salât: 358; Tirmizî, Daavât: 65.)
“Kişinin yaptığı duâlar içinde en hayırlısı şudur: ‘Ey Allah’ım, Senden dünya ve âhirette âfiyet istiyorum.” ( İ. Canan, Kütüb-i Sitte, 17/504)
“Müslüman kimsenin, kardeşi için gıyâbında yaptığı duâ kabul edilir. Duâ edenin başucunda ona müvekkel bir melek vardır. ‘Kardeşi için hayır duâ yaptıkça bu melek: Âmin, istediğin şeyin bir misli de sana olsun.’ der. (Tirmizi)
“Ey kalplere egemen olan Allahım! Kalbimi dininde sabit kıl “ (Tirmizî, Da’avat 124)
“Allahım! Kalplerimizi birleştir. Aramızı düzelt ve bizi kurtuluş yollarına ilet. Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar ve büyük günahların açığından da gizlisinden de uzaklaştır “ (Ebu Davud, Salât 177, 178)
“Allahım! Senden bana teslim olmuş bir kalp ve doğru söyleyen bir lisan lütfetmeni niyaz ediyorum “ (Tirmizî, Da’avat 23)
“Allahım! Bize imanı sevdir ve onu bize güzel göster. Küfürden, fasıklıktan ve isyandan nefret ettir. Bizi doğru yolda olanlardan eyle” (Hâkim, Da’avat 1868).
Asırlardır Eda Ettiğimiz Beş Vakit Namazlarımızda Okuduğumuz Duâlar
Sübhâneke Duası
"Allâh’ım! Sen eksik sıfatlardan pâk ve uzaksın. Sen'i dâima böyle takdîs eder ve överim; Sen'in adın mübarektir, azamet ve celâlin yüksektir. Sen'i övmek yücedir ve Sen'den gayri İlâh yoktur."
Tahıyyât Duası
“Her türlü kavlî, bedenî ve mâlî ibâdetler Allâh’a mahsustur. Selâm ve Allah’ın rahmetiyle bereketleri Nebi'nin üzerine olsun. Ve selâm bizlere ve Allâh’ın sâlih kullarına olsun. Ben şehâdet ederim (yakînen bilirim) ki, Allâh’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Ve şehâdet ederim ki Hazret-i Muhammed Allah’ın kulu ve Resûlüdür.”
Allahümme Salli Ve Barik Duası
Ey Allâh'ım! İbrahim'e ve onun ümmetine merhamet ettiğin gibi, Muhammed'e ve onun ümmetine de merhamet et. Şüphesiz ki, her zaman her övgüye lâyık olan ve yüce olan sensin. Ey Allâh'ım! İbrahim'e ve onun ümmetine hayır ve bereket verdiğin gibi, Muhammed'e ve onun ümmetine de hayır ve bereket ver. Şüphesiz ki, her zaman her övgüye layık olan ve yüce olan sensin.
Rabbenâ Âtina ve Rabbenağfirlî Duaları
Allah’ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi ateş azabından koru. Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.
Kunut Duaları
Allâh’ım: Biz Sen'den yardim isteriz, günahlarımızı örterek bizi rüsvay etmemeni isteriz; râzı olduğun şeylere bizi hidâyet etmeni isteriz. Allâh’ım, Sana îman ederiz, tövbe edip Sana döneriz işlerimizde Sana dayanır ve Sana güveniriz; Seni överiz, bütün hayırların Sen'de olduğunu ikrar ederiz; verdiğin bunca nîmetlerden dolayı Sana şükrederiz ve nankörlük yapmayız. Sana karşı nankörlük eden fâcirleri bırakır ve ondan ayrılırız, onunla olan bağlantımızı keseriz.
Allâh’ım! Biz ancak Sana ibâdet ve kulluk ederiz, ancak Senin için namaz kılarız ve Sana yalvarırız, yalnız Sana secde eder, yalnız Sana koşar ve Sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbâdetini sevinçle yaparız, rahmetini ve ihsanının devamını ve çok olmasını dileriz. Yasak ettiklerini yapmayız ve azabından korkarız. Şüphe yok ki, azabın kâfirlere ulaşır.