Ebubekir MERCAN
KUR'AN VE SÜNNETTE DUA/SIĞINMA/İSTİMDAD
‘Duâ’ kelimesi, ‘dâvet ve da’va’ gibi aynı kökten gelmektedir. ‘Dâvet’ veya da’vâ’ sözlükte, çağırmak, seslenmek, yakarmak, yardım isteğinde bulunmak, isimlendirmek, sığınmak ve ilgi kurmak gibi anlamlara gelir.
Kavram olarak ‘duâ’, kulun Allah’a sığınma ve yakarışını, Allah’ın yüceliği karşısında kulun güçsüzlüğünü itiraf etmesini, sevgi ve tazim (yüce bilme) duyguları içerisinde lütfunu, yardımını ve affını dilemesini ifade eder.
Duâda asıl hedef kulun kendi durumunu Allah’a arzetmesi (sunması) olduğuna göre, bu, kul ile Allah arasındaki bir ilişkidir. Bu ilişkide kul, kendini yaratan ve rızık veren Rabbine halini arzeder, acizliğini, güçsüzlüğünü dile getirir, hatalarını ve eksikliklerini iletir; bunun karşısında o Yüce Makam’dan yardım, bağış, af ve merhamet, güç ve destek ister. Bu durum, kulun Allah’a bir bağlılığı, bir teslimiyetidir. (Hüseyin K. Ece, İslam’ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları, s. 150)
Duanın Kime Ve Nasıl Yapılacağını Bidiren Ve Hangi Duanın Hak, Hangi Duanın Şirk Olduğunu Anlatan Ayetler
“Sana fayda da zarar da veremeyecek Allah’tan başkasına duâ etme/yalvarma. Öyle yaparsan şüphesiz zâlimlerden olursun.” (Yûnus Suresi, 106)
“Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini geri çevirecek (hiçbir güç) yoktur. O hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Çünkü O bağışlayan ve pek merhamet edendir.” (Yûnus Suresi, 107)
“Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana duâ ettiği zaman duâ edenin duâsına cevap veririm. Öyleyse, onlar da cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.” (Bakara Suresi, 186)
“Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez”. (A'raf Suresi, 55)
“Hak duâ, ancak Allah’a yapılır. O’ndan başka duâ ettikleri şeyler, onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. (Onların karşılaması) ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Hâlbuki (suyu avuçlayıp ağzına koymadıktan sonra) su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duâsı böylece boşa gitmiştir.”(Ra'd Suresi, 14)
Allah’ı bırakıp da kendilerine yalvardıkları kimseler hiçbir şey yaratamazlar. Çünkü onların kendileri yaratılmışlardır.”(Nahl Suresi, 20)
“Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim.Bana dua (ibadet) etmeğe tenezzül etmeyenler, aşağılık olarak cehenneme gireceklerdir.” (Mu’min Suresi, 40/60)
“Allah’ın dışında yalvardığınız kimseler sizin gibi kullardır. Eğer doğru sözlü iseniz, onları çağırın da size cevap versinler bakalım.”(A'râf Suresi, 194)
“O, Hayy (diri) olandır. O’ndan başka ilah yoktur; öyleyse dini yalnızca Kendisi’ne halis kılanlar olarak O’na dua edin. Alemlerin Rabbine hamdolsun.” (Mü’min Suresi, 65)
"İsimlerin en güzeli Allah'ındır. Öyleyse O'na bunlarla dua edin. O'nun isimlerinde 'aykırılığa (ve inkâra) sapanları' bırakın. Yapmakta oldukları dolayısıyla yakında cezalandırılacaklardır." (A'raf Suresi, 180)
“De ki: Allah’ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler. Onların yalvardıkları bu varlıklar, Rablerine -hangisi daha yakın olacak diye- vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar ve azâbından korkarlar. Çünkü Rabbinin azâbı sakınmaya değer.” (İsrâ Suresi, 56-57)
“Ey insanlar! Bir misal verilmektedir, şimdi onu dinleyin. Sizin Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız bir araya gelseler bir sinek bile yaratamayacaklardır. Sinek onlardan bir şey kapsa, onu kurtaramazlar. İsteyen de, istenen de âciz!” (Hacc Suresi, 73)
“Kâfirlerin hoşuna gitmese de siz, dini yalnız Allah’a halis kılarak O’na yalvarın.” (Mü’min Suresi, 14)
“Allah’tan başka dost ve yardımcınız yoktur.” (Tevbe Suresi, 116)
“Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter.” (Nisâ Suresi, 45)
“Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.” (TegâbünSuresi, 13)
“Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun!” (Şuara Suresi, 213)