Kadıtör yazıyor

Selamların en güzeliyle selamlıyorum sizleri yeniden, değerli kardeşlerim. Rabbimizin rahmet ve bereketi hepimizin üzerine olsun.

Alemlerin Rabbi, her şeyin yoktan var edicisi yüce Allah'ın emri tesettürün olmazsa olmaz bir rüknü olan başörtüsünün o da sadece üniversitelerde serbest bırakılması yönünde adım atılınca, 1400 yıldır (Evet 1000 yıl değil 1400 yıl. Ta Hz. Ömer'in hilafeti döneminde Anadolu'nun bir bölümünün fethinden bugüne) İslam'la yoğrulmuş olan bu topraklarda şunun şurasında 150 yıllık bir geçmişleri bulunan Batı devşirmesi laikçi zorbaların kopardığı yaygarayı ibretle izliyoruz.

Evet, bunlar Batının devşirmesi fakat Batıdan daha çok Batıcılar! Baksanıza, Avrupa Parlamentosu bile başörtüsü yasağının çağdışı olduğunu açıklıyor, fakat bizim Batıcılar bana mısın demiyor!

Efendim, önce başörtüsünün çağdışı olduğunu, Arap adeti olduğunu filan söyleyip inkarcılıklarına uygun söylemlerle çıktılar karşımıza. Lakin böyle dedikçe kelaynakları aratacak daha büyük bir tükenişe yelken açtıklarını farkedince bu kez fetva makamı kesiliverdiler başımıza. "Başörtüsünün kazaya bırakılabileceği"nden tutun, "başı örtmemenin büyük günahlardan olmadığı"na Zekeriya Beyaz'ı aratmayan fetvalarla başörtüsünü güya içten vurmaya kalkıştılar. Lakin bu da tutmadı. Kimse bu numaraları yemedi anlayacağınız!

Fakat bizim Batılılardan çok Batıcı laikçi zorbalarımız öyle kolay terkedecek değildi mevzilerini. Ne yapıp yapıp başörtüsünün şahsında İslami değerlere karşı savaşımlarını sürüdrmeliydiler. Nihayet 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle darağacına gönderilen eski Başbakanlardan Adnan Menderes'i hatırladılar. "Onu nasıl astıksa başörtüsünü serbest bırakmaya kalkanları da asarız ha!" demeye başladılar hep bir ağızdan. Politikacısından medyatörüne cephaneliği biten ne kadar laikçi zorba varsa Menderes hatırlatması yapmaya başladılar.

İnkar, saptırma, tehdit, şantaj... Her yol bunlarda. İlla herkes onlar gibi düşünecek, onlar gibi yaşayacak, her şeyi onlar gibi algılayacak... Farklı düşünen olursa; "Menderes'i unutma!"

Menderes ne yapmış da asılmış?

Türkiye'yi emperyalist şebeke NATO'ya dahil ettiği için mi?

Hayır!

Kore Savaşı?

Hayır!

Ya?

Sen misin ezanı yeniden Arapça okutturan?!

Aradan 50 yıl geçti, hala Menderes üzerinden tehdit, şantaj, korkutmayla farklı düşünen insanları sindirmeye çalışıyorlar. Ellerindeki tek sermaye bu. Ne berbat, ne aşağılık bir sermayedir bu.

Görüyorsunuz ya, ne kadar büyük bir çaresizlik içinde Batı devşirmesi laikçi zorbalarımız!

Tek argümanları, insanları öcüyle korkutmak!

Ne diyelim: Başınıza Menderes kadar taş düşsün e mi!