Özeleştiri...
İlk kendimizden başlamalıyız; durduğumuz yer, yaşantımız, bakışımız önemlidir. Kendimiz donanımlı ve âhlaklı bireyler olmalı, hayatın bizleri sorumlu alanlara sevketmesi lazım.
29-01-2018
İlk kendimizden başlamalıyız; durduğumuz yer, yaşantımız, bakışımız önemlidir.
Kendimiz donanımlı ve âhlaklı bireyler olmalı, hayatın bizleri sorumlu alanlara sevketmesi lazım.
Kendimizden, ailemiz, akrabalarımız, komşularımız ve yakın, uzak çevremizden sorumluyuz. Bu sorumluluk bilinci ile harekete geçmek durumundayız.
Kişi bildiği ölçüde dinini yaşamaya anlatmaya ve tebliğ etmeye mecburdur!!!
Tevhîdi esas alarak bulunduğumuz alana hâkim olmak durumundayız.
Maalesef ki bugün durum çok farklı, enerjimizi müslümanlar olarak biribirimizi tekfir ederek bitiriyoruz.
Halbuki Rabbimiz ne buyuruyor :
"Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiliği emreder, kötülüğe mani olursunuz. Ve Allah’a iman edersiniz. Eğer Kitap ehli de iman etseydi elbette ki onlar için daha hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler vardır. Çokları ise dinden çıkanlardır." ~ Al-i İmran Suresi 110
Bu ayetin bağlamında hareket etseydik, inanın çok yol alacaktık. Allah'ın yardımı bize ulaşacaktı.
“Müslüman, dilinden ve elinden insanların güvende olduğu, mü’min de insanların malları canları hususunda, kendisine güvendiği kişidir.” (Tirmizi, İman bab,12)
Birbirimizi tekfir ederek kafir, müşrik, münafık, mürted, hadis inkarcıları, zındıklar vs.. demek; bize ne kazandır?
"Peki bu vasıflar karşımızdaki şahısta yoksa"? Böyle olumsuz sözler gerçek sahibini bulur ve yaptığımıza pişman oluruz, ya bu dünyada yada mahşerde mizanda.
"Hiç kimse, bir başkasına fâsık veya kâfir demesin. Şayet itham altında bırakılan kişide bu sıfatlar yoksa, o söz onu söyleyene döner." (Buhârî, Edeb 44)
Bir müslümanın görevi: Bu olumsuz vasıflar o kişilerde varsa? İlmi delil ile uygun bir dille söylemesi gerekiyor. Zorlama ve baskı olmaması lazım.
Biz onların söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onlara karşı bir zorba değilsin. Sen tehdidimden sakınan kimseye Kur’ân’la öğüt ver. ~ Kaf Suresi 45 ~
"Peki bu arkadaşların yaptıkları"? Diyanet, akademisyenler, tarikatler, cemaatler, yazarlar vs... Allah'tan gelen vahyi dosdoğru bir şekilde anlatıyorlarmı? "Yoksa ameli meseleleri değilde, müteşabih olanları mı anlatıyorlar." Maalesef toplumu ilgilendimeyen meseleleri anlatıyorlar. İnsanlarda dinlerini öğrenemiyorlar. Bunun sorumlusu kim acaba?
Hızır Yıldırım'ın makalesinin tamamını okumak için tıklayın...
Makaleler
Hava Durumu