Özgün-Der'de "Hadis ve Sünnet" konusu konuşuldu

19 Ocak’da Özgün-Der’in Akevler salonunda Bahaddin Hamarat ‘’Sünnet ve Hadis’’ konulu semineri gerçekleştirdi. Hamarat, 1400 yıldır tartışılma özelliği sürdüren konuya ilişkin Kur-an’i ve akli değerlendirilmelerde bulundu.

23-01-2013


Gelenek Sünneti: Sarık sarmak, sakal bırakmak, misvak kullanmak, yemeğe tuzla başlamak, gümüş yüzük kullanmak, selam vermek, kilime yada halıya değil toprağa secde etmek, suyla değil taşla yada kemikle taharet etmek şeklinde müşahhastırır. Eğer sünneti böyle anlarsak ; Hz.Peygamber deve ile seyahat etti ve savaştı. Sünnet olan budur dersek, otobüs-uçak bunlar bidadtır ve merduddur deyip seyahat için deve ararsak… Çağımızda savaşlar tanklarla,toplarla,füzelerle yapılıyor biz gerçek sünnet uygulayıcıları olarak kılıç-kalkan kullanmaya kalkarsak. Bu günkü yaşanılabilirlik açısından absürt bir durum ortaya çıkar dersek abartmış olmayız.

Geçmiş sünnet tanım ve anlayışların önemli eksikliklerinden biri, sünnetin bireysel planda ele alınmasıdır. Diğer bir ifade ile bu tanımların, sünnetin toplumsal boyutunu içermemesidir. Hz.Peygamberin ortaya koyduğu modeli oluşturan davranışların altında yatan; amaç, maksat, ilke ve prensipler göz ardı edilmiştir. Hz.Peygamberi harekete geçiren Kurani ilkeler kaybedilince. Arslan olarak kükremesi gereken Ümmet ne yazık ki her yerinden kalkanın, ayağın altında ezilen kerkenezler guruhana dönüşmüştür.

Sünnete tabii olduğumuzu ileri sürebilmemiz için ; bütün kurumlarıyla Hz.Peygamberin Medine kurduğu toplum bizim de çağın şartları içersinde bir toplum modeli oluşturma çabamız olacaktır. Ancak böyle bir toplum modeli oluşturan veya oluşturma çabasında olanlar gerçekten kendilerinin sünnet modelinin izliyecileri olduklarını iddia edebilirler.

Seyyid Kutub sünnetin nihzi amacı ; bir İslam toplumu oluşturmakla gerçekleşmiş olmaz. Zira oluşturulan bu toplumunda gerçekleştirmesi gereken amaçları ve görevleri  vardır. Bu İslam toplumun yerine getirmekle yükümlü olduğu evrensel görevdir.  Allah(cc) yeryüzü yönetim ve hakimiyetinin, şerrutun değil hayırlının elinde olmasını istemektedir. Bu sebeple Ümmetin diğer cahiliye toplumlarından olmaması, aksine bu toplumlara kendisinin sahip olduğu değerleri daima vermesi gerekir. Bundan dolayı İslam Ümmetinin daima insanlara verecek bir şeyleri olmalıdır. Doğru akide ; doğru bilgi, doğru bilim, doğru nizam, doğru ahlak… Bu İslam Ümmetinin haiz olduğu yer ve varoluş amacı dolayısıyla, zorunlu olarak yerine getirmesi gereken görevdir. Onun görevi daima önde, liderliğin merkezinde olmaktadır.

Bu görev yeryüzünde Allah’ın iradesini hakim kılma görevidir. Bu tek tek fertlerin yerine getirebileceği bir görev değildir. Aksine bu görev yeryüzünde diğer toplumlara liderlik yapacak olan bir toplumun görevidir.

İşte Hz.Peygamberin sünnetinin böyle bir önemi ve seyri vardır.

Kuran dışı vahiy anlayışlarıyla, sünnetide vahiy eseri yapan. Beşer olan insana, beşer olan bir Peygamber örneklikliğini mitolojikleştiren ulaşılmaz kılan bu anlayışı, Kurandan ayetler ve İslam tarihinden örneklerle izah eden konuşmacı.

Kutsi hadisler konusunun da bu Kuran dışı vahiy anlayışının bir sonucu olarak ürediğini ifade etti.

Selefiliğin sünnet anlayışını da işleyen konuşmacı, onları da tevhidi ve bedevi olanlar şeklinde kategoriye ayırdı. Bedevi selefileri  Seyyid Kutub’a bühtanlasını da ortaya koyan konuşmacı teşekkür ettikten sonra konusunu sonlandırdı.

1-007.jpg

2-005.jpg

4-002.jpg

5-001.jpg

6.jpg

Etiketler : #ÖzgünDer'de   #Hadis   #ve   #Sünnet   #konusu   #konuşuldu   
YORUMLAR
  • Kemal Songür   31-01-2013 12:59

    Çok birikimli, çok okuyan ve adeta kitap kurdu olan ve dava adına dertliliğini her daim yaşayan/gösteren değerli dostum Bahattin ağabeye bu sunumu için teşekkür ediyoruz.

İlginizi çekebilecek diğer haberler

Makaleler

Hava Durumu


VAN