Rusya'da İslam'ın yükselişi
Rusya’nın İslam'la olan irtibat sürecini Almira Ahmedov araştırdı. 140 milyonluk, coğrafi olarak dünyanın en geniş ülkesinin yüzde 15’i Müslüman.
25-12-2008
Almira Ahmedov*
Toplam 140 milyonluk Rusya Federasyonu’nda yaklaşık 20 milyon Müslüman yaşıyor. (Nüfusun yüzde 15’ini oluşturuyorlar). Avrupa’daki Müslüman azınlıkların aksine Rus Müslümanlar yabancı göçmenler statüsünde değil. Bilakis yaşadıkları ülkenin birer vatandaşları olarak kabul ediliyorlar.
Müslümanlar Rus toplumunun önemli parçalarından. Örneğin, 2008 Pekin Olimpiyatları’nda Rus atletlerin kazandığı 23 madalyanın 10’u Müslüman atletlerin başarılarının ürünü.
Rus Müslümanlarının ekserisi Volga-Ural bölgesi ve Kuzey Kafkasya’da yaşıyor. Moskova ve Saint Petersburg gibi Rusya’nın diğer yerlerinde de azımsanmayacak bir Müslüman nüfus bulunuyor.
Rusya Federasyonu’nda Müslümanların hakim olarak yaşadığı yedi cumhuriyet: Volga-Ural bölgesindeki Başkırdistan ve Tataristan ve Kuzey Kafkasya’daki Çeçenya, İnguşya, Dağıstan, Karaçay-Çerkezya ve Kabardey-Balkarya.
Rusya’daki İslam’ın Kökleri
İslam Rusya’ya 7’nci yüzyıl ortalarında Dağıstan’dan girdi ve oradan Kuzey Kafkasya’ya yayıldı. Hicri 21’nci yılda (641 MS), Abdürrahman İbni Rabiye komutasındaki Müslüman ordusu İran’ı ve Kudüs’ü ele geçirerek Güney Kafkasya’ya ulaştı. Hicri 119’da (737 MS) Emeviler güçlü Hazar İmparatorluğu’na karşı zafer elde etmeyi başardı.
Neticesinde, daha önceleri Hazar İmparatorluğu’na bağlı Kuzey Kafkasya, Emevi İmparatorluğu’nun bir parçası haline geldi. Müslümanlar bölgeyi önemli bir yönetim merkezine dönüştürürken Kafkas kabilelerini de İslam’la tanıştırdı.
Müslüman dünyayla olan ticari ve ekonomik ilişkiler sonucunda Volga havzasında İslam sürekli büyüdü. Moğolların MS 1236’daki istilasına kadar Orta Volga bölgesinde yer alan Bulgar Krallığı, İslam’ı resmi din olarak kabul ediyordu. (MS 922, Hicri 304)
Merkezden başlayarak İslam Rusya’nın Sibirya başta olmak üzere Rusya’nın kuzeyine ve doğusuna doğru genişledi.
İslam’ın Rusya’ya girişinin ikinci dalgası, Moğolların kuzey krallığı olarak MS 1242’de kurulan Altın Ordu döneminde oldu.
Gerçekte, bölgede kalan az sayıdaki Moğol’un yerel toplum dokusunda ciddi bir etkisi olmadı ve kültür, din ve sosyal hayat aynı şekilde kaldı.
15’nci yüzyılın başlamasıyla dev Altın Ordu İmparatorluğu içinden bağımsız İslam Hanlıkları [1] ortaya çıkmaya başladı. Bu hanlıklar, Moskova ve Kiev arasında kalan ve Rusların prenslikler olarak yaşadığı alan hariç günümüz Rusya’sının neredeyse tüm bölgelerini hakimiyeti altına aldı.
İslam Hanlıkları 16’ncı yüzyılda Rus İmparatorluğu tarafından ortadan kaldırılıncaya kadar, İslam modern Rusya’nın ekseriyetinde hakim oldu.
Volga Nehri’nin Çarlık Rusya’sı için önemi nedeniyle, Volga-Ural bölgesi yeni kurulan Rus İmparatorluğu’nun eline geçen ilk bölge oldu. 15 Ekim 1552’de, daha önce bölgedeki en güçlü devlet olan Kazan Hanlığı’nın fethinin ardından, Ruslara Volga bölgesi ve Hazar Denizi’nin işgal yolları ardına kadar açıldı.
1859’da Dağıstan Müslümanları (Çeçenye ve İnguşetya Dağıstan’ı oluşturuyordu), ülkelerini Çarlık Rusya’sına İmam Şamil (1797-1871) komutasındaki 34 yıllık direnişin ardından kaybetti.
Bağımsızlık: Umut ve Gerçeklik
1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılması, Rus kontrolünde yaşayan Müslümanların kendi geleceklerini tayin umutlarını artırdı.
Eski Sovyetler Birliği’nin Baltık, Orta Asya ve Kafkasya’daki cumhuriyetleri bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, birçok özerk cumhuriyet onları izledi.
Ekim 1991’de Çeçenya, Cehar Dudayev’in (1944-1996) referandumla Çeçen Cumhuriyeti’nin başkanı olarak seçilmesinden sonra bağımsızlığını ilan etti. Rus birlikleri ülkeyi terk etti ve arkasından gelen üç yıl için ülke bağımsızlığını kazandı [3].
1998’de Tataristan Cumhuriyeti’nde Rusya’dan ayrılma ilgili yapılan referandumda Tatarların yüzde 62’si bağımsızlık yönünde oy kullandı.
Daha sonra Tataristan’ın başkenti Kazan’da Rus Federasyonu’nun ilk başkanı Boris Yeltsin (1931-2007) Rusya’nın farklı bölgelerine seslendiği o ünlü konuşmasını yaptı: “Yutabileceğiniz kadar özerklik alın”.
Ancak gerçekte, Volga ve Kuzey Kafkasya bölgesindeki bağımsızlık hareketi, 7 bin 500 Rus Ordu mensubu, 4 bin Çeçen savaşçı ve 35 bin sivil olmak üzere en az 46 bin 500 (Bazı kaynaklarda bu rakam 80 bin ila 100 bin arasında [4]) insanın hayatını kaybettiği İlk Çeçen Savaşı’yla (1994-1996) son buldu.
Uluslararası toplum Tataristan’ın da bağımsızlığını tanımadı. 15 Şubat 1994’te Rusya Federasyonu ile Tataristan arasında yapılan anlaşmayla ülkenin bağımsızlık hayali yok oldu.
İttifak Partisi gibi Tatar özgürlük hareketi liderleri, Tataristan hükümetini, ülkenin bağımsızlığını ucuza satmakla suçladı. Ve ulusal bağımsızlık hareketinin muhalefetine rağmen, Tataristan’ın bağımsızlığıyla ilgili maddeler Anayasa’dan çıkarıldı.
Dolayısıyla, 30 Kasım 1992’de cumhuriyet parlamentosu tarafından kabul edilen Anayasa’nın kendisi bile 1994-2005 arasında 15 kez değiştirildi.
Sonuç itibariyle ister yasal ister askeri yollarla olsun, Rusya, Sovyet Birliği döneminde hüküm süren federe sistemini yeniden kurmayı başardı. Günümüzde Rusya Federasyonu, 83 organdan oluşuyor: 21 cumhuriyet, 46 oblast (eyalet), 9 krais (bölge), 1 özerk oblast (Yahudi Özerk Bölgesi), 4 özerk okrug (sancak) ve 2 federal şehir.
Cumhuriyetler genelde Rus olmayan etnik bölgeleri temsil ediyor. Diğer unsurlardan farklı olarak cumhuriyetler nominal olarak özerk ve her cumhuriyetin kendi anayasası, başkanı ve meclisi bulunuyor. Her cumhuriyet belli bir etnik azınlık için vatan oluşturuyor.
Volga-Ural Havzası’ndaki Müslüman Cumhuriyetler
Volga-Ural bölgesinde Müslümanların ekserisi, Tataristan ve Başkırdıstan’ta yaşıyor.
Tataristan Cumhuriyeti, Doğu Avrupa Düzlüğü’nün merkezinde yer alıyor ve Moskova’dan uzaklığı yaklaşık 800 km. Volga ve Kama nehirleri arasında bulunan ülke doğuda Ural Dağları’na kadar uzanıyor. Başkentiyse Kazan.
Tüm Rusya Nüfus Birliği’nin 2002 kayıtlarına göre Tataristan’ın toplam nüfusu 3 milyon 770 bin. Etnik Tatarlar nüfusun yüzde 52,9’una oluştururken Rusların yüzdesiyse yüzde 39,5.
Komşu Başkırdistan Cumhuriyeti, Volga Nehri ve Ural Dağları arasında kalıyor ve başkenti Ufa. Toplam nüfus ise 4 milyon 104 bin.
2002 sayımına göre, Başkırdistan’ın “ulusal mozaiği” şöyle: yüzde 36,32 Rus, yüzde 29,76 Başkır, yüzde 24,14 Tatar, yüzde 2,80 Çuvaş, yüzde 2,58 Mari (Çirmeş), yüzde 1,35 Ukraynalı, yüzde 0,63 Mordovyalı, yüzde 0.55 Udmurt, yüzde 0.42 Beyaz Rus (Belarus), yüzde 0.21 Ermeni, yüzde 0.20 Alman, yüzde 0.13 Özbek, yüzde 0.12 Azeri, yüzde 0.10 Kazak, yüzde 0.07 Tacik, yüzde 0.06 Yahudi ve sayıları 2 binden az farklı gruplar.
Bu demografiden anlaşılacağı üzere iki cumhuriyetin de ekseri nüfusunu Tatarlar ve Başkırlar oluşturuyor. Türk soyundan gelen bu iki halk etnik olarak Müslüman. Modern Tatarlar, MS 922’de İslam’ı resmi din olarak seçen Volga Bulgarlarının doğrudan akrabaları.
Ural Dağları’nda yaşayan Başkır kabilelerine de İslam’ı getiren Bulgarlar oldu. Örneğin, Müslüman coğrafyacı Yakut el-Hamavi, Şam’da bir Başkır Müslüman gördüğünü yazar. Bu kişi el-Hamavi’ye Bulgar Krallığı’nda 7 Müslüman’ın geldiğini ve Başkırlar arasında İslam’ı yaydığını söyler. [5]
Kuzey Kafkasya’nın Müslüman Cumhuriyetleri
Bölgede hakim beş Müslüman Cumhuriyet bulunur. Bunlar Çeçenya, Dağıstan, İnguşya, Karaçay-Çerkezya ve Kabardey-Balkarya.
Volga bölgesindeki Müslüman cumhuriyetlerden farklı olarak, Kuzey Kafkasya’daki etnik Rusların sayısı oldukça azdır. İkinci Dünya Savaşı esnasında, Sovyetler Birliği, Alman ordusuna yardım ettikleri gerekçesiyle Kuzey Kafkasya halkını sürgün etti.
Her ne kadar 1944’te Müslüman Çeçen, İnguş, Balkar ve Karaçay’lar Kazakistan steplerine sürülseler de, bölgenin sosyal ve demografik dokusu büyük bir değişime uğramadı.
Günümüzde Müslüman nüfus Çeçenya, Dağıstan ve İnguşya’da ezici çoğunluğu oluşturuyor.
2002 sayımına göre, Çeçenya Cumhuriyeti’nin nüfusu yaklaşık 1,1 milyon.
1 milyon 31 bin 647 Çeçen nüfusun yüzde 93,5’ini oluşturuyor. Diğer gruplar: Ruslar (40 bin 645, yüzde 3,7), Kumıklar (8 bin 883, yüzde 0.8 ve Müslüman Türk), İnguşklar (2 bin 914, yüzde 0.3) ve toplam nüfusun yüzde 0.5’ini oluşturan diğer küçük gruplar.
Komşu İnguşetya, yerel İnguş/Vaynah kabilelerin ana vatanı. Vaynahlar, günümüz Çeçen ve İnguşlarının atalarının da konuştuğu Nah dilini konuşurlar. İnguşetya, Rusya’nın en küçük cumhuriyetidir. Nüfusu 467 bindir.
2002 Rus sayımına göre, etnik İnguşlar cumhuriyetin yüzde 77,3’ünü oluşturuyor. Diğer gruplar, yüzde 20,4’le Çeçenler ve yüzde 1,2 ile Ruslar.
Kuzey Kafkasya’da en geniş bölgeye ve nüfusa sahip cumhuriyeti Dağıstan. Nüfusu 2 milyon 577 bin. Dağıstan’da 10 Müslüman etnikle beraber farklı gruplar bulunuyor.
2002 sayımına göre, Dağıstan nüfusunun yüzde 75’ini Avarlar, Darginler ve Lezgiler’den meydana geliyor. Kumıklar, Nogaylar ve Azeriler gibi Türk soyları yüzde 20’yi oluştururken Rusların oranı sadece yüzde 5. Diğer etnik gruplar, toplam nüfusun yüzde 0,5’inden az bir orana sahip. Bu kadar farklı etnik dokuya rağmen Müslümanların oranı yüzde 90,4.
Kabardey-Balkarya’nın nüfusu yaklaşık 901 bin. İki etnik bölgeden meydana geliyor: İlki Kabardeyce (Kuzey Batı Kafkas dili, ekserisi Sünni Müslüman) konuşanlar ve diğeri de Balkarlar. (Türkçe konuşan ve çoğunluğu Sünni Müslüman)
2002 sayımına göre, Kabardeyler cumhuriyetin yüzde 55,3’ünü, Ruslar yüzde 25,1’ini ve Balkarlar yüzde 11,6’sını oluşturuyor.
Diğer gruplarsa şöyle: Osetyalılar (9 bin 845, yüzde 1,1), Türkler (8 bin 770, yüzde 1), Ukraynalılar (2 bin 592, yüzde 0,8), Ermeniler (5 bin 342, yüzde 0,6), Koreliler (4 bin 722, yüzde 0,5), Çeçenler (4 bin 241, yüzde 0,5) ve yüzde 0,5’in altında diğer küçük gruplar.
Komşu Karaçay-Çerkezya’da toplam nüfus yaklaşık 439 bin. Karaçaylar ve Çerkezler olarak ülkede iki ana etnik Müslüman grup yaşıyor.2002 sayımına göre Karaçaylar cumhuriyetin yüzde 38,5’ini, Ruslar yüzde 33,6’sını ve Çerkezler yüzde 11,3’ünü oluşturuyor.
Diğer gruplar: yüzde 7,4 Abhazlar, yüzde 3,4 Nogaylar, yüzde 0,8 Osetyalılar, yüzde 0,8 Ukraynalılar, yüzde 0,7 Ermeniler ve yüzde 0,5 Tatarlar.
* Almira Ahmedov, eski Sovyetler Birliği’ndeki Müslümanların durumu gibi genel ilgi alanları ve gündem konularında çalışmalar yapan serbest gazeteci.
Kaynaklar
[2] Rusya’nın Kafkaslar bölgesinde Müslümanlar, Rus varlığını anavatanlarının işgali olarak görmeyi sürdürüyorlar.
[3], [4] Tony Wood’un Yeni Sol Dergisi “Çeçenya Olayı” adlı makalesi.
[5] Şihabettin Mercani. Mustafad al'-akhbar fi Ahwali Qazan wa Bulgar. Kazan: Tataristan Yayınları, 1989, sf.134
[6] Gerçekte Stalin, Müslümanların çoğunluk olduğu Kuzey Kafkasya’daki sosyo-politik harmoniyi bozmak için baskıcı bir sürgün politikası yürüttü. Kuzey Kafkasya halklarının Nazilere yardım ettiği iddiası birçok çağdaş tarihçi tarafından reddedildi.
- Ûlu’l-Emr Olmanın Şartı ‘Bizden’ Olmasıdır
- Büyük Felaket (Nekbe) İngilizlerin Kudüs'e girişi ile başladı
- Tarih Gazze'yi Yazacak!
- Soykırım saldırılarında katledilen Gazzelilerin sayısı 34 bini geçti
- Hamas’tan uluslararası topluma, “ABD’nin iradesini aşın” çağrısı
- İsrail’in sonu göründü mü?
- Mehdi Kudüs'e indi mi?
- Hamas: Siyonist zihniyet tamamen vahşi ve canavar bir zihniyet
Makaleler
Hava Durumu