Siz evinizde Kur’an okumayı seçtiniz mi ki öğrenci okulda Kur’an dersini seçsin!
Türkiye hızlı bir şekilde sekülerleşiyor. Hayat standardı değişip geliştikçe kafa konforu da bundan nasibini alıyor. Dini hassasiyetlere yönelik doyumun yerini siyasi tercih ve temsilin verdiği görece doyum almış durumda. Dindar aileler çocuklarının kendileri ile aynı muhafazakâr süreç ve tecrübeleri yaşamasını istememektedirler. Bir enstrüman çalmak, ya da sözgelimi İspanyolca gibi bir ikinci ya da üçüncü dili öğrenmek çok daha aileye sınıf atlatacak nitelikte görülmektedir.
17-02-2017
2016-2017 yılında seçmeli Kur’an, Hz. Muhammed’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin seçilme oranlarını dikkatlerinize sunmak istiyorum:
Kur’an-ı Kerim dersi;
5. sınıflarda % 16,2 iken 8. sınıflarda % 4,5’e düşmüştür. 9. sınıflarda % 20 iken 12. sınıflarda % 1,2’ye düşmüştür.
Peygamberimizin Hayatı:
Ortaokullarda 8,2’den 3,9’a gerilemiştir.
Liselerde 18,2’den, 2,1’e düşmüştür.
Temel Dini Bilgiler:
Ortaokullarda 4,5’ten 3’e düşmüştür.
Liselerde 19,3’ten 2,4’ten gerilemiştir.
Bu oranlar Hayrettin Karaman hocanın geçtiğimiz günlerde seçmeli din dersleri ile ilgili yazdığı köşe yazısından alınmıştır. Hızla düşen seçmeli derslerin oranı yakın zaman toplumsal değişim ve dönüşüme dair çok önemli veriler içeriyor. Sizi bilmem, ama ben bu oranların sadece seçmeli din derslerinin seçimiyle ilgili bir çözülme olduğunu sanmıyorum.
Ne eğri oturalım ne de eğri söyleyelim, hakikatin hatırını gözeterek meselenin seslendirilmeyen yanlarını ifade etmeye çalışalım:
Din derslerinin seçmeli olanın da zorunlu olanın da anlatı ve içerik dili renksiz, sıkıcı ve yorucudur.
Öğrencisi de öğretmeni de aktüel hayattan yalıtılmış tespit ve malumatlarla hıncahınç doldurulmuş bir müfredatla muhataptır.
Kitapların dışındaki hayat seçmeli din derslerinde öngörülen hayatla uyum içerinde olmadığı için dersi alan öğrenci intibak sorunu ile maluldür.
Zorunlu din dersi alan öğrenci zorla camiye sokulan gencin psikolojisini yansıtmaktadır.
İyi anlatılmayan bir seçmeli dini ders öğrencide olumsuz etki oluşturacaktır.
Gençlerin akılları aç ve tatminsiz olduğundan anlatılan dini mevzular beyinleri yalayıp geçmektedir.
Din dışı hayatın aktüele etkisi dini hayatın aktüele etkisinden daha fazla olduğu için gençlerin günlük hayatını dünyevi din dışı hayat yönetmektedir.
Ortaokul ve liselerde Kur’an eğitiminin bir geleneği olmadığı için her şey el yordamıyla, hedefsiz ve metotsuz yürütülmekte, bu durum öğrencileri faydasız bir uğraş içerisinde oldukları zehabına sürüklemektedir.
Kur’an derslerini kimi zaman pedagojik yetkinliğe sahip olmayan okul dışı eğiticiler verdiğinden öğrenci ile temassız, yüreklerine dokunmadan verilen dersin esprisi kaybolmaktadır.
Kur’an öğretiminin yasak olduğu zamanlarda serbest olması için verilen mücadelenin onda biri Kur’an öğretiminin hakkıyla sağlanması için verilmiş olsa durum başka türlü olurdu.
Muhafazakâr ailelerin önemli bir kısmı çocuklarına -nasıl olsa biliyor- gerekçesine sığınarak Kur’an dersi seçtirmediklerini, onun yerine dünyevi fayda sağlayacak seçmeli dersleri seçtirdiklerini de hesaba katmak lazımdır.
Okul müdürleri ve müdür yardımcılarının yanı sıra bazı Milli Eğitim Müdürlüklerinin seçmeli dini dersler konusunda gerekli ihtimamı göstermedikleri, öğretmen yokluğunu bahane ederek öğrencileri başka seçmeli derslere yönlendirdiklerini okulların duyarlı velilerini konuşturarak öğrenmek mümkündür.
Türkiye hızlı bir şekilde sekülerleşiyor. Hayat standardı değişip geliştikçe kafa konforu da bundan nasibini alıyor. Dini hassasiyetlere yönelik doyumun yerini siyasi tercih ve temsilin verdiği görece doyum almış durumda.
Dindar aileler çocuklarının kendileri ile aynı muhafazakâr süreç ve tecrübeleri yaşamasını istememektedirler. Bir enstrüman çalmak, ya da sözgelimi İspanyolca gibi bir ikinci ya da üçüncü dili öğrenmek çok daha aileye sınıf atlatacak nitelikte görülmektedir.
Okullarda ilahiyat zümreleri hızlı bir şekilde eğitim bürokrasisine kayarak, din öğretimi heyecanı gibi bildik ve zahmetli heyecanlar yerine daire başkanı, genel müdür, müşavir ve müsteşar olma heyecanı ile göğüs boşluklarını doldurup yükselme coşkusunun nefesini solumaktadırlar.
Kur’an’ın Müslüman evlerde okunma oranı ne kadar ki okullarda bunun daha fazlasını bekliyoruz? Hz. Peygamberin hayatı evlerimizde gerçekten aile gündemini oluşturuyor mu, çok merak ediyorum?
Televizyonlarda sözde din anlattığını sanan şarlatan ve lafazanlar merdiven altı dinsel bilgi ile kafaları doldurdukları için ne yazık ki gençler aynı adla kendilerine sunulan dini temel bilgiye yaklaşmayı zait ve de gereksiz addediyorlar.
Hüseyin Akın
Etiketler : #Siz #evinizde #Kur’an #okumayı #seçtiniz #mi #ki #öğrenci #okulda #Kur’an #dersini #seçsin!
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
İlginizi çekebilecek diğer haberler
Makaleler
Hava Durumu