Tersine göç: İrtica Güneydoğu'da
Son dönemde DTP çizgisinde hareket eden siyasilerin ya da köşe yazarlarının "İrtica" söylemine daha sıkı sarılması dikkat çekiyor.
13-05-2010
İslam ve Hayat
Kürt sorununun çözümü için DTP ekseninde siyaset yürüten aktörlerin ve aynı hareketin sivil kanadında yer alan bazı kanaat önderlerinin ya da köşe yazarlarının gerek kendi medyalarında gerekse diğer yayın kuruluşlarında sık sık "irtica tehdidine" vurgu yapması rahatsızlık uyandırıyor. Son olarak Taraf Gazetesinde röportajı yayınlanan Bingöl eski belediye başkanı Selahattin Kaya, ‘Güneydoğu'da radikal İslam yükseliyor’ iddiasını ortaya atarak "Kürdistan’ın tarihinin hiçbir döneminde Diyarbakır’da sokakta verilen bir mevlit için 200 bin insan toplanmamıştı. Bunu, AK Parti iktidarı sağladı..." dedi.
Röportajın devamında Neşe Düzel'in "Kürtler çok dindar bir toplum değil midir?" sorusuna cevap veren Kaya "Evet öyledir ama militan, radikal İslamcı değillerdir. Kürtler, geleneksel İslamcıdırlar. İslam’ın yumuşak ve şiddete başvurmayan tarafını sahiplenmişlerdir. Ama AK Parti’nin himayesi ve şemsiyesi altında militan İslam bölgede süratle örgütleniyor. Doğu’da ve Güneydoğu’da giderek radikalleşiyor, militanlaşıyor. Bu çok tehlikelidir. İslamcı baskının korkusunu en çok AK Partili olmayan Kürtler yaşar. Çünkü biz öyle bir bölgedeyiz ki, Irak da, İran da Kürtlere komşudur. Pakistan’ı düşünün. 22 bin medrese var. Milyonlarca öğrenci buralarda radikal İslam’ı öğreniyor. Bu genç nüfus büyüdüğünde ne olacak? Bölgenin her tarafına dinamit yerleştirseniz bu kadar tehlikeli olamaz." dedi.
Gerek Kaya'nın gerek daha önceki dönemlerde DTP'li vekillerin bu konuda devlete "ortak düşman: irtica" söylemi üzerinden mesaj göndermesi, yıllardır mağdur edilmiş ve zulme uğramış bir halk adına siyaset yürütenlerin, temsil ettiği kitlenin hassasiyetlerine yabancılaşmasının ve giderek zalimine benzemesinin tipik ve kötü bir örneğidir. Ayrıca Kaya'nın ve onun gibi düşünenlerin açık adres gösteren bu vurgusu, bölgede yeni bir PKK ve Hizbullah gerilimi çıkarmaya dönük ciddi bir riske de işaret ediyor.
Taraf yazarı Kurtuluş Tayiz ise röportajla ilgili yazısında "Türkiye yıllarca irtica korkusuyla yatıp kalktı. Ta ki AKP iktidara gelene kadar. İslamcılar başa geçince ne şeriat geldi ne de laiklik elden gitti. Bazılarında hayal kırıklığı yaratsa da irticanın Kemalist elit tarafından devleti elde tutmak için uydurulmuş bir hayaletten başka bir şey olmadığı anlaşıldı. Şimdi o hayalet Kürdistan semalarında dolaşıyor." dedi ve şu tespitleri yaptı:
"AKP’nin de “radikal İslam”ı destekleyerek kendi ayağına kurşun sıkması düşünülemez. Çünkü AKP’yi bölgede güç yapan geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan “ılımlı” görüşleridir. Bunun için Güneydoğu’da AKP şemsiyesi altında “radikal İslam” gelişmez. AKP iktidarda olduğu sürece buna izin vermez.
Ama bu konunun gündeme gelmesinin anlaşılır yanı şu; Kürt siyasetçileri “radikal İslam”cı tehlikeye inandırmaya çalışıyorlar. Yıllarca Batı’da iş yapan “irtica hayaleti”ni şimdi Kürtlere devretmek istiyorlar. Onların da bir ‘irtica’ tehlikesi olsun. Siyaset de kolaycılığı sever; Güneydoğu’da AKP’yle başa çıkmak için “Radikal İslam” tehlikesini icat et, İslam kriminalize olsun... Bastır, sindir, ötekileştir... Tam da bize göre işte; yıllarca Kemalizm’e karşı mücadele et, sonra da onun gibi düşünmeye başla, onun silahlarını kuşan ve onun yöntemleriyle iş gör..."
- Bir 10 Kasım Mağduriyeti: Dr. Mehmet Arslan Tutuklandı
- İktibas’ın yeni sayısı Bangladeş gündemi ile çıktı
- Diken ve Karanfil
- Hayrola Mahmud Abbas
- Bir milyon yahudi, işgal altındaki toprakları terketti
- Ya Eyyühel Müzzemmil
- Son Seyahatimizden Yansımalar
- Husi: Gazze'ye destek için vurulan gemi sayısı 177'ye çıktı
Makaleler
Hava Durumu