Şubat ayında güncelin merkezinde yer alan, sokaktaki vatandaştan meclisteki vekile kadar herkesin dilinde, zihninde tek bir konu olarak gündemin zirvesinden hiç inmeyen başörtüsü, Anadolu Gençlik Dergisinin Mart sayısının kapağı oldu. Kapaktaki başlık eleştirel bir nitelik taşıyor: “Örtülü Özgürlük”.
Laiklik sendromunu, vicdan prangası, örtünün gördüğü zulüm, kıyafet savaşları, başörtüsü mücadelesi veren Sütçü İmamlar, İTÜ’deki başörtüsü aleyhtarı gösteri, kapağa taşınan “Örtülü Özgürlük” ün dergi kadrosuna söylettikleriydi. Başörtüsünü ülke gerçeklerinden biri olarak gören ve karşıtlığını din karşıtlığı olarak niteleyen dergi için verilen özgürlük, tanınan hak yeterli değil. Öğrencileri kapsayan, belli örtü biçimleri dayatan yasa değişikliğinin kamu hizmetlilerini de kapsaması, ayrımcılığa yol açmaması derginin açıkça dile getirdiği şikâyetler arasında. 
Saadet Partisi Özürlüler Koordinasyon Merkezi Başkanı İsrafil Bayrakçı ile yapılan röportaj gündem dışı gibi görünen ama her zaman gündemde olmayı hak eden bir konu üzerine dikkatleri çekiyor.
Derginin değerli yazarlarından Mehmet Doğan, “Vicdan Prangası Laiklik ve Başörtüsü” isimli yazısında laiklik hastalığını halk adamı olarak tespit ediyor. Halil İbrahim Er’in “Kıyafet Savaşları” başlıklı yazısı, dünden bugüne kıyafet tarihini ve yaşananları anlatan, okunması gereken bir araştırma yazısı.
ÖZGÜR-DER Genel Başkanı Hülya Şekerci ile Mehmet Baydemir’in yaptığı röportaj, yıllardır başörtüsü sorunu karşısında mücadele eden tecrübeli bir yetkilinin görüşlerini okuyucu ile buluşturuyor.
Selami Güdener’in “Başörtüsü Çengeline Takılanlar” başlıklı yazısı ve Umut Bulut’un gündem ile ilgili Mecelle’de yer alan maddelere yer verdiği yazısı ile kapağın konusu içerikte kemal bulmuş. Nurettin Şirin, “İmam Muğniye”yi, bir efsaneyi, siyonizme karşı koyan bir komutanı anlatmış. Necla Ceyhan, “Rabbimiz Kendimizi Sana Şikayet Ediyoruz” diyerek Filistin işgali karşısındaki sorumsuzluğumuzu dile getirmiş. Zahide Erol, “8 Mart Kadınlar Günü Münasebetiyle Kadınlarımıza” ismini verdiği yazısında “kadını karşıya almak mağlubiyet, beraber saf tutmak galibiyettir” konusunu farklı bir bakış açısıyla anlatmış.
Kerem Şahlevent, “Gününüz Gün Olsun” diyerek trajikomik bir tablo içinde hastalık haline gelen özel günleri dile getirmiş. Usta edebiyatçı Ayla Abak, “Boş Olasın Ankara” da İstanbullu gözüyle Ankara’yı, dirlik ve ölüm temaları üzerinden ele alarak okuyucuya hayal-gerçek arasında bir titreme yaşatıyor. Okunası bir yazı doğrusu.
Necla Ceyhan, mart ayı içerisinde kutlanacak olan tiyatro günü münasebetiyle kaleme aldığı “Anlatmak İsteyene Tiyatro da Verilmiştir” isimli yazısında Müslümanların bir eksiğini ortaya koyuyor aslında. Eksiğim var diyenler için. 
Katibe Doğu’nun kitaplığı, İbrahim Veli’nin “Tabana Yaymadan Paylaşmak” ı, derginin son noktası olarak sizleri bekliyor.
9 yıldır koyduğu noktalarla şahsına has bir çizgi oluşturan Anadolu Gençlik, bu sayısıyla da okuyucusuna samimiyetle el uzatıyor.