"BYK" Arama Sonuçları
Hamas, Küresel Siyonizmi Yendi
Gazze cihadı Müslüman mahallesiyle kafirlerin mahallesini ayrıştırdı. Tebük savaşındaki münafıkların seslerini duyar gibi olduk. Gazze cihadı babaları, oğulları, kardeşleri, eşleri, aşiretleri, kazanılan malları, zarar etmesinden korkulan ticareti, hoşlandığımız meskenleri Allah’tan, Rasûlünden ve Allah yolunda cihaddan daha fazla sevemeyeceğimizi öğretti.
Gazze cihadı Müslüman mahallesiyle kafirlerin mahallesini ayrıştırdı. Tebük savaşındaki münafıkların seslerini duyar gibi olduk. Gazze cihadı babaları, oğulları, kardeşleri, eşleri, aşiretleri, kazanılan malları, zarar etmesinden korkulan ticareti, hoşlandığımız meskenleri Allah’tan, Rasûlünden ve Allah yolunda cihaddan daha fazla sevemeyeceğimizi öğretti.
İstikamet krizine girmiş tevhidî uyanış süreci öncülerini hâllerini sorgulamaya çağrı
Bu sebeple, hiç ara vermeden bir yandan tevhidî davet, şahidlik ve eğitim çabalarımızı yeni hamleler yaparak bıkmadan, yılmadan ve yaşanan büyük olumsuzluklara rağmen asla umutsuzluğa düşmeden sürdürmek, diğer yandan da hiçbir sebeple asla terk edemeyeceğimiz emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker görevimizi yerine getirmek sorumluluğu altındayız.
Bu sebeple, hiç ara vermeden bir yandan tevhidî davet, şahidlik ve eğitim çabalarımızı yeni hamleler yaparak bıkmadan, yılmadan ve yaşanan büyük olumsuzluklara rağmen asla umutsuzluğa düşmeden sürdürmek, diğer yandan da hiçbir sebeple asla terk edemeyeceğimiz emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i ani’l münker görevimizi yerine getirmek sorumluluğu altındayız.
Tribünlere oynamak mı, İslami mücadele mi?
O halde İslami mücadele de, İslam’ın bu mahiyetine, iddiasına (dâvâsına) mutabık olmak durumundadır. Böylesine köklü ve ağır bir iddiaya taraf olmuş fert ve toplulukların, “bir şeyler yapıyor görünmek” ve dahası “bir şeyler yapıyor olmak” gibi bir yaklaşım zemininde faaliyet göstermesi doğru olabilir mi?
O halde İslami mücadele de, İslam’ın bu mahiyetine, iddiasına (dâvâsına) mutabık olmak durumundadır. Böylesine köklü ve ağır bir iddiaya taraf olmuş fert ve toplulukların, “bir şeyler yapıyor görünmek” ve dahası “bir şeyler yapıyor olmak” gibi bir yaklaşım zemininde faaliyet göstermesi doğru olabilir mi?
Sâbikundan bir isim: Ahmed Kalkan
Sâbık olanlar kitaba vâris olanların başında gelirler. Çünkü vâris olmanın tüm vecibelerini gereğince yerine getirirler. Kitab’a ve sünnete uyar, insanlara tebliğ etmekte gayret gösterir ve Din-i Mübîn için fedakarlık hatta kendilerini kurban etmek için öne geçmeye çalışırlar.
Sâbık olanlar kitaba vâris olanların başında gelirler. Çünkü vâris olmanın tüm vecibelerini gereğince yerine getirirler. Kitab’a ve sünnete uyar, insanlara tebliğ etmekte gayret gösterir ve Din-i Mübîn için fedakarlık hatta kendilerini kurban etmek için öne geçmeye çalışırlar.
İran seçiminin düşündürdükleri
Nizam aklı, bu seçimde faz değiştirdi ve taşını başka bir kareye, “restorasyon” karesine sürdü. Reisi’nin bir hukukçu olarak sicili de buna işâret ediyordu. İdâre ettiği vakıflarda herhangi bir yolsuzluğun olmaması, İran seçmeninin ona güven duymasını pekiştiren bir unsurdu. Anlaşılıyor ki, fakirleşen ve kapalı rejimin içindeki rüşvet, irtikap vb. yozlaşmışlıklardan bıkmış belli bir vasattaki İran seçmeni, son umut Reisî’ye sarıldı.
Nizam aklı, bu seçimde faz değiştirdi ve taşını başka bir kareye, “restorasyon” karesine sürdü. Reisi’nin bir hukukçu olarak sicili de buna işâret ediyordu. İdâre ettiği vakıflarda herhangi bir yolsuzluğun olmaması, İran seçmeninin ona güven duymasını pekiştiren bir unsurdu. Anlaşılıyor ki, fakirleşen ve kapalı rejimin içindeki rüşvet, irtikap vb. yozlaşmışlıklardan bıkmış belli bir vasattaki İran seçmeni, son umut Reisî’ye sarıldı.
Temel iman ilkelerini, Kur’an’daki Esmâ ile kavramak
Bugün kendisini İslam’a nisbet eden kitlelerin Allah tasavvurları, Peygamber algıları, Kur’an’la ilgili tanım ve yaklaşımları, âhiret inanışları Kur’an’ın öğretileriyle ne kadar mutabıktır? Bu soruya çok olumlu bir cevap vermek ne yazık ki mümkün değildir.
Bugün kendisini İslam’a nisbet eden kitlelerin Allah tasavvurları, Peygamber algıları, Kur’an’la ilgili tanım ve yaklaşımları, âhiret inanışları Kur’an’ın öğretileriyle ne kadar mutabıktır? Bu soruya çok olumlu bir cevap vermek ne yazık ki mümkün değildir.
Laik düzende hutbe ve kılıç!
Hutbeye kılıçla çıkma uygulamasının, Kur’an ve Rasulullah’ın pratiği (Sünnet) açısından bir dayanağı bulunmasa da, Hadîd Sûresi 25. ayetin çerçevesini çizdiği “İslam’ın egemenlik ve adaleti” öğretisiyle mutâbık bir sembolizm içerdiğini söyleyebiliriz. Söz konusu ayette Rabbimiz, insanlar arasında adaletin tesis edilmesi için Rasulleri insanlara açık belgelerle gönderdiğini, onlara Kitab ve Mizan’ı inzal ettiğini ve Kitab’ın hükmünü ve Mizan’ı egemen kılmak ve ayakta tutmak için de insanlara demiri indirdiğini bildirmektedir.
Hutbeye kılıçla çıkma uygulamasının, Kur’an ve Rasulullah’ın pratiği (Sünnet) açısından bir dayanağı bulunmasa da, Hadîd Sûresi 25. ayetin çerçevesini çizdiği “İslam’ın egemenlik ve adaleti” öğretisiyle mutâbık bir sembolizm içerdiğini söyleyebiliriz. Söz konusu ayette Rabbimiz, insanlar arasında adaletin tesis edilmesi için Rasulleri insanlara açık belgelerle gönderdiğini, onlara Kitab ve Mizan’ı inzal ettiğini ve Kitab’ın hükmünü ve Mizan’ı egemen kılmak ve ayakta tutmak için de insanlara demiri indirdiğini bildirmektedir.
''Şirk''in ayak sesleri
Kul ile Allah arasına serpiştirdikleri bu ilahları, kamuflaj malzemesi olarak kullanan “mele” takımı; kibir ve gururlarından, oyunbazlık ve hokkabazlıklarından, gariban halka karşı ahkam kesiliyorlardı! Bunlar, zalim krallara, despotlara, müstekbirlere karşı ise kırıtarak, sırıtarak, büklüm büklüm oluyor, envai şekil ve kılıklara bürünerek çok yüzlülüğün alasını sergiliyorlardı. Çünkü onların eteklerine yapışarak dünyalık mal, mevki, makam, şan ve şöhret devşirmekteydiler.
Kul ile Allah arasına serpiştirdikleri bu ilahları, kamuflaj malzemesi olarak kullanan “mele” takımı; kibir ve gururlarından, oyunbazlık ve hokkabazlıklarından, gariban halka karşı ahkam kesiliyorlardı! Bunlar, zalim krallara, despotlara, müstekbirlere karşı ise kırıtarak, sırıtarak, büklüm büklüm oluyor, envai şekil ve kılıklara bürünerek çok yüzlülüğün alasını sergiliyorlardı. Çünkü onların eteklerine yapışarak dünyalık mal, mevki, makam, şan ve şöhret devşirmekteydiler.
Devlet müşriktir - Timurtaş Uçar (Video)
Timurtaş Uçar, sözü eğip bükmeden söylüyor: Devlet müşriktir
Timurtaş Uçar, sözü eğip bükmeden söylüyor: Devlet müşriktir
Mısır meselesi: Yeni bir Mehmet Ali vak’ası mı?
Mısır’da halk bıkkın ve hayata umutsuzca bakıyor. Ancak bu bıkkınlık zannedildiğinin aksine özgürlüklerinin kısıtlanmasından veya Trump’ın sevimli, Körfez’in de itaatkâr diktatörünün baskısından değildir. Zira Mısır halkı diktatörler ile yaşamaya alışkındır. Hatta bunu bir hayat tarzı haline getirmiştir. Halkın bugünkü şikayeti, 2013’ten beri giderek artan ekonomik sıkıntılardandır.
Mısır’da halk bıkkın ve hayata umutsuzca bakıyor. Ancak bu bıkkınlık zannedildiğinin aksine özgürlüklerinin kısıtlanmasından veya Trump’ın sevimli, Körfez’in de itaatkâr diktatörünün baskısından değildir. Zira Mısır halkı diktatörler ile yaşamaya alışkındır. Hatta bunu bir hayat tarzı haline getirmiştir. Halkın bugünkü şikayeti, 2013’ten beri giderek artan ekonomik sıkıntılardandır.
Tüm mesele, “Temel kaynağın” ne olduğu
Kur’an’ı, furkan ve hakem olarak temel kaynak edinmek; bizi bir taraftan tarihsel sürecin hurafe ve bid’atlarından ve bu arada o süreçte Rasulullah (a.s.) adına üretilmiş olan Kur’an’a muhalif haberlerden sâlim kılarken, diğer taraftan da Rasulullah (a.s.)’ın yaşayan mütevatir Sünnet’i başta olmak üzere yine bizatihi Kur’an’ın refere ettiği, O’nun örneklik ve öğreticiliğine dair Kur’an’a mutabık sahih haberlerden ve Ümmetin 14 asırlık süreçte nice gayret ve çilelerle ürettiği zengin bilgi birikiminden mahrum kalmaktan da sâlim kılar.
Kur’an’ı, furkan ve hakem olarak temel kaynak edinmek; bizi bir taraftan tarihsel sürecin hurafe ve bid’atlarından ve bu arada o süreçte Rasulullah (a.s.) adına üretilmiş olan Kur’an’a muhalif haberlerden sâlim kılarken, diğer taraftan da Rasulullah (a.s.)’ın yaşayan mütevatir Sünnet’i başta olmak üzere yine bizatihi Kur’an’ın refere ettiği, O’nun örneklik ve öğreticiliğine dair Kur’an’a mutabık sahih haberlerden ve Ümmetin 14 asırlık süreçte nice gayret ve çilelerle ürettiği zengin bilgi birikiminden mahrum kalmaktan da sâlim kılar.
En büyük kârı yine faiz kurumları kaptı
Faiz ve işlem masrafları üzerinden vatandaşın belini büken bankalar en büyük kârı yapan işletmeler oldu. Bankacılık sektörünün sekiz aydaki kârı yüzde 25 artışla 33.3 milyar TL oldu.
Faiz ve işlem masrafları üzerinden vatandaşın belini büken bankalar en büyük kârı yapan işletmeler oldu. Bankacılık sektörünün sekiz aydaki kârı yüzde 25 artışla 33.3 milyar TL oldu.
Siz değişseniz de, tevhidi çizgiyi eğip-bükmeye kalkmayın
Biz biliyor ve tüm Rasullerin (s) mücadele sünnetinde de ortak olarak tanıklık ediyoruz ki, zamana göre davet ve mücadelenin araçları değişse de yöntemi asla değişmez, ilkeleri asla değişmez. Dün tağut dediğine bugün tağut değil diyen bu zihniyetin bu tür söz oyunlarıyla Müslümanları yanıltmaya çalışmalarına karşı duyarlı olmak gerekir.
Biz biliyor ve tüm Rasullerin (s) mücadele sünnetinde de ortak olarak tanıklık ediyoruz ki, zamana göre davet ve mücadelenin araçları değişse de yöntemi asla değişmez, ilkeleri asla değişmez. Dün tağut dediğine bugün tağut değil diyen bu zihniyetin bu tür söz oyunlarıyla Müslümanları yanıltmaya çalışmalarına karşı duyarlı olmak gerekir.
Pamak: Müslümanlar her şartta tevhidi istikameti korumalı
Nebevi yöntemin Müslümanlara zor geldiğini, Resulullah (s)'in de Hud suresindeki "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri gelince, "Hud suresi beni kocattı" açıklamasıyla istikameti koruma konusunun ciddiyet ve önemine dikkat çekişini hatırlatarak, Müslümanların her şartta tevhidi istikameti koruma titizliği içinde olmaları gerektiğini, ama maalesef bu konuda büyük zaaf gösterildiğini, Nebevi yöntemin gereklerini taşımaktan bıkıp yorulduklarını, aceleyle iktidar nimetlerine ulaşmak ya da bir takım kazanımları elde etmek için batıl sistem içi siyasete eklemlenmekte bir sakınca görmediklerini ifade eden Pamak, konferansın sonunda Müslümanlara önemli bir çağrıda bulundu...
Nebevi yöntemin Müslümanlara zor geldiğini, Resulullah (s)'in de Hud suresindeki "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri gelince, "Hud suresi beni kocattı" açıklamasıyla istikameti koruma konusunun ciddiyet ve önemine dikkat çekişini hatırlatarak, Müslümanların her şartta tevhidi istikameti koruma titizliği içinde olmaları gerektiğini, ama maalesef bu konuda büyük zaaf gösterildiğini, Nebevi yöntemin gereklerini taşımaktan bıkıp yorulduklarını, aceleyle iktidar nimetlerine ulaşmak ya da bir takım kazanımları elde etmek için batıl sistem içi siyasete eklemlenmekte bir sakınca görmediklerini ifade eden Pamak, konferansın sonunda Müslümanlara önemli bir çağrıda bulundu...
Mehmet Pamak: İşte Kur'an ilimlerini tahsil etmiş ve yıllarca Kur'an'a davet etmiş bu alim, akademisyen, hoca ve öncü şahsiyetlerin, bu birikimlerini bir tarafa bırakıp ya da yeni tevillerle eğip bükerek sistem içi siyasete destek amacıyla kullanmaları ibret verici ve son derece üzücüdür. Bu kesimlerin böyle bir basiretsizlik ve ilkesizlikle, pragmatizmin yol açtığı sığlık ve ufuk darlığıyla sonuçta tevhidi nebevi yöntemden uzaklaşmaları sebebiyle şiddet eksenli tekfirci "aşırı uç" bunlara yönelik haklı tepkiden de beslenerek daha fazla büyümüştür. Yani alimlerden, hocalardan, cemaat önderlerinden sadır olan bu tür sistem içi siyasete meşruiyet kazandırma ilkesizlikleri, bir kısım Müslümanları sistem içi uzlaşma zeminlerine savururken, diğer bir kısmını da bu savrulmaya kızgınlık ve tepkisellikle şiddet eksenli öteki uca itmektedir. Aslında bu iki sapma, iki uç birbirini itme, tahrik etme ve besleme rolü de oynuyorlar. Batıl sistem içi uzlaşmacı çizgiye savrulanlara kızanlar yeni bir ilkesizlikle ölçüsüz tekfir ve kör şiddete kayarken, onların bu kör şiddetini ve zulmünü görenler de laik demokrasinin "faziletlerini" (!) yeniden keşfetmeye başlayabiliyorlar. Sonuçta bu iki uca kayanlar birlikte, vasat olan Nebevi yönteme, İslam'a, Müslümanlara ve İslami tevhidi mücadeleye büyük zararlar veriyorlar.
Türkiye ile siyonist işgal rejim arasında gizli anlaşma iddiası
Siyonist işgal rejiminin istihbarat örgütlerine yakınlığı ile bilinen Debka sitesi, geçen hafta Ankara’da Türk ile İsrail heyetleri arasında gerçekleşen görüşmelerde Suriye ile ilgili istihbarat paylaşımında mutabık kaldıklarını öne sürdü.
Siyonist işgal rejiminin istihbarat örgütlerine yakınlığı ile bilinen Debka sitesi, geçen hafta Ankara’da Türk ile İsrail heyetleri arasında gerçekleşen görüşmelerde Suriye ile ilgili istihbarat paylaşımında mutabık kaldıklarını öne sürdü.
Lions genel yönetmeni: Başörtüsü serbest olsun, laikliğe dokunulmasın
Sebük, Akman'ın "Başörtülülerin milletvekilliğine nasıl bakarsınız?" sorusuna " örtüyü kendileri seçecekse başlarına, o zaman koysunlar, milletvekili de olsunlar. Bana ne. Yeter ki laiklikten sapacak kanunları getirmekte etkin rol oynamasınlar. Siz çocukluktan itibaren buna meyil açarsanız farklı bir yapıya gideriz. Siz de böyle gezemezsiniz. Şeriatla yönetilen bir ülkede yaşamak istemem." şeklinde cevap veriyor.
Sebük, Akman'ın "Başörtülülerin milletvekilliğine nasıl bakarsınız?" sorusuna " örtüyü kendileri seçecekse başlarına, o zaman koysunlar, milletvekili de olsunlar. Bana ne. Yeter ki laiklikten sapacak kanunları getirmekte etkin rol oynamasınlar. Siz çocukluktan itibaren buna meyil açarsanız farklı bir yapıya gideriz. Siz de böyle gezemezsiniz. Şeriatla yönetilen bir ülkede yaşamak istemem." şeklinde cevap veriyor.
Din ilahidir, eğilip bükülemez!
Modern hayata inanacaksınız, bunu içselleştirmiş olacaksınız ve bu hayatın çekmecelerinden birinde de, böyle bir düzene itirazlarından arındırılmış şekliyle kuşa çevrilmiş bir din iddiası bulunduracaksınız, bu olmaz. Dini ilkeler ve mükellefiyetler keyfinize uymadığında, meseleyi bir iç mesele, bir duygu gürlüğü, bir kalp temizliği hadisesi olarak tarifleyip sınırlayacak, yan çizeceksiniz, bu da olmaz. İnsanlığınızı dinin renklerine boyamak yerine dini hayatınızın renk skalasındaki bir renge dönüştüreceksiniz, bu da olmaz. Ve nihayet, dini öğrenmeye, sindirmeye, kamil biçimde bilmeye hiçbir gayret sarfetmeden, kendi akıl ve mantığınızın sığlığıyla kendi işkembenizden din söylemleri geliştireceksiniz, bu hiç olmaz.
Modern hayata inanacaksınız, bunu içselleştirmiş olacaksınız ve bu hayatın çekmecelerinden birinde de, böyle bir düzene itirazlarından arındırılmış şekliyle kuşa çevrilmiş bir din iddiası bulunduracaksınız, bu olmaz. Dini ilkeler ve mükellefiyetler keyfinize uymadığında, meseleyi bir iç mesele, bir duygu gürlüğü, bir kalp temizliği hadisesi olarak tarifleyip sınırlayacak, yan çizeceksiniz, bu da olmaz. İnsanlığınızı dinin renklerine boyamak yerine dini hayatınızın renk skalasındaki bir renge dönüştüreceksiniz, bu da olmaz. Ve nihayet, dini öğrenmeye, sindirmeye, kamil biçimde bilmeye hiçbir gayret sarfetmeden, kendi akıl ve mantığınızın sığlığıyla kendi işkembenizden din söylemleri geliştireceksiniz, bu hiç olmaz.
Makaleler
Hava Durumu