
"Feminizm" Arama Sonuçları

Şapkayı önümüze koyup gerçekten bir muhasebe yapmak şarttır. Cumhuriyet tarihinden bu yana bu toplumda kendilerini İslâm’a nispet eden sözüm ona Müslümanlar kadına hiç bir şey veremedi. Toplumu yetiştiren kadınlar cahil bırakıldı, yetmedi bir de Allah’ın verdiği haklar, fetvalarla elinden alındı.

Prof. Toker, Feminizm ile başlayarak Kadın Hakları olarak devam eden ve bugün Toplumsal Cinsiyet adı altında sürdürülen çabaların, dini de kapsayan Gelenek anlayışının tamamen karşısında, cinsiyet tahayyülü noktasında empoze edilen anlayışların yeniden üretilmesi olduğunu söyledi.

Postmodernist feminizm ne kadar çok insan varsa o kadar fazla kimlik vardır der. Böylelikle cinsiyetsiz bir toplumu kabul eder. Biyolojik bir cinsiyetten ziyade herkesin kendini hissettiği, kabul ettiği cinsel kimliğini merkeze alır.

Feminizm tarihsel sürecin içinde dönemin şartlarına göre veya lokal yahut global olarak bir takım değişikliklere uğramıştır. Feminist hareket birinci dalga feminizmiyle başlar ve onsekizinci yüzyılda ortaya çıkar. Feminizm üç aşamada kendini ifade eder ve her dalga kendi içerisinde farklı konulara odaklanır. Birinci dalga feminizm ondokuzuncu yüzyıl ile yirminci yüzyılın ilk dönemlerinde etkin olup kadının seçme yani oy verme hakkını savunur.

Havle Kadın Derneği 2018’in Ekim ayında "Müslüman" - Feminist bir grubun bir araya gelmesiyle kuruldu. Bir internet sitesi, isimlerinin Mücadele Süresi'nden geldiğini ifade eden Havle’nin kadınlarıyla dernekleşme süreçlerini, Müslümanlık ve feminizm kavramlarının ilişkilendirilmesini ve derneğin gelecek planlarını konuştu. "Müsüman" feministler, temel amaçlarının feminist harekete Müslüman kadınların dahiliyetini artırmak olduğunu söylüyor.

Malumunuz dün sözde ''Dünya Kadınlar Günü''ydü. Allah'ın dünyasında Allah'ın dediği olmalı hakikatinin hilafına dünyayı cehenneme çeviren, feminizm gibi batıl dinlerle güya kadına sahip çıkma adına onu daha fazla sömürüp metalaştıranlar lutfedip (!) senenin belli günlerini göz boyamak maksatlı kadınlara tahsis etmişler. Sitemiz yazarlarından Hasan Bakırcı'nın geçen sene kaleme aldığı makaleyi önemine binaen ve dile getirdiği hususlar itibariyle hala geçerliliğini korumasından dolayı yeniden dikkatlerinize arz ediyoruz.

Modernizm de tıpkı gelenek gibi, kadın-erkek ilişkilerini ve dolayısıyla evliliği rekabet anlayışı üzerine oturtmuştur. Kadını, kocasına itaat etmemeye, kendi hayatını dilediği gibi şekillendirme hakkını savunmaya tahrik eder, erkeği de eşini ezebildiği oranda ezmeye, kendisine karşı giriştiği mücadelede onun önünü almak için çeşitli yol ve yöntemlere başvurmaya teşvik eder. Modernizm, kadını, erkeğe karşı savaş açmaya davet etmektedir. Feminizm, bu rekabet anlayışının ve savaş psikolojisinin, en uç noktada neşvünema bulduğu bir ideolojiye dönüşmüş halidir.
Makaleler
Hava Durumu