
"Rabbini" Arama Sonuçları

Yaratmanın ve emretmenin elinde olduğu Rabbimizin farzına uymak yerine, çağın dayattığı tarzların peşisıra koşuşturmanız, Rabbinizin emirlerine tâbi olarak anlamlı bir hayatın öznesi olmak varken, modernizmin iğvasına kapılarak tüketilen, tüketen ve tükenen bir hayat anlayışının nesnesi olmanız, siz farkında olmasanız bile biz mü’minleri fazlasıyla üzmektedir.

Şeyh Ahmet Yasin’in ümmetin suskunluğunu Allah’a şikâyet eden haykırışı kıyamete kadar kulaklarımızda çınlayacak ve Filistinli kardeşlerimize adeta, “Siz ve Rabbiniz gidin Siyonistlere karşı savaşın, biz burada oturuyoruz” diyerek kendi hallerine terk edişimizin utancını unutturmayacaktır.

En büyük vefâkârlık, yaratanını tanımak, O’na şirk koşmadan kulluk görevlerini yapmak, verdiği nimetlerin kıymetini bilmektir. En büyük nankörlük de kulun, Rabbini inkâr etmesi, O’na şirk koşması, O’nun yüceliğini tanımamasıdır.

Prof.Dr. Teoman Duralı ile yapılan mülâkatı dikkatlerinize sunuyoruz:

İLKAV’ın onbeş yılı aşkındır sürdürdüğü alternatif eğitim konferanslarının, 2015-2016 yılı başlangıcı Şeyho DUMAN hocanın sunmuş olduğu “Asr Suresi Bağlamında İnsanlığın Kurtuluş Yolu” konulu konferansı ile yapıldı. Kur’an ve mealini Kenan DOĞAN kardeşimizin okuması ile başlayan konferansta Şeyho DUMAN Asr suresinin Kur’an mesajının bir özeti mahiyetinde olduğunu, insanın zaaflarla malul bir yaratılmış olarak, sahibi olan Rabbinin terbiyesine ve vahyine muhtaç olduğunu, Peygamberlerin bu örnekliği en kamil biçimde yerine getirdiğini ifade etti.

Davetçi, sürekli olarak Kur'an'a başvurmak zorundadır. Çünkü Rabbinin, kendisini himayesine aldığını, acı ve yorgunluklarını hafiflettiğini, kendisine huzur verdiğini, sıkıntılarını giderdiğini ve cahiliyyenin baskı, kötülük ve saldırganlığından ileri gelen zorlukları kolaylaştırdığını o zaman anlayabilir. Yüce Allah'ın üzerine güven ve huzur yağdırdığını, üzerine lütuf, gözetim ve sevgi rüzgarlarını estirdiğini ancak o zaman hissedebilir.

Kur’an’ın insanoğlu için şifa olduğunda kuşku yoktur. (Bkz. Fussilet 44, İsra 82, Yunus 57) Lakin Kur’an’ın şifa oluşu, onun hükümlerinin gereğinin yapılmasına bağlıdır. O, alemlerin Rabbinin insanoğlu için bildirdiği reçetedir. Bu reçete gereği yapılmayıp, evlere, boyunlara vs asılmakla kimseye şifa olmaz.

"Kürtaj tartışması elbette önemlidir ama benzeri her konuda olduğu gibi, asıl meseleyi gölgede bırakmamak koşuluyla… Önemi, bir kadının bir cana kıymasından ziyade, insanın azgınlaşması, istikbara kalkışması, Rabbini unutması, Rabbine kafa tutar hale gelmesidir" diyor Mehmet Durmuş İktibas'taki yazısında... işte o yazı

Kur’an’ın insanoğlu için şifa olduğunda kuşku yoktur. (Bkz. Fussilet 44, İsra 82, Yunus 57) Lakin Kur’an’ın şifa oluşu, onun hükümlerinin gereğinin yapılmasına bağlıdır. O, alemlerin Rabbinin insanoğlu için bildirdiği reçetedir. Bu reçete gereği yapılmayıp, evlere, boyunlara vs asılmakla kimseye şifa olmaz.

Hayatının son demlerine kadar tüm yoksulluklara ve baskılara rağmen Rabbinin yolunda yürürken aramızdan ansızın göçen ağabeyim MUHAMMED GÜZEL'e...

Diyarbakır Şair Sırı Hanım İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrenci Büşra Ayata, başörtülü olduğu için okul yönetiminin tecridine maruz kaldı.

"Hz. Peygamber'in günü, her halinde ve her ânında âlemlerin Rabbinin tefekkür ve tezekkürü ile geçerdi. Bugün bize dayatılmaya çalışılan veya bizim zaten gönüllü olarak kabullendiğimiz ‘ibadet zamanı-ticaret zamanı’ türünden bir ayrım yoktu onun hayatının hiçbir gününde"

İnsanın başıboş şekilde, canının istediği gibi yaşamak için yaratılmadığını kaydeden Piriş, Kur'an'ın ilk emri olan "İqra" hitabının insana "Hayata seni yoktan var eden Rabbinin adıyla bak. Hayatı Rabbinin adıyla algıla ve bu minval üzere bir hayat inşasına giriş" mesajı olduğunu belirtti.
Makaleler
Hava Durumu