"Sd" Arama Sonuçları
Dosdoğru Yolda Dosdoğru Olmak (VİDEO)
Cuma hutbesi: Dosdoğru Yolda Dosdoğru Olmak - Mehmet Gündüz - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 17 Recep 1443 / 18 Şubat 2022
Cuma hutbesi: Dosdoğru Yolda Dosdoğru Olmak - Mehmet Gündüz - Kur'an Nesli İlim Merkezi - 17 Recep 1443 / 18 Şubat 2022
Mecliste Şapka Kanunu’na karşı çıkan tek vekil
Mart ayında milletvekilliği tasdik edilen Nureddin Paşa’nın Mecliste bilinen tek icraatı, şapka kanununa itirazı olmuş ve bu itiraz ona pek pahalıya patlamış, sonrasında evine kapanarak siyasetle ve hayatla bağını kopararak hayatta kalma savaşı vermiştir.
Mart ayında milletvekilliği tasdik edilen Nureddin Paşa’nın Mecliste bilinen tek icraatı, şapka kanununa itirazı olmuş ve bu itiraz ona pek pahalıya patlamış, sonrasında evine kapanarak siyasetle ve hayatla bağını kopararak hayatta kalma savaşı vermiştir.
Allah'a iman etmenin anlam ve şümulü üzerine
O halde Allah’a iman etmek demek, O’nun varlığını ve noksan sıfatlardan münezzeh, kemal sıfatlarla mücehhez oluşunu şeksiz-şüphesiz tasdik etmek ve O’na ve vahiyle bildirdiği ölçülere mutlak bir güven duyup, o ölçülere tâbi olmakla dünya ve âhiret saadetinin temin edileceğine dair kesin bir inanış ile Allah’ın hükümlerine itaat ve ittiba etmek demektir.
O halde Allah’a iman etmek demek, O’nun varlığını ve noksan sıfatlardan münezzeh, kemal sıfatlarla mücehhez oluşunu şeksiz-şüphesiz tasdik etmek ve O’na ve vahiyle bildirdiği ölçülere mutlak bir güven duyup, o ölçülere tâbi olmakla dünya ve âhiret saadetinin temin edileceğine dair kesin bir inanış ile Allah’ın hükümlerine itaat ve ittiba etmek demektir.
Emrolunduğumuz Gibi Dosdoğru Olmak (VİDEO)
Cuma Hutbesi: Emrolunduğumuz Gibi Dosdoğru Olmak - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Rıdvan Dinçer - 28 Safer 1442 / 16 Ekim 2020
Cuma Hutbesi: Emrolunduğumuz Gibi Dosdoğru Olmak - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Rıdvan Dinçer - 28 Safer 1442 / 16 Ekim 2020
Ne kadar aklediyorsak o kadar Mü’miniz
Vahiy, akla hitap eder. Akletmeden vahiy doğru anlaşılmaz, doğru yaşanmaz. Aklını vahye muhatap kılmayan ve vahyi selîm akılla aklederek doğru anlamaya çalışmayan kimse, üç günde bir hatim de yapsa, vahyi terk etmiş, Kur’an’ı mehcur bırakmış olur. Vahiy olmadan akıl, dosdoğru çalışmaz, insanı kurtarmaz. Tek kanatlı kuşun yükselip uçamayacağı gibi, bu durum da insanı dünyada huzura, âhirette ebedî ödüle götürmez.
Vahiy, akla hitap eder. Akletmeden vahiy doğru anlaşılmaz, doğru yaşanmaz. Aklını vahye muhatap kılmayan ve vahyi selîm akılla aklederek doğru anlamaya çalışmayan kimse, üç günde bir hatim de yapsa, vahyi terk etmiş, Kur’an’ı mehcur bırakmış olur. Vahiy olmadan akıl, dosdoğru çalışmaz, insanı kurtarmaz. Tek kanatlı kuşun yükselip uçamayacağı gibi, bu durum da insanı dünyada huzura, âhirette ebedî ödüle götürmez.
Şapka zulmünün kurbanları
Şapkaya direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine, Rize, Erzurum, Kayseri, Maraş, Konya, Giresun gibi şehirlerde "GEZİCİ İSTİKLAL MAHKEMELERİ” kuruldu. İnönü, İstiklâl Mahkemesi’ne meclisin tasdiki olmadan idam cezalarını infaz etme yetkisi tanıyan kararı meclise kabul ettirdi. “Üç Aliler” diye bildiğimiz istiklal mahkemesi hâkim ve savcıları Kel Ali, Necip Ali, Kılıç Ali (Altemur Kılıç’ın babası) üçlü emir kulu! rejim adına ellerine geçen fırsatı değerlendirerek, şapka kanununa karşı çıkan muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı.
Şapkaya direnişin giderek yayılma eğilimi göstermesi üzerine, Rize, Erzurum, Kayseri, Maraş, Konya, Giresun gibi şehirlerde "GEZİCİ İSTİKLAL MAHKEMELERİ” kuruldu. İnönü, İstiklâl Mahkemesi’ne meclisin tasdiki olmadan idam cezalarını infaz etme yetkisi tanıyan kararı meclise kabul ettirdi. “Üç Aliler” diye bildiğimiz istiklal mahkemesi hâkim ve savcıları Kel Ali, Necip Ali, Kılıç Ali (Altemur Kılıç’ın babası) üçlü emir kulu! rejim adına ellerine geçen fırsatı değerlendirerek, şapka kanununa karşı çıkan muhalifleri şapka kanununa aykırı davrandıkları gerekçesiyle teker teker cezalandırmaya başladı.
Şeytanın, sırât-ı müstakîm üzerine oturup insanları saptırması
İşte şeytanın sırât-ı müstakîmden saptırıp başka yollara yönlendirmeye dair bu çabasına karşı Rabbimizin uyarısı En’âm Sûresi 153. âyette şöyle ifade edilir: “İşte bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun, sizi O’nun yolundan ayıracak başka yollara uymayın. Kendinizi korumanız için işte size böyle tavsiye ediyor.”
İşte şeytanın sırât-ı müstakîmden saptırıp başka yollara yönlendirmeye dair bu çabasına karşı Rabbimizin uyarısı En’âm Sûresi 153. âyette şöyle ifade edilir: “İşte bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun, sizi O’nun yolundan ayıracak başka yollara uymayın. Kendinizi korumanız için işte size böyle tavsiye ediyor.”
“İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlar”
Hayatının tamamına veya bir kısmına Kur’an yerine başka kuralların, hükümlerin, otoritelerin ya da heva ve arzuların yön verdiği kimseler, zamanla o yaşadıklarının doğruluğuna inanmaya başlarlar. Hatta o yaşadıklarını meşrulaştırmak, doğruluğunu ispat etmek için Hakkı tahrif edip, kendi batıl hâllerini ve tercihlerini Hakk’a tasdik ettirmeyi bile zorlamaya başlarlar.
Hayatının tamamına veya bir kısmına Kur’an yerine başka kuralların, hükümlerin, otoritelerin ya da heva ve arzuların yön verdiği kimseler, zamanla o yaşadıklarının doğruluğuna inanmaya başlarlar. Hatta o yaşadıklarını meşrulaştırmak, doğruluğunu ispat etmek için Hakkı tahrif edip, kendi batıl hâllerini ve tercihlerini Hakk’a tasdik ettirmeyi bile zorlamaya başlarlar.
Venhar Kur'an Evi'nde "Vasat Ümmet Ahlakı" konuşuldu
Vasat bir ümmette; Günlük olaylar ve Dünya’da yaşanan gelişmeler karşısında, adil olma vasfımızı koruyarak yorumlar yapılmalı, bir kişiye/kavme olan kinimiz veya sevgimiz bizi adil konuşmaktan alı koymamalıdır. Ancak tabii ki; Nabza göre şerbet verme kavramı kesinlikle VASATLIK değildir. Aile içinde adaleti gözetmelidir, Sevmede ve ilgi göstermede adaleti gözetmelidir, Müminlerin kardeş ilân edildiği, yığılan kişisel servetlerde, fakir ve muhtaçların hak sahibi olduğunun ifade edilmesi, İslâm'da adalet anlayışının tezâhürleridir. İşçilere bakışımızda adaleti gözetmelidir, Çocuklar arasında adalet, Mirasda adalet sağlanır.
Vasat bir ümmette; Günlük olaylar ve Dünya’da yaşanan gelişmeler karşısında, adil olma vasfımızı koruyarak yorumlar yapılmalı, bir kişiye/kavme olan kinimiz veya sevgimiz bizi adil konuşmaktan alı koymamalıdır. Ancak tabii ki; Nabza göre şerbet verme kavramı kesinlikle VASATLIK değildir. Aile içinde adaleti gözetmelidir, Sevmede ve ilgi göstermede adaleti gözetmelidir, Müminlerin kardeş ilân edildiği, yığılan kişisel servetlerde, fakir ve muhtaçların hak sahibi olduğunun ifade edilmesi, İslâm'da adalet anlayışının tezâhürleridir. İşçilere bakışımızda adaleti gözetmelidir, Çocuklar arasında adalet, Mirasda adalet sağlanır.
Hutbe: Kendini tezkiye eden kurtulur
Tezkiye-i Nefs yani insanın kendisini arındırması, temizlemesi; kişinin kendisini her türlü kirden, küfr, cehalet, kötü duygular, yanlış itikadlar ve fücur gibi edepsizlik ve kötü ahlâktan uzak olma, bunlardan korunma ve ilim, hayırlı ameller ve güzel huy gibi takva hasletleriyle donatıp hayır ve bereket yayacak, iyiliği artıracak hale gelmektir. Yani, tezkiye kişinin kendisini sırf temizlemesi, arındırması değil, aynı zamanda ricsden korumak, sonra da kendisini hayır, bereket ve birr yayan, hayrı sürekli artıran bir mertebeye getirmesidir.
Tezkiye-i Nefs yani insanın kendisini arındırması, temizlemesi; kişinin kendisini her türlü kirden, küfr, cehalet, kötü duygular, yanlış itikadlar ve fücur gibi edepsizlik ve kötü ahlâktan uzak olma, bunlardan korunma ve ilim, hayırlı ameller ve güzel huy gibi takva hasletleriyle donatıp hayır ve bereket yayacak, iyiliği artıracak hale gelmektir. Yani, tezkiye kişinin kendisini sırf temizlemesi, arındırması değil, aynı zamanda ricsden korumak, sonra da kendisini hayır, bereket ve birr yayan, hayrı sürekli artıran bir mertebeye getirmesidir.
Cumhuriyet Aydını/Yarım Porsiyon Aydınlık ve Millî İrade
Kitlesel siyasî iradenin genel tavrı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan, tabanda karşılığı marjinal boyutlarda seyreden Resmî İdeoloji’nin yönetim kadrosu; devlet kademelerinde belirli makamları işgal edebilmek bir yana, resmî ve meşrû olarak yazınsal, düşünsel ve toplumu yönlendirici diğer katmanlardaki varlık koşulunu dahi ” Resmî İdeoloji’nin Genel Prensiplerine Sadakat ” olarak benimsediğinden, temsilî muhalefetin kukla unsurları hariç tüm eğitimli sınıf, tahsil ve kabiliyetlerinin derecesi ne olursa olsun kendilerini ve sadakatlerini(!) tasdik edebilmek ve iktidar pastasından gerek makam gerekse ödenek bağlamında paylarını alabilmek adına resmî ideoloji güzellemeleri yapmaya mecbur kalmıştır.
Kitlesel siyasî iradenin genel tavrı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan, tabanda karşılığı marjinal boyutlarda seyreden Resmî İdeoloji’nin yönetim kadrosu; devlet kademelerinde belirli makamları işgal edebilmek bir yana, resmî ve meşrû olarak yazınsal, düşünsel ve toplumu yönlendirici diğer katmanlardaki varlık koşulunu dahi ” Resmî İdeoloji’nin Genel Prensiplerine Sadakat ” olarak benimsediğinden, temsilî muhalefetin kukla unsurları hariç tüm eğitimli sınıf, tahsil ve kabiliyetlerinin derecesi ne olursa olsun kendilerini ve sadakatlerini(!) tasdik edebilmek ve iktidar pastasından gerek makam gerekse ödenek bağlamında paylarını alabilmek adına resmî ideoloji güzellemeleri yapmaya mecbur kalmıştır.
500 bin hindinin ayrımcılık isyanı
Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanlar için ’Hayvan kıyımı oluyor’diye yaygara koparanlar, yılbaşında kesilen hindiler için hiçbir şey söylemiyor. BESD-BİR Genel Sekreteri Ergün, yılbaşı nedeniyle Türkiye genelinde yaklaşık 500 bin hindi kesileceğini belirtti.
Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanlar için ’Hayvan kıyımı oluyor’diye yaygara koparanlar, yılbaşında kesilen hindiler için hiçbir şey söylemiyor. BESD-BİR Genel Sekreteri Ergün, yılbaşı nedeniyle Türkiye genelinde yaklaşık 500 bin hindi kesileceğini belirtti.
Kur'an-ı Doğru Anlamanın Önündeki Engeller
Kalem-Der'in organize ettiği konferanslar serisinin ikincisi 31 Ekim 2015 cumartesi günü gerçekleştirilecek. Konuşmacı olarak M. Beşir ERYARSOY sunacağı konferansda "Kur'an-ı Doğru Anlamanın Önündeki Engeller" konusunu işleyecek.
Kalem-Der'in organize ettiği konferanslar serisinin ikincisi 31 Ekim 2015 cumartesi günü gerçekleştirilecek. Konuşmacı olarak M. Beşir ERYARSOY sunacağı konferansda "Kur'an-ı Doğru Anlamanın Önündeki Engeller" konusunu işleyecek.
Pamak: Müslümanlar her şartta tevhidi istikameti korumalı
Nebevi yöntemin Müslümanlara zor geldiğini, Resulullah (s)'in de Hud suresindeki "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri gelince, "Hud suresi beni kocattı" açıklamasıyla istikameti koruma konusunun ciddiyet ve önemine dikkat çekişini hatırlatarak, Müslümanların her şartta tevhidi istikameti koruma titizliği içinde olmaları gerektiğini, ama maalesef bu konuda büyük zaaf gösterildiğini, Nebevi yöntemin gereklerini taşımaktan bıkıp yorulduklarını, aceleyle iktidar nimetlerine ulaşmak ya da bir takım kazanımları elde etmek için batıl sistem içi siyasete eklemlenmekte bir sakınca görmediklerini ifade eden Pamak, konferansın sonunda Müslümanlara önemli bir çağrıda bulundu...
Nebevi yöntemin Müslümanlara zor geldiğini, Resulullah (s)'in de Hud suresindeki "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri gelince, "Hud suresi beni kocattı" açıklamasıyla istikameti koruma konusunun ciddiyet ve önemine dikkat çekişini hatırlatarak, Müslümanların her şartta tevhidi istikameti koruma titizliği içinde olmaları gerektiğini, ama maalesef bu konuda büyük zaaf gösterildiğini, Nebevi yöntemin gereklerini taşımaktan bıkıp yorulduklarını, aceleyle iktidar nimetlerine ulaşmak ya da bir takım kazanımları elde etmek için batıl sistem içi siyasete eklemlenmekte bir sakınca görmediklerini ifade eden Pamak, konferansın sonunda Müslümanlara önemli bir çağrıda bulundu...
Mahir Hammud’dan IŞİD analizi
Şunu kesinlikle ifade etmeliyiz: Kimse Maliki hükümetini savunamaz. Ya da onun gibi Amerikan işgalinden sonra gelen herhangi bir hükümeti… Ya da hiç kimse Irak’ta işlerin dosdoğru bir seyir izlediğini iddia edemez... Tüm bunlar doğru… Ancak, hükümetin yanlışları ne olursa olsun, IŞİD hükümet tarafından yapılan yanlışları gidermek için alternatif bir model kabul edilebilir mi?
Şunu kesinlikle ifade etmeliyiz: Kimse Maliki hükümetini savunamaz. Ya da onun gibi Amerikan işgalinden sonra gelen herhangi bir hükümeti… Ya da hiç kimse Irak’ta işlerin dosdoğru bir seyir izlediğini iddia edemez... Tüm bunlar doğru… Ancak, hükümetin yanlışları ne olursa olsun, IŞİD hükümet tarafından yapılan yanlışları gidermek için alternatif bir model kabul edilebilir mi?
Isparta'da kardeşlik pikniği
Kardeşlik Pikniği temasıyla yapılan organizasyona, Isparta İlkeli Çocuk ve Gençlik Derneği, Isparta İHH Temsilciliği, Ensar Vakfı Isparta temsilciliği, SDÜ Akademik Koordinasyon Kulübü ve bir grup bilinçli üniversite gençliğince oluşturulan Isparta Genç Erdemliler Topluluğu katılımları ile destek verdiler.
Kardeşlik Pikniği temasıyla yapılan organizasyona, Isparta İlkeli Çocuk ve Gençlik Derneği, Isparta İHH Temsilciliği, Ensar Vakfı Isparta temsilciliği, SDÜ Akademik Koordinasyon Kulübü ve bir grup bilinçli üniversite gençliğince oluşturulan Isparta Genç Erdemliler Topluluğu katılımları ile destek verdiler.
Akif Emre, postmodernizme sığınma yanlışını yazdı
"Ulusdevletin ideolojik dayanaklarını, ulusçuluğu, tek boyutlu - tek sesli toplum modelini eleştirmede kullanışlı argümanlar sunan postmodern teorinin temelde modernite içi eleştiri olduğu, modernitenin kimi sonuçlarına ve bunu besleyen Batı toplumlarının yerleşik değerlerine bir tür kafa tutmaktan ibaret olduğunu göz ardı ederek aceleci ve de pragmatist bir tutumun tuzağına düşüldü. Hıristiyanlık eleştirisinin aynı zamanda bir din eleştirisi ve dolayısıyla İslam eleştirisi olabileceğini bile fark edecek 'entelektüel basiret'i gösteremediklerini söyleyebiliriz." Akif Emre, "Postmodern tasavvur tuzağı" başlığıyla yazdı...
"Ulusdevletin ideolojik dayanaklarını, ulusçuluğu, tek boyutlu - tek sesli toplum modelini eleştirmede kullanışlı argümanlar sunan postmodern teorinin temelde modernite içi eleştiri olduğu, modernitenin kimi sonuçlarına ve bunu besleyen Batı toplumlarının yerleşik değerlerine bir tür kafa tutmaktan ibaret olduğunu göz ardı ederek aceleci ve de pragmatist bir tutumun tuzağına düşüldü. Hıristiyanlık eleştirisinin aynı zamanda bir din eleştirisi ve dolayısıyla İslam eleştirisi olabileceğini bile fark edecek 'entelektüel basiret'i gösteremediklerini söyleyebiliriz." Akif Emre, "Postmodern tasavvur tuzağı" başlığıyla yazdı...
“Peygamberlere iman, Allah’ın hayata müdahalesine imandır”
"Peygamberlere İman" konusunu anlatan Şükrü Hüseyinoğlu, Peygamberlere (s) iman etmenin, Yüce Allah’ın hayata müdahil olduğuna iman etmek ve bu müdahaleye kendimizi açtığımızı, gönüllü olarak Allah’a itaat dairesinin içine girmeyi kabullendiğimizi deklare etmek demek olduğunu kaydederek "Dolayısıyla Peygamberlere ve tabi Kitaplara iman, sekülerizm ve laiklik gibi yeryüzünü Allah’sızlaştırmaya yönelik anlayışların kökünden reddi anlamına gelmektedir. Peygamberlere gereğince iman eden bir kimse, Allah’ın yeryüzüne ve yeryüzündeki her şeye müdahil olduğunu tasdik etmekte ve Allah’sız bir yeryüzü iddiasını kesin olarak reddetmiş olmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Peygamberlere İman" konusunu anlatan Şükrü Hüseyinoğlu, Peygamberlere (s) iman etmenin, Yüce Allah’ın hayata müdahil olduğuna iman etmek ve bu müdahaleye kendimizi açtığımızı, gönüllü olarak Allah’a itaat dairesinin içine girmeyi kabullendiğimizi deklare etmek demek olduğunu kaydederek "Dolayısıyla Peygamberlere ve tabi Kitaplara iman, sekülerizm ve laiklik gibi yeryüzünü Allah’sızlaştırmaya yönelik anlayışların kökünden reddi anlamına gelmektedir. Peygamberlere gereğince iman eden bir kimse, Allah’ın yeryüzüne ve yeryüzündeki her şeye müdahil olduğunu tasdik etmekte ve Allah’sız bir yeryüzü iddiasını kesin olarak reddetmiş olmaktadır" ifadelerini kullandı.
Özgün-Der'de "Kardeşlik" konuşuldu
Bilal Songür:Mü'min erkekler ile mü'min kadınların, akide ve takva temelinde birbirleriyle yardımlaşmaları kardeşliğin bir gereği olarak zikredilmektedir. Bu yardımlaşma, bireysel ve toplumsal hayatta iman ve takva ilkesinin egemen olmasını sağlamak için gerekli görülmektedir. Nitekim bu amaçla biraraya gelen kimselere Allah'ın rahmet edeceği belirtilmektedir: "Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Rasûlüne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır..." (et-Tevbe, 9/71).
Bilal Songür:Mü'min erkekler ile mü'min kadınların, akide ve takva temelinde birbirleriyle yardımlaşmaları kardeşliğin bir gereği olarak zikredilmektedir. Bu yardımlaşma, bireysel ve toplumsal hayatta iman ve takva ilkesinin egemen olmasını sağlamak için gerekli görülmektedir. Nitekim bu amaçla biraraya gelen kimselere Allah'ın rahmet edeceği belirtilmektedir: "Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Rasûlüne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır..." (et-Tevbe, 9/71).
Mısırlı âlimden Erdoğan'a: Tevbe etmelisin (VİDEO)
Er-Rahme Kanalı’nda yayınlanan programında Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın ziyaretini değerlendiren Mısırlı âlim El-Advi, "Çeşitli olaylar yaşamakta olduğumuz şu dönemde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır’ı ziyaret etmiştir. Keşke etmeseydi! Zira sözlerinin arasında ‘laikliği’ tasdik etti. Oysa biz Allah’ı şahit tutarız ki laiklik ‘kafir’ bir düzendir. Biz bu kanun düzeninden; laiklikten beriyiz. "
Er-Rahme Kanalı’nda yayınlanan programında Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın ziyaretini değerlendiren Mısırlı âlim El-Advi, "Çeşitli olaylar yaşamakta olduğumuz şu dönemde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır’ı ziyaret etmiştir. Keşke etmeseydi! Zira sözlerinin arasında ‘laikliği’ tasdik etti. Oysa biz Allah’ı şahit tutarız ki laiklik ‘kafir’ bir düzendir. Biz bu kanun düzeninden; laiklikten beriyiz. "
Makaleler
Hava Durumu