"Televizyonun" Arama Sonuçları
"Siyonistler, Ebu Akile’yi gözdağı vermek için katletti"
Filistinli ve uluslararası hukukçular, el Cezire televizyonunun deneyimli kadın muhabiri Şirin Ebu Akile cinayetiyle Filistin gerçeğini duyurmaya çalışan gazetecilere işgalci İsrail’in gözdağı vermek istediğine dikkati çekiyor. Euro-Med Başkanı Rami Abdu, katilin İsrail olduğunu söyledi.
Filistinli ve uluslararası hukukçular, el Cezire televizyonunun deneyimli kadın muhabiri Şirin Ebu Akile cinayetiyle Filistin gerçeğini duyurmaya çalışan gazetecilere işgalci İsrail’in gözdağı vermek istediğine dikkati çekiyor. Euro-Med Başkanı Rami Abdu, katilin İsrail olduğunu söyledi.
Filistinliler, El Cezire muhabirinin katledilmesini protesto etti
El Ceziretelevizyonunun deneyimli kadın muhabiri Şirin Ebu Akile'nin siyonist işgal askerleri tarafından katledilmesi, işgal altındaki Batı Şeria'nın birçok bölgesinde protesto edildi.
El Ceziretelevizyonunun deneyimli kadın muhabiri Şirin Ebu Akile'nin siyonist işgal askerleri tarafından katledilmesi, işgal altındaki Batı Şeria'nın birçok bölgesinde protesto edildi.
Televizyon ve çocuklarımız
Bu yazımda daha çok Allah’ın bizlere emaneti olan ve geleceğimiz, umudumuz ve yarınlarımız olan çocuklarımızın televizyonun etkisi altında kaldığı tehlike ve tehditlerden bahsetmek ve acizane ebeveynleri bu konuda uyarmak ve bilgilendirmek istiyorum.
Bu yazımda daha çok Allah’ın bizlere emaneti olan ve geleceğimiz, umudumuz ve yarınlarımız olan çocuklarımızın televizyonun etkisi altında kaldığı tehlike ve tehditlerden bahsetmek ve acizane ebeveynleri bu konuda uyarmak ve bilgilendirmek istiyorum.
Erdoğan’ın “Müslüman siyaseti" sözüne dair
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El-Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, dünyaya ve hadiselere İslami bütünlük içinde bakmaya gayret eden biz Müslümanlar açısından göz atıp geçilemeyecek ciddiyette iddialı sözler sarf etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El-Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, dünyaya ve hadiselere İslami bütünlük içinde bakmaya gayret eden biz Müslümanlar açısından göz atıp geçilemeyecek ciddiyette iddialı sözler sarf etti.
Alçak CHP'liden tesettüre ağır hakaret (HABER-VİDEO)
Eskişehir'de yerel bir televizyonun sokakta seçimin nabzını tuttuğu programına katılan CHP'li bir alçak, Rabbimizin tesettür emrine ve Müslüman kadınlara ağır hakaretlerde bulundu.
Eskişehir'de yerel bir televizyonun sokakta seçimin nabzını tuttuğu programına katılan CHP'li bir alçak, Rabbimizin tesettür emrine ve Müslüman kadınlara ağır hakaretlerde bulundu.
"Televizyon modern bir rab!"
“Rab” kelimesi üzerine çok düşünen ve araştıran birisi olarak; “Bir evde Allah’ın kitabı değil de televizyon hâkimse o evin rabbi televizyon olmuştur” diyen yazara sonuna kadar hak veriyorum. Çünkü televizyonun konumu maalesef tam olarak budur. Televizyon evlerimizin rabbi yani terbiye edicisi olmuştur. Nesiller televizyonun ve internetin terbiyesi ile yetişmektedir. Bu açıdan tespit son derece yerindedir.
“Rab” kelimesi üzerine çok düşünen ve araştıran birisi olarak; “Bir evde Allah’ın kitabı değil de televizyon hâkimse o evin rabbi televizyon olmuştur” diyen yazara sonuna kadar hak veriyorum. Çünkü televizyonun konumu maalesef tam olarak budur. Televizyon evlerimizin rabbi yani terbiye edicisi olmuştur. Nesiller televizyonun ve internetin terbiyesi ile yetişmektedir. Bu açıdan tespit son derece yerindedir.
"Evlerimizdeki Truva Atı: Televizyon" 4. baskısı çıktı
Şükrü Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor. Kitabın 4. baskısı çıktı.
Şükrü Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor. Kitabın 4. baskısı çıktı.
"Evlerimizdeki Truva Atı: Televizyon" 4. baskısı çıkıyor
Şükrü Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor. Kitabın 4. baskısı çıkıyor...
Şükrü Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor. Kitabın 4. baskısı çıkıyor...
Van için yardım vaadlerinin çoğu sözde kaldı
Van’da yaşanan 7.2 şiddetindeki depremin ardından gerçekleşen ve Türkiye’nin önde gelen 19 televizyonunun ortak yayını ile destek verdiği yardım kampanyasında bağış sıkıntısı yaşanıyor.
Van’da yaşanan 7.2 şiddetindeki depremin ardından gerçekleşen ve Türkiye’nin önde gelen 19 televizyonunun ortak yayını ile destek verdiği yardım kampanyasında bağış sıkıntısı yaşanıyor.
Pakistan, Swat, Afganistan ve Taliban'la ilgili ilk elden önemli bilgiler
Pakistan, Swat, Afganistan, Taliban... El-Cezire televizyonunun Pakistan ve Afganistan uzmanı Ahmet Zeydan, bu konularda ilk elden bilgiler verdi. İşte Zeydan'ın Bülent Ş. Erdeğer'e anlattıkları...
Pakistan, Swat, Afganistan, Taliban... El-Cezire televizyonunun Pakistan ve Afganistan uzmanı Ahmet Zeydan, bu konularda ilk elden bilgiler verdi. İşte Zeydan'ın Bülent Ş. Erdeğer'e anlattıkları...
"Evlerimizdeki Truva Atı: Televizyon" kitabı çıktı
Şükrü Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor.
Şükrü Hüseyinoğlu’nun “Evlerimizdeki Truva atı: Televizyon” adlı kitabı, televizyonun toplumları esir alan iktidarını sorguluyor ve insanlığın asla hayrına olmayan bu iktidarı alaşağı etme çağrısında bulunuyor.
Hz. İsa’ya hakaret eden siyonist yapıma karşı Hıristiyan-Müslüman ortak tepkisi
İsrail Kanal 10 televizyonunda yayınlanan ve Hz. Meryem ve Hz. İsa'yı alaya alan programı protesto amacıyla, Filistin’in 1948’de işgal edilmiş bölgesinde yaşayan Müslümanlar ile Hıristiyanlar ortak protesto eylemi düzenlediler.
İsrail Kanal 10 televizyonunda yayınlanan ve Hz. Meryem ve Hz. İsa'yı alaya alan programı protesto amacıyla, Filistin’in 1948’de işgal edilmiş bölgesinde yaşayan Müslümanlar ile Hıristiyanlar ortak protesto eylemi düzenlediler.
Okumanın yerini hiçbir şey tutmaz
Prof. Dr. Sami Şener: Okuma olayı, seyretme ile aynı şey değildir. Hiçbir zaman, okuma ile elde edilen bilgi ve kavrayış, televizyonun izlenmesinde sağlanamaz. Aslında okuma, bilgi ve analizleri; gerçekleri birbiri ile mukayese etmeyi ve onlardan yeni manalar çıkarmayı sağlar. İnsan; okuyarak, kendini geliştirir, yeni bilgi ve anlayışlara ulaşır.
Prof. Dr. Sami Şener: Okuma olayı, seyretme ile aynı şey değildir. Hiçbir zaman, okuma ile elde edilen bilgi ve kavrayış, televizyonun izlenmesinde sağlanamaz. Aslında okuma, bilgi ve analizleri; gerçekleri birbiri ile mukayese etmeyi ve onlardan yeni manalar çıkarmayı sağlar. İnsan; okuyarak, kendini geliştirir, yeni bilgi ve anlayışlara ulaşır.
Sanal dünya çocukları hipnoz ediyor
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Uzun süre TV seyreden çocukların izledikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldikleri, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediği bildirildi. Televizyonun, uzun süreli izlemelerde kendine güveni olmayan, bağımlı ve ilgi alanları kısıtlı, “sanal dünyada” yaşama eğilimli birey oluşumuna zemin hazırladığı bildirildi. Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, uzun süre TV seyreden çocukların özendikleri karakterlerle özdeşleşmeleri sonucu “başka dünyada yaşama” sürecine yöneldiklerini, bu durumun özgüvenleri ve hayata bakış açılarını olumsuz etkilediğini söyledi. Televizyonun görsel ve işitsel özelliklerinin hipnoz etkisi meydana getirerek çocukların karşısında hareketsiz kalmasını sağlaması sebebiyle özellikle anneler için “iyi bir bakıcı” işlevi gördüğünü belirten Öztanrıöver, “Bu durumdaki çocukların uslu durup yaramazlık yapmamaları, ailelerin çok işine gelir. Çünkü çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekmiyor” dedi. Öztanrıöver, trans haline geçerek pür dikkat kesilen çocukların, seyrettiği her şeyi bilinç altına yerleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Seyrettikleri hangi tarz ve içerikte program olursa olsun istenilen veya istenilmeyen her türlü mesajı alacaklardır. Programda şiddet varsa şiddeti alıp bunu yaşamında uygulayacaktır. Reklamları seyrediyorsa bunların alınmasını sağlayıp tüketici pozisyonunu güçlendirecek, alınmaması durumunda da çöküntü hali yaşayarak psikolojik boyutta problemler oluşacaktır.” Aşırı televizyon seyretmenin “madde bağımlılığı” etkisi oluşturacağını anlatan Öztanrıöver, şöyle devam etti: “Televizyona baktıkları sürece kendilerini iyi hissediyor, kapatıldığı an sıkıntıya giriyorlar. Bu durum çocukların yanı sıra yetişkinler için de geçerli. Bazen yetişkinler de 'seyrettiğim dizi zihnimi dağıtıyor' diyorlar. Aslında dağıtmıyor, bu durum yorgunluğa ve strese yol açıyor. Madde bağımlılığı gibi etki yaptığı için yalancı mutluluk hali veriyor. Yetişkinler bu durumları kontrol edebilir, ama çocuk ve gençler kendilerini kontrol edemezler.”
Toplum iyice Tv esiri oldu: Birçok aile çocuğuna dizi karakterlerinin isimlerini veriyor
Kimine göre "aptal kutusu", kimine göre "sihirli kutu" olan televizyonun toplum üzerindeki etkisi giderek daha da artıyor. Artık birçok ailenin doğan çocuğuna dizi karakterlerinin isimlerini vermeye başladığı bildirildi.
Kimine göre "aptal kutusu", kimine göre "sihirli kutu" olan televizyonun toplum üzerindeki etkisi giderek daha da artıyor. Artık birçok ailenin doğan çocuğuna dizi karakterlerinin isimlerini vermeye başladığı bildirildi.
Televizyonun çocuk üzerindeki olumsuz etkileri
Anne-baba televizyon seyretmek yerine alternatif aktiviteler geliştirmelidir. Kitap okuyarak, müzik dinleyerek, spor yaparak bir hobi ile ilgilenerek, çocuğa bu konuda iyi bir örnek olmalıdır.
Anne-baba televizyon seyretmek yerine alternatif aktiviteler geliştirmelidir. Kitap okuyarak, müzik dinleyerek, spor yaparak bir hobi ile ilgilenerek, çocuğa bu konuda iyi bir örnek olmalıdır.
"Bilgisayar ve tv'nin yetiştirdiği bir nesille karşı karşıyayız"
Nihat Nasır, bilgisayar ve televizyonun büyüttüğü bir nesille karşı karşıya olduğumuzu ve mütedeyyin ailelerin çocuklarını kontrol edemez halde olduğunu söyledi
Nihat Nasır, bilgisayar ve televizyonun büyüttüğü bir nesille karşı karşıya olduğumuzu ve mütedeyyin ailelerin çocuklarını kontrol edemez halde olduğunu söyledi
Makaleler
Hava Durumu