
"anlaml" Arama Sonuçları

Bu anlamlardan yola çıkarak, devrimin İslam’ın “lâ”sına, inkılabın ise “illa”sına denk geldiğini söylememiz mümkün olsa gerektir. İnsanlık tarihinde “lâ” demiş ve fakat “illa”nın ifade ettiği dönüşüm ve inşayı gerçekleştiremediği için İslam’ın hidayetine hak kazanamamış nice fert veya toplumlar olagelmiştir.

Yaratmanın ve emretmenin elinde olduğu Rabbimizin farzına uymak yerine, çağın dayattığı tarzların peşisıra koşuşturmanız, Rabbinizin emirlerine tâbi olarak anlamlı bir hayatın öznesi olmak varken, modernizmin iğvasına kapılarak tüketilen, tüketen ve tükenen bir hayat anlayışının nesnesi olmanız, siz farkında olmasanız bile biz mü’minleri fazlasıyla üzmektedir.

Kur’an’da kırk üç yerde geçmekte olan hamd kelimesi sözlükte sena, yüceltme, fazilet ve üstünlükle övme anlamlarına gelir. “Hamd sadece âlemlerin Rabbinedir.” (1/2)

Bu yazımızda evlilik kavramına farklı bir pencereden bakmaya gayret edeceğiz. Evlilik nedir, bizim toplumda nasıl algılanır, biraz buraları irdeleyeceğiz. Gelin önce evli kelimesi ne anlamlara geliyor ona bakalım.

Türkçede oyun kelimesi oynamak, eğlence gibi anlamları yanında hile, düzen, desise, entrika anlamlarına da gelmektedir. “Bana oyun yapma” dediğimizde, karşımızdakinin bizim hakkımızda tuzak kurduğu, entrika içinde olduğunu ifade etmiş oluruz. Arapçada mekr ve keyd gibi kelimeler de bu konuya delalet ederler.

Kimi İslami çevreler, o günlere kadar istikrarlı bir şekilde, sebat üzere sürdürdükleri söz konusu akidevi/ilkesel tutumu, 28 Şubat döneminde uygulamaya konulan zulümlere son verilmeye başlanmasıyla birlikte, akidevi7ilkesel tutumu arka plana atarak yaşanan sürecin cazibesine kapıldı ve o güne kadar savunulan Kur’ani/Nebevi ilkelerle bağı koparılmış, reel politik bir düzleme oturan “maslahat”, “merhale fıkhı” gibi söylemlerle giderek Ak Parti’nin aktif destekçisi haline geldi. 2009 yılında Davos’ta yaşanan “van minut” olayı, İslami çevrelerin o güne kadar haklı olarak câhiliye kavramı çerçevesinde değerlendirdikleri mevcut sistem içi politik süreçler ve aktörlere “İslami anlamlar” yükleme noktasında etkili bir olay oldu.

Taha Kılınç, Esed-İran-Rusya cephesinin zulümleri sonucunda yaşamını çadırda idame ettirmeye mecbur kalmış Suriyeli çocukların dramını muhayyel Eymen karakteri üzerinden çok anlamlı sözlerle gündeme getirmiş. Kaynak: Kışı soğuk çadırlarda yaşamaya mahkum olmuş çocuklar için karın anlamı

Nasihat sözcüğüyle ilgili olan nasuh; halislik ve sâfîlik anlamı taşıdığı gibi, söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle onarmak anlamlarına da gelir. Yani mübâlağa kalıbından olan nasuh, çok ıslah edici, hiçbir kir bırakmayıcı ve hiçbir gedik-yırtık bırakmayacak şekilde onarıcı demektir. Tevbe-i nasuh da, günahtan kalpte bir karaltı bırakmayacak şekilde hem kalbi temizleme hem de günahın kalpte açtığı yarayı tedavi etme, imanda meydana getirdiği açığı kapama olmaktadır.

Somali asıllı Halima Aden, ABD'de yaşıyor. Müslüman bir ailede doğup büyüyen Aden, modellik yapan ilk "tesettürlü" olmuştu. Dünya markalarıyla çalışan Aden, koronavirüs sürecinden dolayı sektörden uzak durdu. 19 Eylül 1997 doğumlu Aden, tesettürü moda dünyasına karıştırdığı için pişman olduğunu belirtti.

Türkiye değişik birimleriyle Macron Fransa’sının İslam hakkındaki bu projesine ‘çok sert’ tepki göstermiş. Dışişleri Bakanlığı Macron’a ‘haddini’ hatırlatarak, anlamı ‘barış’ olan yüce dinimizi ‘aydınlatma’ bahanesiyle yanlış ve çarpık yaklaşımlara konu etmenin hiç kimsenin haddine olmadığı uyarısında bulunmuş. Sözde ‘aydınlatma’ bahaneleriyle ‘Avrupa İslamı’, ‘Fransa İslamı’ gibi kavramlar ortaya atarak göçmen toplumları disiplin altına alabileceğini zannetmek insani ve hukuki mülahazaların aksi yönde hareket etmek olurmuş. Herkesin inançlarını yaşarken alacağı din hizmeti ve benimsediği dinî anlayışı, devletlerin yasalarla belirleme hakkı olmazmış. Demek ki Türkiye’de işler hiç böyle işlemiyormuş!

Cuma Hutbesi: Kurban, Değer Verdiğimiz Şeylere Bedelse Anlamlıdır - Kur'an Nesli İlim ve Dâvet Merkezi - Şükrü Hüseyinoğlu - 3 Zilhicce 1441 / 24 Temmuz 2020

Herhangi bir nesneyi başka bir nesneye veya özneyi özneye bağlayan bir araç olarak ip, bu “bir şeyi başka bir şeye bağlama, bağlılık ve bağlam oluşturma” niteliği sebebiyle mecazen geniş anlamlar ve çok önemli bağlamlarda kullanılmaktadır.

Bugüne kadar yapılmış ve nasslar çerçevesinde yapılacak tüm bu ve benzeri tanımların her biri üzerinde durulmaya değer olmakla birlikte, iz bırakmış lügat âlimlerimizden İbn Fâris’in tanımının, ilim kavramı ve dolayısıyla âlim vasfını anlayıp anlamlandırmada daha özel bir yeri olduğu kanısındayım.

İslam’ın anlaşılıp yaşanmasında Usulün/Yöntemin önemi konusundaki makale ve kitap çalışmalarıyla tanıdığımız yazar Ahmed Kılıçkaya, Kur’an’ın düşüncenin kaynağı olmak yerine konusu haline getirilmesi sorununa değinerek “Yöntemsizlik ya da Kur'an’ın anlama yöntemine riayetsizlik, Kur'an’ı düşüncenin konusu yapar. Halbuki Kur'an, çeşitli bakış açılarına göre ele alınıp değerlendirilen, anlamlandırılan, yorumlanan bir kitap değildir. Bilâkis her şey, Kur'an’a göre ele alınıp değerlendirilir, tanımlanır, yorumlanır” vurgusu yaptı.

Râgıb el-İsfehânî Kur'anda geçen kelimeler için hazırladığı meşhur sözlüğü Müfredât’ta Mümin kelimesinin asıl anlamını gönül huzuru ve korkunun bertaraf olması şeklinde tarif etmiştir.

Bilmeliyiz ki, hayatımız, ancak Allah’a teslim olup sadece O’na rükû ve secde ettiği, vahye ve Rasûlün sünnetine uygun yaşandığı zaman anlamlı ve değerli olur. Allah’ı unutan ve O’nun kitabına ve Rasûlün (s) güzel örnekliğine uymayan bir ömür, asla anlamlı ve değerli değildir. Tevhidî istikameti korumakta zaaflı bir “İslami kimlik” ve akıdevi ilkelerden tavizkâr bir hayat, hüsran sebebidir. Böyle bir ömür bin yıl sürse de, Allah yanında hiçbir kıymeti yoktur. Sadece tevhidî istikameti koruyarak Allah’a rükû ve secde ettirilen ve O’nun kitabına uygun yaşanan hayat ve ömür, çok kısa da sürse, Rabbimizin katında değerli, bereketli ve hayırlıdır.

Akıl, “menetme, engelleme ve yasaklama” anlamlarına gelen Arapça bir kelime olup, kavrama, anlama, düşünme, yorumlama ve kavramlaştırma yetisini ifade eder. Olaylar ya da kavramlar arasında Türkçede “us” da denen akılla ilişki kurulur, varlıklar arasındaki ilişki onunla kavranır, mantıksal çıkarımlar onunla yapılır, bilgi onunla elde edilir, doğru yanlıştan onunla ayrılır, teoriler onunla oluşturulur, medeniyet onunla kurulur, sınai ve teknolojik gelişme onunla sağlanır, geleceğe ilişkin öngörülerde onunla bulunulur.

İslam nazarında mutlak bir insan sevgisi yoktur. İnsanı sevmek şartlı, sınırlıdır. Allah nazarında müminin, Dine koşulsuz teslim olan müslimin bir değeri vardır. Mümin çok kıymetlidir, müslim çok kıymetlidir. Mümin ve müslim kişi takvalı, muhlis, munis, mutî, infak eden, hayrı öğütleyen gibi çok sayıda isim ve sıfatlarla tavsif edilir, bu isim ve sıfatların tazammun ettiği anlamlara göre yaşar ve Allah'ın rızasını kazanır ve Allah'ın vaat ettiği o sonsuz lütuflara liyakat kesbeder.
Makaleler
Hava Durumu